"Çok üzgün olmalısın." diyen Elif ile ellerimi dizlerime sürtüp derince bir nefes aldım.
"Üzgün olmak ne kelime?" dedim sinirle. Benim elim bıçağı bir tek dövüşte tutar. Hiç beceremem ki yemek yapmayı. Annem bu yüzden çiftçilikten çok bilim ile uğraştırırdı beni. Şimdi eğer komutanı zehirlersem... Yılanı vurdum diye herkesi ayağa kaldıran toplum komutanı öldürürsem bana neler yapmaz? "Elimde olsa kendimi boğarak öldürürüm!" diyerek bir anda yükseldiğimde Buket de kafasını salladı.
"Vallahi ben de öyle yapardım." dedi Buket. Kafamı kaldırdım ve onun endişeli yüzüne baktım. Kaşlarım çatıldı. Yanlış giden bir şeyler vardı sanki. Dönüp Elif'e baktığımda sessizce ellerine baktığını gördüm. Ne yani? Onlar da mı yemek yapamıyor?
"Şimdi bir de onunla tüm gece nöbet tutmak zorundasın." diye mırı
