XI - DEĞİŞİMİN BAŞLANGICI

593 Words
Yutkunmuştum, Dolunay birasını içerek bana doğru yaklaşmıştı. -"Kartları karıştırın, bira içiyorum." Kartları toplayıp, karıştırmaya başlamışlardı. Dolunay beni izliyordu, yavaşça bana doğru yürümeye başlamıştı, ona bakıyordum. Gözleri keskin bir haldeydi, saçlarını geriye atıp elini belime atmıştı. Dudaklarımı parmağıyla aralayıp şişeyi ağzıma dayamıştı, -"Biraz gevşe, eğlenmeye geldik sevgilim." Dudaklarımı daha çok açıp birayı ağzıma dökmüştü, parmağıyla yanağımı okşayarak, -"İntikam almak istediğini biliyorum, sana en büyük fırsatı yarattım bebeğim. İstersen ayağına kapansınlar." Ağzımdaki birayı yutmuştum, Dolunay biraz daha içiriyordu, -"Kartlar hazır efendim, seçtik sıra sizde." Dolunay dudağını ısırıp, -"Sol elindeki kartı seçiyorum Can, sağdaki Venüs'ün olsun." Can elindeki kartları Dolunay'a göstermişti, -"Sinek ve Maça geldi efendim." Dolunay kafasını sallayıp, -"Papaz kimdeyse istediğini halletsin!" Deponun en köşesinden kısa boylu ama yapılı bir adam çıkmıştı, -"Bende efendim!" Kartı gösterip, sandalyedekilere yönelmişti. Dolunay, -"Demir, bıçak kullanmayı özlemişsindir. Göster hünerlerini." Demir, ceketini düzelterek sandalye sırasının en solundaki adamın arkasına geçmişti, elindeki bıçağı hızlıca adamın kalbine sapladığında yüzümü çevirmiştim, -"Evet hızlı bir oyun oldu! Kartları karıştırın!" Dolunay bira şişesini tekrar dudaklarıma yerleştirmişti, bir eliyle boynumu kavrayıp birayı ağzıma döküyordu, -"Seni açana kadar içireceğim..." Hızlı içtiğim için çabuk çarpılmaya başlamıştım. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı, Dolunay bir şişeyi daha dudaklarıma dayayıp dökmeye başladığında kıkırdamaya başlamıştım, -"Neden bu kadar çok içiyorum?" Dolunay şişeyi tamamen ağzıma boşaltmıştı, gülmeye başlamıştım, -"İstemiyorum, yeter." Yanağımı okşamıştı, -"Kart seç, oyun devam ediyor." Ateş basmıştı, omuzlarımdaki hırkayı yere atıp kart seçmiştim. Dolunay kartıma bakıp, -"Papaz yengenizde, etrafı açın bakayım!" Beni ayağa kaldırıp, sandalyelerin önüne getirmişti, -"Hadi göster bana hünerlerini!" Sandalyedekileri incelemeye başlamıştım, tekrar Sarp'a gözüm takılmıştı. Nefesim hızlanıyordu, vücudumda bir ateş gezmeye başlamıştı. İstemsizce ona doğru yürümeye başlamıştım, ailemi öldürmüştü! Bana çok ağır şeyler yaşatmıştı, bedenimde adeta nefret dalgası yayılmaya başladığını hissediyordum. Bir elimle boğazına yapışmıştım, -"Senden tüm benliğimle nefret ediyorum!" Sarp irkilmişti, yüzünü asla kaldırmıyordu, Boğazını sertçe sıkmaya başlamıştım, dudaklarına silahın namlusunu yerleştirmiştim. Bana yaşattığı her şey gözümün önünden geçmeye başlamıştı...Sarp kesik kesik nefes almaya başlamıştı, acıyla inlemesini duyduğumda iğrenerek tetiğe basmıştım. Gözlerimi açtığımda Sarp'ın adeta ağzı patlamıştı! Kollarım kan içindeydi, yutkunmuştum. -"Bravo bebeğim! Harikaydın." Arkamı döndüğümde Dolunay sırıtıyordu, vücudumun her bir noktasına yayılan nefret hala sürüyordu. Hıncımı alamamıştım! Şarjörü gözümü kırpmadan Sarp'ın üstünde boşaltmıştım, silahın arkasıyla o çok değer verdiği burnuna vurduğum sırada Dolunay beni belimden kavramıştı, -"Çok etkileyici, asi yönün çok seksi." Beni geri çekip, elimdeki silahı aldıktan sonra, -"Oyuna devam edelim, beyler kartlar!" Dolunay omzumu kavramıştı, -" İlk sen seç, sonra ben." Kartları bana uzatmışlardı, ortadan bir tane çekmiştim. Dolunay'da bir kart seçip, kendisini sandalyeye atmıştı. Dizinin üstüne vurup, -"Gel buraya...Burada otur." Elini bana uzatıp, beni dizinin üstüne yerleştirmişti. -"Daha tam açıldığını düşünmüyorum, asıl kişiliğini yansıt bana ." Omuzlarımı havaya kaldırmıştım, -"Önceden nasıldım ki?" Dolunay cebindeki paketi çıkartıp bir sigara çıkartıp dudaklarına yerleştirmişti, kaşlarımı çatmıştım, -"Sen sigara içiyor muydun?" Dolunay çakmağıyla sigarasını yakarken dudağını ısırmıştı, -"Evet...Hiç bırakmadım ki?" Sırtını sandalyeye yaslamıştı, bana bakıp dumanı üflüyordu, -"Haldun viski koyar mısın? Keyif yapmak istiyorum." Haldun masanın altından bardak çıkarmıştı, şişeyi açıp bardağa döktüğü sırada Dolunay eline silah alıp sandalyedekilerden birini vurmuştu. Vurulanı içeri taşırlarken, Dolunay'a bakmaya başlamıştım. Saçları dağılmıştı, sakalları yeni çıkmaya başladığı belliydi. Göğsündeki dövme epey dikkat çekiciydi, üçgen yarım ay ve kurt vardı...Sol kolunda da bir yılan dövmesi vardı. Dolunay, -"Bana yeniden aşık oldun değil mi? Ah, benden başkasına olamazdın zaten." Gülüyordu, sigarasını yere atıp, ayağıyla üstüne basıp söndürdükten sonra elini belime atmıştı, ağlama sesleri gelmeye başlamıştı. Bana silahını uzatıp, -"Bu kadar uzaktan vurabilir misin?" Dediğinde silahı alıp, nişan almadan vurmuştum. Tam alnından vurduğumu fark edince şaşırmıştım, Dolunay silahı alıp, beni göğsüne yaslamıştı, -"Laboratuvarda ve evde sana zarar veren hiç kimse kalmadı bebeğim." Yanağımı seviyordu, gözlerimi kapatıp boynuna girmiştim. _______________________________________________________________________ Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın <3
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD