Yemeğimi yediğimde şöyle bir masaya baktım hiçbir şey kalmamış herşeyi silip süpürmüşüm yuhh bunların hepsini ben mi yedim dedim hayretler içinde kalarak... Ebrum evet kuzum açken sen aç değilsin dedi güldük hep beraber... Ekrem çantama uzandı hemen ilaçlarımı hazırlıyordu ağrım iyiden iyiye çoğalmıştı... İçimde kötü bir his vardı... Hadi hayatım dedim Ekrem panikledi su kalmamıştı masa su getirin hemen çabuk dedi su getirdiler ama ilaçlardan biri en önemli olanı eksikti Ebru şunları ver ben bir arabaya gidip geliyorum ilacın biri yok dedi Ekrem tamam abi dedi su geldi o ara ben olan ilaçları içmeye başladım Ekrem döne döne bakmış ilaç yok hemen Ömer'i arıyor şu ilaç yok ne yapalım dediğinde abi ben kontrol ettim o ilacın olmaması mümkün değil o ilaç olmazsa olmaz enfeksiyon kapar ablam hemen en yakın eczaneden tedarik edin yazıyorum ben hemen o ilacı tekrar demiş... Adana da bir hastaneyi söyleyerek ben oraya geçiyorum enişte tedbir amaçlı ne olur ne olmaz ablamla ilgili sıkıntı olabilir en yakın orası oraya getirin demiş Ömer Ekrem'de tamam diyerek tekrar bakıyor arabaya yok ilaç... Hemen yakın koruması Fatih'i çağırdı Ekrem hemen en yakın nöbetçi eczaneyi bulup çok acil bu ilacı bulup getiriyorsun dedi hemen uç uç dedi Ekrem hemen panikle Fatih koşarak gitti abim geldi ne oldu bir sorun oldu kesin dedi abim Ekrem'de ilaçlardan birisi yok en önemlisi de o Ömerle konuştum ben bizzat koydum olmaması mümkün değil dedi arabaya baktım yok dedi iyice baktın mı dedi abim evet baktım yok Allah'ın cezası ilaç yok dedi sinirle Ekrem... Ömer yazdı tekrar Fatih'i gönderdim acil getirecek dedi ama benim ağrılarım iyice şiddetlendi gözümden yaş gelmeye başladı hafifte kanamam başlamıştı Ebrum farketti ben onunda farkında değildim ağrıdan ellerim karnımda sürekli Ebru Evrim kanaman var dedi hemen panikle Ekrem'le abim hemen yanımıza koştu az ilerimizdelerdi... Fatih'i aradı hemen Ekrem abi iki eczane geçtim yok ilaç dediler demiş Fatih... Ekrem hemen beni kucağına alarak arabaya götürmek için... Babam ne oluyor dedi hemen koşarak yanımıza geldi Vedat arabanın kapısını aç hemen dedi koşarak ön kapıyı açtı abim hemen koltuğu yatırdı Ekrem de koltuğa yatırdı beni kemeri de bağladı arabalar çok kalabalık olduğu için çıkmamız çok zordu aç yolu aç dedi bağırıyordu Ekrem abimde aynen kükredi herkes çabuk çeksin arabalarını dedi herkes arabaları çekmeye başladı Ekrem hemen direksiyona geçti aç aç aç diye bağırıyordu yine her halinden belliydi çok paniklediği... Tozu dumana katarak basıp çıktık arkamızdan da abim Ebru babamlar herkes... Deli gibi kullanıyor arabayı Ekrem içim dışıma çıktı kustum arabaya Allah kahretsin dedim ağrım zaten çok bu da nerden çıktı dedim siktir et gülüm olsun sıkıntı yok diye elimi tuttu Ekrem hemen.. Abim Ebru'ya hemen Ömer'i ara demiş Yenge ablam nasıl demiş hemen panikle Ömer kanaması başladı çıktık yola demiş Ebru yenge ben Ekrem enişteme söyledim Adanadaki hastaneye getirecek ben orda bekliyorum direk buraya getirin dedi telefonu kapatarak hastaneden sedye ayarlamalarını isteyerek acilin önünde beklemeye başlamış biz direk daldık son sürat acilin kapısından... Ekrem hemen arabadan iner inmez sedyeee diye bağırdı en son hatırladığım o bayılmışım ben... Ekrem beni kucağına almış sedyeye yatırmış ameliyathaneye nasıl girdim çıktım hiçbir şey yok bende... Ebru abimi çekiyor o ara benim aklıma birşey geliyor ama hayatım bir araştır istersen demiş Ebru abime... Ne yavrum demiş abim Ömer ısrarla çantaya koydum diyor ilacı sence bir anormallik yok mu bu durumda demiş abime abimde aklındakini söyle yavrum neyi atladım ben diyor Evrimlerin arabaya kim bindi diye soruyor abime Ebru ne biliyim amına koyum demiş abimde sinirle... Kızma ama araştırmanı istiyorum bizim bildiğimiz başka var mı görmedim ben evden çıktıktan sonra Lale birşey yapmış olmasın ilaca demiş Ebru... Yok ya niye yapsın Evrim'in arkadaşı o demiş abim sen yine de araştır ben o kadına hiç güvenmiyorum demiş Ebrum kesin birşey yaptı o demiş ısrarla... Tamam yavrum araştırırım sana söz hele bi ballı lokmam çıksın ameliyattan deyip alnından öpüyor abim Ebru'nun...
Lale bunu da görünce sinirlenip gidiyor evine... iki saatlik operasyondan sonra kanamamı nihayet durduruyor Ömer... önce yoğun bakım sonra kendime gelince emin olduktan sonra Ömer odaya aldırıyor beni... Ekrem Ata'yı teslim ettiğimiz günün ertesi akşamı... Ekrem yoğun bakımdan çıkar çıkmaz hemen elimi tuttu nefesim kesildi resmen iyisin demi gülüm dedi hemen hiç konuşacak halim yoktu sadece hafifçe sıktım elini oda daha sıktı sakın bir daha benim nefesimi kesme gülüm yaşayamam ben sensiz dedi ağlamaklı... Odaya geçtik yan dönmek istedim Ömer abla şimdi dedi yatağı ayarlıyorum ben belin ağrıyor biliyorum ama şimdi değil dedi hemen yatağı ayarladı biraz iyi geldi mi dedi Ömer kafamı salladım bende konuşacak hiç halim yoktu sadece uyumak istiyordum hemen gözlerimi kapatıp uykuya daldım... Ekrem Ömer'e kızar ses tonuyla hani iyi olduydu neden gözlerini açamıyor benim gülüm dedi Enişte sakin iyi olacak ablam çok kan kaybetti şuan hali yok biraz dinlensin kendine gelecek söz veriyorum yüklenme sakın ablama dedi göz dağı vererek Ömer Ekrem'e... tamam yüklenir miyim hiç kesin gelecek kendine iyi olacak demi Ömer diye ısrarla onaylamasını tekrar istedi Ekrem... İyi olacak enişte söz ama sen biraz sakin olur musun artık dedi tamam dedi Ekrem de... Ertesi gün sabaha kadar uyumuşum ben deliksiz ilaçların da etkisiyle normalde hiç böyle uyumazdım ben Ekrem'de çok iyi bildiği için sürekli Ömer'e gidip gidip kızıyormuş Ömer niye benim gülüm uyanmıyor hala ne kadar çok uyudu uyumaz Evrim bu kadar diye ya enişte kurban oluyum bir sakin ol ya herşey kontrolüm altında desede Ekrem sürekli sabaha kadar tacizlerini sürdürüyor... Sabah oldu saat dokuzu geçiyordu gözüm duvardaki saate takıldı odaya baktım oda bomboş sonra bir kapı dikkatimi çekti balkon var herhalde dedim baktım Ekrem orda elinde sigara dışarı bakıyor bir yandan telefonda biriyle konuşuyordu kah sinirli kah sakin bir şekilde... birkaç dakika öylece Ekrem'i izledim o kadar çaresiz duruyor ki sigarasını söndürüp bir daha yaktı sonra kapı çaldı dikkatim oraya takıldı baktım Özlem geldi bacım uyanmışsın iyi uyudun ama senden beklenmeyen bir hamle yaptın bu sefer dedi o ara Ekrem'e baktım hala uyandığımdan bihaber sigarasını tekrar söndürdü ve bir daha yaktı Özlem'e iyi birşey mi bu dedim yani fazla uyumam dedim... Çok bitkin düşmüş vücudun dikişlerin açılmış enfeksiyon kapmışsın yolda yormuştur seni bacım uyuman tabi ki çok iyi geldi serumun bitmiş yenisi taktım ağrı kesici de koydum içine akşama kadar hiçbir şeyin kalmaz ama ani hareketler yapmayacaksın bacım biraz sık dişini sen durmazsın atom karınca gibisin ama biraz sabret lütfen dedi... Tamam bacım dedim Ekrem'e bir seslenir misin ben duyuramadım sesimi kapı kapalı ya dedim tamam bacım dedi balkona yöneldi Ekrem'in arkası dönük sigarasını tekrar söndürdü tam bir tane daha aldı yakacaktı ki Özlem kapıyı açtı abi Evrim sesleniyor o kadar duymuyor musun dedi tatlı sert karışımı suratını ekşiterek yüzünü banada döndü gülerek valla mı dedi hemen Ekrem sigarayı atarak yanıma koştu... Gülüm duymadım özür dilerim çok özür dilerim dedi hemen alnıma yavaş bir öpücük bıraktı kokulu kokulu... Çok şükür gülüm gözünü açabildin sitemini etti... Çok uyumuşum evet Özlem de dedi senden beklenmeyen bir hareketti dedi bana dedim gülerek... Elimi tutar mısın diyerek elimi uzattım bana dokunması çok hoşuma gidiyordu Ekrem'in sen emret yeter ki gülüm dedi hemen elimi tutup yatağın yanına oturdu... Öylece birbirimizin gözlerine baktık bir müddet... Sonra Ekrem gözlerini kısarak bir daha yanımdan ayrılmak yok bırakmayacaksın elimi yoksa ben bilirim sana yapacağımı deyip göz dağını verdi hemen ne yaparsın dedim tam kapı çaldı Ebrum geldi yine canım benim gençler bölüyorum ama kusura bakmayın dedi tebessüm ederek gel kız cadı bende bir eksiklik var burda diyordum dedi hemen Ekrem gülerek... Evrim nasılsın kuzum Ömerle konuştum şimdi iyi durumu dedi iyimisin bebek dedi iyiyim iyiyim ama Ekrem beni tekdir ediyor sonrası için nasıl olurum bilemem dedim... Al işte dedi Ekrem'de... Ebru da kız abim sana bu kadar aşıkken ne yapacak korkuttun adamın yüreğine indireceksin dediydim birgün sana hakketen indi abime birşey olacak sandım gece bir ara dedi... Ne oldu ki dedim Ömer'in üstüne yürüdü dedi Ebru ne niye dedim Ekrem'e sinirle bakarak bakma hiç gülüm bir türlü uyanmadın korktum sinirle bağırdım Ömer'e dedi... Ahh Ekrem ahh bana birşey olsa Ömer'den mi alacaksın hıncını dedim evet dedi sakın o benim canım bana emanet etti annesi öyle birşey olmasın sakın dedim tek kaşımı kaldırarak tamam gülüm emir büyük yerden dedi ve sustu... Ömer geldi benim uyandığımı görünce gülerek ablaların en kıymetlisi uyanmış mı diyerek... Uyandım ablasının kuzusu dedim ben tebessüm ederek... Nasılsın bal ablam ağrın var mı dedi şimdilik yok dedim tamam dedi seruma baktı Özlem hemşire ağrı kesici koydumu seruma dedi evet koydu birşey söyledi de dedim... O ara kapı çaldı Ömer gülmeye başladı gelin dedi ne oldu dedim ablamı aç bırakmayın birşeyler hazırlayın yoksa bizi çiğ çiğ yer dedim dedi... Bende güldüm çok iyi yapmışsın biraz daha gelmeseydi zaten senden başlardım dedim güldük hatta... Ekrem çıktı balkona geri sigara içmeye hala çok sinirli ve üzgün olduğunu her halinden belliydi... Ablam dedi Ömer efendim ablam dedim bence Eniştem çok seviyor seni çokta üstüne düşüyor biran önce evlenseniz ya dedi Ömer... Gece gece seni üzmüş biraz seni dedim yok ablam öyle birşey korktu sana birşey oldu zannetti geldiğinizden beri hop oturup hop kalktı hiç yummadı bile gözlerini deli gibi aşık bu adam sana gerçekten gece onu gözlerinden anladım ben dedi Ömer... Biliyorum kuzum bende onu deliler gibi seviyorum dedim neyi bekliyorsunuz ablam evlenin artık bana düşmez ama dedi Ömer... Serdar sıkıntı yaratıyor hala istemiyor oğlum dediğimde Ebru'da Ömer'i onayladı bencede uzatmayın artık Evrim Serdar'da alışacak bir şekilde siz onu beklerseniz bu iş çok uzar dedi haklı olabilirlerdi tamam dedim bende... Ömer kalkabilir miyim dedim kendini iyi hissediyorsan kalkabilirsin ablam dedi... Hiç abla dediğini bilmem kuzumun hep ablam der bir ablam daha çıkardı ağzından candan içten bir şekilde... Elimden tuttu ve kaldırdı Ebru da yanımızda hemen nereye gideceksin ablam dedi Ömer... Aşkının yanına gider nereye gidecek Ömer ablan dedi Ebru gülerek gel canım koluma gir dedi Ebru... Ebru'nun koluna girerek balkona yöneldim Ekrem hemen kapıyı açtı gülüm ne oldu dedi panikle... Ellerimi uzattım oda ellerini uzattı Ebru bırakmıyorum ben dedi tamam dedi Ekrem'de ben o ara sarıldım hemen Ekrem'e sımsıkı gücüm de fazla yoktu zaten yavrum dedi Ekrem oda benim canımı yakmamaya çalışırken gülüm deyip deyip öpüp kokluyordu beni... Çok korktum sana birşey olacak diye aklımı yitirecektim dedi Ekrem... Sadece sarıldım kokusunu içime çeke çeke... Sigarası yanıyordu kokusu gelmişti aldım bende sigarasını içime çekmeye başladım şşş küçük hanım hayırdır sen ne yapıyorsun dedi Ekrem hafif kızar gibi sabahtan beri kaçıncı sigaran canım istedi ne yapıyım dedim... Peki dedi şakağımdan öperek... Ebru seslendi bebiş bak kim geldi diye döndüm baktım aşklarım bitanelerim dedim gözlerim ışıldayarak Çağanla Serdar koşarak geldi tam sarılacaklardı büyük oğlum Serdar Çağan'ı tuttu hemen dur annemin ağrısı vardır diye Çağan a baktı... Çağan da mecbur durdu bana birşey olmasın diye ama dudağını da birazcık büktü... Oyş oğlum benim dedim kıyamadım kıyamam da zaten onlar benim herşeyimdi... Sandalyeye yavaşça otururken Ekrem yardımcı oldu elim ayağım oldu resmen benim hayatımın aşkı... Gelin buraya dedim yavaş yavaş önce Çağan elleriyle yüzümü okşadı sonra yavaş yavaş annem diye diye öpmeye başladı boynumu yanaklarımı Serdar da ellerimi öpüyor Ekrem ve yanımızda olan herkeste bizi hayran hayran izliyorlardı... Kollarımı açarak gelin buraya dedim hemen sarıldık birbirimize bir Çağan'ımı öpüyorum bir Serdar'ımıda... Ohh mis çocuklarım benim yakışıklı prenslerim benim diye hem koklayıp hem öperek onlarda bana mis annem canım annem diye aynısı yapıyorlar... O ara yine kapı çaldı bu sefer eski eşim geldi elinde çiçeklerle Ekrem'e bir göz attım suratı hemen düştü... Serdar koşarak baba diye gitti Çağan hiç sevmezdi babasını beni dövdüğü için üzdüğü için lan eşşek sıpası sen niye gelmiyorsun yanıma dedi babası gülerek Çağan da direk bana doğru iyice sarıldı döndü bende sarıldım oğluma... Ekrem aslan parçası dedi gülerek sessizce duydum ben tebessüm ettim oğlumu saçını öperken... Oğlum ben geldim bi hoşgeldin yokmu dedi yine babası yok sana hoşgeldin filan dedi sonra geri döndü tamam uzatma gitme çocuğun üstüne dedim bir dakika Evrim çıkartsın bakalım bu şerefsiz niye böyle konuşuyor benimle dedi hemen Ekrem sinirle döndü laflarına dikkat et çocukların yanında bu şekilde konuşamazsın dedi sana mı soracağım lan kiminle ne konuşacağımı diye Serdar sinirlendi birbirlerinin üzerine yürüyorlardı tam babam girdi içeri ne oluyor lan burda kendinize gelin alırım ayağımın altına dedi bağırarak sinirli bir şekilde her zaman olduğu gibi tam zamanında gelmişti babam yine hoşgeldin babam dedim hoşbuldum kızım dedi nasıl oldun diyor bana ama gözleri de Ekrem'le Serdar'da... İyi olacağımda babam işte diye Serdar'a baktım babam kafa sallayarak anlamıştı demek istediğimi korumalarına dönüp Serdar beye kapıya kadar eşlik edin dedi Serdar baba ne oldu niye beni gönderiyorsun bu it başlattı dedi Ekrem de lan dedi tam babam elini kaldırdı kesin sesini burda sıkıntı yaratan kimse onu gönderiyorum sesini kesip hemen siktir olup gidiyorsun burdan dedi babam sinirle çocukların duymayacağı şekilde ama baba dedi yine Serdar hadi çık benim sabrımı daha fazla zorlama dedi peki dedi çünkü babamın hışmını çok kez gördüğü için Serdar bir daha saygısızlık yapamazdı asla babama Ebru seslendi Serdar diye hiç abi demedi oysa ki Ekrem'den 3-4 yaş büyüktü Serdar içinden gelmiyor demek ki ama Ekrem'e abim der çok severdi... Döndü efendim Ebru dedi çiçekleri unuttun dedi Ebru yok unutmadım ben onları Evrim'e aldım sever papatyaları Evrim dedi çiçek yasak burda almıyorlar sen bu çiçeklerini al kırıklarından birine verirsin dedi kucağına yapıştırdı Ebru afferin kız sana cimcime dedi Ekrem sessizce... Neyse Serdar sinirle çiçeği alıp gitmesiyle nihayet ortamdaki gerginlikte bitmişti yani oğlum Serdar sinirleninceye kadar...Çağan da hemen kucağımdan indi dedeee diye babama koşarak bacağına sarıldı aslan parçası deden kurban olsun sana Serdar duruyordu bakıyordu salak salak etrafa Ebru teyzeciğim hadi sende dedene hoşgeldin desene dedi dedesine baktı babamda gel oğlum sende dedi Çağan bu arada dedesini öpücük yağmuruna tutuyordu surat beş karış gitti yanına oturdu sadece Serdar dedesi sarıldı öptü bir iki sefer geri durdu Serdar babam niye gitti dedi hemen kaşları çatık bir şekilde Ebru işi varmış teyzeciğim ondan gitti dedi çocuk mu kandırıyorsunuz siz benim babam ne yaptı size sürekli itip kakıyorsunuz babamı diye suratını astı yine Ekrem girdi devreye yine bak Serdarcığım dedi sen hiç konuşma senin yüzünden oluyor ne oluyorsa zaten dedi kendine gel Serdar ben sana demiyor muyum büyüklerine karşı saygılı olacaksın diye hafif tatlı sert yaptım... Babamı arayın bende onunla gitmek istiyorum dedi hemen bana bak benim canımı sıkma dedim artık sabret sabret nereye kadar yoruldum artık hastayım niye üzüyorsun oğlum beni dedim... Bu çocuğun bitmek bilmeyen kaprislerinden daha da bir yormaya başladı beni sanki... Yeter asıl senin derdin ne söyle bir dedim babamda kalmak istiyorum ben artık sizi görmek istemiyorum dedi sinirle çıktı odadan Ebru ben bakarım canım dedi tam peşinden gidecekti babam kızım dedi Ebru'ya seslenerek efendim babacığım dedi ara Serdar'ı alsın götürsün bunu burda herkesi üzecek sinirlendirecek anlaşılan dedi tamam baba dedi gitti Ebru durdurdu Serdar'ı tamam babanı arıyorum gelsin alsın bir durur musun teyzeciğim diye durdurmuştu Serdar'ı ben konuşacağım diye şart koşmuş hemen tamam dedim diyor Ebru Serdar'ı arayarak oğluna vermiş direk baba beni alır mısın burdan burda kalmak istemiyorum artık ben demiş oda tamam oğlum geliyorum birazdan dönüyüm sen Ebru teyzenin yanında dur demiş tamam baba deyip telefonu Ebru'ya vermiş geliyor mu baban demiş Ebru evet senin yanında beklememi söyledi Ebru teyze demiş Serdar'da... On dakika sonra babası oğlumu da alıp gitmişler Ebru odaya geldi babası geldi aldı götürdü dedi... Bekir baba dedi Ekrem kafasını kaldırdı babam Çağan'la oynuyordu efendim evlat dedi müsaden olursa biz evlenelim Evrimle artık Serdar'ı bekliyorduk ama onunda inadını kırmak mümkün değil gördün sende Bekir baba dedi Ekrem... Çağan sen ne dersin aslan parçası anneyle Ekrem amcan evlensinler mi ne dersin dedi babam Çağan kafasını kaldırdı babamdan tutunarak babama bakıp evlensinler dedeeeee dedi neşeli bir şekilde sarıldı dedesine ben Ekyem amcamı çok seviyorum annemi babam gibi üzmüyor hiç dedi yavrum yine beni düşünüyordu benim çocuklarım çok mu erken olgunlaşıyordı ne boylarından büyük laflar ediyorlardı... Tamam aslan parçası anlaşıldı dedi babam gülerek oğlumun saçını okşayarak bize döndü tamam ama şartım var dedi ne dedi hemen Ekrem heyecanlı heyecanlı önce kızım iyice sağlığına kavuşacak öyle bu kadar beklediniz biraz daha bekleyeceksiniz dedi tamam Bekir babam emrin olur senin Allah razı olsun dedi Ekrem koşarak babamın elini öptü hemen bende tam kalkıp babamın elini öpecektim babam otur kızım sen dedi Çağan'ı oturtup koltuğa benim yanıma geldi ayağa kaldırıp beni sarıldık öpüştük inşallah kızım eski kocandaki yaşadıklarını yaşamaz ve çok mutlu olursun Ekrem oğlumla dedi inşallah benim babam dedim iyice sarılacak çok sağol babacığım teşekkür ederim izin verdiğin için dedim ne demek kızım siz mutlu olun yeter dedi babamda... O ara baktım Ekrem Çağan'ın saçıyla oynuyor Çağan oyuncaklarına dalmış dikkatini çekmeye çalışıyor Ekrem Çağan'ın... Çağan kafasını kaldırdı çak bi beşlik dedi Ekrem Çağan'a çaktı aslan parçası çok teşekkür ederim sana izin verdiğin için çok mutlu ettin bizi annenle dedi... Çağan debelene debelene koltuktan kalktı Ekyem amcaaaa dedi kucağına atladı hemen Çağan... Nedendir bilmiyorum ama ben bu çocuğu ayrı bir seviyorum dedi Ekrem... Ebru da evlenmenize izin verdi diye olmasın abi dedi gülerek... Yok kız oldum olası ben çok seviyorum bu aslan parçasını hele bir Ekyem amcaaa demesi yok mu bitiriyor beni dedi gülerek... Tekrar tekrar sarılıp öptü Çağan'ı Ekrem Çağan da aynı şekilde Ekrem'i öpüyordu ben gidiyorum çocuklar dedi babam işlerim var biraz Mehmet le de görüşeceğiz dedi gitti babam... Hemen geldi yanıma Ekrem alnımdan öptü çok şükür gülüm vuslat bitiyor dedi oynayarak Ekrem Çağan'ı da oynatıyor bir yandan sabah ki halinden eser kalmamıştı Ekrem'in... Ebru ben aşağı inip kahve alıyım senin şimdi kahve krizin tutar neme lazım burnumuzdan getirirsin sen şimdi dedi Ebru başka birşey istiyor musun balım dedi bana baktı gözlerimle çubuk kraker dedim anladım dedi Ebru gülüştük hemen gene ne kaçırdım bende dedi Ekrem sinirle... sonra Ekrem hemen cüzdanını çıkarmaya çalıştı Ebru kızdı abi param var saçmalama lütfen dedi tamam birşey yok ben alacağım Evrim birşey daha istedi belki yetişmez paran diye ısrar edince Ekrem abi sen benim bacımı tanıyamamışsın Evrim en ufak şeylerden mutlu olabilen kadın diyerek Ebru arkasını döndü gitti ne istedin sen dedi hemen bana döndü çubuk kraker istedim herşeyi de bilmeyiver ne olmuş ya dedim yok gülüm ondan demedim belki kızın parası yetişmez diye sordum dedi ben tuttum bir sigara daha yaktım gülüm içmesemiydin dedi yan yan bir baktım tamam gülüm birşey demiyorum sustum ben dedi hemen Ekrem... Sonra Çağan'la oynamaya başladılar... On beş dakika sonra kapı çalındı Ebrum ve abim elinde kahvelerle girdi içeri gülerek biz geldik dedi abim... Çağan hemen Karadayıııı diye uzattı dayısını görünce dayısının aslan parçası neler başarmış bugün diye kahve tepsisini Ebru'ya vererek Çağan'ı aldı kucağına abim afferim benim aslan parçama aynı dayısına çekmiş hık demiş burnundan düşmüş resmen dedi abim artist artist Ekrem de neresi sana benziyor lan aynı ben dedi gülmeye başlamıştık yine abim gelince... Karadayı dedi Çağan yine efendim dayıcığım dedi abim hemen annemle Ekyem amcam evleniyor dedi Çağan kim kim dedi abim gülerek Ekyem amca dedi yine Çağan abim kahkahayı bastı kimmiş bu şerefsiz Ekyem amcan dedi gülerek Ebru kızdı hemen çocuğun yanında küfür etme diye küfür değil yavrum bu aha bunun diğer adı dedi kahkaha atarak sensin lan o it yavşak dedi Ekrem de sinirlenerek... şşş dedim bende girdim devreye gülerek... Gülüm valla bu abin bir gün kalacak artık benim elimde demedi deme dedi sinirli bir şekilde... Ebruyla abim çıkmaya hazırlanıyorlardı el ele tutuştular balım birşey ister misin gelirken getiriyim dedi bende gözlerine bakıp yeni aldığım pijama takımımı istedim ve diş macun ile fırçamı dedim... İç çamaşırı dedi Ebru gözleriyle evet evet dedim... Aha yandık bunlar yine gözle konuşmaya başladı dedi abim oturdu Ebru'nun elini bırakarak koltuğa... Tamam balım dedi abime dönerek Hadi canım dedi abime bitti mi kısa sürdü bu sefer dedi abim dalga geçerek hadi çok konuşma düş önüme dedi Ebru da... Aşkım sende git istersen bir duş filan al kendine gelirsin üzerini değiş yine gel burda beraber uyuruz dedim yok ben bir yere gitmiyorum gülüm Fatih'i aradım kıyafet şampuan filan getirecek duş alırım burda değiştiririm de üzerimi ama bir adım ötene gitmem artık bırakmam seni bir daha dedi iyi sen bilirsin deyip yatağa uzandım kapı çaldı yine kapıya baktık ikimiz birden Ekrem'le... Hülya eşi İlkay la gelmişti müsait misiniz dedi Hülya gülerek gel gel hoşgeldiniz dedi Ekrem hemen... Oda bir papatya buketiyle gelmiş kuzum nasıl oldun diye alnımdan öptü ağrın sızın varmı dedi az biraz dedim İlkay hoşgeldin dedim hoşbuldum Evrim çok geçmiş olsun iyi gördüm seni dedi iyiyim iyiyim çok şükür dedim... Senin ne pinpirikli olduğunu bildiğim için aklıma ilk geleni aldım deyip çantasını açtı hemen Hülya... Aklımdakini mi getirdin dedim evet dedi Hülya... Anam seninle de mi göz göze konuşuyor Hülya Evrim dedi evet abi konuşamazmı dedi hemen yok ben sadece Ebru'yu biliyordum dedi Ekrem şaşkınlıkla... Benim göz temasım iyidir sevgilim niye şaşırdın bu kadar dedim bende... Başka kim var böyle konuştuğun hangi birini sayıyım dedim o kadar çok yani dedi Ekrem hayretle... Hemen fırçalamak istersen gidelim banyoya dedi evet evet dedim yardımlar eşliğinde banyoya giderek dişlerimi fırçaladım on dakika sürdü ama çok teşekkür ederim Allah razı olsun kuzum ağzımın içi saman gibi olmuştu dedim hemen... cansın sen dedi Hülyam hemen sende öylesin bitanem dedi... O ara Fatih kapıyı çalarak girdi içeri Ekrem'e poşeti uzattı yenge geçmiş olsun var mı bir emrin bana dedi Fatih yok sağol Fatih dedim çubuk kraker alsın mi dedi hemen Ekrem ayy evet olabilir dedim birde kahve dedim tamam yenge dedi koştu hemen eli ayağına karıştı kapıyı da açamadı kırılacak sandım kapıyı gülmeye başladım ben... Yavaş yavaş beygir kapı lazım bize dedi Ekrem gülerek bende tutamadım kendimi artık kahkahayı bastım... Bu hep böyle mi abi dedi Hülya gülerek genelde salaksı saf halleri vardır bacım dedi Ekrem'de gülerek ben girdim devreye hele birde Ekrem kızınca buna eli ayağına çok pis dolanıyor Hülyacığım o hallerine bayılıyorum çok gülüyorum sende denk gelirsin kesin dedim merak ettim görmek istiyorum çok dedi Hülya da... Toprak nasıl büyüdü mü dedim İlkay serseri kocaman oldu teyzesi dedi hemen Ekrem Toprak bizim Toprak mı dedi yok hayatım Hülya bizim Toprağı çok severdi oğlu olunca hülyanın oda oğluna Toprak ismini koydu bir ismi daha vardı demi dedim evet Toprak Ethem dedi Hülya... Tanıştırırım abi ilk fırsatta dedi Hülya çok mutlu olurum dedi Ekrem de... Kahveler geldi lan dökmeden getirdin demi dedi Ekrem ellerini arkaya bağlayarak bana da göz kırptı... Uğraşma gariple dedim bende yok abi olur mu bir temiz döversin
o hatayı bir kere yaparım dedim neee kahveyi döktü diye dövdün mü çocuğu dedim yok aşkım ne dövmesi ya başka birşey için dövdüm salak onları bile karıştırmış dedi gülerek Ekrem... Artık nasıl dövdüysen çocuk onu bile hatırlamıyor dedim gözlerimi kısarak ne kadar kızdığımı ifade ettim... Yengem buyur dedi Fatih ilk kahveyi bana uzatarak Fatih önce misafirlerimize ikram eder misin lütfen karşıda İlkay var sonra Hülya'ya filan hani dedim Mal bu onuda bilmez dedi Ekrem... Ekrem tamam dedim tamam yenge hemen dedi yazık çocuğun eli ayağına dolanıp duruyordu Ekrem'in yanında... Önce İlkay sonra Hülya sonra Ekrem'e uzattı yengene ver oğlum önce dedi tamam abi dedi bana verdi çubuk krakerin yenge dedi çocuk sonra da Ekrem'e uzattı... Kenara geçti kapıya yakın ayakta elinde tepsiyle bekliyor... Fatih birşey mi diyeceksin dedim yok Yengem dedi geç şöyle otur niye orda kapıda duruyorsun dedim Ekrem de ona bakıyor birşey mi var diye geç otur şuraya dedim yok Yengem estağfurullah olur mu öyle şey dedi hemen ne diye bekliyorsun lan o zaman dedi Ekrem sinirlenerek yengen birşey sordu sana ne lafı dolandırıp duruyorsun dedi bir emriniz olur diye bekliyorum abi dedi yok birşey çık dışarı hemen dedi Ekrem sinirlendi kesin vardı birşey kıvranıyordu belliydi her halinden tamam abi dedi geri geri gidiyordu Fatihh dedim hemen Ekrem bana döndü ne oldu diye ne oldu çabuk söyle dedim yok birşey yenge dedi var ki birşey sen bu kadar panikledin çabuk söyle beni kendine bulaştırma Fatih dedim tamam yenge kötü bir haberim var deyince Ekrem nerden anladın gülüm ben anladım bunca yıldır yanımda dedi hal ve hareketlerinden dedim döndüm Fatih'e ne oldu dedim nasıl desem bilemedim yenge dedi direk söyle dedim hülyayla ilkayda şaşkınlıkla bakıyorlar yenge Bob yok piyasada ne demek yok dedim Hülya Bob ne dedi köpeğimiz dedim çok küçüklükten bu tarafa yanımızda aileden biri canım dedim Ekrem bağırdı Fatih'e yine yengen soru sordu dedi valla bilmiyorum yenge tam detayı Öner abi aradı Bob Evrim'in yanına geldi mi diye sordu dedi bende baktırdım buraya göremedik dedi Nasıl yok ya ne demek yok diye ağlamaya başladım nerde bu köpek dedim sessizce gözlerimden yaşlar iyice akmaya başladı hemen Ekrem abimi aradı gardaş ne oluyor dedi Hülya Evrim sende dedi tamam abi dedi Hülya hemen eşinin yanından kalkıp yanıma geldi sağa sola baktı su var mı Fatih dedi Hülya hemen getiririm abla dedi koşarak su getirmeye gitti Fatih... Ekrem geldi içeri ne olmuş ölmüş mü dedim hemen hala ağlıyorum ama yok gülüm nerden çıkarttın onu birkaç kişi gelmiş evden kaçırmışlar kamera kayıtlarına bakmış Vedat kimmiş dedim bilmiyoruz araştırıyorlar dedi hiçbir iz yok şuan dedi hemen Ömer i aradı Ekrem enişte diye açtı Ömer odaya bir gelir misin dedi hemen diyerek koşarak geldi Ömer ne oldu ablam niye ağlıyorsun dedi Bob u kaçırmışlar dedim hemen Özlem'e seslendi sinir krizi geçirmeye başlamışım ben yine hemen şu şu tıp dilinde birkaç birşey söyledi seruma katın hemşire hanım dedim Özlemde hemen deyip koşarak gitti denileni yapmaya...
Yine uyutma beni Ömer benim Bob u bulmam lazım Ebru'mun yanında olmam lazım mahfolmuştur Ebrum şimdi dedim bu şekilde gönderemem ablam seni dedi seruma şırıngayı bastı...