ALIŞVERİŞ

1218 Words
' Ne bakıyorsun aval aval. ' dedi. Bu adam tam bir öküzdü. ' Aynı yatakta yatmayacağız herhalde. ' dedim. Yüzüme küçümser gibi baktı. ' Üzerine atlamak gibi bir hevesim olduğu kanısına nereden varıyorsun bilmiyorum ama umurunda da değil. Ben üzerimi değiştirip yatıyorum. Sen ister yat ister sabaha kadar dolan ama odadan çıkma. Malum daha önce seks yapmış yeni evliler olarak biliniyoruz. Yerinde olsam uyurdum. Sonuçta hamilesin. Yatak yeterince büyük. ' Üzerini değiştirmek için kıyafet aldı ve gidip banyoda değiştirdi. Geldi ve yattı. Hayatımda bu kadar umursamaz bir adam görmemiştim. Götünü döndü ve bir kaç dakika içinde uykuya daldı. Adamda bunca olay içinde ne gam vardı ne tasa. Başını yastığa koyar koymaz uyuyan insanlara imreniyordum. Şahsen ben düşün düşün bir saatte zor uyurdum yorgun değilsem. Baktım. Bekledim. Öylece yatıyordu. Pek dönen biri değildi. Yatağın önce ucuna oturdum. Sonra en uca uzandım. Battaniyenin altına girmedim elbette. Ev zaten sıcaktı. Olanları düşünürken uyuyakaldım. Sabah gözümü açtığımda Rüzgar kalkmıştı. ' İyi erken uyanıyormuşsun. Kahvaltı saati geliyor. Bu arada sıcak bir duş al. Muhtemelen üşüdün gece. İnsan dolaba bakar üstüne örtecek bir şey bulur. ' İşte bu hiç aklıma gelmemişti. Ben aynı yatakta olmanın getirdiği gerginlik yüzünden bir şey düşünecek halde de değildim zaten. Evet uyumuştum ama tetikte uyumuştum. En ufak bir hareketi olmadığı gibi insan uyanınca en azından üzerimi örterdi onu da yapmamıştı. Neyse bunun iyi yanları da vardı. Bu evden kurtulunca ayrı odalarda ayrı hayatlar yaşayacaktık. Kıyafetler ile yattığım için sadece elimi yüzümü yıkadım. Rüzgar komodin üzerindeki geceliği askılarından tuttu. Çekip elinden aldım. ' Ne yapıyorsun?' ' Giyilmiş göstermeye çalışıyorum. ' dedi elimden çekti ve yere attı. ' Giyilince yere mi atılıyor?' ' Sude toplar merak etme. ' ' Elim ayağım var çok şükür. Giymiş olsaydım da katlar bir kenara koyardım zaten. ' dedim. Yerden aldım ve katladım. Rüzgar' ın çıkardıklarını da katladım. Anlaşılan beyimizin eline yapışıyordu. Önce değmek istemedim ama öyle ya da böyle evliydik. Bu kadarını da yapmam gerekiyordu bence. Tuhaf kaçardı çünkü sadece kendi giydiğimi katlamam. Aşağıya indik. Merdivenlerin başında Ebru karşıladı bizi. ' Günaydın abi. Günaydın yenge. ' Sabahın bu saatinde bile enerjikti. Hiç zengin kızı gibi değildi. Sade bir pantolon t-shirt geziyordu evde. Filmlerde gördüğümüz süslü kıyafetler yoktu. Normal bir evden farkı her odanın sıcak olmasıydı sanırım. Doğalgaz fiyatları göz önüne alınırsa her odanın peteğinin açık olması bir lükstü. Gerçi sanırım ev yerden ısıtmalıydı. Gözüm Ebru' nun ayaklarına takıldı. Köpekli panduf vardı. Ebru ayaklarına baktığımı fark etti. ' Ya kusura bakma. Alışkanlık. Biz aslında evde ayakkabı ile gezmiyoruz. Annem ve babam namaz kıldığı için ayakkabı olayından haz etmiyorlar ama misafir gelince ayakkabı giyiyoruz tabii. Sen hala misafir sayılırsın. ' ' Bilseydim bende çıkarırdım. ' dedim mahçup bir şekilde. ' Daha üç gün olmadı. Üç gün misafir sayılırsın sonra babam der zaten. ' ' Ben çıkarayım ya. Var mı terlik?' Vardır herhalde bizim evde bile misafir terliği vardı. Gerçi bizde bir sürü misafir terliği vardı. Annem bir sürü süslü pahalı terlik almıştı. Sanki sosyetik misafirler gelecek gibiydi ama aldığı terlik sayısı kadar insanın eve sığması mümkün değildi aslında. ' Rahat ol. Sen değiştirsen abim değiştirmez zaten. Annem kendisini Fransa Kraliyet Ailesi' nden çalmış. Kendisi tam bir asilzadedir. Annem öyle diyor yani. O yüzden terlik falan bozar onu. ' ' Ebru!' dedi Rüzgar uyarıcı bir sesle. ' Ne var abi? Kendini karından mı saklayacaksın? Neyse annem söylenecek şimdi sizi çeneye tuttum diye. ' dedi ve bizi masaya yönlendirdi. Ben bu kız yüzünden delirecektim. Günaydın faslından sonra kahvaltıya başladık. Kahvaltı bitince Ebru hemen yanıma geldi. Bu kız Güngör' ün elinde ziyan olurdu. ' Abi ben yengemi bir saatliğine ödünç alıyorum haberin olsun. ' dedi. ' Neden?' ' Alışverişe gideceğiz. ' Rüzgar cüzdanını çıkardı. İçinden bir kart çıkarıp bana uzattı. ' Şifresi 4567. ' ' Gerek yok. Bir şeye ihtiyacım yok. Sağ ol. ' dedim. ' Ebru bir saat dedi diye bir saatte geleceğinizi mi sanıyorsun? Akşamdan önce dönmezsiniz. İki canlısın. Canın bir şey çekerse alırsın. ' Ebru abisinin elini ittirdi.. ' Sok onu cebine. Annemde gelecek bizimle ve sende biliyorsun ki senin paran bu evde geçmez. Hiç babamın ağzını açtırma. ' ' Karıma veriyorum kartı. ' dedi ters bir şekilde. O sırada babasının sesi duyuldu. ' Davet için alışverişe gidilecek. Sen kendi evinde paranla ne alırsan alırsın beni ilgilendirmez ama senin paran bu eve giremez. ' Rüzgar öfkeyle baktı ama sonra bakışlarını toparladı. ' Sanki ben emek vermiyorum. ' dedi. ' Senin paran helal değildir. Ben bu eve haram para sokmadım sokmam. Acımdan ölsem de sokmam. Benden sana tavsiyedir ki o sabinin boğazından geçirme paranı. Yol yakınken gel işinin başına geç. Öyle arada sırada uğramakla olmaz. ' Bir an, sadece bir an her şeyi anlatmayı düşündüm. Sanki bu adam beni bu işlerden kurtarır gibi geldi. En azından kızını kurtarır. Üstelik Güngör' de ondan korkuyordu ama sonra aklıma geldi. Güngör ondan iş bozulacak diye korkuyordu. Nişan bozulursa zaten bir korkusu kalmayacaktı. Rüzgar' ın sözünü dinlemedim adamı Güngör mü dinleyecekti? Adam kendi oğluna diş geçiremiyordu. Acaba Rüzgar ne iş yapıyordu da haram para diyordu. ' Zaten fazla bir şey almaya gerek yok. Misafirlere ayıp olmasın diye bir elbise yeterli. ' dedim. Benim yüzümden misafirlere mahçup olmalarını istemiyordum. Rüzgar öfkeyle çıkıp gitti yukarı. Bende Ebru' nun eline kaldım. Önce beyaz bir elbise aldık. Annesi gerçekten zevkli kadındı. Pahalıydı ama daha ucuz bir şeyin uygun olmayacağını söylediler bende sustum. ' Aslında ben gelinlik konusunda ısrar ettim ama ailen gelmeyeceği için babam davette uygun olmayacağını söyledi. Yine de gelinlik alacağız tabii ki. ' dedi. ' Ne gelinliği?' dedim şok olmuş bir şekilde. ' En azından fotoğraf çekimi yaptıracaksınız herhalde. ' ' Gerek yok bence. ' dedim. ' Var. Var. ' dediler. Elbiseden sonra gelinlik aldık. Sade ve şık bir modeldi. Ebru beni kendi gelinliğini dikecek kişiye götürdü. Bana onun için dikilecek modeli gösterdi. İşte tam o an başım döndü. Hemen oturtup su getirdiler. Ebru yanıma oturdu. Elimi tuttu.. ' Daha iyi misin? Yoruldun tabii. Buradan çıkınca yemek yiyelim. İki canlısın sen. Ben biraz alışveriş seviyorum. Kendimi kaptırıyorum. Gelinliğimi gör falan derken oyaladım seni. ' 'Senin bir suçun yok. Arada oluyor. ' dedim. Sonra ekledim. ' Seviyorsun galiba nişanlını?' ' Sayılmaz. Yani tanımıyorum ki. Yakışıklı onu biliyorum. Bizimki ailelerin uygun görmesinden. Sevimli, sempatik biri. O kadar tanıdım daha ama seveceğime inanıyorum. Bir istemede bir de nişanda gördüm daha. Oturup konuştuk isteme sonrasında o kadar. ' ' Sevmeden neden evleniyorsun?' dedim. Ne bileyim belki vazgeçerdi. Bir umuttu işte. ' Ben sevme konusunda vukuatlıyım. Bir kere sevdim o da şimdi ailemi dolandırmaktan cezaevinde. O yüzden böylesi en iyisi. ' dedi. Kızın kaderi kötüydü. Başka bir şey diyemedim. Oradan çıktık. Yemek yedik. Kuyumcuya gittik ve ne kadar gerek yok desem de yüzük aldık. Akşam olmamıştı ama öğleni epey geçmişti eve döndüğümüzde. Gece yine aynı odada uyuduk. Bir türlü bırakmıyorlardı. Artık aynı yatakta yatmayı dert etmiyordum çünkü tırnağının ucu bile değmiyordu. Sabah kahvaltısından sonra kapı çaldı. Ebru sevinçle kalktı. ' Misafirlerim geldi. ' dedi. Beni yukarı sürükledi. Saç makyaj yapıldı. Herhalde davet bugün diye düşündüğüm için sesimi çıkarmadan durdum. Sonra gelinlik çıktı ortaya. ' Size harika bir dış çekim programı ayarladım. Bayılacaksınız. ' dedikten sonra yapma etmeme dememe aldırmadan gelinliği giydirdi. Aynada kendime baktırdı. Aynada kendime bakınca ağlamaya başladım. Gelinlik gerçekten çok güzel olmuştu ama ben kendimi içinde çok kirli hissediyordum. Sahte bir evlilik neden bu kadar gerçekçi ilerliyordu? Rüzgar neden bu işe bir türlü dur demiyordu? Ebru neden bu kadar iyiydi? Galiba en önemli soru evlendiğim adam kimdi?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD