Bahar, artık daha fazla oturmak istemedi. Kalkıp gelinliğini çıkardı. Sonra duşa girip ılık su ile yıkandı. Hayalleri ve hayatları yaşıyordu. Şimdi Afşın’ın koynunda uyumak varken hala göz yaşları yanaklarından suyla akıp gidiyordu. Saçlarının suyunu alıp kurulamadan üzerini giyinerek odaya geçti. Yatağa baktığında alt dudağını dişledi. Onlar için bırakılan gecelik ve pijama takımı alıp sandalye üzerine koydu. Gül yapraklarını sessizce yanaklarından süzülen yaşlarla temizledi. Bu konağa geldiğinden bu yana kendini gerçek anlamda ilk defa yabancı hissediyordu. Sanki kimsesiz kalmıştı. Afşın, Trabzon’dan bu yana hep yanındaydı. Yardımcı oluyor varlığını hissettiriyordu ama şimdi koca dünya da bir başına gibiydi. Gidip konuşmak neden böyle yaptığını niye onu istemediğini sormak istiyordu a