Ağustos Eylül ayına yerini devredip diğer geçip giden zamana karışıverdi. Seneye geleceği güne kadar emekliye ayırdı günlerini. Tarık, Asya ile sakin ve görüşme yapacağı kuruma yakın bir ev bulduğunda oldukça rahatlamıştı. İki katlı evin üst katında ev sahibi yaşlı kadın oturuyordu. Başta genç kızın tek oturmasına biraz ters baksa da durumunu öğrendiğinde yelkenleri suya indirmişti. Zaten genç kızın gözlerine baktığında anlamıştı zararsız ve iyi biri olduğunu. Edindiği hayat tecrübesi onu asla yanıltmazdı. Asya, evin içini gezerken yeni adım atacağı hayatı için çok heyecanlıydı. Anne babasının zamanında nefes aldığı kalbinin attığı şehirde olmak, onlara yakın hissetmek gibiydi. Çocukluğundan çok az şey hatırlıyordu. Babasının ölümü en büyük anısı olarak diğer tüm anıları perdelemişti.