GİRİŞ
EFSUN
Her zaman ki gibi sabah güneşin ilk ışıklarıyla uyanmak pozitif olmama sebepti sanki dünya etrafımda dönüyor huzur, mutluluk içime işliyor. Hande Yenerin söylediği o şarkı benden bir tane daha yok yataktan kalkıp müziği son ses açarak güne başladım yüzümü hemen yıkayıp kıyafetlerimi giyerek aşağı merdivenlerden koşarak indim. Malzemelerimi çıkartıp tezgahın üstüne bıraktım bir taraftan dans ediyor diğer taraftan tatlılarımı yapmaya başlamıştım.
" ooo güzellik senin derdin ne ?sabah sabah son ses yine her zaman ki gibi formunu koruyorsun söylesene bu neşenin formülü ne?"
ona bakıp gözlerimi devirdim
" formül falan yok sadece kendimi iyi hissediyorum o kadar hem sen orada duracağına yardım etsen olmuyor mu ? öğlen burda doğum günü kutlaması olacak unuttun sanırım?"
" unutmadım unutturmazsın da gecenin bir vaktine kadar burayı süsledim zaten canıma okudun izin ver biraz uyusaydım bangır bangır müzik sesiyle işkence ediyorsun resmen"
" bana bak Kerem söylenmeyi bırak öglene kadar yetiştirmem gereken işler var sende hem bana yardım edeceksin bugünü atlatalım sonra ne yapmak istiyorsan onu yap"
ağızının içinden söylenerek odasına geri döndü Kerem benim koruyucu meleğim dert ortağım can yoldaşım ondan başka kimsem yoktu bu hayatta bir birimize kilitlenmiştik iyisiyle kötüsüyle. Bu cafeyi birlikte işletiyoruz ben pasta çeşitleri yaparken Kerem bir birinden vazgeçilmez alkölsüz kokteyler hazırlıyor müşterilerimiz sabitti ve namımızı duyan geliyordu küçük şirin kafemize işler istediğimiz gibi yolunda gidiyor. Ben düşüncelerimden ayrıldığımda Kerem çoktan gelmiş işlerin başına geçmişti. El birliğiyle hazırlıklara devam ediyorduk.
::::::::::::::::::::
Kerem
" evet herşey hazır güzellik istediğin gibi"
yanağımdan makas aldı devam etti
" herşey çok güzel oldu bugünü sorunsuz atlatırsak değme keyfimize"
" yine şom ağızını açma Kerem böyle konuşunca kesin birşey oluyor"
Kerem
" ne yani sebebi ben mi oluyorum ? benim suçum ne ?"
" Kerem tam bir felaket tellalı gibisin hatta gibisi bile fazla"
ben gülerken Kerem tam birşey diyecekti doğum günü sahibi ve misafirleri gelmeye başlamıştı. Onları karşılayıp yerelerini göstermiştik. Misafirler tamamlandığında eğlence başlamıştı onlarla birlikte ikramları dağıtırken bizde eğleniyorduk takii bir adam gelip boş masaya geçesiye kadar. Adamın yanına gittim ve "bugün dolu olduğumuzu müşteri kabul etmediğimizi "söylesem bile yerinden kıpırdamadı sadece tek bir soğuk içecek içip kalkacağını söylemişti. Değişik bir tipi vardı tekin birine benzemiyordu umarım dediği gibi içeceğini içip gider diye umut ediyordum. Diğer misafirlerle ilgilenmek için geri döndüm ama gözüm adamın üzerindeydi. Siparişini Kerem getirip bırakmıştı masadan bardağı alıp içeceğini yudumlayacağı sırada bir kaç adam içeri baskın yapar gibi girmişti. En son arkasından gelen adam birşeyler söylüyordu uzaktan anlamıyordum ama iyi birşey olmayacağını belliydi. Sonunda olan olmuş adamı yaka paça oturduğu yerden kaldırmışlardı. Misafirler arasında uğultular yükseliyordu çocuklar korkmuş annesinin eteklerinden tutuyorlardı. O adamı yakasından tutup dışarı attılar Kerem ortalığı sakinleştirmeye çalışırken kendimi dışarı attım.
" heyyy siz ne halt etmeye çalışıyorsanız mekanımdan uzak bir yerde yapın içeride küçük çocukların olduğunu farkında değilsiniz galiba"
mekanıma en son giren adam sanki başı çeken o gibiydi söylediklerime cevap vermiyordu devam ettim konuşmaya
" size diyorum benim mekanımdan uzak yere defolup gidin ve sakın bir daha bu kapının önünden bile geçmeyin"
Tam karşıma geçip durdu birden boğazıma sarıldı
" ilk önce sesinin tonunu ayarla kiminle konuştuğuna dikkat et ve kimse bana ne yapacağımı söyleyemez sen benim kim olduğumu biliyormusun ? "
ters hamle yaparak boğazıma sarılı elinden kurtuldum biraz şaşırmış olsada tepki göstermedi
" kim olduğun bile umrumda değil asıl bana kimse nasıl konuşacağimı söyleyemez hem ne cüret edip bana dokunursun? şimdi adamlarınıda al siktir git burdan sakın bir daha karşıma çıkayım deme "
öfekelenmiştim olduğu yerde dikiliyordu
" defol"
diye bağırdım arkamı dönüp içeri girecekken ona ters ters bakamayı ihmal etmemiş aynı şekilde bana da öyle bakıyordu ama ben bunlara boyun eğecek biri değilim. İçeri girdiğimde Kerem durumu toparlamış herkes eğleniyordu.
KEREM
" ne oldu ? peşinden gelememi de istemedin ters birşey mi yaptı?"
" hiç birşey yaptığı yok merak etme "
KEREM
" yüzün hiç öyle demiyor birşey olmuş"
" kimse benim mekanımda huzursuzluk çıkartamaz aklı sıra rajon kesiyor neyse boş ver onları müşterilerle ilgilen daha fazla gerginlik olsun istemiyorum"
KEREM
" anlaşıldı kısa kes tıraşı diyorsun sonra konuşuruz ben ilgilenirim içeriyle"
Herşey yolunda ilerliyordu ama gözlerim sürekli etrafı inceliyordum geri dönecekmi diye neden böyle düşünüyordum bilemiyorum içimden bir ses bu konu burda kapanmayacak olması müşteriler sunulan hizmetten mutlu olduklarını dile getirmiş. Hava karardığında yavaş yavaş mutlu bir şekilde dağılmaya başlamışlardı. Herkes gidince Kerem beni sorguya çekmiş detayları öğrenmek istiyordu dolayları anlatırken bir taraftan etrafı topluyorduk.
ATEŞ
Bana ihanetten eden adamın izini bulmuştum bunun hesabını ödeyecekti kafede otururken yanına gittim yakasına yapışıp dışarı çarmıştım bir kadının seslenmesi daha doğrusu öfkesini dile getiren kadına baktım ses tonu yüksek ve bana meydan okuyordu o güzellim boğazına sarıldım ama o ters bir hamlede ellerimden kurtuldu tıslamalarım onun üzerinde bir etki yaratmamış benden mekanın önünden ayrılıp karşıma çıkma demişti o giderken istemsiz gözlerimi ayıramamıştım. Bana meydan okumuş o kadın ilgimi çekmeyi başarmıştı.
"abi istediğin gibi araştırdık ama pek birşey yok"
" nasıl birşey yok?"
" adı Efsun ve Kerem mekanın iki sahibi orada yaşıyorlarmış. Kimse onlar hakkında kötü birşey konuşmuyor kendi hallerinde insanlarmış bunun dışında hiç bir bilgiye ulaşılmadı kendilerini gizlemek ister gibi "
" yinede takibi bırakma en ufak ayrıntı kaçırma "
" tamam abi"
Kendimi onun mekanın kapısının önünde buldum kimsin sen? neden seni bu kadar takıntı haline getirmiştim? bilmiyorum ama seni bana çeken birşey var.En ufak bir hareketlilik yoktu ışıklar kapalıydı erken saatte uykuya dalmış olmaz sanırım ? biraz orada oyalanıp kulübün yolunu tutmuştum. Kafamın içindekileri dağıtmam gerek o kadını Efsun'u aklımdan çıkarmalıyım bardan viski alarak içmeye başladım gözlerimde etrafı gezdirirken bir noktaya odaklandım uzun ve dalgalı kumral saçları adeta dans ediyordu üzerinde çizgili gömleği kalçasını örtmeye yetmiş belindeki ince kemer altındaki o kısa kot shorttu siyah topuklu ayakkabısıyla kendinden geçen o kadın yok yok bir yudumda sarhoş olamazdım bu hayâl değildi karşıma bir daha çıkma diyen o kadın Efsun burda benim mekanımda tam karşımda çılgınca dans ediyordu. Gözlerimi ondan alamıyordum kendinden emin duruşu hareketleri beni mest etmeye yetmişti onu gökte ararken yerde bulmuştum neden bilmiyorum onun seline kapılıp gidyorum ama benim avuçlarımdan kayıp gitmesine izin vermeyecektim.