Cengaver 2

1035 Words
Cengaver Kılıç Ben Cengaver Kılıç hayatım asker olma hayali ile geçti askeriyede çarşı izninde bir saldırıda başka bir asker tarafından kurtarılınca tanıştık adı Halil sohbet ederken aramız iyi oldu. Ankara'dan gelmiş onun teskere zamanı benimde Ankara'da teknik eğitim alacağım söylendi. Teknik eğitimler için Ankara'ya gidip orada da kalacaktım ama eğitimim görevlerim başka yerde de devam edecekti. Özel harekât da görev almak çok kapsamlı eğitimler gerekiyordu teknik eğitimde dahil. Babam da askerdi Hakkari'de duruyorlardı. Bende oraya gidecektim. Ara ara göreve çıkacaktım bu süreçte. Yolum Ankara'ya düşünce Halil ile beraber geldik. Yolda eğitim yerine gitmeden gel misafirim ol deyince kabul ettim. Büyük bir arkadaş grupları vardı bizi karşıladı Halil'in abisi de vardı ama arkadaşları ile toplam yedi kişiler kan bağı değil can bağı var dediler. Beni eve davet etti kapı açıldığında içeriden on beş yaşlarında bir kız çıktı direk Halil’e sarıldı öyle içten abimm dedi ki bana da biri sarılsa dedim. Hoşbeş içeriye geçtik. Çok kalabalık babada geldi sarıldılar falan oturduk. Annesi adını seslenince anladım Yüsra’ymış saçları uzun olmasa ilk kız bile demezdim üstünde erkek kıyafetleri var ufaklığın. Yüsra beni yeni fark etmiş olacak ki gözleri bana takıldı. Ben bozuntuya vermeden devam ettim. Akşama kadar da kaçamak bakışlarını fark ettim. İki yıl boyunca ara ara gidip geldim Halil’in evine tayfa dedikleri gruba benide dahil ettiler çok sıcak kanlı insanlar. Ailecek görüşüyorlardı annemde bir ara ziyaret amaçlı geldiğinde tanışmıştı. Bu arada Yüsra gözümden kaçmadı birkaç kere sadece adımı söyleyince abi neden demiyorsun dedim. Sen abim sayılmazsın dedi. Neymiş diğerleri yedi yaş büyükmüş ben küçük abisi ile yaşıtmışım abi demese de olurmuş azda değil beş yaş vardı bu erkek Fatma ile aramızda. Zamanla ortam okuma eğitimi falan derken Yüsra’nın bakışlarının farklı olduğunu anladım hayranlıkla bakıyordu ama olmaz çocuk daha hayallere kapılır falan ben asker adamın uğraşamam çoluk çocukla hemde arkadaşımın kardeşi. İki yılın sonunda eğitimlerim bitmişti artık gidip saha eğitimini tamamlayıp time katılmam gerekiyordu çok zorlu bir dönem beni bekliyordu eğitim çok zordu. Son veda yemeği yiyelim dediler. Bu arada tayfanın dördü evlendi o dönemler göreve gittiğim için hiçbirine katılmadım. Bu akşam yemeği erkek erkeğe yiyecektik. Yemekler yendi sohbet edildi. Sultan teyze Halil’in annesi bir kahve içip bize sarılmadan gitmesin deyince toplandık gittik oradan dağılacaktık bende görev yerime gidecektim. Bahçeye oturduk biz hoş sohbet Yüsra’nın gözleri bende vazgeçmedi hayır hiç halinede bakmıyor. Bir ara içeriye girince el yıkama bahanesine bende gittim uyarsam iyi olacak bekler falan çocuksu hayallere kapılmasın. Banyodan çıkmıştı bana çarptı. “ahh Cengaver sen miydin?” “Evet benimde abi nerde?” kaç kere dedim hâlâ adımı söylüyor. “Abisi yok” “Yapma be ufaklık bir bana abi demiyorsun kabul etmedin beni” abisi sayılırdım “Demek ki abi olarak görmüyorum” biliyoruz fark ettik ama anlamıyorsun olmaz “Anlamadım zannetme ufaklık yaşın kaç başın kaç abin sayılırım. Boş hayaller kurayım falan deme senden bana yâr olmaz benden de sana abin sayılırım tamam mı?” uğraşamazdım bununla “Ta- tamam a-abi” şöyle söz dinlersin işte üzüldü ama yapacak birşey yok elbet bunun çocukça bir hoşlantı olduğunu anlar zamanla… “Dışarıdakiler neyse bende oyum” deyip çıktım bana kadın lazım çocukla uğraşamam ben. Artık tamamen ayrılmıştık tayfa ile sadece telefonda görüşüyorduk. Eğitimlerim çok ağırdı canla başla kendimi işime vermiştim çok iyi olmalıydım. Dört yılın sonunda artık yüzbaşı Cengaver Kılıç’tım. Yıllarca buna çalıştım dağlara çıktım şehitler verdim. Ağır eğitimler gördüm benim gibi eğitimi geçen seçilmiş beş askerim ile birlikte Kılıç timi komutanı yüzbaşı Cengaver Kılıç…. Babam emekliye ayrıldı. Annem ise sürekli evlenmem gerektiğini söyleyip duruyor. “Oğlum yirmi yedi yaşına geldin artık bir gelinim olsun istiyorum” sözleri hiç bitmiyor. “Yapma Aysel sultan germe beni bak” “Ben şimdi seni bir gericem yiyeceksin terliği” komando olduk bereli olduk şu terlikten kurtulamadık. Neyse ki telefonum çalınca kurtulmuştum annemden. Halil aradı düğünü varmış çağırıyor kesin anneminde haberi olur başlar yine sende evlen demeye asker karısı olmak kolay mı ben kimi alayım yanıma. Görevde değilim sekiz aylık operasyondan yeni dönmüştük sekiz aydır dağ taş dolaşıyoruz. Teröristleri patlatmakla bitmiyor şükürler olsun ki kayıp vermeden döndük. Şimdi Aysel sultanın evlendirme operasyonundan kaçma vakti kaç kaçabilirsen Cengaver. Kaçışım yok babam ben gelemem dedi kendince işeri var o emekli oldu ama askerlik onu bırakmadı evin tek çocuğu benim annemi alıp Halil’in düğününe gittik. Düğünden 2-3 gün önce gitmiştik eğlence yapacaktık tayfa hepsi evli çocukları var Halil de katıldı ben varım tek bekar. Annem sürekli birilerini gösterip duruyor. Gözüm Yüsra’yı aradı bir o yok acaba erkeklerin arasında da fark mı etmedim pek fark edilecek gibi değildi en son Halil’e döndüm. “Kız kardeşin vardı sanki senin onu da mı evlendirdiniz yok burada” “Yok o hanım kariyer yapacakmış bu sene son evi barkı kapatıp öyle geleceğim dedi yarın düğün sabahı gelmiş olur.” Gece çok iyi geçmişti uzun zaman sonra normal bir hayat yaşamak garip hissettirmişti. Ertesi sabah damat traşı gelin arabası derken Halil ile sürüklendik durduk bu sebeple bile evlilikten vazgeçilir tek gecelik ilişki neye yetmiyor kim uğraşacak bu işlerle… Gelini kuaförden aldık başka kimse yoktu sahi bu Yüsra cadısı nerde o kuaförden anlamaz diye getirmediler galiba. Bende kaldığımız otele döndüm gelin damat fotoğraf çekimine gidecekti. Evlerinin oradan konvoy yapıp düğün salonuna geçecektik. Otele gittiğimde annem düğün evine çoktan gitmişti bende hazırlandım hava iyiydi zaten cekete gerek duymadım. Gömlek ve kumaş pantolon giyip saçlarıma şekil verdikten sonra yola koyuldum. Düğün evine geldiğimde çok kalabalıktı kızların gözü üstümde fısıltılar kulağıma geliyor ‘bu Halil abinin asker arkadaşı değil mi?’ ‘pekte yakışıklıymış’ sözleri egomu tatmin ediyordu. Girdiğim her ortamda böyle dikkat çekmek özellikle kızlar tarafından hoşuma gidiyordu. Konvoy hazırdı annem ve bende arabaya bindik daha biner binmez annem birilerini göstermeye başladı. Avcı gibi benim timden beter bordo bereli annem. Gelini aldık düğün salonuna gittik. Karşıdan bir güzel gelmeye başladı uzun boylu ince belli üzerinde siyah mini bir elbise saçlar simsiyah bele kadar gülümseyerek bize doğru geliyor. Büyük bir heyecanla anneme “Aysel teyze hoşgeldiniz sizi nasıl özlemişim” diyerek kucakladı. “Ahh kızım bende seni özlemişim birkaç kere geldim görüşmek nasip olmadı Eskişehir’de okuyormuşsun.” Annemle konuşuyor ama kim bu afeti devran annemi bıraktı. Bana döndü anneme ne kadar sıcak baktıysa bana da o kadar soğuk bakarak elini uzattı. “Hoşgeldin Cengaver ABİ” dedi çok şaşkındım bu oydu ama nasıl olur. Dilim tutulmuştu resmen elini sıktım. “YÜSRA!”
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD