İnsanı güçsüz yapan yapamadıkları değil yapmamaya olan inançlarıdır. İnanç, var olduğuna inandığımız lakin gün yüzüne çıkarmadığımız insani bir etkendi. Ziyadesiyle kullanılırsa bir insan, kadın çocuk erkek fark etmeksizin her şeyin karşısında durabilir, her şeyi başarabilirdi. Benim inancım yüksekti. İnsanların iyi olduğuna inanmazdım, ancak içlerinde iyi bir şeyler olduğuna inancım vardı. Umut, yitirilmemeliydi. Çünkü umut, zafer giden yolda anahtar değil zaferin ta kendisiydi. İçime çektiğim her nefes bu ana inat ciğerlerimi çürüterek yok etme istermişçesine içimi alazlara veriyordu. Geçtiği her yeri yakıp yıkıyordu. Ben... Alışık değildim yıkılmalara ama bilirdim yıkıldıktan sonra temelimi daha sağlam nasıl atılacağını. Bugün ise Mila için yıkılacaktım,