Gözlerimi açtığımda yataktaydım yine . Jean ellerime pansuman yapıyordu . Ayna kırılınca , ellerim üstündeydi . Öyle kesilmiş olmalı . . .
‘Leydim , ellerinizde kesikler var . Lütfen dikkatli olun . Kendinize zarar vermeyin . ’ dedi ifadesiz bir şekilde . O kadar umursamaz ki , ölsem umurunda olmayacak . Sadece konuşuyor . Ah Jean dilin ayrı söylüyor , gözlerin ayrı bakıyor bana . . .
‘ Artık umurumda değil hiç bir şey . ’ Deyip yerimde doğruldum .
Ne yapacaktım ben bu dünyada ? Nasıl bir hayat kuracaktım kendime ? Onlara kolay hayat kur demek . İnsanların ne kadar kötü olduklarını bilmiyorlar sanki . Denizde bana zarar vermek isteyen yoktu .
En azından orada öldürülmeyeceğime emindim . Ama burada öyle bir şey söz konusu değil . Beni isteyen bir kral var ve yeni kral olan birinin yanında kalıyorum . Her an zarar göre bilirdim . En önemlisi hayallerime kavuşamadan öldürdüm .
Düşünmekten delirecektim artık .
Zengin bir hayat yaşarım büyük ihtimal ama bunu istemiyorum ki . Ayağa kalkıp etrafıma bakmaya başladım . İstesem kendi krallığımı bile kurardım ama benim istediğim , denizdeki krallık . . .
‘ Jean söylesene . Sence yer yüzü nasıl bir yer ? Yaşamak için iyi mi ? Ben nasıl yaşayacağım bu yerde ? Ya da hayır . Söyleme . . . Alışmamalıyım buraya . Geri dönmek için , bir yol bulmalıyım . ’ Jean'ın söylediklerimden bir şey anlamadığı belliydi . Bana ifadesiz bir şekilde , bir boşluğa bakar gibi bakıyordu . Kime soruyorum bende bu soruları . O benden beter bir durumda .
Odada dönüp duruyordum . Bazen camdan dışarıyı seyrediyordum .
Yemekleri güzel . Güneşleri de çok iyi . Tabi fazla durunca yakıyor yine . Yataklar da güzel . Eksik olan ne ? Benim buraya alışmam için bir neden yok . Sevemiyorum . . .
Denizde yüzerken o manzarayı özledim . Denizi hissetmeyi özledim . Renkli , küçük balıkların etrafımda dans etmelerini özledim . Ben deniz canlılarını özledim . Özellikle rengarenk olanları daha çok seviyordum . İnsanlarda rengarenk giyiyorlar gerçi ama onları bir bakışta sevemiyorum . . .
Denize dönmek istiyorum artık .
‘ Leydim belki de burada kalmanız daha hayırlıdır . ’ Diyen Jean’a döndüm .
‘ Nesi hayırlı ? ’ diye sordum merakla .
‘ Bunu zaman gösterir . ’ Diye cevap verdi . Kendisi de bir şey bilmiyordu . Cevabını zamana bıraktığı bir soruydu bu . Bu beni mutlu etmiyordu . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Aden koşar adımlarla kardeşini bulmaya çalışıyordu . En gerekli zamanında bir yerde bulamayınca iyice sinirlenmişti . Odada olmadığını görünce , koridorda koşturmaya başladı . Sesini duyunca duraksadı ve etrafa baktı . Nihayet nerede olduğunu bulmuştu . Camdan aşağı baktı ve bağırdı . “ Alec bir yere kaybolma geliyorum . “ dedi ve yüzünde bir gülümsemeyle koşmaya başladı .
Alec yine ne yaptığını düşünüyordu . Kaçıp gitmek istiyordu . Çünkü Aden onu hep azarlamak için buluyordu .
Ağacın yanındaki muhafızları kapıya gönderip merakla beklemeye başladı . İçindeki kaçma isteğini bastırıp gelen Aden’ e baktı . Hiç beklemediği bir şekilde gülümsüyordu .
Şaşırarak ona yakınlaştı . “ Ne yaptım yine ? “ diye sordu Aden’e .
Aden şüpheli bir şekilde etrafına baktı ve onu ıssız bir yere çekiştirdi .
“ Bir planım var Alec . Beni iyi dinle . Hayallerimiz gerçek ola bilir . Kralımız güçlene bilir . “ dedi mutlulukla .
Alec merakla ona baktı ve “ Nasıl olacak o ? “ Diye sordu .
“ Biliyorsun nişan bozuldu kardeşim . Şuan aileler kendi aralarında savaşıyorlar . Hangi kızla evleneceği belli değil Kralımızın . Bu neden Vivi olmasın ? “
Alec ağzını açmış şaşkınlıkla onu dinlerken , Aden yine devam etti . “ Onun özel güçleri var . Altın sorunumuz ortadan kalkar . Bu sorun en büyük sorunumuz ve onunla çözüle bilir . Sence Kraliçe olmak ister mi? “ diye sordu .
Alec başını hayır anlamında sallayıp “ Daha dün kendini denize attı . O yeryüzünde yaşamak istemiyor . “ diye cevap verdi .
Aden dünü hatırlayınca , birazcık umutsuzluğa kapıldı . “ Doğru söylüyorsun kardeşim ama gidip bir konuş . Belki ilgisini çeker . Onu kraliçe yapa bilirsek , her şey daha iyi olacak . “
Alec de bu planı sevmişti . “ Sen neden konuşmuyorsun bunu , onunla ? “ Dedi şüpheyle .
Aden kollarıyla kendine sarılıp “ Ondan biraz korkuyorum . Tüm odasını altına dönüştürmüş . Sinirlenirse beni de altın yapar . “ dedi gülerek .
Alec de aynı zamanda gülümseyerek karşılık verdi . “ Beni altın yapmayacağı ne malum ? “ dedi .
“ İşte orası bilinmiyor kardeşim olurda seni altına dönüştürürse , eritip kendime kolye yapacağım senden . Geri kalanınla da hazineyi dolduracağım . Yani demem o ki sen benden daha irisin . Altın olursan daha çok işimize yararsın . “
İki kardeş bir biriyle şakalaşırken , Alec kabul etmişti . Gidip ona Kraliçe olmayı teklif edecekti . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Kapı tıklanınca ‘ Gel . ’ diye seslendim .
Alec içeri girip söylenmeye başladı . ’ Krallıkta savaş başlıyor sen burada oturuyorsun . ’ dedi . Garip gözüküyordu . Ah olamaz savaşta yara alırsam kesin olurum . Geçen yaralanmamdan sonra beni su ruhları kurtardı ve artık onlarda yok . Bu sefer kesin olurum .
‘ Ne savaşı ? ’ diye sordum , yanına yaklaşarak .
‘ Lily artık kraliçe olamaz , delirdi . Onun yerine aileler kızlarını hazırlıyorlar , kraliçeliğe . 2 gün sonra bir düğün olacak ama merak ediyorum kimle ? ’
Savaş dediği bu muydu yani ? Derin bir nefes alıp verdim . Çatılan kaşlarım , rahatladı ve sordum .
‘ Kimle ? ’
‘ Bilmiyorum Vivi kimle . Hangi aile dişli çıkarsa onunla . ’ dedi ve düşünmeye başladı .
‘ Ailelerin dişleri mi yok ? ’ Diye sordum şaşırarak . Nasıl yemek yiyorlar ki . ?
Alec kahkaha atarak ‘ Hayır dişleri var . O anlamda demedim ki , güç anlamında . ’
‘ Senin ailen dişli değil mi ? ’ Diye sordum merakla . Sonuçta kardeş gibiler . Onların ailesinden bir kızla evlenirse , hiç bir sorun yaşamazdı .
‘ Benim ailem , ben ve Aden den ibaret . Kız kardeşimiz yok . Ayrıca kralla evlenecek kızın , ailesi zengin olmalı . Bu ailelerin kuralı . Böylelikle rakipsiz oluyorlar . Onlar kadar zengin olsaydım eğer , ailemden bir kız kabul görürdü . Kralla zenginliğimiz paylaşırdık . Ama ne zenginlik var ne de kız . . ’ dedi üzgün bir suratla .
‘ Güzel çıksın savaş . Kim kazanacak sonunda çok merak ediyorum . ’ Deyip geri geri gittim ve yatağıma oturdum .
‘ İlgini çekmedi mi Kraliçe olmak ? ’ diye bana yakınlaştı .
‘ Yer yüzünde Kraliçe olmak mı ? Hayır . ’ Deyip kestirip attım . Yer yüzünde kraliçe olmak o kadar önemli miydi ?
Tüm denizleri yönetmek ve bir krallığı yönetmek . . .
Arada büyük bir fark vardı . ‘ Neden ? ’ diye sordu .
‘ Çünkü büyük bir fark var . Tüm denizler mi ? Yoksa küçük bir krallık mı ? ’
‘ Sana , krallığın küçük olduğunu düşündüren ne ? ’
‘ Bu saray ve kale duvarları . ’Dedim .
‘ Hayır bunlar savunmak için krallığı . En büyük krallıklardan biri burası . Bu krallığı yönetmek , dünyayı yönetmek gibi . ’ dedi heyecanla , anlatıyordu .
‘ Abartıyorsun bence . ’ Diye gülümsedim .
‘ Benimle gel . Sana göstermek istediğim bir şey var . ’ Dedi ve gelmemi bekledi . Merak etmiştim ve ayağa kalkıp onu takip ettim .
Sarayın içinde bir kaç kat çıktıktan sonra küçük bir kapının önünde durdu .
‘ Şimdi göreceklerini , krallığın asil aileleri bile görmedi . ’ Dedi ve cebinden anahtarları çıkardı .
‘ Bu odanın anahtarları bende , Aden de ve John da var . Bir kişi de daha vardı zamanında . ’ Dedi ve anahtarları çevirirken derin bir nefes aldı .
‘ Ne oldu o bir kişiye ? ’ diye sordum merakla .
‘ Öldürüldü . . .’ Dedi ve kapıyı açtı . .
Kapı küçük olsa da, içerisi kocamandı ve tozluydu . İçeri girince , kapıyı kapattı .
Etrafta bir sürü kitap , duvarlarda tablolar ve ortada bir masa vardı .
Masanın üstünde büyük bir harita vardı .
‘ Bu gördüğün yerler. Tüm topraklar ve denizler bu krallığa ait . Hala küçük olduğunu mu düşünüyorsun ? ’
‘ Hayır pek değil . ’ Dedim ve duvardaki tablolara yöneldim .
‘ Bu kişiler kim ? ’ Dedim merakla .
‘ Bunlar bizden önceki krallar ve kraliçeler . ’
Ellerimi tablolarda gezdirdim . Yerdeki bez parçasını alıp , tozlarını almaya başladım . Renkler güzelleşiyordu sildikçe .
En son yüzü , parçalanmış bir resim vardı . Biri resmin yüz kısmını kesmişti .
‘ Bunu kim parçaladı ? ’ Diye sordum silerken . Arkasında bir kız olduğu belliydi .
‘ John sinirlenip , Kraliçenin yüzünü görmek istemediğini söyledi ve bu hale getirdi . ’
‘ Neden ? ’ diye sordum .
‘ Bu kraliçe bir hain tarihte . Krallığın gelmiş geçmiş en güçlü kralını devirdi . Ondan sonraki krallar ailelerin kuklası olmaya başladı . ’
‘ Bu kaç yıl önceydi ? ’
‘ Pek hatırlamıyorum 200 yada 300 yıl önceydi . John dayanamıyordu bu tabloyu görmeye . Sonunda yüzünü parçaladı . ’
‘ Peki kralı hangisi ? ’ diye sordum . Kralların resimlerini göstererek .
‘ O kralın resmi yok . İkisi de genç yaşta hayatlarını kaybettiler . Duyduğuma göre bu tabloyu kral kendi elleriyle çizmiş . Kraliçeye çok aşıkmış . Ne yazık ki o Kraliçenin ihanetinin sonucunu , şimdi ki krallar da yaşıyorlar . ’
‘ Etkileyici . ’ Dedim ve tabloyu temizledim . Siyah saçları vardı , beline kadar . İnce bir beli ve elinde kırmızı çiçekler . İçimde bir duygu patlaması yaşıyor gibiydim , tabloya bakarken . Aşk , nefret , kıskançlık , bir sürü duygu geçmişti içimden , garip bir şekilde . Tablonun ayrıntılarına dalarken , ‘ Vivi ’ diyen sesle kendime geldim .
Bir uykudan uyanmış gibi olmuştum . Bir anda tüm sesler gitmiş gibiydi . Bu da neydi böyle .
Gözlerimi kırpıştırarak Alec’e döndüm .
‘ Evet ? ’ Diye sordum .
‘ Kraliçe olmak ister misin ? ’
‘ Benim istememle oluyor mu ? ’ Dedim .
‘ Evet aslında oluyor . ’ Deyip sırıtmaya başladı .
Camın yanındaki sandalyeye oturdu ve düşünmeye başladı . Kapı açılınca ayağa kalktı ve kimin geldiğine baktı .
John’u görünce baş eğdi ve ‘ Kralım . ’ Dedi .
‘ Burada ne yapıyorsunuz ? ’ dedi ona ve bana bakarak .
‘ Plan yapıyoruz Kralım . ’
Derin bir nefes alarak , sinirle Alec’e bakmaya başladı . ‘ Sana hayır ! Dedim Alec . Beni anlamıyor musun ? ’
Bir şeyler daha dedi ama onları duymamıştı . . Alec dışarı çıktı ve kapıyı kapattı . Kısa olan saçlarına , parmaklarını geçirip karıştırdı ve yine derin bir nefes alıp verdi .
‘ Burası güzel bir od a. ’ Dedim ve cama yaklaştım . Güneşin batışı Etrafı , kızıla boyuyordu .
‘ Ellerine ne oldu ? ’ Deyip hızla yanıma geldi ve ellerimi avuçlarına aldı .
‘ Bazı büyü sonuçları . ’ Dedim ve ellerimi ondan çektim . Sahi , yine aklıma gelmişti . Deniz beni kabul etmiyordu .
Sandalyeye oturdu ve camdan dışarıyı seyretmeye başladı . ‘ Seni ilk gördüğüm an bana bir şeyler oldu . Hiç kimseye beslemediğim kadar bir nefret hissettim içimde . Yaralandığın zaman bir ses bağırıyordu kafamda , seni bırakmam için . Ölüme terk etmem için . Sebebi ne bunların bilmiyorum . Sana güvendim , seni korumak istedim . Benim gibi sende evine sağ salim dön istiyorum . O yüzden artık kendine zarar verme . Seni iyi görürsem içim de rahat eder . ’ Dedi ve bana döndü . ‘ Artık kendine zarar verecek şeyler yapma olur mu ? ’ diye soran gözlerle bana baktı . Koyu kahverengi gözleri , güneşin kızıllarıyla , kırmızıya dönüşüyor gibiydi .
Yanındaki sandalyeye oturdum ve konuşmaya başladım .
‘ Artık bir önemi yok hiçbir şeyin . Dönmeyi çok istiyordum ama bu gün , dönemeyeceğimi dediler . Ne yapacağımı ya da ne düşüneceğimi bilmiyorum . Kendime yer yüzünde bir hayat kurmamı ve denizi unutmamı istediler .
Deniz benim için tamamen bitti . Hiç şansım yok artık . ’ Deyip gözlerimi kapattım ve dudağımı ısırdım . Gelen ağlama isteğimi bastırmaya çalışıyordum .
‘ Var . ’ Dediğinde gözlerimi açıp ona bakmaya başladım .
‘ Benim Kraliçem ol . ’
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
☆☆☆
‘ Neden senin kraliçen olayım ? ’ Diye sordum . Ben yer yüzünde kalmak istemiyordum . Ne kadar istesem de geri de gidemiyorum gerçi . Ama yine de kafam çok karışık .
‘ Benim sana ihtiyacım var . Senin de bana . ’
‘ Sana ne için ihtiyacım var ? ’ diye sordum merakla . Çünkü öyle bir şey olduğunu bilmiyordum hiç .
‘ Annene söz verdin . Kraliçe olacaksın diye . Bu sözünü gerçekleştire bilirim . Gerçekten karım ol demiyorum sana . Sadece Kraliçe pozisyonu boş kalamaz . Sen al . Bana ihanet etmeyeceğini düşünüyorum bu konuda . Bana sunulan kızlardan biriyle evlenirsem , o pozisyonu kullanıp , ailesini daha da güçlendirecek . Seni zorlamıyorum bir şeye . İster kabul et ister etme . Ama kabul etmeni isterim . ’
Uzun uzun konuşmasından sonra düşündüm . Bir cevap veremezdim buna . Anneme bir söz verdim . Ama ben denizde kraliçe olmak istiyordum .
Hayatım tuhaf bir hal almaya başlamıştı . Ayağa kalkarak odadan çıktım ve deniz kenarına doğru yürümeye başladım . Bir ay önce , denizin dibindeydim . Şimdi neredeyim ? Yeryüzünde , insana dönüşmüş bir haldeyim . . .
Hayatım istemediğim bir şekilde , karmaşık bir hal alıyordu . İyice düşünmem gerek her şeyi . Denize dönüp , Kraliçe ola bilimiyim ? Bilmiyorum .
Matilda bana söyledi , beni denizde istemiyorlar . Denize girince insan gibi boğulmaya başlıyorum . Dönüşüm geçiremiyorum . Denize dönüp , dönemeyeceğim belli değil. . .
Burada kraliçe olursam , verdiğim sözü tutmuş olacağım . Peki başaracak miyim ?
John ailelerden kurtulmak istiyor . O kızlardan biriyle evlenirse , bu mümkün değil . Benimle evlenirse ? Bir nebze baskıdan kurtulmuş olacak ve ailelere bir etkim olmayacak .
Peki benim ailem kim olacak ? Nasıl evlenmeyi düşünüyor ki benimle ? Alec zengin bir aile dedi . Kafam çok karışıyor . Düşüncelerde boğuluyor gibiydim .
Gelen dalgaların önünde durup , uzaklara bakmaya başladım . Bir zamanlar denizden , karaya doğru bakardım . Şimdi karadan , denize . . .
Gözlerimi kapatıp , rüzgarı tenimde hissetmeye başladım . Garip bir şekilde , sanki bu yer tanıdık gibiydi . . .
Kulağıma gülme sesleri geliyordu . Bir anda irkildim ve etrafıma baktım . Kimse yoktu . Bir kızın güldüğünü duya bilmiştim . Hayır bu bana zihnimin bir oyunu ola bilir . Kendine gel Vivi . Yoksa Lily’e kara büyü yaptım diye , ilahi bir ceza mı alıyordum ? Kafamı sağa sola hareket ettirerek bu düşüncelerden kurtuldum .
Şuan bir kızı düşünecek durumda değilsin . Delirecek zaman değil . Düşünmen gereken , önemli konular var . Hayatımın geri kalanı gibi .
Büyük bir kaya parçasının üstüne oturdum ve yeniden denizi seyretmeye başladım .
2 günüm var . Bir karar vermem için . ‘ gerçekten karım olma ‘ Dedi . Tamam olmam . İlgilenmiyorum böyle bir şeyle .
Tabi ya , ben bunu neden düşünemedim . Yer yüzünde iyi bir Kraliçe olursam eğer , denizler bunu görür ve beni kabul ederler yeniden . Hem Kraliçe olmak , güç sahibi olmak demek . Böylece daha fazla kişiye iyilik yapmış olurum . Cezamı bitirir geri dönerim . . .
Burada aptal gibi oturup sızlanacağıma , gidip Kraliçe olmak için hazırlanmalıyım .
Zenginlik tamam , ama gücü toplamam gerek .
Neyse ilk önce neler yapa bileceğime bir bakmalıyım . Ayağa kalktım ve saraya geri dönmeye başladım . İçimde büyük bir heyecan vardı . Ben bunu başaracaktım . Kendime inancım büyük ve sonsuzdu . En mutlu olduğum şey ise , cezamı kolay yoldan bitirmek olacaktı .
İlk önce Alec’i bulmalıydım , diye düşünürken , bir anda karşımda belirdi . Evrenden başka bir şey istesem olacakmış . .
Çok heyecanlıydım ve onu odama sürüklemeye başladım . Konuşmasına fırsat vermeden
‘ Kraliçe olmak istiyorum . Yardım et . ’ Dedim . Mutlulukla gülümsedi ve heyecanla anlatmaya başladı .
‘ Evet bunun için önce zengin olmamız gerekli . Bir sürü altın yapman lazım . Sonra seni bizim aileden gibi tanıtacağız . Annesiz , babasız bakıcılarla büyüdün ve ailenin tüm mal varlığı sana kaldı . ’
‘ Güzel bir hikaye . Peki ! Git neyi altın yapmamı istiyorsan getir . ’ Dedim .
‘ Sen ciddisin ? Kararını ne değişti çok merak ediyorum ? ’ diye sordu sırıtarak .
‘ Bilmiyorum . Belki burada iyi bir Kraliçe olursam , deniz beni geri kabul eder artık . ’
‘ Yani er ya da geç dönmek istiyorsun . . . Anlıyorum . Bir gün gidersen seni çok özleyeceğiz . ’ dedi üzgün bir şekilde .
‘ Neden ? ’ diye sordum .
‘ Nasıl yani neden ? . Sana çok alıştık . Sen bizi özlemeyecek misin ? ’ . Gözlerimi bir kaç kez kırparak ona baktım . Bu insanlar çok fazla duygusal . . .
‘ Hayır . Denize dönünce , yeterince meşgul olacağım . Çabuk unuturum sizi . ’
Üzgün bir surat yaparak ‘ Anlıyorum . Çok kalpsizsin . ’ Diyerek odadan çıktı .
Kalbi olan fazla yaşayamıyor maalesef . Gerçekten Bir gün dönünce özler miyim ? Sanırım birazcık . O da yemeklerini . . Biz insanlar gibi değiliz ki , bunu anlamıyorlar . .
.
Bir kaç saat geçmişti ve Alec daha gelmemişti . Yemek yedikten sonra , odada biraz daha dolandım ve en sonunda , kendimi yatağa attım .
Şimdi rahatımın tadını çıkarmalıyım . Kraliçe olduktan sonra vaktim olmayacak . Kocaman bir ordu kurmalıyım kendime . Sırf beni korumaları için . Bu dünyanın görüp , göre bileceği en güçlü kraliçe olmalıyım . .
Bu ordu ile dünyaya korku salmalıyım . Tek kraliçenin ben olduğunu göstermeliyim tüm dünyaya . Yeni kaleleri fethedip , yeni topraklar kazanmalıyım . Hayır.. Hayır kendine gel . Kral olmuyorsun , kraliçe oluyorsun . Ayrıca bunlar kötülük sayılır . Benim yapmam gereken iyilikti ama iyilik yapmak için ne etmeliydim ?
Yapmam gerekenler , güzel giyinmek . Sarayı yönetmek ve bu krallığı . Yani kralın da yönetmesi gerekiyor ama bende birazcık yönetirim sanırım .
Ben aslında erkek olacakmışım . O zaman tek varisi ben olurdum , denizlerin . . .
Aniden kapı çalınca , yerimden zıpladım . ’ gel ‘ dedim , üstümü düzelterek .
Kapı açıldığında Aden , Alec ve Jean gelmişti .
‘ Neler oluyor ? ’ dedim .
‘ Sana bir sürü taş , toprak ne bulduysak getirdik . Altın yap hepsini . ’ Dedi Aden ve dışarı çıkarak sandıkları odama sürüklemeye başladılar .
10 dakikanın sonunda odada gezecek , küçük bir alan bile yoktu . Bu gece uyku yok anlaşılan .
‘ Tamam beni yalnız bırakın ve Jean bana yemek getir . ’ dedim . Karnımı doyurmam gerek , öyle daha iyi konsantre oluyorum .
Üçü de odayı terk etmişti . Saçlarımı iyice yüzümden toplayıp , işe başladım .
Bir kaç saat sonra nerdeyse bitmiş gibi gözüküyordu . Oda parlıyordu resmen . Bir ejderhanın hazinesi gibiydi . Gerçi ejderhadan farkım olmuyor sinirlenince . . .
Esneyerek ayağa kalkıp , yatağa doğru yürümeye başladım . Bir anda kalbime bir acı saplanır gibi oldu ve yere düştüm . Elimi kalbime koyup , acıyla inledim . Sanırım fazla güç kullandım . Acının azalmasını beklerken , gözlerimi kapatıp yerde oturmuştum .
Yine kulağıma o ses geliyordu . O kızın sesi . . .
‘ Sevgilim bu gün geç geldin . ’ Diyordu . Gözlerimi hızla açıp etrafıma bakmaya başladım . Kendine gel Vivi kimse yok .
Ağrı geçince ayağa kalktım yeniden ve üstümü çıkardım . Gecelik giyinip kendimi yatağa bıraktım . Yumuşak ve rahat .
Garip şeyler hissediyordum son günlerde . Garip sesler ve görüntüler .
Gözlerim kapanırken karanlığa gömülmüştüm . . .
Bana sadık su ruhları etrafımı sarmıştı . ‘ Bir şeyler oluyor Kraliçem . Dengeler değişiyor . Yarım kalan kader yeniden yazılıyor . Çok az kaldı Kraliçem . . . . ’
‘ Ne kaderi ? Kim yarım kaldı ? Neler oluyor ? ’ diye sorarken su ruhları hızlı bir şekilde etrafım da dönmeye başladılar ve kayboldular .