When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Uykuya dalmadan önce son gördüğü kişilerin babası ve kız kardeşi olmasından mıdır bilinmez, acı dolu dünyadan uzaklaşan Slvya’nın rüyası çoktan unuttuğu birkaç anıyla renklendi. Her yer güneşin yakıcı ışıklarıyla aydınlanmıştı. Hava öyle açıktı ki on metreden de ötede uçmakta olan bir yusufçuk böceğini rahatlıkla takip edebiliyordu. Cehennem sıcağına rağmen yatağında uyumaktan daha eğlenceli şeyler peşinde olan Slvya, gizlice evden çıkmış, çiçeklerin arasında gizlenerek bahçede oynamaya dalmıştı. Bahçe, yaşadıkları kiremit evden bile küçük olmasına rağmen Nena, her santimini güzelce değerlendirmiş, minicik torak parçasını bile israf etmeden kendine güzel bir bahçe oluşturmuştu. Slvya, daha okuma yazma bilmeden önce öğrendiği bir çocuk şarkısını mırıldanarak çiçeklerden birine musallat ol