Burnuma dolan nefis koku ve bedenimi yakan güneş beni uyandırmak için birlik olmuş gibiydi. Ve her ne kadar dirensem de karnım guruldayarak beni yenilgiye uğratmıştı. Gözlerimi açıp yanıma baktığımda Doruk’un kalkmış olduğunu fark ettim. Nasıl oluyor da bu kadar olayın üstüne bu kadar erken kalkabiliyordu? Yavaşça yataktan kalktım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım. Buz gibi suyu yüzüme çarparken yavaşça kendime geldiğimi ve uykudan arındığımı hissediyordum. Sonra aynada kendimle göz göze geldim. O an aklımda dün gece canlandı. Onca ateşin içinde sadece sarılıp uyumak çok garip bir şeydi. Nefesi değdiği her noktayı yakarken beni sımsıkı saran o kaslı kolları bir ömür boyu unutamayacaktım. Doruk yerine bir başkasını koyamayacağım bir adamdı. İlk aşk her zaman önemlidir derdi annem. Hiçbir zama
