Aslı’dan,
Serhat benim yarı çıplak görüntümden etkilenip aşk göstereceğine yerdeki örtüyü tekmeleyip küfür ederken sinirim tepeme çıktı.
Adamla evlilik kararı aldığımız günün ertesinde huyu mu değişmişti yoksa? Evlilik aşkı öldürüyordu da bu kadar da çabuk öldürmemeliydi.
Hatasını anlaması için en az onun kadar sert konuştum.
“Bana bir şey olduğu yok. Sözlümle muhteşem bir gece geçirdim. Sabahına onun da benim gibi mutlu olmasını bekliyorum, belki bir sarılma bir öpücük... ama bil bakalım bunun yerine ne buluyorum! Aşkımıza şahitlik etmiş örtüyü küfürler içinde tekmeleyen bir Serhat! Üstelik bir de ne olduğunu bile bilmediğim bir şeyin hesabını soruyorsun. Kafan yerinde mi senin?”
Sorumla birlikte örtüye bir tekme daha atarken en yüksek perdeden cevap verdi.
“Değil lan! Kafam yerinde falan değil!”
Acaba ilacın kutusunu falan mı gördü diye birden içimi korku bürüdü. Sorarsa şaka yapmak istedim falan diyecektim ama gördü mü görmedi mi emin olmadan kendimi ifşalamak da istemiyordum.
Sessizce derdini anlamaya çalışırken eli ile yatağı işaret etti.
“Hiç bir leke yok.”
Neden söz ettiğini anlamak için gösterdiği yere baktım. Aslında onun kuruyup beyaza dönmüş lekeleri pembe çarşafımın üstünde baya gözüküyordu ama onun aradığı ne anlamamıştım.
“Ne demek istiyorsun Serhat! Şaka falan mı yapmaya çalışıyorsun? Ne saçma bir muhabbetin içindeyiz şu an!”
Ellerini yüzüne bastırıp sert sert birkaç kez sıvazladıktan sonra tekrar bana döndü.
“Yatakta neden kan izi yok?”
Olması mı gerek diye düşünürken birden beynimde şimşekler çaktı.
Benim evleneceğim adam dar beyinli falan değil bildiğin mağara adamı çıkmıştı başıma. En az onun kadar üst perdeden cevap verdim.
“BU NE BİÇİM SORU YAA!”
Sesimi yükselttiğim an şaşkın şaşkın yüzüme baktı.
“Sen neyi sorguladığının farkında mısın?”
Yüzündeki öfke silinmese de şimdi biraz daha soğuk kanlı gözüküyordu. Yine de tavrına ifrit olmuştum.
“Sana bir kez soracağım Aslı, bakire misin değil misin?”
Hala mağara adamlığını sürdürürken adeta buz kesmiştim. Kendimi ucuz bir fahişeden farksız hissediyordum.
“Sabaha kadar içimden çıkmadın Serhat! Sen söyle bakire miyim değil miyim?