Rüya
Anne ve babamı bahçede bırakıp içeri girdim. İlk günün yorgunluğu ile yukarı çıktım. Zorla çıktığım merdivende ayak sesleri duyunca hemen aşağı baktım. Annem hızla odasına gidiyordu. Küçükken anlamasam da büyüdükçe anne ile babamın aynı odada kalmadığını görmüştüm.Bir kere cesaret edip babama sormuştum.
-Baba sen niye annemle aynı odada kalmıyorsun?
-Güzel kızım sen bunları kafana takma.
Öylece konuyu kapattı ve bir daha soramadım.Aşağı bakarken bu sefer babamın içeri girdiğini gördüm. Hemen merdivenlerden aşağı koşturmaya başladım. Ah az önce yorgunum dedim ben. Ayaklarım ağrıya ağrıya babamın arkasında çalışma odasına daldım. Arkasını dönük olmasını fırsat bilip sarıldım.
-Kızım..
-Efendim.
Babam beni önüne çekip sarıldı. Güven veren kokusunu içime çekmek beni rahatlattı.
-Gel bakalım seninle biraz konuşalım.
-Ne konuşacağız baba?
Merakla babama bakarken kendi oturdu benimde yanına çekti.
-Okul nasıl geçti?
Aklıma ilk gelen Burak olunca yüzümde bir gülümseme oldu. Sonra işkence eden dersler gelince yüzüm asıldı.
-Kızım yüzünü şekilden şekile sokacağına konuşsana.
-Yani yeni arkadaşlarla tanıştık iyiydi. Derslere gelince tam bir işkenceydi.
Babamla her şeyi paylaşsamda Burak olayı için erkendi.
-Nasıl bir işkenceymiş?
-Şiddetli geçimsizlik resmen.
Babam gülerek bana bakarken, az önceden beri sormak istediğim soru için hazırlandım.
-Baba, annem ile kavga etmediniz değil mi?
Bir an yüzü değişse de yine gülümsedi. Bana yansıtmak istemediğini anladım.
-Hayır kızım. Bunu nereden çıkardın?
Onu üzmemek için devam etmedim.
-Ben yanıldım anlaşılan.
Babamla biraz daha konuşup üzerimi değiştirmek için yukarı çıktım. Yemeğe kadar oylanıp sıkıcı bir yemekten sonra kendimi yeniden odamda buldum. Annem hiç konuşmamıştı, babam ise arada bir iki kelime etmişti. Gizem ile günün değerlendirmesini yapıp uykuya daldım.
* * *
-Kızım hadi kalk bakalım.
Bu güzel sesle uyanmak çok güzel. Sevgi teyzem yine kıvırcık saçlarımı okşamakla meşguldü.
-Sevgi teyze sen böyle okşarsan ben daha çok uyurum.
Gülümseme sesi duydum, sonra elini saçımdan çekti.
-Hadi Rüya.
-Tamam kalktım.
Güzel bir öpücükten sonra okul için hazırlandım. Kahvaltıya indiğimde sadece benim için hazırlandığını gördüm.
-Babam yok mu?
-Erken çıkmak zorunda kaldı Rüya Hanım.
İstemeyerekte olsa kahvaltımı yapıp okulun yolunu tuttum. Dalmış giderken adımın bağrılması ile kendime geldim.
-Rüyaaaa...
-Gizem niye bağrıyorsun sağır değilim?
-Kaç kere seslendim duymadın.
-Hadi ya sağırmışım desene.
-Sen iyi misin Rüya?
-Okula geliyorum nasıl iyi olayım.
Gizem'in gülme sesi ortalığı inletirken ben etrafa göz gezdirmeye başladım. Bingo bir adet yakışıklı Burak görüş alanıma girdi. Can ve Selim ile konuşuyor beyefendi. Demek konuşmayı biliyor, bize gelince bilmiyor.
-Rüya kime bakıyorsun?
-Ben mi? Yok canım kime bakayım?
-Kızım yeme beni , dünkü çocuğa bakıyorsun işte.
-Bir şeyide bilme
Gizem sinsice sırıtırken ben ona sakın der gibi baktım.
-Sen bu çocuktan hoşlandın. Vayy sonunda birini beyendin yani.
-Sende beni kimseyi beğenmeyen yaptın.
-Ama öylesin,sen merak etme ben bu işe el atıyorum.
-Sakın bir şey yapma.
-Aaa sen bana güvenmiyor musun?
-Sana güveniyorum da o deli fikirlerine güvenmiyorum.
Gizem ile çekişmemiz bitince kendimizi sınıfa attık. Ben teneffüslerde kendimi masaya gömerken Gizem kaybolmayı seçti. Bu kız yine bir şeyler çeviriyor ya hadi hayırlısı.
-Ders bitti oley özgürüm.
Fazla bağırdım galiba sınıfım hepsi bana döndü.
-Ne anırıyorsun?
-Coştum biranda.
-Tamam hadi gidiyoruz.
-Nereye ?
-Sus ve beni takip et.
Evet yine başladık bakalım. Başımıza neler gelecek.
Uzun yürüşlerimizden sonra bir cafenin önünde geldik.
-Gizem neden burdayız?
-Rüya adamı sinir etme cafeye neden gelinir?Hadi girelim.
Kolumdan sürükleyip beni içeri soktu. d Daha önce gelmediğimiz bir yerdi. Şirin bir havası vardı. Gizem etrafa baktıktan sonra hızla yine kolumu çekti. Yani hiç boş masa yokmuşta biri boşalmış oturmak için koşturuyor gibiydik. Etrafa bakmaktan nereye gittigimizi fark etmedim. Taki Gizem konuşana kadar.
-Selam.
Gizem kime selam veriyor derken..... Karşımda Can, Selim ve Burak'ı görmem bir oldu.
-Selam kızlar.
Can, Gizem'e bakarak selamını verdi. Bunlar baya baya işi ilerletiyor desene.
-Otursanıza.
Selim'in teklifine benim güzel arkadaşım hemen atladı. Beni Burak'ın karşısına otutturup kendi yanıma geçti.
-Rüya nasılsın?
Can ile Gizem kendi dünyalarına çekilirken ben Selim'e odaklanmaya çalıştım. Karşımda Burak varken nasıl olacaksa. Beyefendi ilgilenmiyor ki?
-İyiyim Selim sen ?
-İdare eder. Nasıl alıştın mı okula?
Aklıma dersler gelince yine suratımı astım. Selim gülerek bana bakınca bende ona baktı.
-Çok tatlısın Rüya.
Gayet normal söylediği şeyi bir adet öksürük böldü. Karşımda bir adet boğulan Burak vardı. Ben öylece bakarken Gidem ayağıma vurup kaş göz işareti yaptı.
Anladığım kadarıyala çocuğa yardımcı ol dedi.
Hemen ayağa kalkıp sevdiceğimin sırtına vurmaya başladım. Adam iyiliğimin karşılığını 'gerek yok' diyerek cevap verdi.
Hata bende 'öküz'e niye yardım ediyorsam. Birden masade kahkahalar yükselince ben ne oluyor diye baktım. Burak bile öksürürken gülmeye çalışıyordu.
Gizem'e baktığımda yine dıştan söylediğimi anladım. Ben bu oğlana hep rezil olmak zorunda mıyım?
Tam biri beni kurtarsın derken bir el omzuma dokundu. Kafamı kaldırıp baktığında Ali'yi gördüm. Neden geldiğini bilmiyordum ama en azından beni kurtarmıştı.
-Selam Rüya.
-Selam.
Sırayla herkese baktıktan sonra tekrar gözleri beni buldu.
-Biraz konuşabilir miyiz?
Önce Gizem'e baktım, bilmiyorum işareti yaptı. Gözlerim bu sefer Burak'ı bulduğunda hiç bir şey yokmuş gibi baktığını gördüm. Yani insan bir dur gitme der nerde?
-Tamam konuşalım.
Masadakikere bir şey demeden Ali'nin peşine takıldım. Cafeden çıkıp biraz yürüdük. Ali bir şey demek istiyorda diyemiyor gibiydi.
-Ali konuşacak mısın?
-Şurda oturalım mı?
Gösterdiği yerdeki banka ilerleyip oturduk.
-Dinliyorum.
-Rüya..
Çocuk yine sustu ya hadi hayırlısı. Sessizce bekledim.
-Ben senden hoşlanıyorum. Benimle çıkar mısın?
İşte şimdi susma sırası bende. Tamam Ali iyi biri, bayadır tanışırız ama ben bu çocuğu sevmiyorum ki.
Az önceden beri bana bakmayan Ali şimdi bana bakmaya başladı.
-Bir cevap vermeyecek misin?
-Ben şaşırdım,beklemiyordum.
Ali'nin gözlerinden hüzün geçti, onu kırmak istemiyordum.
-Ali sen iyi birirsin ama ben yapamam.
Resmen karşısında kıvranıyorum, zorla gülümsedi.
-Hiç şansım yok mu?
Yalan söylemek istemiyordum kaşlarımı kaldırıp 'hayır' dedim.
-İyi o zaman şansımı denemiş oldum.
-Kızmadın mı bana?
-Sana nasıl kıza bilirim Rüya? Tamam üzüldüm ama zorla sev diyemem.
Ali'nin elini tuttum, bir an yüzü değişince yanlış yaptım galiba dedim.
Çekmek istediğimde ise izin vermedi.
-Bu konuşma seni benden uzaklaştırmasın Rüya.
Uzatmamak için tamam dedim, çünkü bir an önce şu durumun içinden çıkmam gerekiyordu.
-Benim eve gitmem gerekiyor Ali.
-Yarın görüşürüz o zaman.
-Görüşürüz.
Ali'den zorla aldığım elimle hemen kalktım. Çocuk bir enteresan yani, ben sevdiğime çıkma teklifi edeceğim o hayır diyecek ben sakin kalacağım. Ah bu teklifi Burak etmiş olsaydı 'Evet' diye bağırırdım. Nerde ,çocuk suratına bile bakmıyor.
Gizem'e eve gidiyorum diye mesaj atıp direk evin yolunu tuttum. Evim evim güzel evim derken en güzel sürprizle karşılaştım.
-Dede, babaanne
Koşturup dedemin kucağına atladım. Bir gün boğulacak o başka sorun.
-Kızım hoşgeldin.
Kocaman öpücüklerle dedemi öptükten sonra babaanneme geçtim.
-Asıl siz hoşgeldiniz.
-Güzel torunum benim.
-Babaannem.
-Kıskanıyorum ama.
-Kıskanma dedem birazdan sanada sarılırım. Geleceğinizi söylemediniz.
-Sürpriz yapmak istedik.
-Çok güzel bir sürpriz ,amcam nerede?
-Şirkettedir kızım.
-O zaman hemen babamı arayalım gelirken amcamı da getirsin.
Dedemle konuşurken içeri Seda abla girdi.
-Seda abla annem yok mu?
-Daha gelmedi Rüya hanım.
Anlaşılan annem yine gelmemişti. Üzülen suratım babaannemin çenemi kaldırıp bakmamı sağladığı zaman geçti.
-Hadi babanı arayalım.