SEKİZİNCİ BÖLÜM

835 Words
Yeni bir ev ayarlanana kadar Tunç'un tüm itirazlarına rağmen amcam Poyraz da kalmama izin vermişti.Poyraz da rahat edeceğimi bilsem de sadistimin bebeksime de kafayı takmasından korkuyordum. "Şu camı açayım bir ev havalansın."dedi Poyraz balkon kapısına yönelerek.Havasız ortamda kalamama gibi bir huyu varda.Balkon kapısını açıp sırıtarak bana döndü. "Benekli ne yemek istersin akşama?" "Soru mu bu ama?"dediğimde gözlerini devirdi. "Tavuk yok ki evde."dediğinde dudaklarımı büzdüm.Poyrazın yaptığı en harika yemekti soslu patatesli tavuk. "Tamam büzme şunları gidip alayım hemen,sende patatesleri hallet."dedi kapıya yönelerek.Tamam anlamında kafamı sallayıp mutfağa yöneldim.Patatesleri çıkarıp soymaya başladım.Suyun içine atıp fırından tepsiyi çıkararak elma dilimi şeklinde kesip tepsiye dizmeye başladım.Son patatesi doğrarken arkamdan gelen kırılma sesiyle donakaldım.Saniyeler işlerken elimdeki bıçağı sımsıkı kavrayıp yavaşça arkama döndüm.Masanın üstündeki vazo paramparça olmuştu.Korkuyla etrafa bakınırken yerde ki taş parçasına sarılı kağıt dikkatimi çekti.Elimdeki bıçağı bırakmadan yavaşça taşa doğru ilerledim.Hızla yerden alıp tekrar tezgaha ilerleyerek etrafı kolaçan ettim.Kağıdı taştan kurtarıp kırmızı kalemle yazılan yazıları okumaya başladım. "Işığım seni bulamayacağım sanıyorsun değil mi? Ama bilmediğin birşey var.Ben sana bir nefes kadar yakınım." Titrek ellerimle kağıdı tutarken,yutkunmam tüm odada yankılandı.Resmen beni rahat bırakmamak için elinden geleni yapıyor,her saniyemi çalmaya çalışıyordu.Elimdeki bıçağı bırakmadan telefonuma yöneldim ve Poyrazı aramaya başladım. "Geldim benekli 5 dakikaya evdeyim.Yiyeyeceksin ta-" "Poyraz hemen gel.Bulmuş...Burayı da bulmuş."dediğimde telefondan dıt dıt sesleri gelmeye başladı.Gözlerim salonu tararken elimdeki bıçağı ve notu bırakmamıştım.Şuan bu halimden zevk alıyor olmalıydı.Beni izlediğini hissedebiliyordum.5 dakikanın ardından kapının açılmasıyla elimdeki bıçağı masaya fırlatıp Poyrazın boynuna atladım. "Buna inanamıyorum."dedi oda elindeki tavuğu masaya fırlatarak.Ondan ayrılıp korku dolu gözlerle etrafa bakmaya başladım. "Arkam dönüktü.Balkon kapısı da açık olunca taşı içeri fırlatmış.Vazo parçalandı.Taşa da bu notu sarmış."dedim elimdeki kağıdı ona uzatarak.Poyraz hızla alıp okuduğunda sinirden çenesi gerilmeye başlamıştı. "Hemen karakola gidelim.Belki bir şey çıkar." "Bundan hiçbir şey çıkmaz.Onun gibi bir manyak her şeyi düşünür."dedim umutsuzca.Poyraz kağıdı cebine koyup tekrar beni kendine çekti. "Babamı arıyorum kapıya adam diksin.Ben de sırf sen rahatla diye dip bucak evi ararım.Rahat ederiz."dedi başını aşağı eğerek.Tamam anlamında kafamı salladığımda benden ayrılıp tavuğu alarak mutfağa yöneldik. "Önce şu guruldayan karnımızı doyuralım." ************************* Ertesi sabaha Poyrazın babası Ertan amcanın kapıya diktiği adamlar ve bebeksimin evi dip bucak aramasıyla rahat bir uyku çekerek uyandım.Okul üniformamı üstüme geçirip klasik hazırlığımdan sonra aşağıya indiğimde yine müthiş sofrasıyla beni bekliyordu.Poyrazla aramda 2 yaş vardı.O üniversite hayatının keyfini sürerken bende Tan Lisesi'nden mezun olmaya bakıyordum. "Yine bir harikalık görüyorum."dedim yanına yaklaşarak. "Ve görmeye de devam edeceksin."dedi kendini göstererek.Omzuna vurup masadaki yerimi aldım ve ne varsa sömürmeye başladım. Poyrazı zar zor ikna ederek kendi başıma okula gelmiştim.Sakin adımlarla sınıfa ilerlerken omzuma atılan kolla yerimden sıçradım. "Özür dilerim Meyra korkutmak istememiştim."diyen Simayla rahatlamıştım.Hapını yut işte Meyra diyen iç sesimi duymamazlıktan gelerek Simaya döndüm. "Yok canım dalmışım.Sende bir anda şey edince..." "Eee nasılsın bakalım?"diye sorduğunda korkudan içim patlamak üzere,her an her yerden çıkacakmış gibi geliyor diyemeyeceğim için "İyiyim sen nasılsın?" diyebildim. "İyilik benden de.Sen şimdi yenisin ya bilmeyebilirsin.Bugün müzik dersi var.Hoca baya disiplinli ve dikkatli biridir.Kaynatmak imkansız ve umarım bir yeteneğin vardır yoksa tebrikler müzikten kaldın."dedi tek nefesle. "Aslında sesim fena sayılmaz."dedim omuz silkerek. "Bu iyi oldu.Bu arada dün yanımda oturamadın.Sen gelmeden önce hoca plan yapmıştı yani mecburen Akının yanındasın." "Sorun değil."dedim hızlıca ve sınıfa girdik.Akınla göz göze geldiğimizde bakışlarımı ayırmadan yanına ilerledim ve yanına oturdum.Aslında dün karakolda ne işi olduğunu merak etmiyor değildim ama dün kestirip atınca ve yine aynısını yapacağından sorumu yutkunarak içime gönderdim. Hoca dersiyle ilgili bir şeylerden bahsederken kendimi tutamamış ve Akına dönmüştüm. "Dün karakolda ne işin vardı?"dedim bir çırpıda.Şaşkınlıkla bana bakarken elinde oynadığı şeyi yine avucunda yok etti. "Peki senin ne işin vardı?"dedi benim sorumu bana sorarak. "Önce ben sordum." "Fark eder mi?"dediğinde bıkkınlıkla nefesimi verdim ve önüme döndüm.Anlaşıldı benim kadar inat bir insandı bu Akında. Ders bitmiş,müzik dersi için aşağı kata iniyorduk.Okulun özel liseden tek farkı tabelada özel diye yazmayışıydı yoksa eksik hiçbir şey yoktu. Fazlasıyla düzenli ve disiplinli bir yerdi.Müzik odasına geldiğimizde hoca belkide hiç çıkmadığı sınıfta,tahtaya notalar yazıyordu.Hepimiz sessizce yerimize geçtik ve hocanın bize dönmesini bekledik.5 dakikanın ardından dönmesiyle göz göze gelmemiz bir oldu. "Sen yeni kız.Gel bakalım."dedi bir bayandan çıkabilecek en sert sesle.Şaşkınlıktan yerimden kalkamazken Simayın kolumu dürtmesiyle kendime geldim.Boğazımı temizleyip mikrafonun oraya ilerledim. "Şarkı mı söyleyeceksin?"dediğinde başımı sallamakla yetindim.Yanımda duran gitarlı çocuğa beni en iyi anlatan şarkı olarak nitelendirdiğim hemde kısa olduğuna biran evvel bitmesi için hemen şarkının adını söyledim ve tekrar önüme döndüm.Çocuk çalmaya başladığında gözlerimi yere sabitleyerek şarkıyı söylenmeye başladım. Şarkıyı bitirdiğimde sınıftan alkış sesleri yükselmeye başlamıştı.Hoca memnun olmuş gözlerle bana bakarken,Akının tekbir yere sabit bakması bunu gölgeliyordu.Kaşlarımı çatmış ona bakarken kendine geldi ve sesli bir şekilde sandalyesinden kalkarak sınıftan çıktı.Hepimiz şaşkınca arkasından bakarken sinirimin tepemde bitip,alev alacağını hissediyordum.İnatsın,uyuzsun,megalomanın tekisin anladık ama bu hava kime? Zilin çalmasıyla sınıftan hızla çıkıp Akını bulmayı planlıyordum.Lise hayatım boyunca onun gibi birisiyle karşılaşmamıştım ve bu artislikler bana söken şeyler değildi.Elimdeki defterimi bırakmak için dolabıma yönelirken,kapağın arasına sıkıştırılmış kağıtla kaşlarımı çattım.Kağıdı alıp etrafıma bakınırken,kağıdı açmamla kırmızı yazıları görmem bir oldu.Korku yine eski konumuna yerleşirken,yazdığı her kelime beynimde yankılanmaya başlamışı. "Işığım sesini duymayalı ne çok olmuş.Ama şarkıda bir ton hata,tek bir doğruluk var.Sana karışacağım,senin ne hayatın ne de kararların olacak ve evet... Sonucuna razı olacaksın.Benim sonuçlarıma.Aşkımızı yeniden yaşamaya hazır ol."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD