İMKANSIZ AŞK VE MUTLU SONUM

Lale'yle abimin ilişkisini bütün belediye de şok etkisi yarattı herkes abimi ve çapkınlıklarından bahsediyordu

Birgün Yarenim ilk göz ağrım prensesim bebekken abim eve yavru bir Sibirya kurdu aldı husky cinsi Yaren biraz geç konuşmuştu onun konuşmasından etkili olur diye köpek almıştı abim bu cins köpekler konuşuyor prensesime yardımcı olur diyerekten buz mavisi gözleri minicik ayakları gri ve beyaz rengiyle aile hemen kabul etti köpeği çokta sevmiştik... Yarenimde çok sevmişti... Geldiği andan beri adını düşünürken biz birden Bob dedi köpek yavru olduğu için oyun oynarken ağzından Bob çıktı hav demiyordu Bob diyordu bu köpek Allah Allah cinsi böyle herhalde diyerek hiç üstüne düşmedik ama sürekli Bob Bob demeye başlamıştı Yaren'iminde ilk lafı Bob oldu abimde tamam kızım Bob olsun adı dedi ve Yaren artık yavaş yavaş mama anne baba demeye hatta ala demeye başlamıştı bana da... Üniversiteye kaydımı yaptırmıştım okula gidip gelirken Serdar'la tanışmıştık kayıt yaptırdığım okulda güvenlik amiriydi... Benden hatta Ekrem'den bile büyüktü abi dedim birkaç sefer ne demem gerekiyordu başka zaten... Abi deme lazım olur dedi en sonunda... Anlamadım dedim bunda anlamayacak birşey yok sadece abi demeni istemiyorum dedi o kadar yaş farkı var ne diyecektim pardon diyerek tersledim... Bir böyle iki böyle sürekli yanımda mesaisinin dışı bile olsa benim ders saatlerimi öğrenmiş kampüsten ne zaman okula girip çıksam orda en son bir kahve içelim mi sen kahveyi seversin kahveci güzel demişti damardan girdi itiraf ediyorum... Gittik kahve içerken benimle ilgili herşeyi öğrenmiş sıraladı bunları seversin bunları sevmezsin diye en ince detayına kadar beni araştırmış... Sebep neden beni bu kadar araştırıyorsun amacın ne dedim merak etme kötü bir niyetim yok seni ilk gördüğüm andan beri aklımdan çıkmıyorsun niyetim ciddi eğer sende düşünürsen şans verirsen bu garibe evlenmek niyetindeyim dedi... Tamamda sen beni tanıyorsun ama ben seni tanımıyorum anlat bakalım sen kendinden bahset dedim... Tamam dedi ve başladı evlenmiş ayrılmış iki erkek çocuğu varmış vs vs... Ben hiç evlenmedim ama sen evlenmiş ayrılmışsın bu hiç olur mu dedim kalbime söz geçiremiyorum lütfen bir şans ver bana yalvarırım demişti... En azından beni tanı derim pişman olmazsın dedi peki tanıma fikri aklıma yattı... Çok üstüme titriyor çiçekler filan güzel hediyeler alıyor sürprizler yapıyor bana iyi gelmeye başlamıştı her ne kadar Ekrem kalbimde her zaman olmaya devam etsede bu kadar ilgiye daha fazla karşı koyamadım... Bu konu Ekrem'inde kulağına gitmiş olacak ki hemen birkaç sene önce yine karısıyla biz yani Ebrum ve ben çok büyük bir kavga etmiştik Ekrem'de artık karısına söz geçirmediği için kendi doğduğu yere bize birkaç saat uzaklıktaki yere evlerini taşımıştı karısını ve çocuklarını da götürmüştü o sene belediye seçimleri vardı o beldede belediye başkanı seçilmişti Ekrem... Normalde her haftasonu gelen adam sadece abimle konuşur görüşür ve benimle ilgili bilgi alır iyi olduğumdan emin olduktan sonra geri giderdi... Bu sefer sırf benim için benim yanıma geldi benim hayatımda birinin olduğunu ve evlenmek üzere olduğum için beni bu karardan vazgeçirmek için üç buçuk saatlik yolu bir saatte gelmiş evlenmeni istemiyorum sen okulunu bitir mesleğini eline al daha çok erken diye beni verdiğim karardan çaydırmak için gelmiş... Bende sana zamanında evlenme demiştim ama sen o zaman beni dinlememiştin şimdi gelmişsin bana evlenme diyorsun ne sıfatla dedim evlenmeyeceksin o kadar ben senin abin sayılırım dedi gitti sırf sana inat bana kendine abi dedirttiğin için evleneceğim dedim içimden ona küfür ede ede...Yani bir inat uğruna evlenmiştim Serdar'la... Kısa sürede evlenme teklifini kabul etmiştim okulum bitmek üzereydi onu beklemiştik özellikle... Ben her ne kadar birkaç sene çocuk istemiyorum mesleğimi yapmak istiyorum desemde Serdar hemen hamile bıraktı beni çocuk bak ne işin var mesleğinde evden yürüt ofise gitmene gerek yok diyerek baskınlık kurmaya başlamıştı bile bana... Daha ben kendimi hazır hissetmezken anne olmuş ilk çocuğumu kucağıma almıştım Serdar'la karar vermiştik erkek olursa onun adı kız olursa benim adımı koyacaktık çocuğumuza... Erkek oldu hemen bana söylemeden kimliğini çıkartmış doğal olarak Serdar koymuştu adını oğlumuzun... O ara abimler sürekli kavga etmeye başlamışlardı Ebrumla sebebini asla bilmiyorduk sürekli evde çanak çömlekler patlıyor abim sinirleniyor kapıyı çarpıp çıkıp gidiyordu evden birkaç gün gelmiyordu eve... O ara benim kulağıma da geldi abim belediye de bir bayanla birlikteymiş sürekli kadının evinde kalıyormuş en sonunda tüm belediye öğrenmişti... Ebru ve abim boşanmıştı artık o büyük aşk bitmişti vay bee... Mehmet amcam babamın çocukluk arkadaşı aynı abimle Ekrem gibi... Mehmet amcamda bizim burda Belediye başkanı olmuştu seçimlerde Ekrem gibi... Mehmet amcam'ın köylüsü olan Mustafa Bey'le abimi başkan yardımcısı yapmıştı Mehmet amcam ama hiç Mustafa bey'le anlaşamazdı abim adam sürekli abimin işlerine burnunu sokar sürekli Mehmet amcamı abime karşı doldururdu yine böyle Lale'yle birlikteliğini öğrenmiş Mehmet amcamı da doldurmuştu Mehmet amcam abimi çağırarak ağzına geleni saymış birbirlerine girmişler abimde sinirlenip çıkıp gitmişti... İstanbul'da almıştı abim soluğu orda bir bayanla tanışıyor Deniz isminde bir kadınla birlikte olmuştu kadın hamile kalmıştı abim nikah kıydı kimseye söylemeden Deniz'e Lale'nin hamile kaldığını sonradan öğrenmişti abim Deniz'den ikiz kızları olmuştu Ada ve Ecrin koydular isimlerini... Serdar o ara nefes aldırmadan ikinci çocuğu da yapmıştı amacı benim ayaklarımın üzerine durmamam mesleğimi yapmamamdı... Sürekli kavga ediyorduk bizde bir gün Serdar'la yine birbirimize girdik ama öyle böyle değil zorla bana sahip oldu o gece ikinci çocuğuma hamile olduğumu öğrenince aldıracağım istemiyorum diyordum sürekli Serdar'a Serdar'ı gördükçe sinirlerim tavan yapıyordu... İçimde varlığını hissetmeye başlamıştım bebeğimin aldırmaya gittim vazgeçtim yapamadım şart koşmuştum Serdar'a bunun adını ben koyacağım deyip durdum başının etini yemiştim el mecbur kabul etmişti aldırmamam için ne istiyorsun ne koyalım oğlumuzun adını dedi ılımlı bir şekilde... Önce bir durdum düşündüm kalbimden Ekrem geçiyordu Çağan olsun dedim birden koyamazdım Ekrem'in adını nasıl hesap verirdim herkese... Çağan'ı oğlumuda kucağıma almıştım bile bir aylık olmuştu Mehmet amcam gizlice gelmişti benim evime çok düşünceliydi hemen yardımcıma Çağan'ı verdim üzerimi düzelttim... Dedikodular bana kadar gelmişti bir müddet geçtikten sonra belediyenin bir bölümünde uygunsuz hareketler yolsuzluklar eleman kayırma vs vs tarzı dedikodular arşa çıkmıştı... Mehmet amcamın çevresi bürokratlar vs tarzı kişiler beni ve benim bir büyük ablamı Eylem'i tanıyan yoktu ondan sebep gizlice gelmişti amcam bana ben iç mimardim Eylem de ev hanımlığını çok sever mutfakta çeşit çeşit yemekler ve pastalar yapmayı daha çok severdi hiç çalışmak istemez kocasının parasını yani hazır parayı çok severdi... Mehmet babam gelince benim evime çok şaşırdım çok düşünceli bir hali vardı abimde küsüp gitmiş aklına ben gelmiştim kızımla dertleşmeye geldim gelemez miyim dedi ayıp ediyorsun benim babam o nasıl söz sadece bu tarz şeyler yapmazdın şaşırdım merakımı hoş gör diye ilave ettim hayırdır konu ne babamı bu kadar derin düşüncelere salan nedir acaba dedim... Durdu durdu düşündü nasıl diyeceğimi bilemiyorum kızım ama bir konuda bana yardımın lazım ve bu işi senden başka kimse yapamaz beceremez kıvıramaz dedi emret babam söyle neyse sorun elimden geldiğince yapmaya çalışırım dedim konuyu anlattı ben ne yapabilirim bu konuyla alakalı benim babam dedim kızım seni gizli görevle belediyeye alıp orda olan biteni bize bildirmen lazım çok riskli ve tehlikeli görevin var biliyorum ama gerekli tedbirleri aldırdım tabi bu fikir sonradan öğreneceğiz Mustafa denen it heriften çıkmış olduğunu abimle kavga edip sinirini abimin en düşkün olduğu kardeşi yani benden alma niyetini çok çok sonra anladık... Nasıl bir kimliğe bürüneceğim babam ben evliyim artık iki de çocuğum var ve birisi daha 1 aylık sürekli emzirmem gerekiyor baba dedim hallederiz kızım onlar kolay işler dedi birkaç gün içinde hazırlıklarını yap belediyede işe başlıyorsun dedi ve gitti...

tabi el mecbur babamız bizden birşey istedi ve yapmamız lazımdı emeği çoktu üzerimizde onun isteği bizim için emirdi...

Ben hazırlıklarımı yapıp belediyeye başladım abim birkaç gün sonra öğrendi Mehmet amcamın yanına giderek ben kardeşimin bu şekilde sizin tehlikeli oyunlarınızın arasında yer almasını istemiyorum diye yeri göğü inletmiş orda piyasaya çıkmış herşey o it herifin başının altından çıktığı... Mehmet amcam abimi ikna edip geri görevine dönmesini benimle ilgili her türlü tedbiri aldıklarını asla saçımın teline zarar gelmeyeceğini söyleyerek zor bela ikna ediyor.. Ben işe başladım değişik bir ortam herkes birbirinin kuyusunu kazıyor o onu şikayet ediyor amirin biri bana fena kafayı taktı önüne gelen bana yükleniyor akşamları eve gidip zırıl zırıl ağlıyorum ama kimseye birşey diyemiyorum belediyede kim varsa beni hiç evlenmemiş olarak biliyor Çağan'ımı mecbur emziremiyorum ama akşam eve gider gitmez sürekli süt sağıp bırakıyorum bitkin düştüm iş yerinde herşey üst üste gelmiş birde üstüne eşimin beni aldattığını öğrendiğim an kaynar sular başımdan aşağı dökülmüştü... İlk şoku üzerimden atarak boşanma davasını açmıştım avukatım Pelin'e talimatı vererek tek celsede boşamıştım Serdar'ı en başında söylemiştim Serdar'a bir yalan iki ihaneti asla ama asla affetmem demiştim... Abimin bir oğlu olmuştu bu arada Lale'den abim hemen Deniz'e boşanma davası açıp boşanmıştı Lale ile yıldırım nikahı ile evlendiler... Ekrem Ata koymuştu abim ismini Ekrem'in adını vermişti tıpkı Ekrem oğluna Abimin adını verdiği gibi... Ekrem Ata yakışıklı mı yakışıklı abimin kopyasıydı resmen elleri gözleri herşeyi abime çok benziyordu... Tabi yine huylu huyundan vazgeçer mi abimin dur durak bilmez çapkınları devam ediyordu burda bir bayanla tanışmıştım hergün bahçesinden domates biber salatalık vs şeyler getirip hergün bizimle paylaşıyordu amirlerden biri bu kıza takmıştı feci şekilde sürekli uğraşıyordu abime rica ettim o ara yardımcı arıyordu kendine tavsiye ettim abimde ikiletmedi hemen aldırdı o bayan evliydi ama abimin durmak bilmeyen çapkınlıklarına biri daha eklenmişti kadınla beraber olmuşlardı ve kadın hamileydi... Abim Lale ile boşandı Meryem'de kocasından boşandı ve Meryem'le evlendi abim yine yıldırım nikahı ile dördüncü evliliği olmuştu... Ekrem'inde evliliği çatırdamaya başlamıştı karısı abimi aklından çıkaramamış sürekli abimi arayıp tacizlere başlamıştı yine bir gün abimle Ekrem buraya yakın bir küçük tatil beldesine gidiyorlar yine abim hem kendine hemde Ekrem'e bir bayan ayarlayıp gidiyorlar her zaman gittikleri apart otelden yer ayırtarak yerleşiyorlar Abim bayan arkadaşını alıp odalarına gidiyorlar... Ekrem'de bayanla restoran da kalıp alkol almaya devam ederken kadın Ekrem'e yaklaşıp öpmek istiyor Ekrem geri kaçıyor tabi... Herkes Ekrem'in karısından korktuğunu ve onun korkusuna hovardalık yapmadığını yapamadığını söyleyerek kılıbık erkek diye adını çıkartıyorlar... Kadın da Ekrem'e bakıp sinirli bir şekilde alkolün ve red edilmeninde de etkisiyle sen nasıl erkeksin erkek değil misin yoksa diye rezil etmeye başlıyor o yörede tanınan ve çok sevilen bir belediye başkanı olarak resimleri çekilip sosyal medyaya anında düşüyor tabi kadının bu tepkisini erkeklik gururuna yediremeyen Ekrem kadınla beraber oluyor bir müddette ilişkileri devam ediyor... Sosyal medyada görenler Ekrem'in eşini arayıp durumu anlatıyorlar kızılca kıyamet kopuyor tabi... Ekrem'in burnundan getiriyor sürekli Meltem Ekrem'in evden gitmesine sebep oluyor Ekrem evden gidip bu Selin denen bayanın yanında kalıyor bir müddet kadınla birlikte oluyor ama tedbirli davranıyor Ekrem çocuk olmaması için dikkat ediyor...Çatırdayan evlilikleri bitmek bilmiyor bir türlü Meltem boşanmam diyor başka birşey demiyordu... Ama bu arada da Meltem hala abimi tacizlerine devam ediyor... Abimin canına tak ediyor artık Meltem'in tacizleri defalarca uyarmasına rağmen dur durak bilmiyor ve abimin içine bir kurt düşüyor Meltem'le ilgili sıkı bir araştırma yaptırıyor Öner'e... Öner abimin yanına çok küçükken gelmişti ailesinin durumu çok kötü olduğu için abim Öner'i yanına alarak okuttu büyüttü ve evlendirdi ama çocukları yoktu daha Öner'in yeni evlendikleri için erken diye yapmadı çocuk... Ve şok eden bir olay çocuklarından biri Ekrem'in diğeri de başka bir erkekten bunun üzerine abim kolları sıvayarak bu bayanla beraber olmasını sağlayıp Ekrem'in boşanmasına sebep verdiriyor kardeşimin daha fazla kandırılmasına izin veremem diyerekten... Tabi Meltem cazgırlıklarına devam ediyor boşanmam diyor hala başka birşey demiyor ve Ekrem'in de burnundan getirmeye devam ediyor.. Abimde burdan bir hışımla onların yanına giderek ya boşarsın kardeşimi yada cümle aleme diğer çocuğunu kimden peydahladığını duyururum diyerekten boşanmaya ikna ediyor ikna olmak zorunda kalıyor Meltem... Ve nihayet Ekrem'de nihayet kurtuluyor bu cadı kadından ve özgürlüğüne kavuşuyor tek celsede boşandı Meltem'le Ekrem... Bende bu arada işyerindekiler uğraşıyorum.. işyerim müthiş stresli herkes yapmacık çocuklarım sersefil birde çok işte yüklenince üzerime vücudum error verdi kalp krizi geçirerek hastaneye zor yetiştirmişlerdi beni Ekran beyler... Vedat abim ve yine ilk koşan Ekremimdi Ekrem'in bir ayağı sürekli burda bizimle beraberdi zaten daha sık gelmeye başlamıştı Ekrem bizim yanımıza... Tetkikler filan yapıldı bir sürü hastalıklar peydah olmuştu senin artık orda çalışmanı istemiyorum diyen Ekrem istifanı ver çık yapma çok yıpranıyorsun dayanamıyorum dedi abimin bakmasıyla dayanamıyoruz diye değiştirdi hemen abimde onayladı o ara Mehmet amcam geldi ama görevin tamamlanmadığını söylerek biraz daha sabretmemi istedi lütfen kızım benim için diyerek bizi geri çevirdi tekrar geri dönmek zorunda kaldım ama Ekrem bu sefer daha bir düşmüştü üstüme hergün altı yedi sefer telefon ediyor akşamları gelip işten almaya geliyor burda olduğu sürece... Bir gün Ekrem benim iş çıkışıma geldi yine yemek yiyelim mi beraber diyerek yeni bir yer açıldı herkes çok metediyor orayı diye yemek teklifinde bulundu... Olur dedim gözlerim ışıldayarak ama Çağan beni bekliyordur onu emzirme saatim başka zamana ertelesek olur mu gündüz öğlen saatlerinde mesela dedim Ben çok yoğun oluyorum o saatlerde bırak yemeği başımı kaşıyacak vaktim olmuyor istersen eve gidelim sen Çağan'ı emzir ben kapıda beklerim sonra onuda al gel yemeğe çıkalım dedi olur dedim bende... Heyecanlı heyecanlı eve gidip önce Çağan'ı emzirdim sonra hem oğlumu hemde kendimi hazırladım Serdar babasında kalıyor o ara mahkeme Serdar'ın velayetini babasına Çağan'da emdiği için ve çok küçük olduğu için bana verdi ... Biraz da makyaj yaptım tam oğlumu alıp aşağı kata indiğim zaman beynimden kaynar sular döküldü Serdar gelmiş sinirden gözleri alev topuna dönmüş bir şekilde nereye gidiyorsun lan sen orospu bu saatte böyle giyinmişsin oğlumu da orospuluklarına alet ediyorsun diye nasıl bağırıyor kes sesini çocuğun yanında bağırma korkutuyorsun dedim o ara Çağan huysuzlanmaya başladı bağırmalardan yardımcıyı çağırarak elimden bir hışımla çocuğu alıp yardımcıya verdi sonra dönüp bana iyi bir tokat attı daha ben ne olduğunu anlamadan ikinci tokat üçüncü tokat geldi tekme attı sonra en son imdattttt diye çığlık attım... Ekrem eve koşup geldi Serdar'a kafa attı hemen ama ben kendimden geçtim o ara bayılmışım sonrasını hatırlamıyorum bile bir gözümü açtım hastanedeyim yine Ekrem yanımda onunda kaşı patlamış Serdar'a kafa atınca kaşına... Ne oldu sana kaşına ne oldu iyi misin sen dedim kendi halimi bilmeden bu ne ki gülüm sen asıl karşı tarafı bir gör komada dedi gerçekten mi dedim şaşkınlıkla evet dedi ben bayıldıktan sonra imdat çığlığıma abim ve babamda koşarak gelmişler iki eniştemde koşup gelmiş o ara hepsi Serdar'ı linç etmişler annemle ablamlar da benim yanıma koşmuşlar hiçbirini hatırlamıyorum... Çağan nerde oğlum dedim iyi annende Arzu anne bakıyor dedi sanki üstümden tır geçmiş gibi her yerim çok kötü ağrıyor dedim şerefsiz orospu çocuğu tekme tokat daldı sana sen imdat demesen öldürürdü o gavat seni dedi sonrada ben onu ne yapardım dedi öfkeyle...