Gözlerim kapansa da sesler kulağımda yankılanmaya devam ediyordu. Kolumda ve boynumda ağrı vardı. Çarpmanın etkisiyle koruluğun içine düşmüştüm ve zor da olsa oradan çıkıp kendimi koltuğa atmıştım. Doruk’un, “İpek!” diye korku dolu haykırışı kalbimi sıkıştırsa da bu gecenin sorumlusu oydu. Beni buraya getirmese, bu pislik bizi bu şekilde yakalayamazdı. Ayrıca odaya girmeden önce çektiğim işkencenin bedelini ödemek zorundaydı. Kasten öyle hissetmemi sağlamıştı. Bedenimde herhangi büyük bir acı yoktu. Sadece kafamı çarpmamdan dolayı küçük bir sancı vardı. Onun da birazdan geçeceğini umuyordum. Ama dakikalar önce bana yaşattığı o duyguların hesabını sormazsam rahat edemezdim. Gözlerimi kapatarak Doruk’un beni arabadan çıkarmasına ve yere yatırıp bir yaram olup olmadığını incelemesine tepki