Mina’dan Onların yanlarından ayrılırken sanki bir parçamı onların yanında bırakmış gibi hissetmiştim. Hem Çakır hem de Hazal benim hayatımın bir parçası haline gelmişti ve onlara çok güvenmiştim. Güvenmemem gerektiğini bir kere daha anlamıştım. Akşamki aile yemeğinin amacı da değişmişti. Orada Çakır’ın gözlerinin içine baka baka Taylan’la nişanlanacağımı söyleyecektim. Tam doğru bir karar almışım diye düşünürken Çakır da yanlıştı. Kim bilir yanlışın kendisi bendim ve bu yüzden bunları yaşıyordum. Acıyla kavrulan bedenime diyecek teselli sözüm bile yoktu. Kim bilir, onun istediği de buydu. Arabadan inip kimsenin beni bulamayacağı uçurum gibi bir yere geldim. Arabanın kaportasına yaslandım ve denize bakmaya başladım. Yanımda olup beni teselli edecek kimsem yoktu ve kimseden de medet uma