Yandık!

1948 Words
Keyifli okumalar -Aslı yengenin tanıdığı bir genç varmış. Şimdi bizimkine söylesek kesin ortalığı ayaklandırır. Madem çalışmaya senden gideceksin arkadaşın gibi gelebilir. Bir an önce de tanışmalarını sağlarız. Belli etmemek için nefes alamaya çalıştı. Bir de arkadaşı gibi götürecekti. Masal onu bir güzel tanır üstüne üç güne bırakırdı. Yine de gözünün önünde olacaklara ne kadar dayanacaktı? Bir de bu sefer aile büyükleri de işin içinde olacaktı. Tam bir çıkmaza saplanmıştı. Kuzey düşünceli halini görünce "Kolay olmayacağını biliyorum, ama çocuğa Masal'ı anlatırsak ona göre davranır."dedi. Uğur'un onayı önemliydi. Amcasını vaz geçirmek için bir şey bulmalıydı. Tabi önce dağılan aklını toparlamalıydı. Masal aşktan anlamasa da havlu atamazdı. Başkası ile tanışmasına da izin veremezdi. -Amca şu sıralar yarış dışında gözü bir şey görmüyor. Bunun işe yaracağını sanmam. Bir baba olarak o da işe yaracağını sanmıyordu, ama denemeliydi. Kızı zordu ve onunla ilişki yaşamanın da kolay olmadığını biliyordu. Bir kere adamı bıktırırdı. Romantiklikten hiç hoşlanmıyordu. Birine bağlanmak, sevgi sözcüklerinden sıkılıyordu. Yine de nereye kadar böyle gidecekti? -Sen söyle o zaman ne yapalım? Yanında güvenebileceğim biri olsun istiyorum. Her gün başka bir erkek ile geziyor. Aslında o gencinde başını yakıyorum, ama başka çözüm bulamıyorum. Uğur ne demek istediğini çok iyi anlamıştı. Masal ile olmak demek her taşkınlığına sabretmek demekti. Yine de buldukları yoldan vaz geçirmeliydi. -Masal yukarı da meraktan çatlıyor. Ne karar verdiniz? Odaya Mira girince konuşmaları bölündü. Kuzey'in yanına oturduğunda ikisinin düşünceli olduğunu gördü. Kocasının konuyu açtığını anladı. "Uğur, amcanın fikrine ne diyorsun?" Bir anne olarak kızının hayatında biri olmasına karşı değildi, ama umutlu da değildi. -Gözünü sadece yarışa dikmiş. Bugün okula gelmesini sağladınız, ama derse girmiyor. Okulu bitirmek gibi bir düşüncesi yok. İzin verdiğinizi öğrendiği anda pistten çıkmayacak. Önümüzde ki iki ay Masal'ı unutun. Kuzey ve Mira bunları biliyorlardı. Dikkatini dağıtmak içinde hayatına biri girsin istiyorlardı. Uğur devam edip "İzin vermezseniz de bir yolunu bulacağını hepimiz biliyoruz. Şimdi yanımda biri ile gitsem ne kadar ilgilenecek siz düşünün."dedi. Umutla amcasına ve yengesine baktı. Kuzey karısına döndü. Mira da aynı düşünce de olduğu için kocasına bırakmıştı. Kızının gözünün içine bir erkek soksan yine de görmezdi. Hadi gördü deseler en fazla üç gün takılırdı. Bir baba olarak bunu söyleyeceğini hiç düşünmezdi, ama "O zaman evlilik şartı koyalım."dedi. -Ne!! Mira ve Uğur aynı anda tepki vermişlerdi. Kuzey saçma olduğunu bilse de "Ne yapayım? Bu sayede görüşür, belki de sever."diye açıklama yaptı. Mira bir şey diyemeden Uğur "Olmaz amca! Buna izin veremem. Masal kaldıramaz."dedi. Aşırı telaşı dikkatini çekmişti. Yüzünü incelediğinde korkuyla baktığını gördü. Abilik hissi dese de biraz fazlaydı. Aklına gelen şey saçmaydı, ama olabilir mi diye de düşündürmüyor değildi. Anne olarak hiç itiraz etmezdi. Yine de yanlış tahmin de olabilirdi. Önce emin olmalıydı. -Oğlum şart dedim de bir yüzük takar ağırdan alırız. Birlikte zaman geçirdikçe de ne olacak bakarız. Uğur başlarım ben bu işe diyerek kızınızı ben seviyorum demenin sınırındaydı. Sıkıntıyla alnını ovuşturdu. Mira her hareketini izlediği için kocasına yaklaştı "Canım bize biraz izin verir misin?" Amcasının yanında rahat konuşmayacağını biliyordu. Hem yanlış düşünüyorsa toparlaması da kolay olurdu. Karısının neden böyle bir şey istediğini anlamadığı için merakla baktı. Gözleri ile rica ettiğini görünce ne olduğunu anlamasa da onaylayıp odadan ayrıldı. Mira yalnız kalınca hiç ses etmeden Uğur'u izlemeye devam etti. Amcası çıkmıştı, ama hiç fark etmemişti. Aklından geçenlerin doğruluğunu sorguladı. Doğduklarından beri birlikteydiler. Kardeş gibi büyüdükleri için gözlerinden kaçmış olabilir miydi? Uğur tüm kardeşlerini korurdu. Sahiplenirdi ve en küçük olaylarında yanlarında olurdu. Hepsinin ortak noktasıydı. Başak ailenin ayaklı gazetesi olarak bilinse de asıl bilginin kaynağı Uğur'du. Tabi hiç anlatmazdı, ama hepsinin sır arkadaşı olduğunu biliyorlardı. Masal ile durumlarını düşündü. Ona kıyamıyordu. Ne dese hayır diyemiyordu. Bir telefonu ile neredeyse gidiyordu. Bezdirse de ses etmiyordu. Bir de kızının biraz da olsa tek dinlediği oydu. Uğur'un başını yakacaklardı, ama kızını seviyorsa çok mutlu olacaktı. Toparlanıp sevincini biraz saklayıp konuya girmeye hazırlandı. -Neden izin vermezsin? Uğur kafasını kaldırdığında amcasının olmadığını gördü. Düşüncelerinin içinde boğuşurken hayattan kopmuştu. Yengesinin bakışlarını görünce "Şey..."dedi, ama cevap bulamadı. Konuşmanın sancısı ile arkasına yaslandı. Mira biraz yaklaşıp elini tuttu. "Uğur öncelikle biz bir aileyiz değil mi?" Onaylayan bakışları görünce de "Sen de çocuklarımızın abisisin."dedi. Bunun altında ezildiğini biliyordu. Önce küçük bir düzeltme yapmalıydı. -Ama gerçek abileri değildin. Değişen bakışları gördü. "Beni yanlış anlamanı istemem. Sorumluluk hissiyle zorlanmasını istemediğim için diyorum. Babanın ve amcalarının bağını biliyoruz. Evet bir aileler, ama kan bağı yok." Duygularını bu yüzden açıklamadığını düşünüyordu. Abileriyim, kuzen gibi büyüdük konuları engel olmamalıydı. Oysa Uğur'un derdi bu değildi. Masal'a duygularını söylese bile bir karşılığı olmayacağını bilmesiydi. Sonrası da aralarında oluşan acayip havayı toparlamak kolay olmayacaktı. Mira varmak istediği noktayı anlatamamıştı. Böyle olmayacaktı. Zaten bu konularda çokta iyi değildi. En iyisi direk sormaktı. "Masal'ı seviyor musun?" Buda baya fazla olmuştu, çünkü Uğur şok içinde bakıp kalmıştı. Söylediklerini anlamaya çalışırken gelen soruyla kaldı. Yengesi beklemediği yerden vurmuştu. Masal'dan bu yüz ifadesini biliyordu. Emin olamadığı bir şey söylediklerinde gözlerini büyütüyorlardı. Gülümsemeye çalışma ifadesi ile de mahzur gör diyorlardı. Hayır derse yalan söylemiş olacaktı. Masal ile olmaz dese de duygularının farkındaydı. Kabul ettiği anda sonunu da düşünmeden edemiyordu. Buna hazır mıydı? Bile bile kendini yakacaktı, ama bundan da şikayetçi değildi. Ne olacaksa olun dedi ve "Seviyorum." diye cevapladı. Şaşkınlık sırası Mira'ydı. Çok sevindiği için gülmeye başladı. "Emin misin?" Bunu sormalıydı, çünkü söz konusu kızıydı. Uğur da durumuna güldü.Bir yandan da yengesinin tepkisi rahatlatmıştı. Sorusunu bakışları ile onayladı. Mira çok mutluydu. Toparlanıp Uğur'un iki elini tuttu. "Ben yanındayım. Bizimkisi deli, ama çok güzel olacaksınız."İkisinin birlikte olduğunu hayal etmek bile müthişti. Heyecanla "Tuğçe ile dünür oluyorum. Hemen annen ile konuşmam lazım."dedi. Uğur yengesinin fazla kaptırdığını görünce telaşla araya girdi. "Daha kimse bilmiyor." Masal'dan önce herkes öğrenirse neler olacağını tahmin etmek çok zor değildi. Düğün davetiyesine kadar hazırlarlardı. Mira bunu içinde tutamazdı. Kuzey duyunca mutluluktan uçacaktı. Tabi kızı aklına gelince telaşla "Masal'ın seni fark etmesini sağlamalıyız. Ne yapmalıyız?"dedi. Kızı bu kadar aşk körüyken nasıl olacaktı? Uğur yengesinin hallerine güldü. Bunlar ancak kendi ailesinde olurdu. Önce sakinleştirmesi lazımdı. Yoksa göze sokacağız derken ortalık karışacaktı. -Mira yenge bunun kolay olmadığını biliyorsun. -Evet biliyorum, ama olmalı. Dur yarın biz bir toplanalım. Bir yol bulacağız... -Yenge! Mira duramazdı. "Benim telefon etmem lazım." Kalktığı gibi hızla ayrıldı. Uğur ise arkasından bakıp kaldı. İşte şimdi yanmıştı. Yarın bütün aile öğrenecekti. Masal'a söylemeyeceklerini biliyordu, ama dillerinden kurtulamayacağı da netti. Olacak olanlara engel olamayacağına göre gitse iyi olurdu. Kalktığında Masal odaya giriş yaptı. -Ne oldu konuştunuz mu? Annem Uğur gidiyor, sen eşlik et dedi. Merak ve heyecanla bakan gözlere ne demeliydi? Seni sevdiğimi annen öğrendi ve yarın tüm aile büyük ihtimal öğrenecek mi? Ya da bundan sonra dönecek dolaplara hazır ol mu? Laf dokundurmaları, imalar da eksik olmazdı. Tabi bunların hiçbirini anlamayacağı kesindi. -Uğur bir şey söylesene!! -Konuştum, baban izin verdi. Tam olmasa da öyleydi. Sevinçle koşturup boynuna atlayınca elleri havada kaldı. Bir de yanaklarını öpüp "Seni çok seviyorum. Süpersin!!"dedi. Mutluluğu her şeye bedel oluyordu. Sevgisi farklı olsa da duymak güzeldi. -O zaman ben gideyim. Masal koluna girdi. "Güzelce dinlen. Yarın buluşacağız ona göre." Kendi de bir an önce uyuyup, sabah erkenden kalkmalıydı. Uğur'un sabah okula gideceği aklına gelince durdurdu. -Önden gitsem sıkıntı olmaz değil mi? O bakışların ne demek istediğini anlamıştı. İş çıkışına kadar bekleyemem diyordu. Ayarlama yapsa da daha fazla çalışmak istediği için o zaman yeterli gelmezdi. -Olmaz. Bana konum atmayı unutma. Masal yürümeye devam etmesini sağladı. "Sen merak etme, varınca hemen atarım." Kapıya varınca açtı. Gitmeden önce de bir kere daha yanağını öptü. Kardeşinden aldığı anahtarı da teslim etti. -Taksi çağırayım mı? Uğur yüzünden eksilmeyen gülümsemeyi izliyordu. Arabasının olmadığı aklına gelince "Biz Eda ve Edric'i unuttuk."dedi. Telefonunu çıkarıp önce kuzenini aradı. Açmayınca "Edric'in telefonunu alayım." dedi. -Bu saate kadar amcam babamı aramadığına göre bence daha öğrenmedi. Masal doğru söylese de emin olmalıydı. "En iyisi Sarp'ı arayayım. Bir sıkıntı çıkmadan sakinleştirmek iyi olur." Masal elini tutunca göz göze geldiler. Git gide temasların etkisi fazla oluyordu. Normal görünmeye çalışıp ne diyecek diye bekledi. -Bırak kendileri çözsünler. Bir şey olursa Eda yardım ister. İtiraz edemediği için kabul edip telefonu cebine attı. "Ben gideyim. İyi geceler." Her saniye değerli olduğu için biraz oyalanıp ondan sonra ayrıldı. Kapının kapanma sesinden sonra da dönüp baktı. Baya hareketli bir gün geçirmişti. Üstüne Mira yengesi her şeyi öğrenmişti. Madem bu aşktan kaçamıyordu o zaman görmesini sağma zamanı gelmişti. Görevi ise Masal'ı kendine aşık etmekti. """"" Eda eve adım attığı anda Sarp karşısına dikildi. "Nereden geliyorsun abla?" Anahtarı kenara koyup kardeşine döndü. Anneleri gelmese diyeceğini biliyordu. -Kızım hoş geldin. Bugün erken geldin. -Neden acaba? Kardeşinin ima dolu sözlerine göz devirdi. Sevdiğini paylaşmayı sevmemesini anlıyordu, ama çocukta değillerdi. Aslı ikisinin arasında ki gerginliği fark etmişti. "Size ne oluyor?" -Sadece yoruldum anne. Odama geçip üstümü çıkarsam iyi olur. Buna pek inanmasa da kızına izin verdi. Oğlu da arkasına takılacakken kolundan tutup durdurdu. Eve geldiğinden beri bir karın ağrısı olduğu çok belliydi. Salona girmesini sağladıktan sonra oturttu. Kendi de oturunca "Ne oluyor oğlum?"dedi. -Babam gelince konuşalım. Sarp kalkacağı anda annesinin "Yerine otur!" uyarısı ile kaldı. Bu ses tonunu biliyordu. Gözlerini de kıstığını görünce "Dün gece gittiğimiz mekanın sahibi ablama yürüdü. Verdiğim mesajı anlamamış olacak ki bu günde sanat evine gitmiş."dedi. Söylerken bile sinir oluyordu. Adamın tipinde iş yoktu. Dev gibiydi ve yakışıklılığı sinir bozucuydu. Aslı derdini anlayınca pek şaşırmadı. Kızının hayatına kim girse hem oğlu hem kocası bir farklı oluyordu. Bunlar normal şeylerdi, ama iki erkek anlamıyordu. Önce sakin olup "Şunu düzgün anlat oğlum."dedi. -Neyi anlatayım anne? Adam bir kere yabancı. Etrafında bir sürü kız var. Ablamın öyle bir adamla işi olamaz. -Yabancı olması sorun değil. Etrafında ki kızları nereden çıkardın? Sende dün tanımadın mı? Oğlunun abartma özelliğini biliyordu. Söylediği hoşuna gitmediği için "Yani öğle bir adam ile olması senin için sıkıntı değil." çıkışı şaşırtmadı. -Oğlum daha tanımıyorum. Kabul ettim de demedim. Bu sırada odasından çıkan Eda kardeşinin "Gerek yok. Ablamı üzeceği çok belli."dediğini duydu. Edric'i tam tanımasa da ön yargılı olması canını sıkmıştı. Salona girdiğinde "Ama üzen sensin."dedi. Sarp ablasını duyunca şaşkınlıkla döndü. "Ben ne yaptım?" -Edric'e yumruk atmak ne demek? Konuşmayı bilmiyor musun? Sarp sinirle ayağa kalktı. Aslı da oğlunun yaptığını duyunca şaşkınlıkla kalkmıştı. -Bu doğru mu? -Anne kollarını açmış ablamı bekliyordu. Ne yapsaydım? Oğlunun bir de haklıymış gibi kendisini savunmasına inanamıyordu. "Ablanın arkadaşı olduğu için saygı duyabilirsin." -Anne adam ablama yürüyor diyorum. -Sarp düzgün konuş! Eda kardeşinin söylediklerine kırılmıştı. Üzgün gözlerle izlerken Salih odaya giriş yaptı. Hepsini ayakta görünce "Ne yapıyorsunuz?"diye sordu. Karısı bakıp bir cevap bekledi. Kocası öğrenince durum daha çok karışabilirdi. Oğluna dönüp "Ablan ile mutfağa geçin. Masayı hazırlayın, ben geliyorum."dedi. İtiraz edeceğini anlayınca gözleri ile uyardı. Olayın aslını bilmeden ortalık karıştırmaya gerek yoktu. Kızı ile konuştuktan sonra gerekirse araştırmasını yapardı. Eda bir şey demeden mutfağa geçti. Sarp da takip etti. Salih çocuklarının arkasından karısına döndü. -Canım çocuklar iyi mi? -İyiler canım. Kocasının elini tutup oturmasını sağladı. Çocukları biraz yalnız kalıp konuşması iyi olurdu. Konu değişsin diye de "Sen ne yaptın? Kuzey neden çağırmış?"diye sordu. """ Sarp mutfağa girip kapıyı kapattı. Buzdolabını açan ablasını izledi. Yemekleri çıkardığında göz göze gelmeyi bekledi, ama olmadı. Sinirlenince fazla ileri gitmişti. Yaklaşıp "Abla." diye seslendi. Eda şu anda konuşmak istemiyordu. Yemeği ocağa koyup tabaklara yöneldi. Kardeşi önüne geçse de bakmadı. -Abla böyle yapma. Neden kızdığımı biliyorsun. Görmezden geldikçe daha kötü hissediyordu. Masaya tabakları koyup döndüğünde kolları arasına aldı. Yüzüne bakmasa da "Özür dilerim." dedi. Konuşsun diye de yanaklarını üst üste öptü. Eda dayanamayıp güldü. Kardeşinin umutla "Affettin mi?" sorusuna "Hayır." dedi. Öyle kolay değildi. Kollarının arasından kurtulmaya çalışsa da mümkün olmadı. -O zaman bırakmam. Sarp istediğini alana kadar bırakmayacaktı. Eda da bildiği için "Bir şartla."dedi. -Tamam söyle. Ne istersen yaparım. -Babama Edric'i yetiştirmek yok. Duyduğu isimle kollarını çekti. "O adam için benden bir şey isteme." Elin adamı aralarına girdikçe deli oluyordu. -İyi sen bilirsin. Eda işine döndüğünde Sarp telaşla "Abla!" diye yalvarsa da umursamadı. Ortada bir şey yoktu ve babası bilirse kardeşinden fazla tepki verecekti. Bunun olmasını hiç istemiyordu. Sarp istemese de pes etti "Tamam." Ablası sevinçle döndüğünde "Ama o adamla görüştüğünde haberim olacak." diye eklemeyi unutmadı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD