6.Ceyhun +18

1110 Words
CEYHUN İlk kez başıma böyle bir iş geliyordu. Sevişeli dakikalar olmasına rağmen bir kez daha onu altıma alma isteğiyle kıvranıyordum. Normalde cinsellik benim için sadece biyolojik temel bir ihtiyaçtı. Seks düşkünü biri hiç olmamıştım. Hem zihinsel hem de bedensel sağlığım için bir gereklilik olduğunu düşünüyordum sadece. Yani şu ana kadar... İlke'ye kadar... Bu gece onda beni çeken ne olmuştu bilmiyorum. İçimden bir ses onu yemeğe davet etmemi isterken gecenin sonunun bu şekilde olacağını hiç planlamamıştım. Yoksa niyetim onu koynuma almak için davet etmek değildi kesinlikle. Konuştukça, vakit geçirdikçe her andan keyif almaya başlamıştım ve bu zamana kadar kimsenin yanında kendimi bu kadar rahat hissetmemiştim. “İyiydi,” dedi sessizliği bozarak. Sadece iyi miydi? Gerçekten mi? “İyi miydi? Bence mükemmeldi?” İlke düşünceli bir şekilde gözlerime bakarak dudaklarını büzdü. “Bu senin için mükemmelse cinsel hayatını merak etmeye başladım doktor.” Asıl bunu mükemmel bulmadığı için ben onun cinsel hayatını merak etmeye başlamıştım. Bundan daha mükemmeli nasıl olabilirdi ki? “Göster bana,” dedim inatlaşarak. “Daha mükemmeli nasıl oluyor merak ettim.” “Zevkle,” diyerek yattığı yerden doğruldu. Üzerime tırmanıp kasıklarımın üzerine oturdu, eğilerek dudaklarıma uzandı. Alt dudağını yakalayıp emmeye başladım. Birkaç dakikalık öpüşmenin ardından dudaklarını dudaklarımdan koparıp tenimde geçinmeye başladı. Vücudumun kimi yerleri daha hassas olduğundan tepkim farklı oluyordu ve İlke tepkimi yakaladığı anda o bölgede daha fazla vakit geçiriyor ve öpüp yalamakla kalmayıp bir de küçük ısırıklarla dişliyordu. Göğüs uçlarımla bir hayli oyalandı. Yüzüne düşen saçları kenara çekerken penisim içine girmek için saniyeleri saymaya başlamıştı. Göğüslerimden yavaş yavaş göbeğime indi. Penisime doğru yöneldiğini fark edince yataktan hızla doğruldum. “Ne oldu?” diye sordu dudaklarını yalayıp. “Onu yalamayacaksın herhalde?” diye sordum şaşkın bir sesle. “Oral seks sevmiyor musun?” “Sağlıklı değil bence. Bir sürü hastalık riski var.” Şu ana kadar hiçbir kadınla oral seks yapmamıştım ve çok da yapılması zorunlu bir şey değildi. Vücudun birçok yerinde erojen bölge varken kadınlık ve erkeklik organlarını ağzına almanın hiçbir mantığı olduğunu düşünmüyordum. “Libidom sayende yere çakıldı doktor,” diyerek yatakta bağdaş kurup karşıma oturdu. “Hiç oral seks yapmadın mı?” “Sence bir cinselliği mükemmel yapan oral seks mi? Ve soruna gelecek olursam hayır yapmadım. Orayı yalamadan da mükemmel seks mümkün bence. Vücudunun birçok yerinde uyarılmaya açık erojen bölge varken orayı yalamak bana doğru gelmiyor.” “Merak ettim o bölgeleri,” dedi ilgiyle. Bacaklarını çözüp yatağa uzanmasını sağladım. Bacağının iç kısımlarını dilimle yalayarak hafifçe dişlemeye başladım. Bacağını çekmeye çalışınca izin vermeyip bir bacağını kaldırıp dizinin arkasını yaladım. “İç bacak ve diz arkası,” diyerek devam ettim. Ardından ensesi ve boynuyla ilgilendim. Kolunun iç kısımlarına ve dirseğine öpücükler kondurdum. “Kol herkeste uyaran olmayabilir ama ense ve boyun erojen bölgelerden.” “Ders vermeyi bıraksan mı?” diye sordu inleyerek. “Daha kulak ve çevresiyle, göğüsler vardı. Belki bel oyuntuları da eklenebilir.” Bahsi gecen bölgelerle de hem parmaklarımla hem dilimle oyalandıktan sonra bir göğsünü emerken sağ elimle klitorisini okşamaya başladım. Arada hızlı kimi zaman yavaş dokunmalarla okşadım. “Seks dediğin sert olur,” diye inlerken sesi onu yalancı çıkarıyordu. “Seks bence aceleye gelmemeli.” “Artık girsen mi?” diye homurdanınca güldüm. “Eğer istiyorsan.” “İstiyorum lanet olası. Dilin değil penisin çalışsın,” dediği sırada ona sarılıp yatakta ters döndüm ve onun üste geçmesini sağladım. “Biraz önce dil isteyen şimdi p***s istiyor. Kendinle çelişiyorsun Savcım ,” derken çoktan penisimi derinliklerine almıştı. Kalçalarını avuçlayıp sıktım. Üstümde yükselip alçalmaya başladı. İstediği hızda devam etmesine olanak sağlamak için ona ayak uyduruyordum. Dibine kadar alıp kalçalarını oynattı. Dudakları arasından bir çığlık dökülürken vajinası kasılıp penisimi sıktı. Orgazmı sona erdiğinde nefeslenip yeniden hareket etmeye başladı. “Sıra sen de,” dedi üstümde gidip gelirken. Belinden tutup tempoyu artırdım. Birkaç dakikalık gelgitten sonra onu bedenime bastırarak derinliklerine boşaldım. Kısa bir süreliğine nefeslenmenin ardından “fena değildi,” dedi bana takılarak. Onu kucaklayıp banyoya yönelirken ilk kez tasasız bir şekilde güldüğümü ve anı yaşadığımı hissettim. Dudaklarına bir öpücük kondurup ardından duşakabinin içine soktum. “Amuda kalkıp mı seks yapalım anlamadım ki. Hem inliyorsun hem de yeterli bulmuyorsun. Ne istiyorsun Savcım? Söylersen yardımcı olmayı denerim.” “Yeterliydi Ceyhun. Ama daha iyisi de olabilirdi.” Sanki ilk kez samimi bir şekilde söylemişti ismimi. “En iyisini bulana kadar deneriz o zaman İlke.” Gülümseyince kalbimden ılık bir his akıp geçti. *** Sabahın ilk ışıkları odama süzülürken gözlerimi yavaşça açtım. Bir an için etrafımdaki manzarayı algılamakta zorlandım. Sonra aniden hatırlayarak bakışlarımı yan tarafıma çevirdim. Yanımda, huzurlu bir şekilde uyuyan İlke'nin varlığı, içimde tuhaf bir duygunun uyanmasına neden oldu. Yanımda bir kadınla uyanmak, benim için yeni bir deneyimdi. İlke'nin sıcaklığı, bedeninden yayılan huzur ve güven duygusu içimi sarıp sarmaladı. Farklı bir heyecan ve mutluluk hissiyle doldum. İlke'nin huzurla uyuyan yüzünden bakışlarımı ayıramıyordum. Onun bu hali, güçlü ve kararlı görünüşünün ardındaki hassas tarafını gösteriyordu. İçimdeki karmaşık duyguları anlamlandırmaya çalışırken, geçen geceyi düşündüm. Sohbetlerimiz, paylaştığımız anılar... Tüm bunlar, aramızda özel bir bağ oluştuğunu hissettiriyordu. Kendimi İlke'nin yanında rahat ve mutlu hissediyordum. Onunla geçirdiğim zaman, beni düşündürmeye ve duygusal olarak derinleştirmeye başlamıştı. Bir yandan da içimdeki karanlık düşünceleri ve geçmişi unutmak için bir fırsat bulmuş gibi hissediyordum. Kısa bir süre sessizce gözlerini izledim. Ardından, nazikçe saçlarını okşadım ve hafifçe öptüm. İçimde, bu anı daha fazla yaşamak isteyen bir istek uyandı. Ama aynı zamanda, içimdeki karanlıkla da yüzleşmem gerektiğini biliyordum. Daha fazla tembellik etmek istemeyerek yataktan usulca kalktım. İlke buradan direkt işine gideceği için güzel bir kahvaltı hazırlamaya karar vererek mutfağa gitmek için odadan çıktım. O sırada İlke de biraz daha uyuyup dinlenebilirdi. Salondan geçerken İlke’nin yerdeki çantası ve dağılmış dosyalar dikkatimi çekti. Bir an için duraksadım ve onun çalışma düzenini görmek beni gülümsetti. Dosyalar dün akşam bahsi geçen seri cinayet davasına ait olmalıydı. İlke'nin kararlılığını ve işine olan bağlılığını hissetmek, ona olan saygımı bir kez daha pekiştirdi. Dosyaları yerden kaldırırken, bir anlığına odaklandığım yerde şok bir farkındalık yaşadım. Üvey babanın ölümünü kanıtlayan fotoğrafla olduğum yerde dondum kaldım. Gözlerim, cinayet fotoğraflarında gördüğüm bıçak darbelerine ve cizilmiş sembole takıldı. Daha önce, üvey baba hastaneden kaçtığı gün kendi çizdiğim resim gözlerimin önüne gelip cinayet resmiyle birleşti sanki. İçimde dehşet ve şaşkınlık bir araya geldi. Zihnimi saran karanlık düşüncelerin ve sembolün bu vahşi cinayetlerle nasıl ilişkilendirildiğini anlamaya çalıştım. Nefes alışım hızlandı, kalbim çılgınca atmaya başladı. Bu ne demekti? İşlenen cinayet nasıl birebir çizdiğim resimle aynı olabilirdi ve o sembolün anlamı neydi? Meraklı bir şekilde diğer dava dosyalarını da çıkarıp incelemeye başladım. Ellerim titriyor ve kendime engel olamıyordum. Diğer iki dosyanın da resimlerini bulduğumda sarsılarak holün ortasında oturdum. Üvey babamın açık gözleri doğrudan bana bakıyordu. “Sen ne yaptığını sanıyorsun?” diyen İlke’ye bakakaldım. Bu cinayetlerin, sembolün, üvey babamın ölümünün arasındaki sır neydi? Her üç cinayette nasıl daha önce çizdiğim resimlere birebir bbenzeyebilirdi?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD