Hamza İnsan bazen sadece hisseder ya, hani rüzgar sanki kolundan değer de sen onu hissedersin. Yediğin yemek boğazından midene inene kadar o yemeği hissedersin. Ya da bir çiçeğin kokusunu sadece burnunla koklamazsın. O çiçeğin kokusunu, dokusunu, her şeyini hissedersin. İnsan bazen böyle bir farklılık hisseder. Yani bir şeyi hissedersin. İşte bu his çok farklıdır. Uçsuz, bucaksız bir mavi. Deniz gibi de değildi, gökyüzü gibi de değildi. Ama deniz gibi insanı coşturuyor, gökyüzü gibi rahatlatıyordu. Onun gözlerini ilk defa gördüğümde işte bunu hissetmiştim. Çok farklı bir histi. Ve kalbimde sanki ince bir tel koptu. Acaba mı dedim? Acaba başkanın dediği gibi burada bir yuva kurup çoluk çocuğa mı karışmalıydım? Acaba benim de vaktim gelmiş miydi? Acaba ben köklerimi bu beldeye mi salmalıyd