Ben öyle bir yemek yiyorum ki hiç nefes almıyorum resmen bir insan bu kadar çok yemek yer mi ya tok evin aç kedisi dedi Eylül ablam gülerek kızım nefes al boğulacaksın dedi yine gülerek... Abla ne yapıyım çok acıktım dedim ama sürekli tıkıyorum ağzıma birşeyler... Valla senin yerinde başka biri olsa üç yüz kilo olur dedi Özkan eniştem de gülerek ne yapıyım benim metabolizmam çok hızlı çalışıyor Rabbim böyle yaratmış beni de dedim Ye ye afiyet şeker olsun benim gülüme uğraşmayın gülümle benim dedi Ekrem hemen abi uğraşıyoruz da altta kalıyor mu senin gülün hep bir hazır cevap lafı ağzımıza tıkıyor ablamdır eniştemdir büyüğümdür demiyor dedi yine gülerek yeri gelince lafı gediğine oturt dedi abim dedim bende al işte şıracının şahidi bozacı abim yaptı hep bunu böyle dedi Eylül ablam gülerek sonra yanıma geldi sen iyi olda böyle çen çen konuş karşımızdan olur mu bitanem daha dikkat et artık bak bende kalp hastası olacağım sayende yapma bitanem sen hepimizin kıymetlisisin evimizin tekne kazıntısısın deyince ben yemeyi bıraktım birden ne oldu kuzum niye bıraktın dedi ablam yemeyeceğim doydum dedim suratım düşmüştü birden yanlış birşey mi dedim dedi Eylül ablam yanlış birşey demedinde bir lafın bana hiç hatırlamak istemediğim birini hatırlattı dedim üzülerek... Ne o bitanem dedi Eylül ablam bu tekne kazıntısı dedin ya dedim bende eee gülüm ne canını sıktı senin yine dedi Ekrem yıllar önce üniversite sonuçları açıklanınca sen Meltem'le abimlere gelmiştin ya çocuklarınızla dedim eee dedi Ekrem yine Meltem benim odama çıkmıştı ya hani dedim evet dedi yine Ekrem orda bana bu kelimeyi kullandı tekne kazıntısı bücür deyince bende sinirlenip kriz geçirmiştim çok zoruma gitmişti bu lafı seni çok kıskanmıştım dedim sonra gözlerim daldı gitti tamam tamam gülüm geçti bitti sakın düşünme artık oraları kötü şeyleri dedi ablamda eliyle daldığım yerden çıkartmıştı beni bundan sonra bütün aileye de söylüyorum bizzat ben bu lafı asla ama asla kullanmıyoruz sen unut gitsin bitanem deyip alnımdan öptü ablam... Abla Çağan nerde sende mi eylem de mi dedim bendeydi eyleme bıraktım eylemin çocuklarıyla oynarlar diye Toprak büyük biliyorsun bizde sıkılıyor Toprak bir saat oynayıp kaçıyor oda Evrim teyzem için diyor ahh Toprak ahh oğlum neyse ben biran önce çıkıp bakarım oğluma çok sıkılmıştır o şimdi dedim aynen dedi Ekrem bende burdayım oynayacak bir Bekir dedesi var ilgilenir benim babam dedim yok çok ilgileniyor Allah var hakkını yiyemeyiz babamın dedi Eylül ablam... Ekremciğim canım abimi bi arar mısın çok oldu gideli onlar haber var mı bir sorar mısın benim bir aklım da onlarda dedim aradı Ekrem ben mi konuşuyum sen mi dedi Ekrem sen konuş hayatım dedim camdan dışarı bakarak konuştu ama dışarı da pür dikkat baktı Ekrem abimin arabasını görmüş bana demedi ama Ekrem bir bakıyor Bob nasıl hopluyor zıplıyor bir Ebru'nun üstüne atlıyor bir Vedat abimin Ekrem sevinmiş ama çaktırmıyor bana tamam kardeşim deyip kapattı ne oldu dedim daha arıyorlarmış dedi Ekrem bi tuhaflık var bu adam ya hadi hayırlısı dedim kapıya yöneldi hemen nereye dedim burdayım gülüm lavaboya gireceğim dedi ama odanın kapısını açarak gel buraya dedi kime diyorsun dedim Bop önce Ekrem'in üstüne atlayıp yaladı sonra patır patır patır hoplaya zıplaya bir oyana bir bu yana zıplayıp benim yatağıma hop atladı kuyruğunu sallayıp sırıtıyor karşımda sen nerdesin niye bıraktın bizi dedim hemen patileriyle gözlerini kapattı çok özledim ben seni dedim hemen ayaklandı geldi yüzümü yalayıp hop kendini bir bıraktı karnımın üstüne ahhh diye acıyla haykırdım... Ebru Bop çabuk gel yanıma dedi hemen kalktı bob üstümden deli gibi etrafında dönmeye başladı uuu diyor çok korktu çok oğlum her halinden belliydi... her zaman böyle yapardı bana yani bugüne has birşey değil ilk defa böyle olmuştu hemen doktor hemşire dedi Eylül ablamla Ekrem hemen geldiler ne oldu burda dediler kanamam başlamıştı yine dikişler patlamış dedi Aydın hoca hemen ameliyathaneyi hazırlayın Özlem hemşire dedi sedye geldi bob çok ağlamaya başladı bir dakika durun dedim Bob gel yanıma hemen dedim geldi uzattığım elimi yalamaya başladı geleceğim sakın üzülme tamam mı oğlum dedim iki sefer Bob Bob dedi tamam demişti kendi dilinde oğlum hemen apar topar ameliyathaneye girdim önemli birşey yokmuş Allah'tan çok şükür ucuz atlattım bu sefer odama geçirdiler hemen geri geldim bop nerde dedim bahçe de bekliyor dedi Ekrem gelsin buraya dedim Aydın hoca çıkarttı hastanede olmaz hayvan diye hayır gelsin dedim dudağımı büzerek valla Aydın hoca çıkacak dedi gülüm gelsin konuşuruz dedi beş on dakika geçti geçmedi Aydın hoca geldi nasılsınız Evrim hanım dedi hiç iyi değilim dedim niye ağrınız mı var dedi bobu neden çıkardınız dedim Evrim hanım hastane de olmaz köpek dedi nedenmiş o dedim ilk defa sinirli tarafımı görmüştü doktor Evrim hanım olmaz hijyenlik açısından da olmaz dedi Aydın hoca iyi o zaman siz benim köpeğimi buraya almıyorsunuz madem dedim çarşafı üstümden atarak kalkmaya başladım ne yapıyorsunuz Evrim hanım Allah aşkına dedi Aydın hoca durdurmaya çalışıyor beni Ekrem bey olmaz ama böyle siz Evrim hanım'a birşey söyleyin dedi sen haklıydın hoca benim karım çok inatçı şimdi siz yasak koydunuz ama Evrim bir şekilde gider ve kimse tutamaz onu dedi bana yardımcı olmak için yanıma geldi aşkım siz bari yapmayın olmaz bu şekilde olmaz deyip duruyor hoca kalktık beraber Ekrem de koluma girerek Bob un yanına doğru gidiyoruz Ekrem'le hastane kapısında bizi görünce bop bop dedi ayaklanıp bize doğru kuyruğunu sallaya sallaya geldi ama bekliyor sadece kuyruğunu sallıyor sadece sonra yavaşça ellerimi yaladı yine durdu korkuyordu belli bana tekrar zarar vermekten korkuyordu Ebrum gel kuzum şöyle kamelya boş buraya oturalım dedi oturttular beni bop hemen zıplayıp yanıma gelip kafasını bacağıma koyarak yattı yanıma bende seviyorum onun başını kulağını gıdığını oda arada yavaşça kafasını kaldırıp elimi kolumu yalıyor sevgilim kahve getiriyim mi sana dedi Ekrem hemen valla hayır demem canım dedim hemen Fatih kahve getir bize dedi hemen abim dedi gitti Bob çok özlemişim ben seni oğlum iyi misin sen dedim Bob Bob diyordu karnıma bakarak Bob dedi üzgün bir şekilde yok aşkım iyiyim bende üzülme sen dedim kafasını yana eğerek baktı iyiyim iyiyim dedim yine başını okşayıp öperek... Ekrem çocuklardan birine birşey dedi hemen sonra Bob biraz daha yükselip yüzümü yaladı ayy gıdıklandım dedim bobta bankın üstünde bir tur döndü geri oturdu onunda hoşuna gitmiş dedi Ebrum gülerek oğlum sen halayı çok mu özledin dedi Bob Bob Bob diye yerinde kımıl kımıl etti ben de onu çok özledim dedim halan seni buldu biliyor musun bob dedi yine Ebru bu sefer Bob şaşkın şaşkın baktı hani yıllar önce seni yine kaçırmışlardı o ara babayı vurdulardi ya senden onların elinden koşup gelmiştin bob bob dedi yine Bob ora Evrim halanın aklına geldi onun sayesinde bulduk seni dedi peş peşe yine Bob Bob diyordu hemen aşağı indi normalde böyle durumlarda üstüme atlardı ama biraz önceki halim aklına gelince aşağı indi ne yapacak diye bakarken geri yukarı çıkıp yine yaladı suratımı ama bu sefer komple yaladı ayy dedim yine o ara Ekrem geldi hırkamı istemiş demekki hava biraz serin gülüm üşütme dedi hemen yanağına kocaman içten bir buse kondurdum sonra boba döndü Ekrem ya ben bu yakışıklının adını unuttum neydi bu yakışıklının adı deyince gülerek hemen bankın sırtımızı koyduğumuz yere ön patilerini Ekrem'in yüzüne karşı Bob Bob diye havladı sonra Ekrem'in de yüzünü yaladı oyy canım benim ya o buraya aitti kim yapabilirdi böyle bir fenalığı hem boba hemde bize kim bilir neler yaşadı dili olsada anlatsa keşke bize bob'tan başka birşey diyemiyordu garibim... Sonra Ömer geldi ablam çok yoruldun hadi içeri geçelim dedi bob hadi gel dedi ablam olmaz hastane de hayvan dedi iyi bende gelmiyorum o zaman dedim ablam olmaz öyle şey lütfen zor durumda bırakma beni dedi Ekremciğim dedim efendim gülüm dedi hemen arabayı getirir misin ben eve gideceğim o zaman dedim ablam çok inatsın sen ama ne yapacağız biz seninle inan hiç bilmiyorum dedi hadi Bob dedi Ömer Bob da çok sevindi koşup durdu etrafımızda Ebru hemen Bob sakin tamam mı şımarmıyoruz aşkım dedi Bob Bob dedi hemen yani tamam çok akıllı bir köpeğimiz vardı odaya çıktık Ekrem hemen bir havlu ayarladı Bob'un yatması için gel Bob oğlum bura senin dedi hemen geldi Ekrem'in elini yaladı teşekkür etmek için Ekrem'de sevdi onu hemen biraz biraz ağrım vardı Özlem geldi hemen ağrın var mı az biraz başladı dedim önce yemek gelecek şimdi bacım sonrada ağrı kesici vuracağım dedi tamam bacım dedi hemen Bob acıkmıştır dedim üzgün üzgün Ekrem ben hallettim gülüm gelir birazdan dedi Bob kafayı kaldırdı hemen kuyruk sallanmaya başladı acıkmış dedi Ebru da hemen gülerek hepimize yemek gelmişti bu sefer Ekrem hepimize söylemişti... düşünceli kocam benim dedim öpücük attım uzaktan Ebru güldü hemen abi hadi yine iyisin öpücüğü kaptın dedi evet dedi Ekrem de ama çok yorgundu her halinden belliydi... saç sakal karışmış yine hali yoktu... Fatih geldi yine kapıyı vurarak abi temiz kıyafet ve tıraş makineni getirttim dedi eyvallah sağol Fatih'im dedi Ekrem... Zor bela bir iki lokma yedi bıraktı aşkım iyi misin dedim yoo iyiyim gülüm dedi birşey mi canını sıktı dedim yok sevgilim birşey dedi ben bir tıraş oluyum Ebru burdasın demi dedi evet abi burdayım sen tıraşını ol dedi Ebru bana baktı ben ebruya baktım yarım saat sonra geldi yanımıza duş almış birde ama yorgun hala belli Ebru biz gidelim artık sizde yatın uyuyun hadi bob dedi Bob hareketlendi hemen ben bırakırım seni Ebru dedi Ekrem hemen yok abiciğim Vedat Öner'i gönderdi sen dinlen çok yoruldun dedi tamam kızım kusura bakma dedi Ekrem yok abi ne kusuru aşk olsun dedi geldi beni öpüp gitti Ebru bobu da alarak... Aşkımmm dedim emret gülümm dedi gelir misin yanıma dedim zor bela geldi biraz yana kaydım gel yanıma dedim elimle işaret ettim geldi uzandı yanıma yarama dikkat ederek birkaç sefer peş peşe dudağından öptüm oda karşılık verdi ama çok yorgunduk ikimizde Ekrem ışığı söndürür müsün dedim gitmiş hemen Ekrem dedim bir daha hııı dedi baktım horlamaya başladı ve sabaha kadarda susmadı... bu seferde ben uyuyamamıştım ama olsun benim kocam benim için on gündür hiç uyumamış ben bir gece uyumamışım çok mu üstelik kocamın kolları arasındaydım bundan daha mutluluk verici birşey olamazdı herhalde kalp atışını nefes alış verişini sıcaklığını her şeyini iliklerime kadar hissetmiştim benden şanslı bir kadın daha var mıdır bu dünya da bundan beş yıl önce bu durumu anlatsalar asla inanmazdım çocukluk aşkımın sevdiğimin adamın kollarında güne merhaba diyecektim...