Ellerimi arkamda birleştirmiş, anlamlandırmaya çalışarak, karşımdaki aletlere bakıyordum. Bu nasıl kötü bir teknoloji. Çöp yığını gibi. Ayrıca bu gürültü, parmaklarımı kulağıma sokasım geliyordu. Sonsuza kadar sağır olmak problem değil gibi.
"Bu kahrolası yer de neyin nesi?" diyerek , bizi itina ile buraya getiren, Asır'a döndüm.
"Sakar ve salak olduğunu ispatlayacağım yer." dediğinde derince bir nefes aldım. Duru kimdi hâlâ bir fikrim yok ama ben Alin'dim. Alin ise annesine bile kafa tutan inatçı ve birazcık şansız bir kızdı. İnatçı olmak yeter sanırım şu an.
Rengarenk, saçma sapan, karmaşanın olduğu o alana birkaç adım attık. Elime bir silah tutuşturduklarında kaşlarımı çattım.
"On adam vursan bile yeter." dediğinde önümüzdeki alete baktım ve gözlerimi kıstım.
"Hani silah yasaktı?"
