Hazal 3 / Doktor Miran Ağa

227 Words
Sevda hastanede yatarken görüp beğendiğim, hatta platonik aşık olduğum doktor Miran’ın ta kendisiydi. Kızın abisiydi demek. Benim hayattaki şansımda ancak bu kadar olur. Şerko ağa oğlunun kolundan tutup “Tamam sen dur oğlum. Ben bu adamın cezasını vereceğim,” dedi. Adem ağa “Bu işi polis çözsün,” dediğinde Miran’dan gözümü ayırdım. Babam bu haliyle hapiste nasıl yaşar? Yaşatmazlar… Yaşayamaz! Bir anda Şerko ağa ayaklandı. “Bu işe polisi karıştırmayın! Kızım hayatta olsaydı eğer derdim ki gitsin cezasını çeksin. Lakin benim kızım canına kıydı. Ben cana karşılık can isterim!” dedi. Adem ağa Şerko ağaya döndü. “Şerko ağa, senin kızın ölmeyi kendi seçti. Fırat ağa onu öldürmüş değil. Fırat ağanın katli vacip olsa da bu iş kan davasına döner. Madem cana karşılık can istersin, Fırat ağanın büyük kızıyla ya kendin evlen ya da büyük oğlunu evlendir.” Ne diyor ya? Şerko ağayla ben mi? Gözlerim kararırken beni tutan Sevda oldu. Eğer Şerko ağa beni kendine isterse, Miran’dan hoşlanırken babasıyla nasıl evlenirim? Bu nasıl bir kader… “Ben o şerefsizin kızını haneme gelin diye sokmam! Karım var, o soysuzun kanını ne karım yaparım ne de gelinim!” Evliymiş! Sevda’ya sarılıp “Çok şükür,” dedim. Ama babam ne olacak? Vedat bu defa araya girdi: “Onun pisliğini neden Hazal temizlesin? Şerko ağa adalet istiyorsa karakola gidip şikayetçi olsun! Tabi onun da polisten çekindiği bir şey yoksa!”
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD