Azad üzerime yürüdü. Gözleri çakmak çakmak olmuştu. " Sen kimsin lan! Ne sanıyorsun kendini?" " Kızımın annesiyim. " Yüzüme inen sert tokatla başım savruldu. " Sen satılık bir kadınsın. Babam seni satın aldı. Sende bir işe yaradın. Kendini daha fazlası sanma. " Üzerime yürümeye devam etti. " Lafına dikkat et Azad. " " Memene mi güveniyorsun? Beş dakikada bulurum süt anne. Seni kapı önüne koymadığım için bana dua edeceğine asilik mi yapıyorsun?" Bir tokat daha attı. Tokatı yumruk takip etti. Attığı tokatla dudağım kanamaya başladı. Yumruk gözümün altına gelmişti. Biraz daha yukarı gelse gözüme denk gelecekti ama hiçbir şey umrunda değildi. Gözlerinde saf nefret vardı. Ona karşı koyduğum için oluşan bir nefret. " Sen hangi cesaretle bana kafa tutuyorsun? Seni böcek gibi ezer