Burçin mekândan atılır atılmaz soluğu daha önce birkaç kez birlikte olduğu adamın yanında aldı. Onunla neredeyse bir yıldır görüşmemişti. Ne var ki, ne zaman seslense koşa koşa gelen bir tiplerdi bu adam. Yalnız bir kusuru vardı. Pek çirkindi. Yüzüne bakılacağı yoktu. Yine de istediğini almak için ona tahammül edebilirdi. Ve bunun farkındaydı. Ondan bir ilişki talep etmiyordu. Bu, en iyi tarafıydı. Ne olduğunun bilincindeydi. Bir otele gitti. Adamı çağırdı. Çok geçmeden adam geldi. Konuşmaya bile gerek görmeden elbiselerini çıkarttı, onu kollarına aldı… Adamla geçirdiği kısa ama ateşli dakikalardan sonra kulağına küçük bir rica fısıldadığında geri çevrilmeyeceğini biliyordu. Her birlikte olduğunda ondan mutlaka bir şey istiyordu. Bu aralarındaki bir anlaşmaya dönüşmüştü. Alan razı, ve