O gün sabaha kadar onun koynunda uzun zaman sonra ilk kez huzurlu bir uykuya dalmıştım. Sabah kalktığımda ise o hala uyuyordu. Serum bitmişti. Ateşi yoktu ve yüzü daha dinç duruyordu. Yavaş adımlarla lavaboya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indiğimde beklemediğim bir görüntü ile karşılaştım. Ayşenur ve Emre kafaları birbirine yaslı mışıl mışıl uyuyorlardı. Bu anı ölümsüzleştirmek adına hemen fotoğraflarını çektim. Neyse ki akşam Peri’ye Ayşenur’un da burada olduğunu söylemiştim. Kız endişelenmemiştir umarım. Kalacağını bende bilmiyordum. Saate baktığımda sabah dokuz buçuk civarıydı. Bahçeye çıkarken hemen Peri’yi aradım. Uyanıktı. “Oh, siz takılın ya ben kimim ki beni arayasınız.” Dediğinde gözlerimi devirdim. Yengeç burcu alınganlığı kadar pis bir şey yoktu. “Kusura bakma beb