Nimbars, Güneş gittikten sonra çadıra girip fermuarını kapadı ve odaklanarak Gözyaşı Diyarındaki evine geçiş yolu açtı. Geçitten içeri girince oluşan açıklık kapandı. Doğruca banyoya gidip sıcak bir duş aldı ve üzerine temiz kıyafetlerini geçirdi. Yeşil bir pantolon ve hardal sarısı yeleğini giydi.
Kanatları serbest kaldığında mavi kırmızı karışımı bir renkteydi. Şuan evine geldiği için huzurluydu mavi bunu gösteriyordu. Güneş'in, Çağlar'la gitmesine kızgındı kırmızıda bunun göstergesiydi. Küreyi dolaba saklayıp pencereleri açtı ve eve temiz hava girmesine izin verdi.
Bahçeye çıktığında kanatlarını gerdi ve havalandı. Gökyüzünde özgürce kanat çırpmaya başladı. Sadece iki gün olmuştu ama bu ona bir ömür gibi gelmişti. Gökyüzünde özgürce dolaşmayı özlemişti.
Tekrar bahçeye indiğinde salıncağına oturup avucunu açtı ve Güneş'i izlemeye başladı. Otele gitmeleri, kafede yaptıkları konuşma Nimbars hiçbirini sindiremiyordu. İçinde oluşan anlamsızca kıskançlığa engel olamıyordu. Güneş'in Çağlar'ın teklifini kabul etmemesi için uğraştı ama olmuyordu Güneş kalbine gönderdiklerini umursamıyordu.
En sonunda vazgeçip salıncaktan tekrar kalktı ve kanatlarını açıp gökyüzüne doğru uçtu. Genel yönlendirme merkezinin olduğu noktaya geldiğinde yere inip girişe doğru yürüdü. Girişteki güvenlikçiye giriş kartını gösterip içeriye girdi. Doğruca ana hologram odasına gidip havada asılı duran şeffaf arama cihazının önüne geçip eliyle arama butonuna aramak istediği cümleleri girdi. ÇAĞLAR yazdıktan sonra çıkan sonuçların ekrana yansımasını bekledi. Sonuç çok fazla olduğu için aramayı biraz daha kısıtladı ve yer bölümüne Mısır yazdı. Birkaç saniye sonra Çağlar'ın fotoğrafı ve bilgileri gözleri önündeydi. Hiçbir kelimesini atlamamak için dikkatlice okumaya başladı.
İsim: Çağlar
Soyisim: Ertekin
Yaş: 26
Meslek: Arkeolog
Gezegen: Dünya
Yer: Türkiye
Koordinatları: Sadece atanmış imeyrus görebilir.
İmeyrusu: Kayer
''Kayer mi? Ah! Bu olamaz.'' Nimbars söylenerek genel yönlendirme merkezinden çıkıp Kayer'in evine doğru uçmaya başladı.
Kayer ya da bir başkası dünyada etrafında olan insanları izleseler de kendisini göremezlerdi. Kanatları arasındaki ufak tüy iletişim kurmalarını sağladığı gibi oldukları yerde kendilerini istedikleri imeyruslara karşı saklamalarını da sağlıyordu ve Nimbars dünyada olduğu süre boyunca diğer imeyruslara karşı kendini gizlemişti.
Kayer 'in yaşadığı küçük yeşil boyalı evin önüne inip kırmızı boyalı kapıyı tıklattı. Kayer kapıyı açtığında Nimbars'ı görünce küçük bir çığlık atıp boynuna atladı. ''Sonunda bana geleceğini biliyordum aşkım.''
Nimbars boynuna dolanan kolları çözüp Kayer'i uzaklaştırdı. ''Biraz konuşabilir miyiz?''
''Tabi içeri gel.'' Kayer göğsünü kapatan siyah üzerine kırmızı pullu büstiyerini düzeltip içeri girdi. Nimbars'da onu takip etti.
Kayer'in evine ilk defa geliyordu. İçerisi küçüktü ama düzenliydi. Eşyaları da kendi gibi renkliydi. Mavi puflar, duvarda asılı rengârenk melek resimleri. Nimbars puflardan birine oturunca Kayer'de hemen yanındaki pufa oturdu.
''Senden bir ricam var Kayer ama lütfen bunu sadece arkadaşa yapılan bir yardım gibi gör ve yanlış yönlere çekme.''
Kayer kaşlarını çatarak Nimbars'a baktı. ''Ne isteyeceğini merak ettim?''
Nimbars oturduğu yerde hafifçe doğruldu. ''Senin insanın Çağlar, onun hakkında bildiklerini bana anlatmanı istiyorum.''
''Bu seni neden ilgilendiriyor?''
''Sadece kendi insanımı üzmek için onu kullanmayı düşüyorum o yüzden söyleyeceğin her bilgi işime yarar.'' diyerek yalan söyledi.
Kayer küçük bir kahkaha attı. ''Bu kötü tarafını çok seviyorum aşkım. Tabii ki bildiğim her şeyi anlatırım ama bir şartla.''
Nimbars Kayer'in söyleyeceklerini merakla beklemeye başladı. ''Şartını söyle Kayer.''
Yüzündeki gülümseme daha da genişledi. ''Çok uykum var birkaç saat benimle uyumayı kabul edersen olur.''
Nimbars oturduğu yerden kalkıp uçar gibi bir hızla Kayer'in yanına gitti. Eliyle çenesini tutup gözlerine bakmaya zorladı. ''Bence sen şimdi her şeyi bana anlatacaksın ve karşılığında da hiçbir şey istemeyeceksin.''
Kayer istediğini alamadığı için sinirlenmişti. ''Sana hiçbir şey anlatmak zorunda değilim.''
Nimbars başparmağını Kayer'in dudağında gezdirmeye başladı. ''Emin misin? İçimden bir ses karşılık beklemeden her şeyi anlatacağını söylüyor. Hem de en ince ayrıntısına kadar.''
Kayer daha fazla dayanamayarak tuttuğu nefesi verdi. Nimbars ilk defa ona dokunuyordu ve kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. ''Anlatacağım ama bunun için elini yüzümden çekmen lazım. Bu şekilde mantıklı düşünemiyorum.''
Nimbars yüzündeki gülümsemeye engel olmadan Kayer'i bıraktı ve yerine oturdu. Kayer derin bir nefes alıp anlatmaya başladı. ''Açıkçası Çağlar'ı yönlendirmeyi uzun zaman önce bıraktım. Ailesi ülkenin en zenginleri arasında ve Çağlar'ı izlerken gördüğüm kadarı ile gayet kültürlüler. Ama Çağlar onlar gibi değil, ben ne kadar onu üzmek için uğraşsamda kötü bir kalbi üzmek zormuş bunu anladım. Sadece bir defasında arabayla kaza yapmasına sebep oldum ve o da arabası için üzülmüştü.''
Nimbars Kayer'in sözünü bölerek araya girdi. ''Bana kızlarla olan ilişkisini anlat.''
Kayer başını tamam anlamında sallayarak konuşmaya devam etti. ''Uzun süre bir kızla birlikte olan biri değil, her gün yeni biri hayatına girerdi. Ama bir gün biriyle tanıştı ve bir yıla yakın sevgili kaldılar.''
Nimbars dikkatle dinliyordu. ''Peki, o kıza ne oldu?''
Kayer umursamazca omuzlarını silkti. ''Çağlar kıza evlilik teklifi etti, kız da kabul etti. Çağlar evleneceğini ailesinden saklamıştı. Sonra nikâha bir hafta kala kız hamile olduğunu söyledi. Nikâh günü için Çağlar bir zarfa onunla evlenemeyeceğini artık onu sevmediğini, bebeği de aldırmasını yazan bir not ve yüklü miktarda para koyup kıza gönderdi. Aradan birkaç ay geçtikten sonra ailesi nasıl öğrendiler bilmiyorum ama bu durumu öğrenmişler ve Çağlar'ın kredi kartlarına, bankadaki parasına, arabasına kısacası her şeyine el koydular.''
Nimbars kaşlarını çatmış dinlemeye devam ediyordu. ''Sonra ne oldu? Şuan hiçte parasız biri gibi görünmüyor.''
''Sonra para bulabilmek için kumar oynadı ve iyice borca battı. Tabi bunda benimde etkim olabilir.'' Kayer kahkaha atarak konuşmasına devam etti. ''Bu durumdan onu ağabeyi kurtardı ve tekrar böyle bir belaya bulaşmaması için aldıkları her şeyi geri verdiler. En son yeni bir kıza kafayı takmıştı. Dur bir düşüneyim adı neydi?''
''Güneş,'' diyerek Nimbars cevap verdi. ''Benim insanım.''
''Ah evet, Güneş'' Kayer bir süre susup tekrar konuşmasına devam etti. ''Babasına Güneş'i gerçekten sevdiğini hatta Güneş'inde kendisini sevdiğini evlenmek istediklerini ama Güneş'in babasının çok katı biri olduğunu söyledi. Yani küçük beyimiz gene sıkılıp bırakmazsa belki yakında düğünleri olur.'' Son cümleleri gülerek söylemişti.
Nimbars oturduğu yerden hızla kalktı. ''Anlattıkların için teşekkür ederim artık gitmeliyim.'' Kapıya doğru yöneldiğinde Kayer arkasından bağırarak konuşmaya devam etti.
''Yerinde olsam Güneş'i Çağlar'a âşık olması için yönlendirirdim. İnan o zaman mutsuz olacaktır.''
Nimbars ''Bende bunu yapmayı düşünüyordum.'' diyerek yalan söyledi ve kanatlarını açıp hızla gökyüzüne yükseldi.
Kendi evine geri döndüğünde tekrar pencereleri ve kapıyı sıkıca kapayıp kilitledi. Küreyi dolaptan çıkarıp yatağın üzerine koydu ve geçiş yolunu açtı. Çadırın içine girdiğinde dışarıdan gelen sesler vardı. Geçiş ortadan kaybolurken hemen yatıp gözlerini kapadı.
Güneş çok geçmeden çadıra girip Nimbars'ın yanına kıvrılıp yattı. Nimbars burnuna dolan vanilya kokusunu derince içine çekti. Çok geçmeden Güneş'in nefes alışverişleri yavaşlamıştı. Nimbars yattığı yerden doğrulup Güneş'i izlemeye başladı. ''Ne yapmam gerekiyor Güneş. Seni korumalı mıyım? Yoksa akışına mı bırakmalıyım? Bana ne oluyor? Seni her gördüğümde hissettiğim bu duygu ne? Sen beni değiştiriyorsun.'' İç sesini susturmak istemiyordu. ''Sana Çağlar'dan uzak dur dersem beni dinlemezsin değil mi?''