When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Defne odaya girdiğinde Eylem’in parmakları hala dudaklarının üzerindeydi. Defne onun iç çamaşırıyla, parmakları ağzını kapatmış bir şekilde öylece kapıya baktığını görünce hem utandı hem de aralarının düzeldiğini anladığı için sevindi. “Öpüştünüz değil mi?” diye sordu dudağını bükerek. Eylem itiraz edecekti ama ne halde olduğunu fark etmişti. “O kadar belli oluyor mu?” diye sordu utana sıkıla. Defne kızın göğsünün üzerindeki bir yeri işaret ederek elini gözlerine kapadı. “Abimin ne kadar ileri gittiğini düşünmeyi reddediyorum,” diyerek arkasını döndü. Onun işaret ettiği şeyi görmek için başını eğen Eylem, göğsünün üst kısmındaki izi gördü. Emir Ali, tenini morartmıştı, bu morluk diğerlerinden farklı duruyordu. Acımıyordu da. Tuhaftı. Örtüyü göğsünü kapatacak şekilde üzerine çekerken