Secil her lisenin ilk okulu gunu de yaptigi gibi bahce de sira olmus olan sinifinin yanina en arkaya gecip okula girmeyi bekledi. Sonun da artik toren bitip artik siniflar sira sira iceriye girmeye basladi ve sinifa ciktilar. Secil okul da oldukca sosyal bir insan idi. Sinifin da ki tum arkadaslari ile devamli bir diyalogu var idi. Hepsi onu tanir lakin icten ice sevmez idiler ki secil de bunu cok iyi biliyor idi. Lakin gene de birbirlerinin suratlarina gulucukler saciyorlar idi. Bu aslin da sadece secil de var olan bir sey degil idi nitekim normal hayatimiz da da hepimiz ayni rol modele girip karsimiz da kine o sekil de davranis sergiliyor idik. Artik sinifa cikabilmis idiler. Lakin kapidan hala giren ara sira ogrenci oluyor idi. Secil hemen kendi yeri olan ve her yil asla sasmayan masaya gecti. Ogretmenler masasindan en uzak kume nin en arka sirasi. Bu siranin daima secile ait oldugunu bilen arkadaslari da hep bu sirayi bos birakir ote ki taraflara gecer idi. Gene boyle olmus idi. Secil bu sabah a cok yorgun basladigi icin sirasina oturur oturmaz kafasini siraya koyup uyumaya basladi. Tam bu esna da da yanina birinin geldigini duydu. Normal de kimsen onun ile oturmaz idi. Lise hayati boyunca hep tek basina oturdu ayni arka sira da. Bunu uzerine secil basini kaldirdi siradan ve yanina oturan kim diye merak edip supheli gozler ile ona bakti. Gordugu kisi daha once hic karsilamadi gi bir cocuk idi. Uzun ince bir yapisi var idi saclari kumral ve dalgali idi. Secil bir an icin ne oldugunu anlayamamis idi. Cocukta hala ona bakiyor idi sanki tepkisini olcnek icin yanina oturmus gibi bir hali var idi. Secil ona ayni yuz ifadesine yakisir bir sekilde
- sen kimsin? Diye sordu cocuk da ona ayni sekil de
- ogrenciyim dedi
- onu fark ettim ama neden buraya benim yanima geldin.
- yasak mi. Bos buldum geldim.
- evet yasak cunku burasi bos degil. Dolu ben varim bura da
- yanin bos gorunuyordu oysa ki dedi dalga gecer gibi bir hali var idi cocugun bunu soyler iken.
- bos degil dolu bak on siralar da bos yerler var git oraya otur.
- ama ben bura da oturnak istiyorum
- bana baksana se . . . demis idi ki tam o esna da sinifta ders isleyecek olan matematik ogretmeni girdi ve secil susmak zorun da kaldi. Bu neden ile daha fazla usteleyemedi yanina gelen cocugu.
Cocuk yanina oturmus idi coktan ve secil bunun hayatini nasil degistireceginden bir haber idi. Cani sikkin ve de sinirli bir hal de oturdular yan yana cocuk derste iken surekli secile yan yan bakip duruyor idi secil bunu fark edince de cocuga bakip ne var dermiscesine bakiyor idi suratina. Cocukta sessiz sessiz siritip derse hocanin anlattigi seye donup ilgilenir gibi yapiyor idi. Bu durum secilin hepten sinirini bozmaya baslamis idi. Aslin da bu cocuk ile hic ugrasmaya gerek yok idi direk tenefus zili caldigi gibi esyalarini toplayip on siralar dan birine gecmeyi dusunuyor idi ki oyle de yapti. Aslin da yeltendi ama cocuk siradan kalkmayinca durup onu beklemek ve tekrardan suratina bakmak zorun da kaldi. Sinirli bir sekil de secil
- ne istiyorsun
- kalkmani istemiyorum
- peki istemeyebilirsin. Lakin ben gene de kalkiyorum.
- ben kalkmadigim surece nasil olucak peki
- soyle olacak ki . . . dedi ve cocugun bacaklarini kendi bacaklari ile iterek zorla siradan disari cikti. Esyalari elin de bir sekil de on siralar dan birine gecti. Normal sartlar altin da asla ve asla on siraya oturmaz idi. Onun yeri herkesce bilinir idi. Lakin bu cocuk ile hic ugrasmak istemedi. Ardindan siraya gectikten sonra direk kafasini koyup tipki bir ders once yaptigi gibi uyumaya calisti. Lakin gene yari da kesildi uykusu. Kafasini kaldirip baktigin da gene o kumral sacli cocugu gordu. Bu sefer cok sakin bir sekil de sanki nedenini gercekten merak ediyormus gibi
- bunu neden yapiyorsun? Diye sordu.
- senin ile iyi anlasicaz ondan dedi sanki cok normal bir sey dermis gibi.
- ben oyle sanmiyorum. Daha once ailem haric kimse benim sinirlarimi bu denli zorlamamis idi.
- baskici bir ailen mi var? Zor. Benim kiler oyle degiller lakin durumun nasil oldugunu anlayabiliyorum.
- hayir benim ailem baskici falan degil ve de senin ailenin nasil oldugunu da onemsemiyorum.
- boyle hir gur bir insan olduguna ve de sinirlarina bu denli bagli olduguna gire baskicilar
- benim hakkim da varsayim da bulunmayi keser misin?
- ama yapmadan duramiyorum cok ilgi cekicisin.
- senin ilgini cekmesin o zaman
Dedi secil ve etrafin da ki diger insanlara bakti hepsi onlari izliyor ve aralarin da fisir fisir konusark guluyorlar idi sessiz sessiz. Ardindan secil bir an icin ne oldugunu anlamadi lakin sonra bir sure dusundukten sonra anladi ki bu cocugun kendisi ile oturup inat ile onunla konusmasi uzerine boyle davraniyorlar idi. Ardindan tekrar o cocuga donup
- ne yaptigini goruyorsun degil mi?
- ne yapmisim.
- hic bir sey madem bu kadar oturmak istiyorsun otur lakin tek bir kelime etme
- . . .
- tamam mi?
- e hem bana tek kelime etme diyorsun hem de soru sorma diyosun. Napiyim simdi
- hic bisey yapma yokmusum gibi davran sen sadece.
Ardindan cocuk ona guldu. Secil de kendisini tutamayi hem sinirlenmis hem de gulmus gibi yapti.
- aa demek sen guledebiliyormussun.
- sinirden evet gulebiliyorum.
- peki o zaman daha cok guldurucem seni
- ben sana ben yokmusum gibi davran demedim mi?
- . . .
- heh soyle devam et iste.
Secil aslin da cocuktan hic hoslanmamis idi. Lakin icten ice merak ta etmiyor degil idi. Kim idi bu cocuk? Neden gelmis idi yanina? Onu terslemesine ragmen neden hala konusmak ve konusturmak icin caba sarf ediyor idi. Ardindan ders baslamis idi. Bu sefer derse sinif ogretmenleri olan duygu hoca - ki kendisi edebiyat ogretmeni idir - girmis idi. Sinifa girip ogrencilerini selamladiktan sonra masasina gecti ve ayaga kalkarak:
- evet arkadaslar bu g*n aramiza yeni bir arkadasimiz katildi. Lutfen tahtaya cikip kendini tanitir misin?
Bunun uzerine secilin yanindan kalkip tahtaya cikti ve de konusmaya basladi.
- oncelik ile herkese merhabalar. Ismim yigit. . . . lisesinden geliyorum.
Dedi ve hocanin sordugu bir kac soruyu da cevaplayip yerine gecti. O tahta da iken o kadar rahat ve samimi konustu ki. Sinifta herkes ister istemez kani kaynadi yigite. Secil haric. Ona gore fazla laubali idi konusmasi. Samimiytten olabildigince uzak. Lakin sinifin geri kalan kizlarina oyle gelmis olmayacak idi ki o tahtaya ciktigin da sinifta heyecanli heyecanli bir fisildasma ugultusu gerceklesti. Yigit tahtadan secilin yanin da ki siraya oturunca da duygu hoca sinifi susturdu. Ardindan sinifta sessizlik hakim olunca da derse gecti. Secil dersi bu sinifa yeni gelen yigiti dusunmek ten kendini veremedi. Normal de hic boyle olmaz derste tum dikkatini toplar o sekil de dinler idi. Lakin su an da sadece cani onun suratina bakip tam olarak amaci ne ve ya suan ne dusunuyor idi. Tuhaftir ki o da gecen ders yaptigi gibi surekli iki de hir secilin suratina bakip pis pis gulmuyor idi. Bu durum onu daha da bir garip gelmis idi. Bir oyle bir boyle davranmaya baslamis gibi gelmis idi secile. Dersin sonuna dogru duygu hoca sinifi serbest birakip dersi birakmis idi ki. Yigit secile bakmadan ve ya ona bir sey demeden direk hocanin yanina gitti. Ve sohpet etmeye basladilar. Onun sohpeti sarmis olacak ki duygu hoca da sinifi serbest biraktigi zaman acip okudugu kitabi kapatip tamamen ona donerek sohpetine karsilik vermis idi. Secil kendisini yuz ustu birakilmis gibi hiissetti. Ne den bilmiyor idi. Yigit icin degil idi yalnizca duygu hocasi ile arasi cok samimi idi ve suan onun sinir oldugu biri ile bu denli rahat konusmasi ona batiyor idi diye dusundu. Lakin aslin da durum tam tersi idi yalnizca secil bunu kabul etmiyor idi. Kimdi ki bu cocuk sinifa girdigi ilk an dan beri tum etkiyi uzerine almis idi. Aslinda oyle aman aman yakisikli bir surati da yok idi yalnizca normal halin de ve konuskan bir insan idi. Umarim uzun soluklu kalmaz bu okul da diger okuladan nasil naklini aldi ise direk buradan da naklini alir ve baska bir okula gide rdiye dusundu secil. Gozlerini ogretmenler masasindan alamiyor idi. Onun de tuttugu kitap ile ilgilenmeye calisiyor lakin surekli gozleri o tarafa dogru kayip kayip duruyor idi. Ve her baktigin da masanin etrafina gelen ogrenciler ve sohpete dahil olan ve ya sohpete dahil olmaya calisan insanlar kalabaliklasiyor idi. Hatta soyle bir izlenim kazan di ki secil. Gelen kisiler hocadan daha cok yigit ile konusmaya calisiyor gibi idiler. O da onlara gene ayni samimiye ve rahatlik ile cevap verip sohpeti donduruyor ve de herkese ayni davranip kimse ile geri durmuyor idi. Ardin dan secil tekrar kitabi ile ilgilenmeye calismis idi ki. Duygu hocanin agzindan onun adinin gectigini duydu ve tekrardan o tarafa dogru bakti. Duygu hica demis idi ki
- evet fark ettim secili ilk defa on siralarin birin de gordum. Bunun nedeni de sen misin yok ise?
Bunun uzerine secilin surati kipkirmizi kesildi. Resmen masa da onun dedikodusunu yapiyorlar idi. Bir an icin masaya dogru gidip sakaci bir sekil de ismimi duydum dedikodumumu yapiyorsunuz yok ise demeyi dusundu lakin vaz gecti. Ardindan nasil bir cevap verilecegini bilmiyor idi cunku. Duygu hocanin bu sirusu uzerine yigit gene ortami guldiren bir cevap vermis idi lakin ne oldugunu duyamadi kahkaha tufanindan dolayi. Ardindan dersin artik sonunda bittigini duyuran tenefus zili calsi ve secil zilin calmasi ile birlikte direk esyalarini toparlayip gerisin geri arka siraya gecti. Tenefus zilini duyan duygu hoca genclerden ozur dileyerek 2m katta nobetci oldugunu ve sohpeti yari da birakmak zorun da oldugunu soyleyip siniftan ayrildi. Lakin masanin etrafin da olusan kizli erkekli arkadas ve sohpet grubu dagilmadi ve gene giygiy samataya devam ettiler. Secil sinirli sinirli acaba ne zaman fark eder onun artik on de oturmayip arka sira da oturdugunu diye dusundu. Bir 10 dakika kadar boyle surdu gecti ve ders zilinin calmasinin ardindan herkes yavas yavas yerine gecti. Ardindan yigitte on siraya dogru ilerledi ve secili goremeyince arka siraya dogru bakti. Secil ile bir an icin goz goze geldi lakin sonra sanki hic bir sey olmamais gibi kaldigi yere oturdu. Bir daha da ders boyunca da arkasina donup bakmadi. Hatta kizin biri arkadan rahat gorulmuyor bahanesi ile yanina da gecti ve de onun ile konusmaya da basladi. Secil inanilmaz bir sinir nobetine girdi icten ice. Onu resmen sinifta populeritesini arttirmak icin piyon niyetine kullanmis idi. Buna inanamiyor idi. Kendisini nasil bu duruma dusurebilmis idi. Su an da gene ilk tenefuste oldugu gibi tum sinifta ki insanlarin hepsi bir ona bakip bir de yigite bakarak ve de suan da konustugu kiz olan elif e bakarak aralarin da fusir fisir konusmaya baslamislar idi. Secil sinirin den dolayi bu dersi de dinleyememis idi. Aklindan turlu turlu intikam planlari kuruyor idi. Ne olmustu da san ki direk sinifa ilk geldigi an da daha kendisini bulmus idi. Baska kullanilacak kiz mi yok idi. Gerci secil kendisi de biliyor idi ki belayi ustune cekmekte hic kimse eline su dokemez idi. Lakinyemin etmis idi ders boyunca kendi kendine ben de ona bela olucam. Bakalim o zaman da herkes ile hu kadar rahat ve de laubali bir sekil de konusabilecek mi idi. 3. Tenefus zili de caldiktan sonra artik kendisini tutamayip bir an icin on sira da oturan yigi de gidip kafasini duvara surtme istegi kabarmis idi lakin tuttu kendini. Ilerleyen zamanlar icin cok iyi planlari var idi. Su an en iyisi hic bir seyden haberi yokmus ve haberi olsa dahi umurun da degilmis gibi numara yapmak gerekiyor idi. Nitekim oyle de yapti zaten faha dogrusu yapmaya calisti. Cunku gizu hala o tarafa kayip kayip duruyor idi. Ve yigit bir kere olsun kafasini cevirip ona bakmamis idi. Bu boyle son dersin bitis ziline kadar sursu. Zil caldigi gibi secil direk esyalarini cantaya atip kapidan disari firladi o kadar hizli ve aceleci bdavrandi ki bazi esyalarini hic cantasina atmak ile ugrasmadan elin de tutup cikti. siniftan ilk cikan kendisi oldu lakin okul dan cikip cikis demir kapisina varana kadar sesli sesli kendi kendine lanetler okuyup hizli hizli yurudu tam okulun kapisin dan da cikacak idi ki arkasin da bir el hissetti. Donup bakti. Bu el yigi de ait idi.