Bölüm 18

1172 Words

Yakıp kavuran, aynı zamanda insana tarifini imkansız kılan tek duyguydu acı. Farklı tasvirlerde bulunulabilirdi belki ama hiçbir anlatım hissedilenle bir olmazdı. Tıpkı şu anda benim hissettiğim gibi. “Yekta” Fısıltım ona yakınlığımdan dolayı kulağına ulaşmışken başımı sırtına yasladım. Saatlerce ağlamak istiyordum ama her şey engel oluyordu isteğime. İstemek yetmiyordu işte kendi karakterim gereği orta yerde ağlayamazdım ben. Yekta ona seslendiğimi işitir işitmez bana döndü. Halim nasıldı bilmiyorum ama koyu bulutların çöktüğü okyanusların dalgalanıp bulutların geriye çekilişine şahit olmuştum. “Ahu, iyi misin?” Başım dönüyor, midem kasılıp duruyordu ve nefes almakta da ayakta durmakta da zorlanıyordum. Her an Yekta’nın kucağına yığılacak gibi hissediyordum. İyi değildim ve bunu beli

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD