7

764 Words
Ata: Baha'nın üstü neden çıplak Ata: Tabi ki üstüne bir şey giymeyebilir ama Ata: Sen yanındasın anasını satayım Ata: Hiç mi ayrılmıyorsunuz ben anlamadım ki Tam cevap vereceğim sırada yine yazmaya başladı. Pekala yazsındı bakalım. Ata: Kıskanıyorum bir saniye Gülüp ekranı kapattım. Kıskanıp dursun o zaman her halükarda yazacaktı zaten. "Gol ulan gol!" "Şşş bağırma! Nehir ödev yapıyor içeride." "Öyle de keyfi çıkmıyor ki Kumru." Gözlerimi devirirken "Baha, bebeğim sustur şunu bana uzak kalıyor." Dedim. O da zaten Umutun konuşmalarından bıktığı için avucuna doldurduğu cipsi ağzına tıktı. "Sus oğlum biraz." "Hainsin lan sen." Telefon tekrar titreyince Balın omzuma koyduğu kafasını kaldırdı. "Nehire bakıp geliyorum Kumru dikkat et öldürmesinler birbirlerini." Gülerek telefon kilidini açtım. "Abi iki dakikada yazmadan durmuyor çocuğa bak lan!" Baha kafasını telefona eğince saçlarını çekip "Uzaklaş daha okumadım mesajı." Dedim. Koca kafasından göremiyordum ki. "Bak bak şerefsiz beni kıskanıyor oğlum benim gibi adam kıskanılır mı be?" "Baha asıl senin gibisi kıskanılır abi kusura bakma." Umut ellerini havaya kaldırırken "Niye ki?" Diye sordum. "Lavuk hem yakışıklı hem de iyi anlaşıyoruz bir de bu kaptan hani." Ah doğru. "Tamam da bu yakınlığımızı kabul etmeyecek insanlarla sevgili olamıyoruz zaten en büyük örnek sensin." Balında aramıza katıldığında mesaja baktım sonunda. Ata: Bir dakika oldu gel şuraya Ata: Tamam kıskanmıyorum Ya cevap versene Kumru Ata: Güzelim elin bir tarafına mı kaçtı yazsana Kumru: Maç izliyorduk Kumru: Ne oldu yine? Ata: BUNLAR HALA MI SİZDE Ata: Evde yatak döşek dövüyorum sinirden Ata: Lan gitsenize evinize Ata: O Baha Ayeviyle gidip konuşsun ne maç izliyor "Baha Ayevi kim?" Şaşkınca bana döndüğünde tek kaşımı kaldırdım. "Müzikten bir kız hayırdır sen nereden duydun?" "Ata söyledi de ismi geçiyor bilelim yani." Uzatarak söylediğimde kafamı kolunun arasına sıkıştırıp saçlarımı dağıttı. "Abla ödevim bitti Rıfkıyla oynuyorum biraz." "Tamam Nehir çok geç olmadan uyuyacaksın bak." Kafasını sallayarak geri odasına döndüğünde kafasını kucağıma koymuş Umut mırıldandı. "Narin sultan ne zaman geleceklerini söyledi mi?" Yerde oturmuş bana aşağıdan aşağıdan bakıyordu bir de. "Gece yarısı gelirler herhalde." "Günübirlik düğün mü olur lan gittiğine değmez." "Amaaaan belki gelmezler bile arayayım durun." Telefonumu alıp balkona çıktığım sıra mesaj geldi.  Ata: Mükemmel ötesi arkadaşlığınıza saygım var Ata: Ama kurban olayım bendeki de kalp Ata: Yanımdaki mal mal konuşan arkadaşlarım bile düzeltmiyor Kumru: Ata? Kumru: Baha Ve Umut çok yakınım Kumru: Bak arkadaş demiyorum çünkü o sıfat yetmiyor onlara Kumru: Sırf sevgine inandığımdan açıklama yapıyorum Kumru: Biz birlikte tatile gitmiş insanlarız hiç mi görmedim bu halde sanıyorsun ya etkilemiyor bile beni Ata: Sonunda ben kızlardan hoşlanıyorum demenden korkuyorum Kumru Ata: Valla yüreğim ağzımda bekliyorum bunu Ata: Sakın diyeyim bak burada sevebileceğin tek insan benim Ata: Bu havada balkona neden çıktın kızım soğuk zaten? Aniden kafamı kaldırıp dışarı bakarken son mesaja baktım yine. Burada mıydı be bu çocuk? Kumru: Evimin etrafında ne işin var senin? Ata; Valla tek işim sensin güzelim Ata: 7/24 seni sevmekten başka işim yok. Kumru: Bu soğukta asıl manyak sensin Kumru: Evine dön. Mesaj sayfasından çıkıp annemi aradım. Cidden aptal bir Ata ile uğraşamayacaktım ayrıca onu bir an önce bulsam iyi olacaktı. "Annecim?" "Söyle Kumru çabuk ol halanla dedikodu yapıyoruz." Gözlerimi devirdim. Bu kadın hiç bıkmıyordu arkadaş. Anlamadığım şey halamla normalde anlaşamıyor olmalarıydı. Hangi dağda kurt ölmüştü de dedikodu yapar olmuşlardı acaba? "Ne zaman geleceksiniz?" "Bu gece burada kalalım dedi baban sen çocuklara söyle kalsınlar yanınızda. Kapıyı da sıkıca kilitle. Nehirin harçlığını buzdolabının üstüne bıraktım." Benimkini vermişti zaten giderken. Onu onaylayıp kapattım telefonu. Salonun farklı köşelerine yayılmış arkadaşlarıma gülerken Umut halıda yuvarlanmayı kesip bana baktı. "Bu gece buradasınız artık yatalım hadi." Balın hemen ayağa fırlayıp odama koşarken çocuklara temiz nevresim takımı almaya gittim annemlerin odasına. Yarın erken kalkıp mükemmel bir abla olmalıydım. -Ata- Elimdeki sigarayı su birikintisine atıp üstümdeki hırkanın önünü kapattım. Soğuktu lan hava. Baya soğuktu yani götüm dondu resmen burada. Ah  Kumru ah. Bir sevdiğimiz kızın kapısında beklemediğimiz kalmıştı. Bu Baha ve Umut niye çıkmıyordu dışarı? En sonunda toplu katliam yapacaktım. Telefonumu çıkarıp mesaj kısmına girdim. Fotoğrafının sevimliliğine gülümseyip mesaj yazmaya başladığımda son görülmesinin bana son yazdığı zaman olduğunu da fark etmiştim. Ben: Güzelim annenler gelmezse güvende olduğunu bilmem lazım Ben: Yani buradayım Gül güzeli: Çocuklar bu gece burada kalacak Gül güzeli: Git evine bu soğukta ya manyak mısın? Ben: Lan onlar sizde kalıyorsa Ben: EMNİYETE HABER VERMEK LAZIM Gül güzeli: O niye begşdldşldl Ben: Çünkü güvende değilsin Gül güzeli: Ata... Ata demesiyle gülümsedim. Acaba nasıl seslenirdi? O güzel sesinden benim ismimin çıktığını hayal ediyordum da . Ah bunu hemen yaşamak istiyordum. Ama mümkünse Atayı sadece yalnızken söylesindi. Kimse bilmiyordu ismimi onunla uğraşamazdım, hem ona özel olsundu. Gül güzeli: Sen cidden arkadaşlarımı hiç tanımıyorsun Ben: Seni gördüğüm günden beri kendimi bile tanıyamıyorum ki Gül güzeli
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD