ZAHİDE’DEN… “Hadi Tuna’cığım hatırım bir kaşık daha” dedi Güzel kızım benim. Dün akşamüzeri gelen Ateşdağlı oğlumdan sonra Tuna oğlum daha bir güler olmuştu. Yıkmışlar dağ gibi evladımı. Bildiğim ne kadar Şifalı kür varsa uygulamaya başladım. Bazen o kadar yoğun oluyordu ki imdadımıza Deniz yetişiyor o naz o cilve ile ne yapıp edip Tuna’ya içirmeyi başarıyordu. Benim şifalı kürlerimin tamamlayıcısı da Mehmet’im olmuştu. Sık sık hacamat yapıyordu Tuna’yı. Bazen de belirli yerlerine sülük yapıştırıyor kasların hareketlenmesi için destek oluyordu. Zaten arkadaşları peşinde pervane. Gün aşırı yıkamaya götürüyorlar saç sakal tıraşı tırnak kesme aklınıza gelecek bütün kişisel bakımlarını gocunmadan yapıyorlardı. Bu zamanda böylesi dostluk bana Simyamın Melek ile Meriç arasındakileri anlatıyor