KORKULARIM

1114 Words
YAĞMUR Uykumu almış gözlerimi açtığımda tavanı izledim nerede olduğum aklıma gelmiş biraz yataktan doğruldum odaya göz gezdirdim gitmişti. Yataktan kalktım ayaklarım yere değer değmez odanın kapısı çaldı elbisemin önünü ellerimle sıkıca kapattım ürkek adımlarla kapıya doğru adım atarak korkak bir şekilde “ kim o? “ “ Devran abi size paketleri iletmemi istedi kapıya bırakıyorum “ Tanımadığım ses Devran ‘ın isteğini yerine getirmek için gelmiş sonrada kapıdan uzaklaştığını anladığımda yavaşça kapıyı araladım gerçekten paketleri kapıya bırakıp gitmişti. Elime alıp geri kapıyı hızlıca kapattım içinde ne olduğunu merak ediyorum açmakta tereddüt yaşarken sonunda dayanamadım. Yatağın üzerine oturdum içinden kıyafet, çamaşır, kişisel bakım ihtiyaçlarımı görecek her şey mevcuttu çenem titremeye başladı halime acımış olmalı bunları göndermiş. Yanağımda yine süzülen bir damla yaş elimdekileri paketlere geri yerleştirdim elime geçen çamaşırlar bunları o mu seçmişti? Yoksa bunları getiren adam almış olamaz? düşünmekten de geri duramıyorum. Yataktan kalkıp odanın içinde kapısı açık banyodan içeri girdim yansımam bana bakıyor elim dayaktan patlamış dudağıma götürdüm yüzüm gözüm morarmış saçlarım bir birine dolanmış insana benzer tarafım kalmamış. Kapıyı kapatıp ardından kilitledim odada benden başka kimsecikler yoktu üzerimde parçalanmış bol elbisemi çıkartım üzerimdeki atleti de sıyırıp bir köşe koydum. Tüm vücudumun tamamını kaplayan hayatımın acımasız izleri kendini gösterdi yıllar sonra ilk defa kendimi aynadan görebilmiştim bitik yaşamla ölüm arasındaki benliğimi yakından izlemek çok acı verici arkada duran musluğu açtım suyun sıcaklığını ayarlarken tepeden su akmaya başladı. Şaşkındım neden şaşırıyorsam? hayatın boyunca böyle bir banyoda yıkandın mı? deliler gibi gülüyor bir yandan ağlıyorum suyun ısını kontrol ettikten sonra akan suyun altına bedenimi bıraktım benliğimi saran kirleri keselesem arınmayacak tepemden akan damlalar tenime değdikçe iğne gibi batıyor canımı acıtıyor. Aldığı şampuanın kapağını açtığımda burnuma yakınlaştırmış mis kokan kokusunu içime çektim sonra elime döktüm yıkamayan başladım. İçimde yer eden o korku beni terk etmiyor her an biri içeri girecekmiş hissine kapılıyorum hızlıca yıkanarak durulandım. Saçlarımın suyu aldıktan sonra banyoda duran havluyu saçlarıma sardım diğer havluyu bedenime doladım kalçalarımı kapatmaya yetmiyor. Yerde duran kıyafetlerimi elimde elbisemin giyilecek bir tarafı kalmamış belki içeride iğne iplik vardır? Onarabilirim ama bu şekilde de dolanamam ki mecbur o paketlerdekileri giyineceğim elimdeki kıyafetlerimi lavabonun kenarına bıraktım hızlıca içeri girip paketleri alıp banyo ya geri dönmeyi düşünüyordum. Kapıyı açtım başım yerde hızlıca içeri gireceğimi sanıyordum “ aaa… “ Bedenim duvara toslamış ama o bildiğiniz duvarlara benzemiyor etten kanlı canlı korkularım kim olduğuna bakamadan çığlıklarım oda da yankılandı. “ sakin ol benim “ geldiğinden habersiz eli belimde kendime hakim olamıyorum kollarımdan tutup sarstı “ Yağmur aç gözlerini bana bak “ Kükreyen sesi emir vermiş korkarak işittiğim sesin ona ait olması dileğiyle gözlerimi yavaşça açtım “ sakin ol tuttuğun nefesini bırak “ Dediğini yapmış nefesimi bıraktım “ lanet olsun derin nefes al ver “ Öfkeli konuşsa bile nefesimi kesen bakışı üzerimde benim gibi o da zorla yutkunuşunu görebiliyorum beni yatağa oturmamı sağladı elimi bedenimi kapatmayan havlumu üst kısmını sıkıca tuttum odanın içindeki dolaptan su alıp yanıma geldi. “ al iç şu suyu “ Kapağını açmış şişeyi bana uzattı bir yudum içebildim ona bakamıyordum “ daha iyi misin? “ Başımı sallamakla yetindim eline aldığı poşetin içinden çıkardığı ne olduğunu saçlarım önüme düştüğünden anlamadım yanıma oturdu “ arkanı dön “ “ ne? “ “ sana söylüyorsam onu yap soru sorma“ Emir verici sözleri açılan yaralarıma tuz basıyor sırtımı ona döndüm ne yapacak diye beklerken havlumu aşağı doğru bir çırpıda indirdi engel olamadım sadece ön tarafım kapatabilmiş çıplak sırtım ona sunulmuş. Islak saçlarımı omzumdan öne doğru attı tenime değen soğuk şeyi parmaklarının ucu ile sırtıma sürerken hissettiğim o sıcak nefesi içimi okşuyordu. Yataktan kalktığında olduğum yerde kaldım “ kremi oraya bıraktım geri kalanını sen halledersin ben aşağıda olacağım sende çabuk hazırlan gidiyoruz “ Konuşmaya hakkım yokmuşçasına hızlıca odadan çıkıp gitti yatağın üzerine baktım yıllarımın izlerini kapatmaya yetecekmiş gibi ilaç almış yerimden kalkıp banyoya girdim ilacı tenimin rengi bile belli olmayan o izlere sürdüm ben sürdükçe o izler silinmiyor… İlacı sürtükten sonra paketlere koyduklarımı geri çıkardım çamaşırlar elime aldım hayatım boyunca böyle kıyafet çamaşırım olmamıştı. Hiç sütyen takmadım göğüslerim belli olmasın diye bol giyinirdim iki parça elbisemden başka bir şeyim yoktu almazlardı benim alma dahi izin vermez eskilerini üzerime giydirmişlerdi. Devran ‘ın bana gönderdiği paraya el koymuşlar ilk okul çocukları gibi tek seferde ne kadar işe yaramayan ne varsa okul malzememi köpeğin önüne atar gibi atarlar geri kalan parayı elimden aldılar. Gönderdiği adama bana iyi davranıyorlar her şey yolunda kendime iyi bakıyorum süsü verdiriyorlardı. Bunlara baktıkça o çocuk aklımla özenirdim her genç kız gibi şimdi üzerimde bir tişört bir jean pantolon ayağımda adam akıllı ayakkabı benim için artık hiçbir önemi yok saçlarımı açıkta bıraktım yüzümün halini görmelerini istemiyorum. Aşağı indim karşımda telefonla öfkeli birisiyle konuşuyordu beni fark ettiğinde başı ile onu takip etmemi istedi o önde ben arkasında otelden ayrılıp arabanın kapısı sonuna kadar açılmıştı arabanın arka koltuğuna geçip oturdum iki dakika sonra telefon konuşmasını bitiren Devran yanımdaki boşluğa oturdu. Aramızda tek kelime etmeden nereye gittiğimizi bilmeden yola çıktık halen benim hakkımdaki düşüncelerini bilmiyorum bundan sonra ki hayatımda olacaklardan habersiz celladımın peşinden gidiyorum. Arabanın camına başımı yaslamış sessiz sedasız dışarıya baktım benim gördüğüm dünyadan başka dünya varmışçasına kabuğumdan sıyrılmış her şeyi yeni keşfediyorum… Yolun sonuna gelmiş evin dört bir yanı adamlarla çevrilmiş ardına kadar kapalı kapılar açılmış dışı kadar evin iç tarafı adamlarla doluydu. Bu kadar adam burada ne yapıyor? diye düşünüyordum sonra yıllar önce töreye karşı gelmiş kasabayı terk ederek İstanbul ‘da gelen mafya olduğunu duyduğum Tayfun amcası akıma geldiğinde zor yutkundum. Devran onun yanına gelmişti yani o da bu işlerimi bulaşmıştı? Geriden gelen aklım yeni idrak ediyor arabanın kapıları açılmış yorgun kanayan bedenimle arabadan indim derin nefes aldım beni neden buraya getirdi? Korkmuyor değilim aslında ne olacaksa olsun artık daha ne kadar dayanacağım bilemiyorum olduğum yerden kıpırdayamazken “ içeri gir “ Sakin bir o kadarda emir vermeye devam ediyor kalbim ansızın yerinden çıkacak peşinden takip ettim içeri girdiğimizde bana bakmadan “ artık bundan sonra burada yaşayacaksın ben ne diyorsam onu yapacaksın sakın aksini yapmaya kalkma “ Sözlerinin üzerine olduğum yerde çivilenip kaldım ne demek istiyor? Beynim durmuş sözlerinden anlam çıkarmaya çalışırken yanıma bir kadın geldi. “ hoş geldin hanım kızım “ Başımla selam verdim “ yoldan geldiniz ben size odanızı göstereyim “ Bana yol gösterirken “ siz dinlenirken yiyecek bir şeyler odanıza getiririm bir ihtiyacınız olursa bana seslenmeniz yeterli “ “ teşekkür ederim “ Kalacağım odaya kadar eşlik etmiş kapıyı açarak içeri girmemi bekledi odaya adım attığımda kısaca odayı tanıtmış giderken ardından kapıyı kapattı. Koca odanın içinde yalnız kalmış boydan boya camla kaplı pencerenin önüne geçtim Devran bahçedeki mobilya ya kollarını iki yana açıp oturarak başını gök yüzüne kaldırmış sakinleşmek ister gibi nefes alışını yukarıdan görmemek zor değildi. Bir ara başını kaldırca benim olduğum pencereye doğru baktı elim ayağım dolanmış ne yapacağımı bilemez halde kendimi pencerenin önünden çektim elim kalbimde yerinden çıkmasın diye bastırıyorum…
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD