KARANLIĞIN GİZEMİ

1062 Words
RÜYA Bütün gece gözüme uyku girmedi onu düşünüyordum kim olduğunu karşıma bir daha çıkar mı? Bilemiyorum anlamsız geliyordu ona çekişlerim sanki uzak diyarlara götürüyor beni. Derin bir off çekerek yataktan kalktım banyo ya gittiğim kısa duşun ardından bedenim gevşememişti onu aklımdan çıkartıp atamıyorum kıyafetlerimi giyinmeye başladım saçlarımı kurulayıp tepeden gelişi güzel topladım saat daha erkendi bu saatten sonra uyuyamazdım erkenden okulunu yolunu tutmuştum dün otobüsten indiğim o yere geldim neden buradayım bilemiyorum beni o orman çağırıyor sanki ayaklarım ormana doğru ilerliyordum geçtiğim o yollardan geçtim yine aynı şey oldu hızla esen rüzgar saçımın arasından çıkan tutamlar yüzüme değdi. Birkaç mesafeden sonra yine aynı şey olmuştu kalbim bir başka çarpıyordu etrafıma bakındım en ufak bir belirti yok bu esinti neden? neden buraya geldim? ... Saatlerdir ormanda yürüdüm geçtiğim yollardan tekrar geçtim beni buraya gerirenin ne olduğunu çözmek istercesine ama biz iz yok okula yolunu tuttum aklımda sorularla birlikte okulun bahçesine yeni gelmeye başlayan insanlar vardı bir banka geçip oturdum karşıdan Mine koşarak yanıma geldi “ iyi misin? “ “ iyim “ “ doğruyu söyle dün olanlar için üzgünüm seni zorlamamalıydım özür dilerim sabah yurda geldim yoktun gittin sandım “ “ sabah erken kalktım uyku tutmayınca okula geldim hem dün olanları unut artık böyle olacağını bilemezdik “ Aramızda konuşurken okulun bahçesine araba geldi durduğunda içinden indiğinde herkes ilgisini ona veriyordu ben dahil siyahlar içine bürünmüş kirli sakalı sert yüz hattı insan neden bu sıcakta ceket giyinir ve siyah renk tecih eder? anlamsız yanımdan geçip giderken güneş gözlüğünü çıkardığında göz göze geldik bu o yabancı olabilir mi? Sadece gözlerini görmüştüm bütün kızlar onun peşinden takip etmeye başladı. “ hey dostum sende mi ondan etkilendin? çokta serseri tipi var " " etkilenmedim sadece gözleri tanıdık geldi dün sana bahsettim bu o olabilir mi? " " yok artık yüzünü görmedin üstelik gözlerde birine benzer bunda seni kurtaracak tip yok baksana belki gerçekten hay.." " bilemiyorum " aramızdaki konuşma sessizliğe bıraktık bir süre sonra o geri dönüyor herkes onun etrafında dolanıyordu o ise kimseye bakmadan arabasına ilerledi peşinden gittim " pardon " bana bakmadan olduğu yerde durdu " dün beni kurtaran kişi sizsiniz teşekkür ederim " " ben kimseyi kurtarmam başkası ile karıştırdınız " sesindeki sertlik tüylerimi diken etmeye yetmişti arabasının kapısını açtı arkasına bile bakmadan arabaya bindi gözündeki güneş gözlüğünü çıkartarak yan aynadan göz ucu ile bakışı aynı bakıştı eminim neden inkar ediyor? gaza basıp gitti sınafa doğru harekete geçecekken ayağıma takılan şey cüzdandı kimse fark etmeden elime aldım. İçine baktığımda onun cüzdanı düşürmüştü kimliğine baktım Abay Kutay adın demek bu... Dersler saatleri geçmek bilmemişti rektörlükten onun evinin adresine ulaştım cüzdanını teslim edecektim oturduğu eve geldim insan neden şehirden uzak ıssız ormanın içinde yaşar anlam veremiyorum. Büyük bir villa oldukça zengin bindiği arabadan belliydi evin kapısını çaldığımda kapıyı açan kadın şok geçirmiş gibi beni karşıladı. " merhaba Abay Kutay burada mı yaşıyor? " yalandan gülümseyerek onayladı " şey okulda cüzdanını düşürmüş onu teslim etmek için geldim " kadının arkasında belirdi elimden cüzdanı aldı " buraya kadar gelmene gerek yoktu yarın okuldan alırdım " sert çıkışının ardından suratıma kapıyı kapattı neye uğradımı şaşırdım " niye geldim ki? bay ukala " ayaklarımı vura, vura geldiğim yoldan geri döndüm hava birden kararmaya başladı ormanda yolumu bulmakta zorlanıyorum her yer aynı gibi ve ürkütücü olmaya başladı. Korkuyordum biran önce ormandan çıkmam gerekiyor kalbim ağzımda yürüyordum gözlerim yuvalarından çıkarsacasına açtım etrafta gelen sesler nefesimi kesiliyor. O önümden hızlı geçen karanlık şey ne? zor yutkunuşum " kim var orada? " ürkütücü ses devam ederken tekrar önüme geçip durdu yüzünü görünmüyor baştan aşağı kap kara içimden duamı ederken... Başımda ağrı gözlerimi araladım gece lambanın aydınlatması odayı aydınlatıyor aklıma gelen şey hemen olduğum yerde doğruldum. Ben nasıl buraya geldim? o ormanda gördüğüm yok bu rüya olamaz saate baktım gecenin 2 : 00 ama ben oradayken daha saat 8 : 00 odanın içinde esinti oldu ormanda hissetiğim gibi etrafa baktım diğer kızlar uyuyordu yatağımdan kalkıp korkar adımlarımla pencereye doğru yöneldim uçuşan perdenin ucundan tuttum pencereyi kapattım. Kalbim deli gibi çarpıyor böyle olmayacak kendimi banyo ya attım soğuk suyun altına girdim. Bedenim gevşeyeceği yerde geriliyordum heran biri bir yerden dokunacak hisse kapılıyordum. Duştan çıktım üzerimi giyinerek aşağı bahçeye indim nefes alamıyorum... Yüzümde gezinen narin dokuşla gözlerimi açtım karşımda gördüğüm kişi " sen.." " şştt.." parmağını dudağıma bastırdı beni sustururken yüzündeki o sert bakışları gitmiş yerine sevgi dolu bakışı karşımda duran Abay elimden tutarak salıncaktan kaldırdı. Kollarının arasına alarak dans etmeye başladık tepki veremiyor beni yönlendirmesine istemsiz izin verişim. Dans, dans olmaktan çıkmış yılların vermiş olduğu özelmiş gibi sarmalaması ondan biraz uzaklaştığımda yüzümü avuçladı. Kendine yaklaştırırken dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı soluğum kesilmiş vaziyette yerimden fırladım hava aydınlanmak üzerede salıncakta oturuyordum ne ara uyumuştum? rüya değil sanki gerçekti gördüklerim. Onu gördüğüm zamandan bugüne bende yolunda gitmeyen şeyler oluyor. Offf aklımı kaçıracağım yerimden kalkıp içeri girdim odaya çıkıp hazıranıp okula gitmeye karar verdim... Yine yolum ormana düştü okula buradadan gitmeyi kendime alışkanlık ediyordu. Yine aynı his aldırış etmiyorum daha ne olduğunu kavrayamıyordum eninde sonunda öğrenecektim yaşadığım bu karanlığın gizemi. Okula geldiğimde beni karşılayan Mine oldu onunla kucaklaşarak sınfa geçtik Banu ve tayfası her zaman ki gibi burnu havada bize takılmalarına karşılık Mine haklarından geliyor ders saati başlamış sıralara geçtik dersin ortasında o destursuz derse girişi ve en önemlisi benim yanima oturdu hocanın sinirlenmesine sebep olmuştu. Hoca daha fazla kızmış ders ile ilgili sorular sormaya başladı soruların cevabından fazla yanıtladığında hoca dersi tekrar anlatmaya başladı. Ukala olduğu kadarda bilgilide ona bakıyordum " bana öyle bakmayı kes " " neden boş yer varken yanıma oturdunuz bay ukala? " " diğerleri senin kadar benden nefret etmiyor sınıfta içime düşmeyecek tek kişi sensin " verdiği cevap daha da sinirlendirdi derse odaklandam bile onun yüzünden beynimi kemiriyor. Ders bittiğinde tek başına ortalıkta hayalet gibi dolanıyor kimse ile arkadaşlık ederek muhabbeti yok tabi Banu ve ekibi peşinde ama yüz verdiği yok bu nasıl bir adam? " hey dostum nereye daldın? " " off neden? bilmiyorum bu adam benim ayarlarımla oynuyor " " boş ver onu zengin bebesi işte İstanbul 'a yeni geldiler nasıl biranda ün kazandı ailesi anlamış değilim bütün her yere elleri kolları uzanıyor haklarında kimse tam bilgi sahibi değil yaptığı işler dışında" " neyse ne çok umurumda değil " " bencede umurunda olmasın off unutuyordum ne diyeceğimi yarın akşam bizim evde toplanacağız ve sende geliyorsun " " ben nasıl geleyim hem yurdun yasakları var " gülerek " sen dertme bunları babam konuşur izin alır " olmaz dediğim halde beni dinlemeyeceği belli bu kızla baş edeceğim...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD