Derin bir nefes alıp koşmaya devam ettim. Güneş henüz doğmamıştı. Emrah yanımda sessiz sessiz koşuyor, ne bana bakıyordu ne de laf sokuyordu. Hayret vericiydi cidden. Kaçıncı turu attığımızı unuttuğum için sadece onun durmasını bekliyordum. O durduğunda ben de duyabilirim. Öyle ki gereğinden fazla defalarca kez tur attık. Kan ter içerisinde kaldı ama durmadı. Ben de ona ayak uydurmak istedim ama durmaya pek bir niyeti yok gibiydi. En sonunda ayağının biri tökezleyince gürültülü bir şekilde yere düşmüştü. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Şu anki duruma bakılırsa aslında benim de yorulmam lazımdı. Gece nöbetinden sonra sabah koşusu. Ama gelecekte günler daha uzundu. 24 saat değildi ki. Bana göre yaşanmamış gibi geliyordu. "İyi misin?" diyerek tek dizimin üzerine çökeceğim sıra bağırdı. "Yakl