Bob'tan hiçbir iz bulamıyoruz...

2089 Words
Bob'tan hiçbir iz yok sırra kadem basmıştı sanki... Ebru hiçbir şey yemiyor içmiyor kimseyle konuşmuyor hayata küsmüş gibi resmen... Benimde çok içim yanıyor ama bulamıyoruz lanet olsun Bob u bulamıyoruz en ufak bir iz bile yok... Hergün hem Ekrem'e hem abime soruyorum yok il sınırları içerisine Ekrem civar illere köylerine de abim bütün adamlarını göndermiş ödül bile konmuştu getirene... Yine yok yine yok Allah kahretsin... Abim kapıdan girdi Bob'un kaçırıldığını öğrendikten bir hafta sonra filan Ebru abimin karşısına dikildi Bob nerde Vedat dedi abimden ses yok bu sefer daha yüksek sesle sordu sana diyorum Vedat bop nerde dedi yine yavrum her yere adamları saldım her taşın altına bakacaklar bulacağız merak etme dedi sen niye geldin buraya bob yok madem dedi seni yalnız bırakmayım diye geldim yavrum dedi abim kafası yerde defol git bobu bulmadan gelme karşıma dedi Ebru dedim karışma Evrim dedi eliyle de dur işareti yaptı Ebru... Bob nerde nasıl bilmiyorum kafayı yiyeceğim sen ne kadar rahat bir şekilde tüm adamlar arıyor diyorsun senin şuan herkesin önünde benim bobumu arayıp bulup bana getirmen gerekiyor senin yerin orası şuan dedi Ebru gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu dostumun... Abim hiç sesini çıkartmadı buraya tek gelmeyeceksin gelirsen bobla yoksa kapımdan bile geçme Vedat şimdi defol git dedi Ebru abimde ayakkabılarını giyerek çıktı evden... iki hafta oldu bop hala yok Ebru çok kötü bunalıma girdi çöktü iyice yemiyor içmiyor sürekli bir haber peşinde bob'tan bir haber iyi bir haber gelsin diye öyle bekliyor kuzum ve Allah kahretsin elimizden hiçbir şey gelmedi... Birgün ofisten çıktım eve geçeceğim arabama bindim kafam çok dalgın bob hala bulunamamıştı... Meltem arabama gizlice saklanmış biraz ilerledim belediyenin bahçe kapısında Emrah ile Muratı bekliyorken bıçağı boğazıma dayadı sür hadi daha çabuk dedi Meltem Emrah la ve Murat sürekli dibimdeler hiç ayrılmazlardı onların işi buydu sadece Murat şoförlüğümü Emrah ta king box bildiği için en yakın korumamdı... Onlar olmadan belediyenin bahçesinden veya evin bahçesinden asla ama asla çıkmazdım... Birden beni Emrahla Murat gaza basıp tozu dumana katıp çıktığımı görünce hemen huylanıp bir araç bulup peşimden geliyorlar Murat diyor ki Evrim abla bu kadar hızlı kullanmaz şehir içinde hele de bizi almadan gitmez kesin bir sorun var diyor hemen Ekrem abiyi ara kardeşim haber ver diyor Emrah'a... Emrah hemen arıyor Ekrem'i abi durum böyle böyle biz peşinden gidiyoruz ablamın diyor tamam bende geliyorum nerdesiniz otobana doğru gidiyor diyor sonra Emrah birde Vedat abiye haber veriyim destek göndersinler diyor tamam iyi olur diyor Murat'ta... Vedat abimi de arayıp haber veriyorlar o ara gözden kaçırıyorlar beni o ara Meltem durduruyor beni aşağı in çabuk diyor iniyorum bende bıçak yine boğazıma dayalı gözlerimin içine bakarak senin abin benim hayatımın içine sıçtı kocamı elimden aldı sana verdi benim abine olan aşkımı yerle bir etti babam beni döve döve sokağa attı beni bu hale düşüren senin adi şerefsiz abin dedi abin nasıl benim hayatımı bana zindan ettiyse bende onun hayatını zindana çevireceğim dedi gözleri iyice kaymış harbi gözü hiçbir şey görecek durumda değildi dönmüştü resmen... İlk defa korktum bu sefer kesin öldüm diye bildiğim bütün duaları okumaya başladım içimden... Ekrem'le abim Emrah'lara bağırıyor nasıl gözden kaçırırsınız diye abim ve Ekrem bütün adamlarını beni bulmaları için dağıttı bobu aramada çok az kişi kalmıştı... Emrah son anda görmüş beni Murat dön dön şurdalar deyip ani bir fren sesi geldi Emrah koşmaya başladı bize doğru Murat'ta arkasından geliyor cehennemde görüşürüz diye karnıma bıçağı saplayıp birde döndürdü içerde... Gözümden birkaç damla yaş aktı beni itekledi hemen benim arabamla basıp gitti Emrah arabayı getir hemen Murat çabukkkkk diye bağırdı Murat arabayı alıp getirdi hemen Emrah'ta beni arabaya bindirip direk hastaneye gittik Murat nasıl korktuysa artık beni öyle görünce kornaya basıyor deli gibi yolu açın diye bağırıyor Emrah'ta hemen telefona sarılıp Ekrem'i aradı abi ablamı bulduk bıçaklandı hastaneye geçiyoruz dedi ne demek bıçaklandı lannnn diye nasıl bağırıyor ben duydum taa sesini abla uyuma bilincinin açık olması lazım diyor bir yandan Murat aç yolu aç diye bağırıp son sürat hastaneye yetiştirmeye çalışıyor direk Ömer'in hastaneye Emrah geliyoruz bizde diyor Ekrem konuşamayacaklar anlaşıldı Vedat koş koş diyor Ekrem ne oldu diyor abim Evrim i bıçaklamışlar diyor Ekrem nasıl diye kalakalıyor abim koş oğlum koş bilmiyorum Ömer'in hastaneye götürüyorlar diyor Ekrem... Hemen abimde Ömer'i arıyor hastane de misin diye evet cevabını alınca ablanı bıçaklanmışlar Emrah'lar senin yanına getiriyor bizde yoldayız geliyoruz deyince tamam abi deyip aşağı koşuyor hemen Ömer... Çabuk sedye alın diye personele sesleniyor hemen başhekimim diye peşinde koşuyorlar... Hayatım film şeridi gibi yine gözümün önünden geçmeye başladı Ömer hemen sedyeye alarak çabuk hemen ameliyathaneye diye bağırıp duruyor yarası çok derin ciğeri parçalanmış olabilir çok kan kaybetmiş acil kan kan bulun diye kükrüyor... Ameliyathaneden içeri giriyoruz Aydın hoca bana bırakın başhekimim siz hiç iyi değilsiniz yanlış birşey yaparsınız diye çıkartıyor Ömer'i... Ekrem'le abim koşarak ameliyathanenin önüne gelince Ömer'i kapının önünde yere oturmuş hıçkıra hıçkıra ağladığını görüyorlar Ekrem olduğu yerde kalıyor hayır hayır olamaz olmamalı diye duvara bir yumruk atıyor parmakları kırılıyor abim Ömer'in yanına giderek sakın sakın Evrim öl... deme Ömer öldürürüm seni diyor abim dişlerini sıkarak yok abi diyor yaşıyor ama aması ne amına koyum aması ne abi hiç iyi değil ameliyattan çıkması çok zor diyor nasıl ne olmuş bıçak karaciğere girmiş ve bıçak döndürüldüğü için karaciğeri parçalanmış çok kanaması var abi çok çok kan lazım diyor tamam hemen herkes kim varsa herkes kan verecek diyor abim Öner'e bakıp bağırıyor çabuk Öner hemennn diye sonra abim Ömer'e giderek hadi sen toparlayıp kendini gir sende ameliyata kurtar kardeşimi kanı ben hallettiriyorum diyor giremem abi giremem Aydın hoca girdi beni almıyor içeri diyor Ömer... sebep diyor abim beni bu şekilde görünce çıkarttı ben hallederim dedi neci bu Aydın hoca dediğin diye soruyor abim dalında uzman deneyimli bir hoca ben ablamı öyle görünce ellerim titredi abi hiç bu şekilde görmedim göreceğimi de sanmıyordum dedi Ömer tekrar ağlamaya başladı herşeye hazırlıklı olmak zorundayız diye hıçkırıklara boğuldu tekrar... Bu sefer bende çok korkmuştum gerçekten böyle bir acı yokmuş tarifi yok böyle bir acı olamazdı... Aydın hoca bir saat sonra dışarı çıktı hemen koştu herkes hoca söyle hemen karım nasıl diyordu Ekrem çok düşünceli bir halde çokça kan lazım dedi durdu kalp hastalığı var zannedersem üç dört sefer kalbi durdu geri döndürmeyi başardık Evrim hanım çok inatçı direniyor ama acil karaciğer parçalandığı için nakil gerekiyor diyor yoksa fazla yaşayamayacağımı dile getirdiğinde Ekrem hemen hocanın boğazına sarılıyor ne demek yaşamaz yaşatacaksın benim karımı hoca benim karım yaşayacak o kadar diye bağırıyor... Zor bela elinden almışlar hocayı... o ara benim kalbim tekrar duruyor içeriden özlem çıkarak hocam hastanın tekrar kalbi durdu diye hocayla beraber içeri koşuyorlar hemen Evrimmmmm sakın Evrimmmm sakın diye bağırıyor dışardan Ekrem sakın bırakmayacaksın beni anladın mı bizi bırakmayacaksın gülümmmmmmmmm diye haykırma sesiyle irkildim gözlerimden iki damla yaş aktı... Ebru sinir krizi geçiriyordu hissediyordum bacım beni bırakamazsın benim sana şuan çok ihtiyacım oyun bozanlık yapmaaaa diye yere kendini atarak saçlarını yolmaya başlıyor hemen bir sakinleştirici iğne vuruyorlar ardından da bir odaya yatırıyorlar... Ömer ayağa kalkıp abiler karaciğer nakli olmazsa ablam için iyi olmaz ölümü yakıştıramıyor bana ablam için hiç iyi olmaz diyor tekrar Ekrem ne yapmamız lazım söyle kardeşim diyor eniştem örnek almam lazım kan verenlerden aileden kan bağı olanlardan ben bu arada organ nakli için gerekli yazışmaları yapmam lazım çok işim var çok ablamla konuşmam gerekenler var benim benimde ona ihtiyacım var deyip aptal aptal yürüyor yürüyüp gidiyor odasına önce banyoya girip elini yüzünü iyice yıkayıp kendini toparlayıp kendine gelmeye çalışıyor... Hemen ilden ilçelere köylere kadar abim babam ve Mehmet amcam haber salıyor Evrim için karaciğer nakli gerekiyor diye herkes kolları sıvayıp bir işin ucundan tutmaya başlıyor harıl harıl çalışıyorlar sırf beni hayatta tutmak için... Bir haftaya kalmadan uygun donör bulunuyor ama Danimarka da bu donör ama Danca bilmiyor kimse Ekrem'in aklına Özlem geliyor Danimarkadan Türkiye'ye kesin dönüş yaptı bilir diye bir umut gidiyor Özlem bacı böyle böyle diyor tamam abi ben hallederim deyip konuşuyor donörle Ekrem sürekli sıkıştırıyor ne diyor ne diyor diye abi bir dururmusun diyor en son Özlem anlamıyorum birşey diye... Sonra one minute deyip Ekrem abi donör buraya gelmek istiyor ama uçaklar full dolu diye konuşuyor deyince hemen özel uçak ayarlarız yeter ki gelmek istesin ne gerekiyorsa yapmaya hazırım ben diyor Ekrem okeyleşiyorlar hemen özel uçak ayarlayıp getiriyorlar buraya donörü... Bir dizi ameliyat geçiriyorum bu arada bende en son nakil yapılarak hayata tekrar tutunuyorum... Çocuklarım için kocam için ailem için sevdiklerim için... Bu arada Aydın hoca eşiniz çok inatçı çıktı çok şanslısınız demişti ameliyattan çıkınca Ekrem diye sayıklıyordu ben çıkarken demişti Ekrem'in yüzünde güller açmış hemen gülüm bırakmıyor beni benim bırakmadığım gibi demiş gülerek... Aylar sonra tekrar yüzünü güldürmüştüm kocamın... Yoğun bakımdan çıkıp normal odaya geçtim odamda sadece Ebrum ve Ekremim vardı kimseyi almamış doktor hemen olmaz biraz zaman verin Evrim hanıma demiş... Odaya girerken Ekrem gülümmm diye seslendi hemen aşkımmm dedim bende zor bela... Ebrumda hemen bebişim çok şükür seni bize bağışlayan Rabbime demişti çok şükür diye karşılık verdim bende... çocuklarım nasıl dedim Serdar babasında hala haberi yok söylemedik babası da söylemedi dedi Ebrum iyi yapmışsınız peki Çağan Çağan dedim oda bilmiyor iş için şehir dışına çıktı dedik ağlamadı mı dedim ağlamaz mi dedi Ekrem beni niye almadı beni niye aramadı bana beni bırakıp gitmez annem diye sürekli ağladı dedi çocuk korkuyor artık seni son bir senedir sürekli böyle hastanelerde görmekten sana birşey oldu olacak diye dedi Ebrum... Gözlerim doldu doldu aktı gitti çocuklarım için iyileşmem lazım benim biran önce doktor dedim... Çok inatçı bir kişiliğiniz var ben bunca yıllık meslek hayatımda hiç böyle bir hastayla karşılaşmadım çok adrenalin yüklediniz Evrim hanım benim bünyeme dedi gülerek... Bence bundan sonra çok çabuk ayağa kalkarsınız siz en zor kısmı geçtik dedi doktor hocam kusura bakmayın ilk gün öyle davrandığım için size özür dilerim dedi Ekrem harbi işinizin ehli bir doktormuşsunuz dedi teşekkür ederek eline sarıldı öpmek için siz karımı bana verdiniz dileyin benden ne dilerseniz dedi Ekrem gözleri dolmaklı... Estağfurullah ne demek görevim bu benim ama siz eşiniz kadar inatçı değilsiniz dedi gülerek Ekrem'e neden dedim bende siz çok savaş verdiniz çok düştünüz sert düştüğünüzde oldu ama çıkmayı başardınız aynı şekilde Ekrem beyde olmadı hemen bıraktığı oldu bazı yerlerde dedi Ekremmmm diye bağırdım hoca göz kırparak Ekrem tutuştu yine aşkım gülüm ben diyorum ya sana sen benim yaşama tutunma sebebimsin sana birşey olursa ben yaşayamam ölürüm nefes alamam diyorum ama sen hep yarı yolda bırakıyorsun benim kolumu kanadımı kuruyorsun bitanem dedi hocayla beraber kahkaha attık Ebru da abi ne deyim ben sana hemen düşüyorsun dedi oda kahkaha atarak ben çok acıktım dedim tamam oldu benim karım Adana'nın en güzel kebaplarını yaptırıyorum sana hemen dedi doktorda güldü o kadar uzun boylu değil Ekrem bey sakin olun lütfen hazırlattı özel olarak Ömer hocam gelir birazdan dedi... Ebru tamam hocam benim bacım acıktım dediyse iyileşme sinyalleri veriyor bu çok iyi bir gelişme dedi evet Ömer hocamda aynısını dedi ablam acıktım dediyse tamamdır hocam demişti şimdi Evrim hanım acıktım deyince bende çok mutlu oldum yemek gelir birazdan müsadenizle ben yine uğrarım geçmiş olsun deyip çıkmıştı... Abim nerde dedim o şerefsizi bulmaya gitti her taşın altına bizzat bakıyor dedi Ebrum kim o şerefsiz dedim sana bu şerefsizliği kim yaptıysa o dedi bu iki etti dedi Ekrem sinirle ne diyorsunuz siz dedim Meltem i diyoruz bacım hatırlamıyormusun dedi yok hatırlamıyorum ama gözleri çok net aklımda o kadının akıl sağlığı iyice bozulmuş dedim bunu da aklı başında biri yapmaz zaten kuzum bıçağı saplayıp çevirmek nedir ya dedi ebrumda.. Bobtan haber varmı dedim Ebru'ya yok kuzum maalesef dedi... Bobu zapedemiyorlardır şimdi aileden biri böyle ciddi bir olay yaşadı durduramazlar bence dedi Ebrum hakkaten yine böyle bir kaçırılmıştı Bob abim vurulmuştu taaa Mersin'in bir köyünden çıkıp gelmişti Ekrem oraya baktınız mı dedim nereye gülüm dedi hakkaten nereydi ora dedi Ebrum Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı bir köydü ama köyün ismini hatırlayamadım dedim abimi bir arar mısınız bana dedim Ekrem aradı hemen hoparlöre verdi abi nerdesin dedim hastanedeyim odaya gelsene acil dedim ne oldu bir sorunmu var dedim gel gel sen dedi Ekrem kapattı hemen kapıda aynı anda açıldı ne oldu dedi abi Tarsus a baktın mı dedim ne için dedi kalakaldı Bob için abi yıllar önce kaçırdılardı yine orda bir yerdi ben hatırlıyorum Bob götürmüştü bizi o ev ama köyün yerini hatırlayamadım nasıl aklıma gelmedi benim ya hemen gidiyorum ben Vedat bende geliyorum dedi Ebru abim elini uzattı Ebru'ya ebru da tuttu haber verin bizede dedim tamam deyip gittiler... Ekrem hemen nasılsın gülüm dedi hiç iyi değilim benim kocama hiç yakışmıyor hemen pes etmek dedim hafif tatlı sert yaptım kızım anlamıyor musun hala bu hayattaki en büyük destekçim sensin sen olmazsan ben bir hiçim dedi yine gözlerini kırparak... Elimi uzatıp çektim kendime doğru ben biraz daha aç kalırsam seni çiğ çiğ yiyeceğim demedi deme aşkım amanda benim aşkım çok mu acıkırmış deyip koştu kapıya oynayarak...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD