Çocukluk döneminde bir gün orta okul bire yeni başlamıştım kavga edecek yer arıyordum, sinirlerim çok bozuktu ve çatacak yer arıyordum ki çatmak içinde karşıma gelen Enver şişko patates diye dalga geçiyordu benimle sinirlerim iyice tavan yaparak önce kafa sonra tekme tokat ne gelirse vuruyordum o aşık olduğumun adamın çocukluk aşkımın yanında gördüğüm kızla sinirlerime hakim olamıyordum sanki Enver'e vururken o kıza vuruyor muşum gibi hissediyordum kendimi...
Abimin en yakın arkadaşına kardeşine aşık olmuştum ve aşık olduğum kişi imkansızdı biliyorum ama duygularıma kalbime gem vuramıyordum... Sürekli abimle birlikteler sürekli beraberler bize gelir kalırdı yıllar böyle böyle akıp giderdi...
Sonra abimler üniversitesiye gittiler ben hala ortaokul son sınıftaydım abim benden 10 yaş arkadaşı da 14 yaş büyüktü abim önce avukat sonra Cumhuriyet savcısı olmuştu Ekrem'de Siyasal Bilimleri ve Kamu Yönetimini kazanmıştı... Üniversite zamanlarında bir gün benim samimi arkadaşım Ebrumla otururken gördü bizi abim hemen yanımıza geldi oturdu normalde abim ben bir arkadaşımla görüştüğüm zaman yanımıza hiç gelmezdi ayrı masada otururdu yine de gelmezdi bu sefer öyle olmadı abim sırılsıklam aşık olmuştu canım arkadaşıma Ebrumda boş değildi abime karşı... Çok zaman geçmeden de abimin arkadaşı bir bayana tutulmuştu ama o tutulduğu bayan abimler hep bir arada olduğu için abime aşık olmuştu.. Ekrem abimin arkadaşı abime gelip Vedatım kardeşim ben aşık oldum sırılsıklam demiş... Abimde kim lan bu şanslı bayan demişti Meltem'e deyivermiş hemen Ekrem... Vedat abim Ekrem de bu muhteşem duyguyu aşkı tattığı için çok mutlu olmuştu... Aradan bir hafta geçmişti Vedat abimle yakın arkadaşım Ebrumu duyan Meltem sinirle abimin yanına gider ve abime olan aşkını itiraf eder abimde sinirle kaşlarını çatalarak böyle birşeyin mümkün olmayacağını ve bu konuyu kapatması gerektiğini arkadaşının ona aşık olduğunu söyler Meltem ısrarla abime olan aşkını söyler onsuz yaşayamayacağını söyler ve Ekrem'i hiç o gözle görmediğini dile getirsede nafile abim kestirip atmıştır... Bir yıl geçmeden Vedat abimle Ebrumu canım arkadaşımı evlendirdik çok mutlular ikisininde adeta ayakları yere basmıyordu... Meltem buna çok sinir oluyordu sürekli bunları ayırmanın derdinde sinsi sinsi planlar yapıyordu... Sonunda oda abimle ayrı kalmamak için Ekremin evlenme teklifini kabul etti etmeseydi abimi eskisi gibi sık göremeyecekti... Ekrem ve Meltemde arkalarında evlendiler ve benim dünyam başıma yıkılmıştı çocukluk aşkım yaşama sebebim başka bir kadınla evleniyordu üç kutu ilaç içtim son anda annemle babam farkederek hastaneye yetiştirdiler beni hiç halim yoktu soluk alışverişim bitmek üzere tükeniyordum yine ilk koşup gelen Ekrem olmuştu... O muhteşem iri iri gözleriyle bana bakıyordu gözlerimi açtığımda yatağın kenarında oturuyordu ne oldu cadı hemen çatırdadın sende dedi gülerek halbuki benim canım o başkasının oluyor diye çatırdamıştı... Bak önünde kocaman bir hayat var neden böyle bırakıyorsun kendini ne oldu diyerek konuşmak istedi belli ki bir derdim vardı ama kimseye açıklayamıyordum benden yaşça büyük abimin arkadaşı beraber büyümüştük öyle bir çıkmazdayım ki bir türlü çıkamıyordum çıkamadıkça bumerang çamuru misali bataklığa battıkça batıyordum sadece sürekli ağlıyordum beni niye kurtardınız diye... Ve yine açıklayamadım böyle birşey nasıl açıklanabilinirdi ki... Vedat abimle Ebrumun da dünyalar güzeli bir kızı olmuştu Yarenim ilk göz ağrım halasının bitanesi o hep teselli oldu bana Ekrem'in de bir oğlu olmuştu o ara Vedat Ata isminde abimin adını koymuştu hemen çok geçmeden Ekrem'in eşi ikinci çocuklarına hamile kalmıştı... O sene bende üniversite sınavına girmiştim çocukluğumdan beri sürekli birşeyler üretmeyi dizayn etmeyi çok severdim... Ekrem hep sen iç mimar olmalısın sırf bunun için yaratılmışsın diyordu bana... Dediği gibi de oldu Vedat abim sınav sonuçları açıklanacak diye beni çağırdı eve Ebrum çok muhteşem bir sofra hazırlamıştı... Erkenden gittim bende arkadaşıma yardım ediyim diye birazda konuşuruz dedim.. Ekrem'i bilen tek kişi olarak oda hal ve hareketlerimden anlamış çok sıkıştırmıştı beni, bende söylemek zorunda kalmıştım.. Ebrumla evde tek olduğumuz için rahat rahat konuşuyorduk kapı çaldı abim gelmiştir ben bakarım diyerekten kapıya gittim abim Ekrem o cadaloz karısı ve çocukları da gelmişti kaynar sular başımdan aşağı dökülmüştü resmen hadi Ekrem neyse karısı ne diye geliyordu... Ebruyla direk göz göze geldik gözlerim dola dola anlatmak istediklerimi gözlerimle anlattım Ebruma üzülme diyerekten gözleriyle bana teselli vermek için baktı... Abim hemen araya girerek siz yine ne anlattınız birbirinize dedi abim biliyordu Ebruyla o kadar birbirinizi tanıyorduk ki ortam kalabalık olsa bile gözlerimizle konuşurduk hep, sen sus gözlerin konuşsun misali... Neyse herkes geçti masaya oturdu Ebruyla ikimiz yemekleri koymak için mutfağa gittik... Ebru'nun kapıyı kapatmasıyla beraber benim gözyaşlarımın akması bir oldu koşarak yanıma geldi Ebrum sarıldı hemen bana ağla rahatla kuzum yemin ederim haberim yoktu bile bile sana acı çektirmem biliyorsun beni dedi Ebrum... biliyorum canım deyip bende sarıldım Ebruma, Ekrem gelse tek sıkıntı yoktu ama eşi ve çocukları da gelince ben çok kötü oldum dedim... Abim geldi mutfağa ne yaptınız bakalım güzeller kurt gibi acıktık dedi... Ben banyoya gitmek üzere abimin yüzümü farketmeyeceği şekilde kaçtım elimi yüzümü yıkamak için yukarıdaki abimlerin evinde sadece benim kaldığım odamdaki banyoya gitmek üzere ama hala göz yaşlarım durmuyordu birine yakalanmadan tam çıktım derken Ekremin cadı karısı benim odamda geziyordu hemen göz yaşlarımı silip ne işin var senin benim odamda dedim sinirli bir şekilde... Sanane evi geziyorum bücür senin evin değil ya burası sonuçta Vedatcığımın evi dedi ukala bir tavır takınarak kahkaha attı... Çık odamdan kendine gel haddini aşma dedim... Birde bücür diyordu bana ya pis pis gülmeye başlayınca bende avazım çıktığı kadar bağırdım bu sefer... Defol git çık odamdan sen benim odama nasıl girersin diye Abim Ebrum ve Ekrem koşarak üst kata geldiler hemen... Bu çirkefliğini hala sürdürüyordu ve benim sinirlerimi iyice hoplattı ukala ukala konuşarak kısa süreli sinir krizi geçirmeme sebep oldu abim hemen beni tuttu Ebru bu tarz ataklarım olduğu için ara ara çok sinirlendiğim zaman oluyordu ilacım bütün evlerimde vardı tek bekar ben kaldığım için her evde odam vardı bir abim iki ablam ve ben dört kardeşiz biz ve annemin evinde birde babamın evinde bir odam vardı annemle babam boşanmışlardı onlar boşandıktan sonra ben psikolojik bunalıma girmiştim böyle ara ara çok sinirlendiğim zaman ataklarım oluyordu... Annemle babamda evlerini ayırdılar ama aynı bahçenin içindeydi hepimizin evi benim için psikolojimin daha fazla bozulmaması için aynı bahçede kalma kararı almışlardı annem ve babam... Abim direk yavrum Evrim'in ilacını getir hemen dedi koşarak Ebrum benim ilacımı almaya giderken Ekrem direk bağırdı Meltem'e ne yaptın da bu kızı bu hale getirdin dedi sinirle hadi çabuk in aşağı gidiyoruz diye ilave etti Ekrem... Hiç ne yapacağım çok ukala ve şımarık yetişmiş bu kız evin tekne kazıntısı olduğu için herhalde diyerek ukala ukala güldü hiçbir yere gitmiyorum ne münasebet canım dedi yine Meltem... Ebrum ilacımı içirdikten sonra Meltem'in üzerine yürüdü defol git bu evden benim bacımın bugün hayatının dönüm noktası bunu rezil etmene izin vermeyeceğim dedi sinirden eli ayağı titreyen canım arkadaşımın... Abim beni kucaklayıp yatağıma yatırdı ilaç ağır olduğu için sersemletiyordu beni yarım saat bir saat yatmam gerekiyordu ama olup biten herşeyin farkındaydım bilincim açıktı sadece tepki veremiyordum... Abim Ebru'nun yanına gitti hemen elini tutarak gel sevgilim sakin ol lütfen seni seviyorum diye kulağına kasıtlı fısıldadığını farkettim... Saçmaaa abim niye böyle birşey desin ki cümle alem biliyor zaten Ebru'yu ne kadar çok sevdiğini ve Ebruma en ufak bir zarar gelirse dünyayı yıkacağını... Ve o gün anlamıştım bende gerçekleri Ekrem'i tersleyerek susturan kadın abimle Ebru'ma cevap veremedi ve sinirden gözlerinden alev çıkıyordu Ekrem hadi gidiyoruz istenmediğimiz yerde kalmayız dedi halbuki daha önce Ekrem gidelim dediğinde ne münasebet canım hiç bir yere gitmiyorum demişti abimin Ebru'ya yakın davrandığını görünce sinirle terk etti evi... Bir iki saat geçmişti ben kendime gelmiştim bile abimle Ebrum hemen sınav sonuçlarını açmıştı ve Ekrem'inde dediği gibi iç mimarlığı tutturmuştum çığlık attım resmen hepimizin evi çok yakındı aynı bahçe içerisindeydik... Abim annem babam ablamlar hepimiz bir aradada olduğumuz için çığlığıma bütün ailem koşarak gelmişti ve Ekrem'de merakla bekliyordu oda karısını ve çocuklarını bize biraz uzaktaki evlerine bırakıp karısıyla kavga ederek evden ayrılıp direk koşarak bizim yanımıza gelmişti çığlık sesimi oda duyunca korkmuş koşarak nefes nefese gelmişti baktı herkes çok mutlu bayram havası var evde beni ve evdekileri sapasağlam görünce derin bir nefes aldı ne oldu deli kız ne bağırıyorsun sen kalp var bende yüreğime mi indireceksin sen benim dedi gülerek... Yanına koşarak gittim ve iç mimarlığı kazandım dedim çığlık attım tekrar ve hiç yapmadığım şeyi yaparak boynuna atlayarak sarıldım oda bana sarılarak döndük bir tur etrafımızda çok sevindim, çok mutlu oldum, sen zaten yaparsın, sen çok zekisin diyerek ne kadar sevindiğini oda bu şekilde dile getirmişti...