When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Bir resim çiziyorum havaya, boşluğa; kırılmış parmaklarım, yıkılmış umutlarım ve parçalanmış hayallerimle… Bir resim çiziyorum karanlığın kalbine, siyah bir mürekkeple, siyah kalpler çiziyorum… Slvya yarı baygınken Sergio’nun onu kucağına almış ve taşımakta olduğunu fark etmişti. Yatağın üzerine hoyratça atıldığında acıdan hafifçe inlemek dışında tepki göstermedi. Gözlerini hafifçe aralayıp kirpiklerinin ardından kapıya doğru giden adama bakması için birkaç uzun saniye geçmesi gerekmişti. Adam kapıyı kapatmadan önce durdu. Onun kendine gelmekte olduğunu anlayınca kapıyı kapatıp sert adımlarla yatağa yaklaştı. Eliyle odayı şöyle bir gösterdi. “Burası da bizim odamız sevgilim! Yeni gelinim için özenle hazırlatmıştım! Keyfine bak,” dedi. Sonra kızın acıyla bükülmüş olan tatlı dudaklarına