Tansel'in anlatımından devam..
İlke pür dikkat beni seyretmeye daldığında bu kızın ne cins biri olduğu konusunda kafam karmakarışıktı.Bazen gözümde çok masumdu bazen de rolünü iyi yapan bir oyuncuydu.Dudaklarını büzmüş benden gelecek bir cevabı beklediğinde konuştum.
' İlke senin bunların hiçbirine ihtiyacın yok ki. Sen çok güzel bir kızsın. '
' Güzel miyim gerçekten? Derin kadar mı? '
Bu kız beni zorluyordu. Derin' e baktığım gibi bakamıyordum ona. İkisi aynı kulvarda olmalıydı belki ama olamıyordu ve bu durum benim sinirimi bozuyordu.İlke normal şartlarda tanısaydım beğenebileceğim biriydi ancak ona bu gözle bakamazdım.Ben görev adamıydım,karşımdaki de benim sadece işim olmalıydı.
' Evet. Derin kadar güzelsin. '
' Niye o zaman sen bana Karan' ın Derin' e baktığı gibi bakmıyorsun. '
' Karan Derin' e nasıl bakıyor?'
' Tarif edemiyorum ama güzel bakıyor. '
Karan ve Derin miydi yani hayalindeki çift?Benden de Karan olmamı mı istiyordu ?tamamen saçmalık !
' Sen öyle şeylere özenme.'
Diyerek yerden kalktım ve ıslak mendil getirdim. Tekrar yere bu kez yanına oturdum. Usulca yüzünü silmeye başladım.Her dokunuşumda ilke garip bir şekilde gülümsüyordu,bu kıza ne oluyordu hiç anlamıyordum.Sonunda beni delirtecekti.Hem Karan ve Derin birbirine tutku ile bağlıydı. İlke daha masum şeyler yaşamayı hak ediyordu.En azından ilk ilişkisinde. Küçük bir çocuk gibiydi tutkudan önce yaşaması gereken şeyler vardı. Daha masum şeyler ve ona bunu verecek olan ben değildim.Gerçi belki Derin' inde daha masum hislere ihtiyacı vardı. O da sanki bizimle birlikte değişmişti ama o kendi tercihini yapmıştı. İlke ise başka bir ilişki görmemişti. Üstelik benim onunla ilgili hislerimde masum değildi. Kalamıyordu.
Cinselliğe aç bir erkek değildim ama bu kız gerçekten hormonlarımı zorluyordu. Tabii ki bana olan hislerini ciddiye almıyordum. Onu oradan ben kurtarmıştım bu nedenle gözünde kahraman gibiydim. Oysa ne amacım onu kurtarmaktı ne de peşime takılmasından hoşnut olmuştum. Aşkı bilmediği için aşkla hayranlığı karıştırıyordu. Gerçi sanki ben çok biliyordum. Benden adam olmazdı. Sevgili hiç olmazdı. Ayrıca Derin bile bizim hayatımız yanında masum kalmıştı İlke hiç yapamazdı. Onun ölüm görmeye alışık olması neyi değiştirirdi? Hayalleri umutları masumdu. İlke bir çocuk kadar masumdu bense adeta bir vampirdim. Ona yaklaşırsam güzel olan ne varsa içinde yok eder onu donuk birine çevirirdim. Halid e karşı şahitlik yapacak sonra da ona bir hayat verilecekti. Bizim hiç sahip olamayacağımız bir hayat. Derin hepimizin dengesini bozmuştu. Normal insanlar gibi yaşamaya alıştırmıştı.Şuan bu kadar ilkeyi anlamaya çalışmam bile Derinin bize bulaştırdığı insani duygulardandı ama olmuyordu işte beceremiyorduk bir yerde patlak veriyordu. Bunu daha yeni görmüştük.
##Yazarın anlatımı...
Tansel nikahtan sonra evine geçti.Üzgündü çünkü kardeşini kaybettiğinin farkındaydı.Derin' le değer verme konusundaki fikirleri uymuyordu. Amir olmasına bir kaç yıl kalmıştı. Henüz yeni kodu lacivert olarak tanımlanmıştı ama bunu Derin' le paylaşmadı. Merak edip soracağını biliyordu. Açıklayamazdı.Şu an Derin' in gözünde bir numaralı katil anlamına geldiğinin farkındaydı. Karan kadar Tansel' de sevilmeyi beklemiyordu. Kardeş olarak görmüş sevmişti ve karşılık beklemiyordu. Derin' in sevdiğini hissettiği zamanda bir gün gerçeklerinin bu sevgiyi söküp alabileceğini biliyordu ve hiçbir zaman sevilmenin huzurunu yaşamamıştı.
Kapıyı açıp eve girdi.İlke yine televizyon izliyordu. Kız hakkında hala hiçbir kayıt olmaması sinirine dokunuyordu.Hayatına birden bire giren bir yabancının kimliğini öğrenemeden varlığına alışmak istemiyordu.Gözlemlediği kadarıyla İlke' de ilerleme vardı. Öğrendiği şeyleri unutmuyordu. İlaçlar hem kilo almasına yardımcı oluyordu hemde hafıza konusunda sorun yaşamasına engel oluyordu. Öncesini hatırlamıyordu ama en azından öğrendiği şeyleri unutmuyordu. Gittikçe genç ve güzel bir genç kıza benziyordu.Bu durumda Tansel hormonlarına hakim olmaktan zorlanıyordu.Akşamları İlke yanına gelip uyuduğunda teninden gelen koku onu kışkırtsa da yıllardır hasret kaldığı uykuyu uyumasına yardım ediyordu.
Tansel artık İlke 'ye alışmıştı. Kendini koltuğa rahatça attı. İlke yine gün içinde öğrendiği şeyleri anlatacaktı.Bu durum günlük rutine dönmüştü.Tanışma, tokalaşma vs gibi şeyleri öğrenmişti dün ve öğrendiği her şeyi tabii ki Tansel üzerinde deniyordu.Bazen kendini denek gibi hissetse de ilkenin verdiği tepkileri komik buluyordu.
İlke hemen Tansel' e döndü.
' Bugün hikaye kitabı okudum. Hikayeleri seviyorum. '
Tansel onu motive etmek istiyordu çünkü öğrendiği bilgiler ona geçmişinden bir şeyleri de hatırlatabilirdi.
' Kitap okumak iyidir.Bende severim.Kütüphaneden istediğin kitabı alabilirsin. ' dedi.
İlke sözlerine karşılık ellerini Tansel'in iki yanağına koydu
' Yaa! Sen çok tatlısın ki. '
Dedikten sonra dudaklarını birleştirdi.Tansel bir an afalladı ama kendini geri çekemedi. İlke' nin beceriksizce öpmeye çalışması onu hiç etkilenmediği kadar etkilemişti.Kendini İlke' nin dudakları üzerinde hakimiyet kurarken buldu. Ellerini beline sardı ve kucağına çekti.Bir müddet öpüştükten sonra o an yaptığı şeyin farkına vardı ve İlke yi kucağından indirdiği gibi ayağa kalktı.
' Her gördüğün şeyi sormadan etmeden deneyemezsin. ' dediğinde İlke ye sinirlenemediği için kendine sinirliydi aslında.Küçük bir kızın öpücüğüne bu kadar etkilenmemesi gerekiyordu.Oysa İlke ise Tansel' in ne dediğinin farkında bile değildi. Gözlerini kapatmış elini kalbinin üzerine koymuştu.
' Şimdiye sakinleşmesi gerekiyordu. Niye sakinleşmiyor?'
' Sen beni duymuyor musun?'
İlke gözlerini açıp Tansel' e baktı. Ayağa kalktı. Elini Tansel' in kalbinin üzerine koydu. Ama hissettiği daha çok şaşırmasına neden oldu çünkü Tansel 'in de kalbi kendisi gibi güm güm atıyordu.
' Sana da mı bulaştırdım. Seninde hızlı atıyor. '
Tansel İlke' nin elini tutup göğsünden sertçe ayırdı.Sinirle konuştu.
' Ne yaptığını biliyor musun sen?'
' Öpüştük. Sevgililer hep yapıyor filmlerde.Bende seni seviyorum. O yüzden öptüm ama böyle hastalık bulaştırdım sana. Özür dilerim. '
İlke' nin mahçup hali Tansel' i durdurdu. Daha fazla üzerine gitmek istemedi. Ama böyle kalmakta rahatsız ediyordu.
' Bir şey bulaştırmadın. Arada olur öyle. Önemli bir şey değil. Şimdi git odana yat uyu. Benim işlerim var. '
İlke Tansel'i sinirlendiğini anlayıp üzgünce baktı.Daha sonra yukarı çıktı ama kendi odası yerine Tansel' in odasına girdi. Onun yatağına yattı.Tanselin kokusu kendisini huzurlu hissettiroyordu.Zaten kendi odasından daha fazla benimsemişti. Tansel' i öptüğü anı düşündü. Eli dudaklarına gitti. Gülümserken gözleri kapandı. Heyecandan yorgun düşmüş gibiydi.Zihninde öpüstükleri sahneyi tekrar tekrar yaşadıktan sonra uyudu.
....
İki gün sonra...
Tansel' in anlatımı...
İlke ile öpüşmek hoşuma gidiyordu.Bu cinsel açlık değildi sonunda kendime kızmaktan vazgeçtim.Ne kadar çocuksu tavırları olsa da çocuk değildi. Sevgililerin yaptığı bir şey diyordu. Masum duygular ile öpmüyordu. Ya da ben öyle düşünerek kendimi sakinleştiriyordum.
İlke nin çok hoşuna gitmişti öpüşmek. Her şey için öpüyordu. Uyurken, uyanınca, kahvaltı hazırladığımda, yemek yaptığımda... O kadar çok öpüşüyorduk ki alışmıştım. Sanki onunla öpüşürken daha rahat nefes alıyorum gibi hissediyordum.
Derin' in babasının olayında sona yaklaşmıştık. Bugün İlke' yi görmeye gelmişti. İlke son derece hızlı gelişim gösteriyordu. Bütün elektronik aletleri kullanmayı öğrenmişti. Ben evde yokken en azından yemeğinide ısıtıyor, duş alabiliyordu. Yavaş yavaş aklımın onda kalmasına gerek olmadan işime dönüyordum. İşim tahmin ettiğimden uzun sürdü. Eve gittiğimde İlke yine kapıda karşıladı. Alışkanlık elimi beline attım. Nasılsa yine öpecek diye düşünüyordum ama İlke kendini geri çekti. Herhalde işim uzun sürdü diye trip atıyordu. Her şeyi öğrense trip atmayı öğrenmese olurdu ama sanırım kadınlarda bu doğuştan gelen bir yetenekti.İlke'ye bakıp konuştum.
' Bir sorun mu var?'
' Yok.'
Dedi.Kısa konuşan kadından korkardım.Fırtına öncesi sessizlikti.Benden uzak durmasının bir nedeni olmalıydı.Anlaşılan ben sormadan konuşmayacaktı.
' Niye öyle uzak duruyorsun?' diye sordum.
' Durmuyorum. '
Ben öyle lafları evirip çeviren biri değildim. Çekingen bir adam hiç değildim.Dost doğru istediğim şeyi söyledim.
' O zaman nerede benim hoş geldin öpücüğüm?'
İlke elini dudaklarına götürüp kıkırdadı.
' Onu mu diyorsun? Uzak durmaktan değil o. Derin dedi ki biz seninle sevgili değilmişiz. Olmamız için önce senin bana beni sevdiğini ve benimle olmak istediğini bazı şeyler paylaşmak istediğini söylemen lazımmış. Sevgili olmadan öpmem doğru değilmiş. '
' Öyle miymiş? '
' Öyleymiş. Ben yanlış bir şey yapmak istemiyorum. '
Elimi tekrar beline koyup kendime doğru çektim.
' Önemli olan senin ne hissettiğin.Sen beni öperken yanlış gibi mi hissediyorsun?'
'Hayır. Ama Derin dedi ki öpmek için benim hislerim olması yetmezmiş. Bende ona hak verdim. Bundan sonra sen beni sevmeden seni öpmeyeceğim. '
Kendini geri çekti ve gitti. Derin' e bir güzel küfür etttim içimden. Öğretecek onca şey varken bunu mu öğretmişti. Eskisi gibi samimi olsaydık eğer arayıp yüzünede söverdim. O derece sinir olmuştum ama artık aramızda mesafe derindi. Ona göre baş katildim.
Öpüşmemek sinirime dokunduğundan mutfağa geçip yemeği hazırladım. Yedikten sonra televizyon izlemeye başladık. İlke öpmemek konusunda kararlıydı. Ve telefonum çaldı. Arayan Ateş amirdi,acil bir şey olmadığı müddetçe aramayacağını bildiğimden hemen açtım.Öfkeli ve emredici bir sesle konuştu.
' Kızı buraya getir Tansel. '
' Bir sorun mu var amirim?'
' Halid ifade verdi. Kızın kaçmasına sakın izin verme. Gri listede bulunan teröristlerden biriymiş o kız. '
Gri liste mi? Dalga mı geçiyorlardı.
' Amirim bunun doğru olduğunu sanmıyorum. '
' Buraya getir. Sorgulayacağız. '
Bu kız o sorgulardan sağ çıkamazdı. Bir şeyler dönüyordu. Halid bilerek bu şekilde ifade vermişti. Belki de kızın ölmesini istiyordu. Uzun zaman konuşmamıştı. Şimdi konuşması söylediklerinin gerçek olduğunu artık pes edip ifade verdiğini düşündürüyordu. Ateş amirle biraz daha konuşmaya çalıştım ama sonuç alamadım. İlke' yi evde bırakıp bu kez yüzyüze konuşmaya gittim.
Ateş amir çok sinirlenmişti. İfadeyi okudum. Türkiye' de gerçekleştirilen iki büyük bombalı saldırıyı İlke' nin üzerine yıkıyordu. Evet ona tam anlamıyla güvenmiyordum ama bu kadarda değildi. Bu kadar büyük sahtekarlık yapamazdı. Durumu anlatmaya çalıştım ama Ateş amir emri uygulamazsam vatana ihanetten yargılanacağımı söyledi. Bu ölüm demekti. Ya İlke' yi teslim edecektim ve o ölecekti. Ya da onun kaçmasını sağlayacak ben ölecektim.Bir müddet düşündükten sonra kararımı verdim..