-Kumru-
Kumru: Yalnız değilsin merak etme
Kumru: Ayrıca nereden çıktı bu konu şimdi?
Kumru: Rüyanda mı gördün Giray'ı
Mesajlar çift tik olurken mavi renge dönmesini bekledim.
Ama çevrimiçi değildi. Gözlerimi devirip ekranı kapatırken "Hocam ben çıkıyorum bir şey diyor musunuz?" Diye bağırdım Hakan hocaya.
"Kumru çıkışta takımla birlikte burada olun demiştim ama basket takımının da antrenmanı var. Nasıl yapsak?"
"Hocam sahayı ikiye böler kullanırız." Omuz silkip topları sepete atmaya devam ettim.
"Olur öyle doğru. Tamam sen derse çık geri kalma bu sene önemli sizin için."
"Pekala, iyi günler size. Çıkışta görüşürüz."
Spor salonundan çıktığım gibi sınıfa ilerledim.
"Kumru, al sana kumru aldım." Umut gülerek elindeki kumruyu bana uzatınca sıcak tostu yemeye başladım.
Tamam tam olarak tost değildi ama kendimi ya da bir kuşu yemiyordum yani.
Ayranımın paketini dişlerimle delip büyük bir yudum alırken Balın önündeki test kitabını kapattı ve ofladı.
"Çıkışta kütüphaneye gideyim bende bari. Antrenman bittiğinde haberleşiriz."
Ağzımdakini yutup onu onaylarken Baha kulağında telefonla girdi sınıfa.
Sınıfta potansiyel üç kızı kendine aşık etmişti şerefsiz.
"Ee benim sevgilim de yok artık." Gülüp Baha'ya bulaşan Umuta baktım. Bu durumdan şikayetçi gibi durmuyordu.
"Engelledin mi o uyuzu?"
"Balın bırak artık kızı." Kıkırdayıp uyarıcı bakışlarımı yolladım ona. Ne olursa olsun Umutla sevgili olmuştu o kız sonuçta.
"Ay ne sevemiyorum gıcık işte. Zamanında kafasını dolaba gömmekten başka şeyler yapmalıydım yetmedi, hala elim kaşınıyor."
Elimdekinden son ısırığı alıp top haline getirdiğim kağıdı uzatılan ele bıraktım.
Baha şık bir hareketle onu çöp kutusuna gönderdiğinde gülümseyip "Sen uzatıyorsun zaten bırak artık bak bağlantımız da kalmadı." Dedim Balına.
"Cidden rahatla artık ben bile bu kadar kafaya takmadım."
Umut haklıydı. Selen ilk önce Baha'ya yürümüş sonra da Umutla konuşmaya başlamışlardı. Umut kızla dalga geçerken bir anda sevgili olunca neye uğradığını şaşırmıştı yavrucak.
Cebimdeki telefon titrerken onu umursamayıp sınıfa bağırdım.
"Islak mendili olan var mı!?"
Herkes kafasını iki yana sallamaya başlayınca kaşlarımı çattım.
Aman aman ne temiz bir sınıftık böyle!
"Pislikler."
Biyoloji hocası sınıfa girdiğinde ön sırada oturan kız elinde test kitabıyla yanına ilerledi.
Pekala rakiplerim çok dişliydi.
Ben daha çalışmaya başlamamıştım galiba bakınca öyle gözüküyordu. Yaz tatilinde iki kitap bitirmiştim ama bunlar çok çalışıyordu.
"Eve gidip ders çalışacağım ya bu ne herkes ders çalışıyor."
Kafama vurulunca inleyerek arkaya döndüm. Baha ve sinirli bakışları.
"Ulan yaz tatilinde evden çıkmadın ders çalışmak için. Aptal aptal konuşma."
"E hava sıcaktı Baha evde klima var."
"Doğru diyor kız Narin teyzede misafiriz diye sürekli bir şeyler getiriyor gidip onlarda ders çalışalım bence."
Gözlerimi devirdim.
"Umut annem artık sizi misafirden görmüyor be canım"
"Bak orası daha da doğru dün onlarda kaldım kadın hiç garipsemiyor ya canım benim." Balın gülümseyip beni de kendiyle birlikte önüne döndürdü.
Telefonumu kalem kutumdan çıkarıp son gelen mesaja cevap verdim.
A: Duydum sizi spor salonunun orada.
A: Gevşek biraz
Kumru: Potansiyel enişte adayım oluyor kendisi
Kumru: Laf etmem, edememdllxşxöxl
Kumru: Kimsin sen? İsmini söyle bari A diye kaydettim telefonuma
A: Neden A? Çok kısa olmuş aşkım diyerek uzatmaya ne dersin?
Kumru: Avucunu aç bakayım
A: Açtım, niye ki?
Gözlerim kocaman açılırken gülmemek için dudaklarımı dişledim. Ama Balın gülmeye başlamıştı.
Saf mıydı bu çocuk?
Kumru: Heh şimdi yala onu
A: Kumru'm be
A: Bende güzel bir şey söyleyeceksin sanıyordum
Kumru: Valla buna bir tek bu cevabı verebilirim
Kumru: Ayrıca adını hala söylemedin?
A: İsmimi söylersem hemen bulursun..
"Kumru! İkinci soruyu sen yapar mısın tatlım?"
Ayşen hocanın sesiyle kafamı telefondan kaldırdım. Bakışları önündeki kitaptaydı.
Yani beni görmemişti.
Mesaja görüldü atıp yerimden kalktım.
Soruya biraz göz atıp kısa cevabını tahtaya yazdım.. Siyah kalemi kapatıp hocanın önüne koyduğumda gülümseyip teşekkür etti.
"Çocuklar son ders yokum ben. Eve gidebilirsiniz." Ayşen hoca eşyalarını toplarken herkes sevinç çığlıkları atıyordu.
Her halükarda burada kalacaktık zaten bizim için bir şey fark etmiyordu.
Telefonuma bakarken Baha'nın fısıltısıyla ona döndüm.
"Sezin hoca çağırıyor müzik odasına. Siz spor salonuna inersiniz."
"Tamamdır." Umut can sıkıntısından yanımızda kalıyordu resmen.
Kendisi çok iyi oynasa da kesinlikle takımda olmak istememişti.
Özgür hoca ikna edememişti ama bu sene ihtiyaç durumunda Baha'nın onu döve döve takıma katacağını biliyordum.
Kumru: Kaçak dövüşüyorsun, engel mi atsam? (12,26)
A: Pekala ismimin ilk kısmını söyleyebilirim sanırım(12.28)
A: Ata. İsmim Ata.
A: Ama devamını asla söylemeyeceğim uğraşma boşuna.
*A kişisi Ata olarak değiştirildi*
Kumru: Pekala Ata 12lerde kaç tane Ata varmış öğrensem iyi olacak.
Ata: Kumru...
Ata: İsmim okul belgelerinde yok belki, uğraşma diyorum kızım
Kumru: Yazdığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor Ata bey
Kumru: İşim var sonra bulacağım seni.
Ata: Antrenman mı var?
Görüldü atıp çıktım. Ata mı? Öyle birini tanıyor muydum yav acaba?
Ata: Kumru cevap versene
Ata: Neyse kendim öğrenirim (12.35)
-Baha Ulusoy-
Kumru ve Balının saçlarına öpücük bırakıp spor salonuna gidişlerini izledim.
Ellerimi ceplerime sokup müzik odasına ilerlerken Umutu kızların yanındaki gönderdiğim için rahattım.
"Hoca-" duyduğum sesle duraksarken sessiz kalıp kapıyı yavaşça açtım.
Ne güzel melodiydi lan bu.
Kimin çaldığını anlamasam da arkasındaki sandalyelerden birine geçip oturdum.
Sezin hoca da siyah topuklu ayakkabılarının üstünde odaya girdiğinde kızı görür görmez gülümsedi.
Benim burada ne işim vardı?
Kız sona geldiğini belli ederken çenemi elime yaslayıp dinlemeye devam ettim. Bu gerçekten çok büyük yetenekti.
Kız arkasını dönüp bize bakınca kaşlarım havalandı.
Pekala bu kızın doğmasına sebep olan annesiyle babasındaki de büyük yetenekti..
"Ayevi yine harikaydın."
"Teşekkürler hocam." Kibar bir gülümsemeyle Sezin hocaya döndüğünde arkama yaslanıp onları izlemeye başladım.
Neden bardaydım bilmiyordum ama iyi ki gelmiştim sanırım.
Ayevi ha? Yüzü de ay gibi parlıyordu. Bu kız insanın gecesini aydınlatırdı.
-Kumru-
Ata: Ellerin..
Ata: Diyecek söz bulamıyorum
Ata: Bu kadar güzel olmamalılar
Ata: Bu kadar güzel olmamalısın Kumru
Ata: Biri önceden gelip birine köpek gibi aşık olacağımı söylese gülerdim
Ata: Yine gülüyorum ama mutluluktan
Ata: Her saniye daha çok seviyorum sanki
Ata: Bir şeyi merak ediyorum o tırnaklarla topa nasıl vuruyorsun?
Elimdeki bardağı baş ucuma bırakırken gelen mesajları okuyup güldüm.
Baha'nın hediyesi olan minik(!) kedim ayaklarımın arasından geçip yatağa zıplarken ojeli tırnaklarıma baktım.
Güzeldi işte. Annem ev işi yapmadığım için bu kadar güzel olduğunu düşünüyordu.
Kumru: Antrenmanlar daha yeni başladı kısalacak mecbur
Ata: Bunu onlara yapamazsın
Kumru: Valla bende istemezdim
Ata: Fotoğrafını atsana
İstemsizce kaşlarımı çattım. Elimin fotoğrafını mı istiyordu?
Kumru: Ne yapacaksın elimin fotoğrafını?
Ata: Kumru elini ne yapayım seni istiyorum
Ata: Okuldan sonra görecek yerim yok
Ata: Özledim
Kumru: Seninle konuşarak sana ümit veriyorum
Kumru: Bunu isteyerek yapmıyorum biliyorsun değil mi?
Kumru: Kim olduğunu merak ediyorum ama ben hayatımda arkadaşlarımdan başkasını hiç istemedim
Kumru: O yüzden eğer seni üzerse bu lütfen söyle
Ata: Güzelim saçmalama
Ata: Bana seninle konuşmak bile yetiyor
Ata: Yüzündeki gülümsemeye bir kez sebep olmak yeter inan bana
Ata: Şimdi bana fotoğraf at kadın
Ata: Özledim diyorum vicdansız mısın?
Gerizekalı bu ya. Al çarp duvara hak ediyor yani.
Kumru: Her şey karşılıklı önce sen
Ata: Ama özleyen benim?
Kumru: Merak eden de benim ama?
Ata: Pekala haklısın
Tövbe bismillah! Oha lan bu ne?
Sigara mı içiyordu o?
Abi bizim okulda böyle biri yoktu ya. Olamazdı yani. Olsa fark ederdim mutlaka.
Benim damarlı kol takıntım vardı resmen. Olsa görürdüm.
Ayrıca bileklik ve saat takan erkek bence birkaç adım öndeydi. Yakışıyordu yani.
Hele böylesine öf yani.
Neyse konudan sapmayalım.
Kumru: Sen misin bu şimdi?
Kumru: Oğlum Tumblrdan almış gibisin sen olamazsın bu
Ata: Haydaaaa kızı inandıramıyoruz bir de
Ata: Benim ben. Yüzümü çekip atamıyorum diye Tumblr şeysi olduk iyi mi
Kumru: Kesin 12 misin sen? 12lerde böyle fizik yapısına sahip kimse yoktur
Kumru: Baha hariç
Ata: Tanışınca görürsün var mı yok mu
Ata: Baha'yla kıyaslama sinirim bozuluyor
Kumru: Niye be?
Ata: Çok yakınsınız, fazla yakın
Ata: Ayrıca fotoğraf bekliyorum hadi
Kumru: İyi be al bugün çekmiştim ne şanslı insansın şimdi oda karanlık atamam
Kumru:
Kumru: Ayrıca sigara içiyorsun?
Kumru: Bunu pek sevmedim
Ata: Bırakmamı mı isterdin?
Kumru: Bırak denilince bırakılan bir şey değil ki.
Kumru: Ayrıca üstünde o kadar etkiye sahip olduğuma inanmıyorum
Ata: Üstümdeki etkinin zerresinden bile haberin yok Kumru'm.
Ata: Hadi uyu çok yoruldun bugün
Kumru: Uykum yok.
YALAN.
Esneyip kucağımdaki kedinin kafasını okşadım.
Baha Balın ve bana iki kedi hediye etmişti.
Annem bile laf edememişti ki babam resmen bayılmıştı Rıfkıya.
"Oğlum" diyip duruyordu e adamın iki kızı olunca ne etsin?
Kumru: Sen dışardaysan tutmayayım hiç
Ata: Saçmalama yorgunsun diye dedim
Ata: Dışardayım ama eve geçerim birazdan
Kumru: Saat 1. Ne işin var dışarıda defolup gitsene evine
Ata: Kumru be
Ata: Kızıyor musun düşünceli mi davranıyorsun yeminle anlamıyorumdşdmfşsöld
Ata: Kapının önünde oturuyorum zaten.
Kumru: Tamam neyse yatıyorum ben iyi uykular sana
Gelen Nehir gülümseyerek kediye yaklaştığında gülüp onları izledim.
O kadar tatlıydı ki annemde sonunda alışacaktı.
"Abla karnı doymuştur değil mi?"
"Evet canım merak etme."
Keşke tüm hayvanların karnı tok olabilseydi.
"Tamam ben sabah yine gelirim." Yanaklarını öpüp odamdan çıkışını izledim.
Instagramda bir fotoğrafımı paylaşırken gelen mesajla gülümsedim.
Bizimkiler coşmuştu gene
Yengeler ve Enişteler Giremez
Umut: Yarın Beşiktaş maçı var
Baha: Paso şifrelerinizi verin bilet alıyorum
Balın: Kalmış mı ki?
Umut: Bulduk valla hadi (01.30)
Kumru; *şifre* Buyrunuz
Balın: *şifre* Alın bakalım
Kumru: Kaçta maç?
Umut: Bitti lan biletler(01.34)
Balın: Alamadınız mıflfmdşsmdldm
Baha: Sıçıcam içine hep böyle oluyor aq
Kumru: Tamam ya sakin
Kumru: Annemler yarın Adapazarına gidiyor düğüne bizde izleriz
Umut: Harbi mi?
Balın: Evet Narin teyze söyledi
Baha: Tamam o zaman okul çıkışı sizdeyiz
Dudağımı büzüp ekranı kapattım. Uykum vardı hem de öyle böyle değil.