Tuna
Hala asansöre bakıp öylece duruyordum. Bir saat içinde yaşadıklarım beni etkilemişti. Omzuma koyulan el ile kendime geldim. Koray sinsi sırıtışı ile bana bakıyordu.
-Bakıyorum gözünü alamadın abi.
-Saçmalama Koray
İçeri girerken Koray da arkamdan geldi.
-Ne var bunda abi? Güzel kadın sonuçta.
-Koray şakanın zamanı değil.
Koray'ın Hayat'ı beğenmesi nedense sinirimi bozmuştu. Masum ve ürkek bakışları gözlerimin önüme geldi.
-Bak yakında şu Sibel denilen kadından kurtulacaksın. Aşkı belki şimdi yaşarsın.
Kardeşim iki dakikada beni Hayat ile birlikte yapmıştı. Tamam Sibel'den kurtulmak istiyordum, ama aşk hiç düşünmemiştim. Tek isteğim kızımla mutlu bir hayat yaşamaktı. Hayatım bu kadar karışıkken onu hayatıma dahil etmek ne kadar doğruydu?
Düşüncelerden sıyrılıp hemen toparlandım.
-Gevezeliği bırak hadi gidiyoruz.
-Abi bir...
-Koray lütfen, şimdi kızımdan başka bir şey düşünemem.
-Tamam.
Kardeşim konuşmamı ciddiye almış sonunda susmuştu.
-Hadi çıkalım, bize gidiyoruz.
-Neden?
-Babam ile annem bizde ve Rüya seni gelmeni istiyor.
-Prensesim isterde ben gelmez miyim?
Kardeşime gülünseyip odadan çıktım. Asansöre bindiğimizde bir an Hayat ile göz göze gelişimiz geldi. O bakışlarda ne vardı ve neden benim aklımdan çıkmıyordu?
-Abi inmiyor musun?
Koray asansörden inmiş beni bekliyordu. Kendimi dışarı atıp arabaya bindim.
Evin kapısından girerken Sibel de giriş yapıyordu.
-Sevgili yengemiz de gelmiş.
-Sen önden gir, ben geliyorum.
- Zaten çekemem onu.
İkimizde arabadan indik. Koray eve girerken ben Sibel'i beklemeye başladım. Arabadan inip her zamanki ilgisiz surat şekliyle karşıma geldi.
-Beni mi bekliyorsun kocacığım?
-Annem ve babam gelmiş, yanlarında dikkatli davran.
Her seferinde onları sinir edecek bir şey buluyordu.
-Burası benim evim ve kimse bana nasıl davranacağını söyleyemez.
Önümden geçip eve doğru yürüyünce sinirle onu takip ettim. Salona girdiğimizde kızım bizi gördü. Yüzünde kocaman gülümseme oluşurken hızla bize doğru geldi. Direk annesine sarılınca bir an içim acıdı. Sibel zafer kazanmış gibi bana bakarken ben Rüya'ya bakmaya başladım.
Onun annesini sevmesi güzeldi, ama ayrılık kararından sonra ne olacaktı? Onu mu seçecekti beni mi? Bu soru beyninin içinde dönüyordu.
-Anne hoşgeldin.
-Hoşbulduk kızım.
Sibel'in kızımızı her servişinde nedense yalan geliyordu. Onu sevmediğimden için böyle düşünüyorum galiba.
-Babam..
Rüya kollarını bedenime sarıp yüzüme bakınca kızıma güldüm. Hayatta tek beni güldüren oydu.
-Kızım nasılsın?
-İyiyim baba.
Rüya'yı çekip Koray'ın oturdugu koltuğa doğru sürükledim.Sibel ,anne ve babama burnunun ucundan selam verip geçip oturdu.
-Hoşgeldiniz anne.
-Hoşbulduk oğlum, habersiz geldik ama Rüya'yı merak ettik.
Annem Sibel'in davranışlarından dolayı çekiniyordu. Babamda gereliyordu, tüm aile Rüya için bu kadına katlanıyordu.
-Olur mu anne, burası sizin eviniz. Baba nasılsın?
-İyiyim oğlum, evde zaman geçiriyoruz.
-İkinci balayı demek.
-Biz ikinci balayını yapıyoruz Koray, ama sizde bir şey göremedik daha.
-Baba, konu nasıl bana geldi?
Rüya amcasına sarılmış bizi izliyordu.
-Amca neden gelmiyorsun?
-Ben yoğun insanım Rüya.
-Beni özlemiyor musun?
-Özlemem mi güzelim?
Onları öyle izlerken mutlu oldum.
-Oğlum işler nasıl?
-Uğra bir ara baba, orası senin şirketin.
-Yok oğlum, benim keyfim yerinde siz idare edin.
Babam Sibel'e dönüp baktı, her zamanki ki hiç konuşmayıp oturuyordu. Sanki anne ve babam umrumda değildi.
-Sibel nasılsın?
-İyiyim.
Konuşmak istemediği her halinden belliydi. Babam daha fazla ısrar etmeyip bize döndü.
Havadaki gerginlik yemek için masaya oturduğumuz da biraz azaldı. Rüya her zamanki enerjisini bize yansıtıyordu. Bir an kızıma bakınca göz göze geldik. Güzel gülümsemesi ile bana bakarken aklıma Hayat geldi. Kendimi toplamak için kafamı hafif salladım ve tabağıma döndüm.
Hayat
Görüşmeden sonra zar zor evime kendimi atmıştım. Hala aklım Tuna'nın telefon görüşmesindeydi. Çok içten konuşmuştu ,sanki gerçek babası gibiydi. Kendinden olmayan bir çocuğa bu kadar sahiplemsi beni etkilemişti.
Sıra kızıma annelik yapan Sibel'i tanıma zamanıydı. Onu yakalayacağım yerde dernekten başka bir yer değildi. Elime aldığım bilgilerde en çok gittiği derneğe baktım.
Elime telefonu alıp derneğin telefonunu çevirdim.
-İyi günler ........dayanışma derneği.
-İyi günler, derneğinizin faaliyetlerini öğrenmek istiyordum.
-Tabi dilerseniz gelip ziyaret edebilirsiniz. Daha ayrıntılı anlatabiliriz.
-Buna sevinirim.
-Kimle görüşüyordum acaba?
-Hayat Soylu.
-Hayat hanım bekliyoruz sizi o zaman.
-Görüşürüz iyi günler
Bu işide halletmiştim.
-Hayat hanım yemeğimiz hazır.
-Siz yediniz mi Gonca?
-Ayşe hanım ile yedik efendim.
-Tamam.
Cengiz'den sonra tek başına yemek yemek zor geliyordu. Bu koca ev Gonca ve Ayşe olmasa çekilmez olacaktı.
Odama gidip üstümü değiştirdim. Yine yalnızlığım ile başbaşaydım. Tek isteğim bir an önce kızıma kavuşmaktı.