Arhat ağadan, “Beni alın işte. Yaşlı, kel, kör, topal hiç fark etmez. Aşiretinizden kimi söylerseniz evleneceğim. Babama dokunmayın yeter.” Kan beynime sıçradığında ayağa fırlayıp yerdeki sehpaya bir tekme attım. “LAN SEN KENDİNİ PEŞKEŞ ÇEKMEYE UTANMIYOR MUSUN!” Öfkem dinmedikçe yere yuvarlanmış sehpaya bir tekme daha attım. Karşıdan kısık bir hıçkırık sesi geldi. Yaptığı şeyin ne denli yakışıksız olduğunu düşünecek yaştaydı ama ona olan saygımı yerin dibine sokmuştu ısrarıyla. “Ya ne yapayım Arhat abi, sen söyle! Babamı öldürmenizi mi izleyeyim? Kan davası olmasın diye evlilik yapmayı kabul etmiş ilk kız ben miyim?” Hala ısrara devam ettiğinde daha fazla dinlemek istemedim yoksa şimdi gidip basacaktım o konağı. “Bana bak Gülbin! Asla ama asla söylediğin şey olmayacak. Yarın ağalar