Cengaver 3

1076 Words
Yüsra Bakırcı Bütün toplanma işi bitti ama kızlarla bizde bittik işlerimiz uzandığı için ancak düğün sabahı yetişecektim. Düğün için elbise hazırdı abilerim ve tayfa çıldırsada giyecektim. Bu yıl bitirdim gönüllü öğretmen olarak Hakkari Yüksekova da bir köy okuluna gideceğim bunu aileme nasıl diyeceğimi bilmiyorum. Annem duyduğunda kalpten gitmezse iyidir. Toparlandık kızlarla onlar kendi ailelerinin yanına ben kendi ailemin yanına evi eşyaları ile birlikte bizden sonrakilere bıraktık. Gelirken iki valizle gelmiştim dönüşüm beş valiz bir sırt çantası oldu artık daha fazla kıyafet çeşidi ve ayakkabım vardı makyaj çantam ayrı bir mevzu. Sabah çok erkenden yola çıktık. Öğlene doğru eve ulaştım ama ev düğün evi olunca çok kalabalıktı. Çantaları bırakır bırakmaz annem babam ve büyük abim Kerem’e sarıldım yengem ortalıkta yoktu bebeği küçüktü ve onunla ilgileniyordu. Benimde hemen kuaföre yetişmem lazım. Elbisemi kaptığım gibi çıktım. Ben geldiğimde gelin çıkmıştı benim fazla bir işim yoktu saçlarımı salık bırakacaktım aralarına geniş dalgalar atılacak ve makyaj Makyaj ve saçım tamamdı. Elbisem geniş askılı mini etek uçları uçuş uçuş olan siyah bir elbiseydi önden değil ama sırt dekoltesi çok olan bir elbise sırtı açık olunca içime sütyen giymedim. Elbisemi giydiğimde ayaklarıma siyah bantlı yüksek topuklularıda giyindim ve tamamen hazırım. İşim ancak bitmişti ve direk düğün salonuna gidecektim. Düğün salonuna konvoydan önce geldim. Büyük bir kalabalık eş dost akraba hepsiburada… İçeride gelin odasına doğru giderken Kenan abime yakaladım gözlerinden ateş çıkıyordu. “Yüsraaa” diyerek bana yaklaştı. “Abicim” dedim sesim içime kaçmıştı resmen “Ne kız bu halin” dedi gözlerini üzerimde gezdirerek. Bende kendimi dikleştirdim gayet güzel olmuştum eski Yüsra yoktu karşısında ben 22 yaşında genç bir hanımefendiyim. “Ne varmış halimde gayet güzel oldum” daha arkamı görmedi saçlarım kapatıyor iyiki “Evet güzel olmuşsun da bacım fazla güzel olmuşsun” “Off abi ya bugünlük görme beni her zaman giyinmiyorum ya.” Derin bir nefes aldı burnunun kemerini sıktı. “Tamam ama fazla kalkma oraya buraya gezme ortalıkta şu bacaklara bak hepsi ortada” abimin boynuna atıldım. “Abimm benim tamam fazla dolaşmam” dedim gelin odasına girdim Halil abimi yeni görüyordum oda sarıldı ikiside sırtımı fark etmedi saçlarımdan taze yengeme sarıldım kutladım dışarıya çıktım gelenlere hoşgeldin demeye. Girişe doğru gittiğimde onu gördüm Cengaver… Aysel teyze ile geliyor. Kendimi toplayıp onlara doğru gittim en seksi yürüyüşü yapmayı da ihmal etmedim. Aysel teyzeye sarıldım sıkıca çok sıcak kanlı insandı. Cengaver’e döndüm elimi uzattım sesimi soğuk tutarak “Hoşgeldin Cengaver ABİ” dedim abi kısmını bastırarak. Baya şaşırmış olmalı ki fazla konuşamadı “YÜSRA” evet canım benim Kafamı evet anlamında salladım ve yanlarından ayrıldım fazla muhatap olmaya gerek yok ufaklıklarla işi olmaz sonuçta. Düğün başladı gelin damat geldi. Dans müziği herkes dansa kalktı tabiki mahalledeki erkekler abilerden korkunca kimse beni dansa kaldırmıyor. Geçtim kenardan izlemeye başladım. Aniden kolumdan birisi çekti dansa kaldırdı. Sonunda gelmiş kankam Furki dans ederken bana “Seninki ateş ediyor” dedi. “Benimki kim be” “Saat üç yönünde” deyince baktım o tarafa doğru Cengaver gözlerini dikmiş bize bakıyor. Neden bakıyor ki acaba kesin abim gibi elbiseme kızdı ondan “Aman abimgil gibi oda elbiseme kızıyordur işte” Furki güldü “Bana hiç öyle gelmedi nedense” hala sırıtıyor piç herif dans bitti. Oyun havaları başladı derken çok yoruldum abim sen bittin bakışları atıyordu. Birde fazla ortada dolaşma demişti. Ortam çok sıcak olmuştu lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım yok kesmedi dışarı çıkıp hava almam gerekiyor. Kapının önü çok kalabalıktı biraz arkaya doğru dolandım ayaklarımda acımıştı bantları gevşemek için eğilirken saçlarımı da elimle toplayıp tek omzuma doğru attım. Biri beni aniden sırtımdan tuttuğu gibi kendine çekti. Kenara doğru sürüklemeye başladı giderkende “Bu siktimin elbisesinin neden arkası yok” diyordu. Cengaver'in kolları arasındaydım çıplak sırtım onun göğsüne yapışmıştı. Kalbim onu ilk gördüğüm andaki gibi atmaya başladı. Beni kendine çevirdi gözlerinde anlam veremediğim bir ifade vardı elleri çığlak omuzlarımda “Ne işin var dışarda bu elbisenin arkası nerede?” Abilik yapıyor aklınca kaşlarımı çattım ellerinin arasından kendimi kurtardım. “Hava almaya çıkmıştım Cengaver ABİ ne var bunda elbisemde gayet güzel” dedim saçlarımı savurarak “Zaten sorunda bu ya” diye homurdandı. Kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım adım atacağım sırada tekrar çekti beni duvarla kendisi arasında sıkıştırdı. “Çok değişmişsin YÜSRA” neden yaklaştı nefesim kesilmeye başlamıştı bile kendine gel kızım diğerlerinden neyde buda öyle abinim dedi sana kafamı dik tutarak. “Ben hâlâ aynı Yüsra’yım değişmedim büyüdüm Abi” “Abi mi olduk şimdide?” “Sen öyle istedin bende söz dinleyen bir kız kardeşim” “Abinim diyen ağzımı siksinler” mırıldanıyor ama duyuyorum. “Ben duyuyorum yalnız” elinin tersi ile yanağımı okşadı. Nefes alışverişlerim düzensiz o kadar yakın ki nefes aldıkça memelerim göğsüne değiyor. Sütyen de takmamıştım. Elini yavaşça aşağıya doğru indirdi boynuma oradan göğsüme doğru yol aldı biraz daha inerse belirginleşmiş meme uçlarımı hissedecekti. Elini tuttum durdurdum hâlâ kendime gelmeye çalışıyordum çok sıcaktı dokunuşları nefesi çok yakındı. Kulağıma doğru “Büyümüşsün Yüsra” yutkunmaktan başka birşey yapamıyordum bu adam değil miydi bana ufaklık diyen ne değişti ben büyüdüm o yerinde mi saydı yaş farkı hâlâ aynı ellerimle göğsünden iteledim. “Evet ben büyüdüm ama yaş farkımız hâlâ aynı Cengaver ABİ izin verirsen artık içeriye gideceğim üşüdüm” “Üşürsün tabi amına koyim elbisenin yarısı yok” o küfürleri sıralarken ben kıvırta kıvırta içeriye girdim keyfim yerine gelmişti. Bak bakalım ufaklık kimmiş? Bütün düğün boyunca Cengaver'in bakışları beni takip etmişti. Halaya biri elimi tutacak olsa hemen araya girdi peşimi bırakmadı. O peşimi bırakmadıkça Furki piç piç güldü. Pasta kesiminden sonra hareketli müzikler eşliğinde dans ederken arkamda birini hissettim eli çıplak sırtımdaydı. Kulağıma “Fazla hareket etme katil olacağım yoksa” dedi durdum çok sıkı bir kalabalığın içindeydik herkes dipdibe ve onun eli benim sırtımda dolaşıyordu. Zor bela birkaç adım uzaklaştım kurtulmuşdum elinden düğünün sonlarına doğru gelmiştik herkes arabalara dağıldı. Evin önüne geldi konvoy eğlence devam havai fişekler atılıyor bütün mahalle burada yeterki eğlence olsun. Etrafta havai fişeklerin ışığından başka birşey gözükmüyor. Kolumdan tutup çekildim yine bir köşeye “Ehh yeter be ne tutup tutup çekiyorsunuz beni” yine Cengaver miş buda bırakmadı gitti beni sinirli bakarak “Başka kim çekti seni ha” “Yine mi sen be bu abi rolüne iyi kaptırdın kendi abilerim bu kadar müdahale etmediler bana” “Sıçarım abinede rolünede” “Ne var Cengaver ABİ abim değil misin benden yaşlısın ya” der demez dudaklarıma yapıştı. Kollarını sardı akşamın serin havasında sıcak kollarının arasında sarmaladı beni dudaklarımı öyle bir hırsla öptüyordu ki sanki hıncını alır gibiydi. Dudaklarımızı ayrıldığında nefes nefeseydik. “Çok güzelsin Yüsra çok.”
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD