“Yaşıyor mu?” diye Cengiz’in hemen yanında duran ve onun bedenindeki hasarı anlamaya çalışan Kuzey’e soran Boran ile Kuzey, yutkunup,
“Nabzı çok zayıf, çok fazla darbe almış. Hemen hastaneye gitmemiz gerekiyor” diyerek karşılık verdiğinde sağlık elemanları çoktan evin içine girmişti. Aslan, salon olarak düşündüğü yerin kapı eşiğinde tüm bedeninde kaynamaya başlayan kanının yarattığı öfke ile duruyordu. Bakışlarını bir an olsun yerde yüz üstü yatan adamdan ayırmıyordu çünkü belki de hiç ama hiç hakkı olmayan bir sonu yaşıyordu. Tamam, başta ondan hoşlanmamış olabilirdi. Ona iyi davranmamışta olabilirdi fakat asla tehlikeli bir adam olarak onu görmemişti.
Aslan, evin içinde dolandırdığında her bir yerde boğuşma izleri olduğunu fark etti. Tek kişi saldırmamıştı. En az dört kişi olduklarını
