DEVRAN
Yıllar sonra o konağa ayak basmak içimden gelmiyor ama son bir kez Yağmur için geri dönmem gerek az zaman kaldı. Okulu kazanırsa ebediyen benden gidecekti içimde bir umut belki de gitmeyecek bilemiyorum onunla konuştuktan sonra emin olacaktım ama o konağın kapısının önüne geldiğimde işler değişmiş içeriden gelen yükselen sesler hızlıca kapıya yöneldim açılan kapının ardından kollarıma düşen Yağmur ‘a baktım ölmekten beter durumda hesabını sormak istedim. Söylenenler bedenimi öfke kaplamış kendimden bir kez daha lanet okudum ona omuzumun üzerinden kısaca baktım bedeni titriyor gözünden yaş eksik değil sözlere karşılık vermiyor. Onların attığı iftiralar kulağımda yankı yaparken adamlarımdan biri Yağmur ‘un koşarak kayalıklara doğru gittiğini söylediğinde vakit kaybetmeden aşıklar tepesine koştum tam zamanında yetiştim onu kollarını açmış uçurumdan kendini salacakken çekip aldım. Direniyor yaşamak istemediğini haykırıyordu serbest bıraktığım an geri uçuruma yöneldiğinde tekrar uçurumun eşiğinden çekip aldım peşimden sürükledim çırpınışı dinmiyordu bu kadar kolay canından vazgeçemez ardıma baktım gözleri kaymaya başladı bayılacağını anladım kucağımda bana gülümseyişi beni benden aldı. Geri döner dönmez arabama bindirdim neler yaşadığını ondan öğrenip hepsini bedelini ödetecektim. Otele geldiğimizde kendine gelmiş ağlaması dur durak bilmiyor ağlaması kor gibi içimi yakıyor sert çıkışım ardından kolundan tuttum ama acıdan kıvrandı. Aldığı darbeler aklıma gelmiş onu kucağıma alıp odaya kadar taşıdım. Odanın ortasında soyunmasını istedim hiçbir art niyetim yoktu korkudan titreyen bedeni tepkisiz olduğu yerde dikilmişti. Onun yerine üzerindeki elbisenin yakalarından tutup ikiye ayırırken elbisenin düğmeleri her bir yere saçıldı gördüğüm izlere dokundum daha fazlasını bilmek isterken elbisesi ayakların dibini boyladı etrafında dolandım. Artık bende filim kopmuştu izlerin hepsi eskiye ait teninde tek bir boş yer kalmamış eziyetlerin boyutu aşmış. Onu öylece ardımda bırakarak konağa nasıl geri geldim bende koca bir boşluk yine aynı palavralar sıraladılar
“ abi bir baksan iyi olacak “
Kulağıma fısıldadı gösterdiği ahırdan içeri girdim
“ abi yenge burada kalıyormuş “
Etrafa baktım yerde kötü bir yatak eski leğen devrilmiş kova gördüklerimden çıkardığım anlam gözümü döndürmeye yetmiş hızlıca yanlarına giderek belimdeki silahı çıkartıp ilk o Cemil denen itin icabına baktım kıyamet kopmuştu
“ oğlum ne yaptığını sanıyorsun? O kardeşinin ko… “
“ sakın gerisini getirme yoksa babam demem seni de vururum “
“ lann sen o kahpenin lafına bakarak aileni karşına mı alıyorsun? “
“ o benim karım lannnn karım… sözlerine dikkat et benim namusuma böyle mi sahip çıkıyorsunuz işkence ederek kötüleyerek mi? Ne istediniz ondan? “
öfkemi dizginlemek daha da zorlaşıyor
“ siz onu ahırda mı yatıyordunuz? “
“ onun yüzünden çekip gittin sana bir gün bile karılık etmemiş “
“ sizin yüzünüzden çekip gittim onu tek bir günahı yoktu ayrıca konu bu değil soruma cevap verin “
“ evet ahırda yatıp kalkıyor o uğursuzun bu konakta yeri yok ilk önce abisi denen herif kızımı benden aldı sonra seni o yuvandan etti yıllarca gelmez oldun koynumuzda yılan besle….“
Sinirden ellerimi saçlarımın arasına alıp çekiştirdim elimi kaldırdım susması için
“ kessss “
Konağı inletem sesimle sus pus oldular
“ saatlerdir kime ne anlatıyorum? Hepinizi uyarmıştım ona zarar gelmeyecekti beyniniz değişmediği sürece anlamayacaksınız işlemediği günahının bedelini ona ödettiniz bedel ödeme sırası sizde anlayacağınız dilden konuşacağım bunca yaptıklarınız cezasız kalmayacak “
“ ne? Bir de bizi o orospu yüzünden cezalandıracak mısın? “
Sabır taşım çoktan taşmıştı adamlarıma işaret ettiğimde onlar ne yapacağını iyi biliyorlar karşımdaki ailem olsa bile vicdanım bedenimi ele geçirmesine izin veremezdim. Ardıma bakmadan konaktan çıktım arabama bindim koşarak ona gittim ama ayaklarım odaya çıkmama izin vermedi. Karşısına çıkmaya cesaretim yok nasıl olsun? verdiğim karar en az kalsın hayatından edecekti. Benim yokluğumda başından neler geçti? Hangi kötülükleri yaptılar bilmek istesem bile duyacaklarımdan korkuyorum. Bütün cesaretimi toparlayarak odaya çıkıp sessizce içeri girdim yatağın ucuna başını koymuş oturduğu yerden uyuyordu ağlaması olmasa da iç çekişleri uykusunun arasında devam ediyor. Tereddüt ederek kollarımın arasına aldım uykusu o kadar derindi ki varlığımı hissetmedi kucağıma alıp yerden kaldırdım yatağa yavaşça yatırdım yüzüne düşen saç tutamlarını okşayarak geri çektim derin uykusunu fırsat bilerek yüzüne dokundum
“ belki bir gün beni affedersin bu yaşadıklarının hepsi benim yüzümden ama sana söz veriyorum bir daha yanından ayrılmayacağım “
Uykusundan uyanır korkusu ile yanından kalkıp pencerenin önüne geçtim şimdi ne yapacağım? Bilemiyorum seni daha ne kadar yanımda tutabileceğim? Offf sakin olmalıyım bu kafayla odaklanamıyorum….
Sabahın ilk ışıklarına kadar düşünmekten gözüme bir gram uyku girmedi o uyanmadan kendimi dışarı attım nefes alamıyorum. En iyisi durumu amcamla konuşmam gerek tek başıma işin içinden çıkamayacağım en doğrusu onu alıp İstanbul ‘a dönmek bunları hesaplarken sabahın bir körü mağazanın kapısını açtırdım adam mırın kırın ederken parayı görünce susup kaldı. Üzerindeki elbisesi giyilecek hali kalmamıştı birkaç giyecek kıyafet ihtiyaç duyabileceği çamaşır mağaza personeline seçtirmiş paketlere yerleştirdiğinde oradan ayrıldım. Eczaneden yaraları için krem ağrı kesici ilaçları aldıktan sonra otele geri döndüm adamlardan birine kıyafetlerin olduğu paketleri verdim kapıya bırakmasını istedim. Benim yanımda rahat olmayacağını biliyorum hazır olasıya kadar lobide beklemeye karar verdim. Bu sıra konaktakiler hak ettiği cezalarını birer birer ödüyorlar onlarla artık bağımı tamamen koparmış durumdayım bir daha geri dönüşü olmayacak. Dakikalar geçtikçe yerimde duramıyorum odanın önüne geldim içeri girdiğimde yoktu banyoda mı diye emin olmak istedim kapının önüne gelmemle onun içeriden başı önde hızlıca çıkması ile çarpıştık düşmesini engellerken çırpınmaya başladı. Gözlerini sıkıca yummuş bir şeylerden korkarcasına direnişleri benim olduğumu idrak edecek durumda değildi kollarını sıkıca tutup sarsmaya başladım
“ aç gözlerini bak bana “
Yavaşça gözlerini açtığında tuttuğu nefesini bıraktı kesin bilmediğim bir şeyler olmuş bu tepkisi normal değil gördüklerimden sonra aklımda yer edinen sahne çıldırmak üzereyim. Sakinleşmesini beklerken gözlerim bir an baştan aşağı gezdirirken zor yutkundum. O kısacık havlu bedenini sarmaya yetmemiş offf saçmalamayı kes Devran kendimi hemen toparlayıp yatağa oturmasını sağladım elime kremi alıp yanına oturdum İzni beklemeden sırtını açtım bu halde bile bedeni titriyordu. Akşam karanlığında gördüğüm izler gün ışığında net belli eski yeni geçmeye başlamış yaraların bir yenisi eklenmiş o izler kendime hakim olamıyorum kremi sürdüğüm her bir karesinde canı yanıyor. Gözlerimi kapattım parmak uçlarımla kremi yedirmeye çalıştıkça onun sessiz can çekişi etlerimi kopartıyor. Dayanamayıp kremi yanına bırakıp hazırlandığın aşağıda beklediğimi söyledim odadan çıktım. Kapının ardına sırtımı yasladım nefes almak benim için bu kadar o zor olmamalıydı ama nefes alamıyorum nasıl böyle bir hataya düştüm kendimi suçlamadan geri duramıyorum…
Sessiz geçen yolculukta o dışarı seyrederken farkına varmadan onu izledim içimizde en günahsızı o olmuştu hayatını istemeden zindana çevirdim. Telafisi olur mu? bilemem ama elimden geleni yapacağım oraya neden gittim ne oldu? Şimdi nasıl yüzüne bakıp aklımdan geçenleri söyleyebilirim? Deli sorular bitmek tükenmek bilmiyor. Eve geldiğimiz sıra onunda aklından geçen sorular olduğuna eminim sormaya cesaret edemeyecek kadar ürkek şuan kendisini toparlaması için zaman gerekli sonrası elbette çorap söküğü gibi gelecek. Başımı gökyüzünden çekip kaldığı odanın penceresine baktım orada durmuş bana bakıyor. Göz göze gelişimizden ne yapacağı şaşırmış sonunda kendini pencereden uzaklaştırabilmişti. Anlaşılan koca evde köşe kapmaca oynayacağız…