9
Bilal elinde ki çöp torbasını söylene söylene dışarı taşırken hemen arkasından da İrfan elinde ki cam kırıklarının olduğu torbayı dikkatle taşıyarak evden çıktı. Dün yine Bilalin evin de kalmıştı. Ama bu sefer kendisi istemişti çünkü Ali ve Ayşegülü evde yalnız bırakmak istemişti. Bilal’e sorduğun da ise adamdan olumlu yanıt almış ve geçen gece yattığı koltukta yatmıştı.
Serhat “ Hayret bir şey ya . Evin bokunu çıkarmış bu hırsız . Hepimiz garibanız tabi . Aradığını bulamayınca evi dağıtmış şerefsiz .” diye söylenerek mutfağa geçti. Sabah olduğun da adam Aliyi aramış ve Ali de eve hırsız girdiğini ve evi dağıttığını o yüzden evi topladığını anlatmıştı. Serhat da tabi ki hemen yardıma gelmişti. Şimdi ise o hırsızın kardeşi olduğunu bilmeden hırsıza sövüyordu .
Ayşegül adamın yatak odasında yere saçılmış kıyafetleri katlayıp yatağa dizdi. İlk geldiklerin de yatak da yerinde değildi. Bazanın içi de boşaltılmıştı. Hep beraber yatağı yerine koyup odadan çıkmışlardı . Ayşegül önce bazanın içini doldurmuş şimdi de dolaptan çıkarılmış kıyafetleri katlayıp yerleştirecekti. Ayşegül eline aldığı bir kazağı daha katlayıp çamaşır yığınına elini daldırdı. Eline aldığı şeyi kaldırıp baktığın da gördüğü boxer ile birden hızla elini aşağı indirdi. Yanakları hızla kızardı. Elinde adamın iç çamaşırını tutuyordu. Utana sıkıla yavaşça tekrar kaldırdı. Çamaşırı yüzünün hizasında tuttuğunda büyüklüğü ile “ Oha . Kaç beden bu ya . Bu kadar büyük mü ? “ diye söylendi kendi kendine .
Boxerı bir önüne bir arkasına çevirip incelerken “ Beğendiysen sana vereyim “ diyen ses ile irkilip elinde ki çamaşırı yere fırlattı. Ali omzunu kapı pervazına dayamış ona bakıyordu.
“ Ama sana büyük gelecek gibi .”
Ali büyük bir sırıtış ile olduğu yerde dikleşip kıza doğru yürüdü. Yatağa hemen yanına oturdu. Kız utançtan kızarmış bir şekilde put gibi dururken Ali derin bir nefesle göğsünü şişirdi.
“ Teşekkür ederim . “
Kız “ Hım “ diyerek ona baktığında Ali ile göz göze geldi. Adam ona öyle bir bakıyordu ki Ayşegül bir an nefesini tuttu.
“ Sen olmasaydın ne Akasyanın gerçek yüzünü görebilirdim ne de böyle hissedebilirdim. “
Ayşegül ağzı açık bir şekilde ona bakarken “ Ha ?” diye sordu . Anlamamıştı. Daha doğrusu adamın yakınlığının akımına katıldığı için aklı durmuştu. Ali ise kızın halinin farkında olarak hafifçe gülümsedi. Sonra da bir elini kaldırıp kızın yanağına çıkardı. Ayşegül ise hissettiği temas ile gözlerini kocaman açarak kaskatı kesildi. Ali kızın yanağını baş parmağı ile hafifçe okşayarak konuştu.
“ Senin yanındayken huzurlu hissettiğimi fark ettim . Bütün sorunları unutup gülümserken buluyorum kendimi .” “
Ayşegül sadece yutkunurken kuruyan dudaklarını yavaşça yaladı. Ancak bu hareketi ile Ali’nin gözleri kızın dudaklarına kaydı.
“ Normalde asla bir kıza elimi bile sürmem . Hiç kimse helali olmayan birine elini sürmemeli bence. Ama sanırım kendi kurallarımı çiğneyeceğim Ayşegül. Çünkü daha fazla dayanamayacağım .”
Ayşegül adamın ne dediğini anlamaya çalışırken Ali aralarındaki mesafeyi kapatıp kızın dudaklarına kendi dudaklarını değdirdi. İki yumuşak et parçası buluştuğunda iki kalp de bir anlığına atmayı bıraktı. Ne daha ilerisine gidebildiler ne de geri çekildiler . İkisi de gözlerini kapatmış dudak dudağa birbirlerinin hissederken kulaklarına dolan “ Obaaaa “ lafı ile hızla ayrıldılar . Bilal ise şaşkın şaşkın ikisine bakıyordu .
&&
Bilal gözlerini kısmış bir Aliye Bir Özgüre baktı. On beş dakika önce ikisini dudak dudağa görmüştü. Ama tepki veremeden hemen arkasında ki irfan neler olduğunu anladığı gibi Bilali odaya ittirip kapıyı kapatmış ve salona gitmişti. Serhat Bilalin sesini duymuş ve “ Ne oldu ? “ diye sorgulayarak yatak odasına gidecekken irfan adamı oyalayarak evden çıkarmıştı. Şimdi ise evde yalnız kalan üçlü sessizce birbirine bakıyordu . Bilal kollarını birbirine bağlamış ikisini inceledi. Ali ve Ayşegül ise sessizce Bilalin tepkisini bekliyorlardı.
“. Şimdi siz özgürle - ?”
Bilal gözlerini kısarak ikiliye baktığın da Ali hızla halkasını iki yana salladı.
“ Hayır hayır . Özgür erkek değil . Yani özgür değil . Ayşegül . Yani aslında kız o . Yani ben de yeni anladım . “
Bilal bir elini kaldırıp Ali’nin saçmalamasını susturdu. Adam panikten ne dediğini bilememişti.
“ Özgür . Ali ne saçmalıyor ?”
Ayşegül baştan beri utanmaktan tek laf edemezken Bilalin sorusu ile hızla kafasını kaldırdı .
“ Abi ben yani Ali de söyledi işte size söyleyemedim ama yani gerekçem vardı . Beni öldüreceklerdi . Mecbur kaldım . “
Bilal kaşlarını çatarak “ Ne ölümü kız ?” diye sordu . Ayşegül panikle başına gelenleri hızlı hızlı anlatacakken Ali kızı susturdu .
“ Sen biliyorsun ?”
Bilal , Ali’nin yaşadığı aydınlanma ile dudaklarını birbirine sıkıca bastırıp gülüşünü saklamaya çalıştı ama ikisi de adamın durumunun farkındAydı. Ayşegül şaşkın şaşkın “ Neyi biliyor ya ?” dediğin de Ali gözlerini kısarak “ Seni biliyor Ayşegül . “ dedikten sonra Bilal’e bakarak devam etti.
“ Ne zaman anladın ?”
Bilal bilmiş bir şekilde sırıtıp elini salladı.
“ Ohooo . Ben daha geldiği ilk hafta anladım. “
Ayşegül ağzı açık bir şekilde Bilal’e bakakalırken Ali “‘Neden söylemedin o zaman ?” diye sordu.
Bilal ise sıkıntılı bir ses ile “ kimse durduk yere böyle büyük oyunlar oynamaz . Vardır bir nedeni dedim . Bozmadım oyunu işte .” diye açıklama yaptı. Ali anlayışla kafasını sakladığın da Ayşegül gözleri dolu dolu olarak kollarını açıp birden Bilal’e sarıldığın da iki adam da şaşırdı.
“ Teşekkür ederim Bilal abi .”
Bilal elini kolunu nereye koyacağını bilemez gibi bir kaç saniye bocalasa da sonra kızın sırtına bir kaç kez patpatlayıp “ Dur kız ağlama hemen .” dedi.
Ayşegül onun sözlerine gülerek adamdan uzaklaşırken kapının açılıp kapanma sesi geldi.
İrfanın “ Gençler nerdesiniz ? Yemek getirdik .” sözleri ile sırayla odadan çıktılar . Ayşegül şimdiden rahatlamış hissediyordu. Sırrını bilen iki kişi olmuştu . En önemlisi ise Ali hem sırrını biliyor hem de ondan hoşlanıyordu. Sonuçta az önce onu öpmüştü. Ayşegül birden durdu. Sahi Ali onu öpmüştü az önce . Ayşegül heyecanla eli ile dudaklarını kapattı. Kalbinin hızlanması ile sırıtmaya başladı. Ali onu öpmüştü ayol .
&&
Gece olduğun da hepsi yine Ayşegülün evinde toplandılar . Ali’nin evini komple temizlemişlerdi . Ama yorgunluktan ölmüşlerdi. Serhat babasının çağırması üzerine aralarından erken ayrılmıştı. Ayşegül ise içerideki adamlara çay doldurmakla meşguldü. Eve geldiğinde odasına girmiş ve aralarında kendini saklayacağı kimse olmadığı için kendi gibi giyinerek mutfağa geçmişti.
Eline tepsiyi alıp salona geçtiğinde yorgunluktan köşelere dağılmış haldeki adamlara baktı.
“ Çay için de kendinize gelin biraz. Ben de yoruldum ama sizin kadar dağılmadım. “
Ayşegülün sesi ile Ali be diğerleri ona döndüğün de irfan haricinde diğer ikisi şaşkınlıkla ona baktı. Kendi kıyafetleri içinde kız gerçekten çok güzeldi. Bilal “ Kız sen ne güzelmişsin lan .” dediğin de İrfan onun bu haline gözlerini devirdi. Adamın en kibar hali bu kadar oluyordu demek ki .
Ali ise sesini çıkarmadan kıza baktı. İçi gitmişti onu gördükçe . Akasya ile neden evlenmeyeceğini bir kere daha anladı. Onunla ne zamandır nişanlıydı ama Ayşegül’e bakarken hissettiği duyguların gramını Akasyaya karşı hissetmemişti . Ali büyük bir hatadan döndüğünü daha iyi anladı.
İrfan “ Eline sağlık güzelim “ dediğinde Ali aklına gelen diğer ihtimal ile oğlana baktı.
“ Siz gerçekten kardeş misiniz ?”
İrfan başını iki yana salladığın da Ayşegül kendi çayını da alıp Ali’nin yanına oturdu .
“ İrfan benim çocukluk arkadaşım . Beraber büyüdük .”
Ali yanında oturan güzele bakıp başını salladı.
“Peki babamı tanıdığınız , babanızın asker arkadaşı olduğu ?”
İrfan ağzında ki çayı yutup “ O gerçek . Yani benim babam senin baban ile asker arkadaşıymış. Arada anlatırdı . Ordan hatırlıyorum .” diye açıklama yaptı.
Ali onu onaylayıp çayını yudumlarken Bilal boğazını temizleyip “ Şu orospu meselesini ne yapacaksın Ali ?” diye sorduğun da Ayşegül başını iki yana salladı.
“ Akasya ile tabi ki evlenmeyeceğim . Nişanı atacağım ama önce İlyasın benim mirasımdan nasıl haberdar olduğunu öğrenmem lazım . Sonra da uygun bir dille Serhat’a söyleriz .
Ayşegül dikkatle onu dinlerken Bilal “ Ya alalım ilyas ibnesini işte “ dediğin de İrfan gözlerini kaçırıp yutkundu. Diğerleri onun durumunu fark etmeden konuşmaya devam ettiler .
Bilal “ Sonra da elini kolunu bağlar sike sike öttürürüz orospu çocuğunu “ diye lafını bitirdiğin de Ali gözlerini sinirle yumup açtı.
“ Bilal artık şu küfürlerine dikkat mi etsen . Hani aramızda kız var . Ayıp oluyor .”
Bilal önce Ayşegül’e bakıp sonra Aliye baktı. Anlayışla başını salladı.
“ Doğru söyledin Alim . Daha dikkat ederim bundan sonra konuşmalarıma amına koyayım .”
Ali “ Senden olmaz “ derken Ayşegül sadece sırıtmakla yetindi. Ağzı falan bozuktu ama harbi adamdı Bilal .
&&
Ayşegül esneyerek elinde ki tepsiden çayları masaya koyarken mahallenin büyüklerinden biri onu süzdü.
“ Hayırdır Özgür gece uyumadın mı oğlum ?”
Ayşegül başını iki yana salladı. Gece Ali uyumak için evine girmişti. Bilal de İrfan ile kardeş olmadıklarını öğrendiği için bir kız ile erkeğin aynı evde kalmasının doğru olmadığını söyleyip irfanı kendi evine götürmüştü. Sanki daha önce Ayşegül onlarla bir çok kez aynı evde kalmamış gibi davranması ise ironikti. Evinde yalnız kalan Ayşegül ise düşünmekten bir türlü uyuyamamıştı. Şimdi ne olacaktı ? Bülent onu bulacak mıydı ? Ali ile Akasya arasında olanlar vardı. Ali onu öpmüştü . Şimdi onlar neydi ? Sevgili mi oluyorlardı ? Ama Ali halen nişanlıydı. Kafasına birden hücum eden düşünceler ile silkinip adama cevap verdi .
“ uyuyamadım valla Osman Amca . Hasta oluyorum sanırım .”
“ Aman dikkat et oğlum . Salgın var diyorlar .”
“ Ederim ederim sağol .”
Ayşegül esneyerek arka odaya girdiğinde koltukta oturan Ali ona döndü.
“ Uykun mu var ?”
Ayşegül sadece başını salladığın da Ali yanını gösterdi oturması için. Ayşegül itiraz etmeden yanına oturduğun da Ali direkt ona dönüp kısa saçlarını okşadı. Uzandığın da nasıl görüneceğini merak ediyordu .
“ Sen biraz dinlen . Ben çalışırım .”
Ayşegül itaatkar bir şekilde yine başını salladığın da Ali gülümseyerek kızın yanağından kısa bir küçük çaldı. Kız anında utanıp kızarırken başını aşağı eğdi.
“ Sana bir şey soracağım .”
Ayşegül merakla ona baktığın da Ali gözler ile kızın göğsünü gösterip “ Onları nasıl saklıyorsun ? Yani dümdüz görünüyorlar .” diye gerçek bir merakla konuştuğun da Ayşegül anında kulaklarının utançtan kızardığını hissetti. Bu adam niye onu sürekli utandırıyordu.
“ Korse . Korse sarıyorum .”
Ali yüzünü buruşturarak “ Acımıyor mu ?” diye sorunca Ayşegül “ Eh işte . Alıştım “‘diye cevapladı. Ali halen ikna olmamış bir şekilde gözlerini dikmiş kızın göğüslerine bakarken Ayşegül boğazını temizleyip “ Artık bakmasan mı ?” dedi. Ali “ Hı , ha tamam . Pardon ama suç sen de . Sarhoş olduğun da memelerim var diye bağırmasaydın aklıma sokmayacaktın .” dedi.
Ayşegül şokla “ Sen onu nasıl duydun ya ? “ diye elleri ile yüzünü kapattığın da Ali büyük bir kahkaha attı.
“ O gün sarhoş olduğun da ben henüz tam sızmamıştım . Aklım da yerindeydi . Aslın da fazla içmemiştim “
Ayşegül elleri yüzünde iken utançla inleyince Ali gülmeye devam ederek ayağa kalktı ve eğilip kızın saçlarına bir öpücük kondurdu.
“ Hadi dinlen biraz “
Ali sırıtarak odadan çıkarken şu iki gün de ne kadar mutlu olduğunu düşünüyordu . Yüzünde ki gülümseme ile çay ocağına doğru adımladığın da kahvehaneye giren adam ile adımları duraksadı. İlyas yüzünde ki kibirli gülümseme ile okey oynayanlardan birilerinin yanına oturdu . Adamlarla selamlaşan İlyas gözlerini kaldırıp Aliye baktığın da eli ile yanına gelmesini işaret etti. Ali ise insanların içinde sorun çıkarmamak için sabır dilenerek yanına gitti.
“ Alicim bana bir çay ver . Demli olsun .”
Ali gözlerini açıp kapatarak hiç konuşmadan geri döndü ve adama zehir gibi bir çay doldurup önüne koydu .
“ Buyur zehir zıkkı- Afiyet olsun .”
Ali yapmacık bir gülümseme ile yanından ayrıldığın da İlyas sırıtarak arkasından baktı.
Ali, gözleri masadaki adamlarla sohbet eden İlyas’ta yıkadığı bardakları kurularken kahvenin kapısı bir kere daha açıldı ve içeri irfan girdi. İlyası tanımadığı için direkt Ali’nin yanına geldi.
“ Selam .”
Ali onu başı ile onaylayıp “Ve Aleyküm Selam “ dedi ancak gözlerimi İlyas’tan da ayırmadı. İrfan onun gerginliğini fark ederek adamın bakışlarını takip ederek nereye baktığını izledi.
“ Kim o adam ?”
Ali “ İlyas “ dediğin de irfan şaşkın bir şekilde kaşlarını kaldırıp adama baktı.
“ Ne kadar pişkin bu adam . Nasıl gelmiş buraya ?”
“ Bu şerefsizden her şey beklenir . Yüzsüz pezevenk .”
İrfan bakışlarını adamdan çekip “ Ayşegül nerde ?” Diye sordu.
“ İçeride dinleniyor .”
İrfan başını sallayıp “ Girebilir miyim ?” diye tereddütle sorduğun da Ali sonunda bakışlarını İlyas’tan çekip İrfana baktı .
“ Gir tabi oğlum . Ne soruyorsun ?”
İrfan gülümseyerek arka odaya giren kapıya adımladı. Ali bir süre onun arkasından baktıktan sonra tekrar İlyas’a döndüğün de onun ayaklandığını gördü . İlyas cebinden para çıkarıp masaya attı ve Aliye sırıtarak baktı.
“ Görüşürüz Alicim . Yine geleceğim .”
Ali dişlerini sıkarak kahveden çıkan adamın ardından küfretti.
“Siktiğimin pezevengi “
&&
Kahvenin kapanış saati yaklaştığın da kapıdan Bilal girdi. İçerde tek tük adam kalmıştı ve onlar da yavaşça ayaklanıyordu .
“ İyi akşamlar gençler .”
Masa da tek başına oturan İrfan “ İyi akşamlar “ derken masada kalan boşları toplayan Ayşegül de “ İyi akşamlar abi “ diye cevap verdi . Bilal , irfanın olduğu masaya geçip otururken “ Ali nerde ?” diye sorduğun da arka odadan ceketini alarak çıkan Ali “ Burdayım “ diye ona cevap verdi. Yanlarında giderken Ayşegül de elin de kileri bırakıp kendi ceketini aldı. Hepsi masanın yanında toplandığın da Bilal “ Çok açım amına koyayım .” Diye söylendi. Sonra Ayşegül’e bakıp “ Kız şu meşhur böreklerinden var mı ?” diye sorunca Ayşegül gözlerini devirdi .
“ Hangi ara börek açayım abi . Vaktim olmadı .”
Bilal yüzünü düşürerek önüne dönünce Ayşegül ona kıyamayarak pufladı.
“ Buzlağa atmıştım iki poşet . Çıkarıp ısıtırız. “
Bilal gözleri parlayarak ona baktı .
“ Aslansın kız sen .”
Ali ve İrfan gözlerini devirip Bilal’e baktılar .
“ O zaman sen de toplanıyoruz bu gece .”
Ali kaşlarını çatıp “ Neden Ayşegül’e gidiyoruz lan hep. Sana gidelim bu gün de .” diyerek yükseldiğin de Bilal yüzünü buruşturdu .
“ Olmaz “
“ Nedenmiş paşam ?”
Bilal omzunu silkip “ Ben misafir sevmem “ dedi. İrfan kaşlarını kaldırarak Bilal’e bakarken Ali sinirle söylendi .
“ Piçe bak. Kendisi her akşam birimizde sabahlar ama evini kimseye açmaz . “
Bial sırıtırken kahvenin kapısı açılınca hepsi gelene baktı. Serhat montuna sarılmış bir şekilde kapıdan girerken hemen arkasından gelen beden ile hepsi gerildi.
Akasya abisinin ardından gülen gözleri ile onlara doğru adımladı.
“ İyi akşamlar “
Hepsi teker teker Serhatın selamını alırken Alasya sesinde ki sevecen ton ile “ İyi akşamlar “ diye cıvıldadı .
Aralarından sadece irfan ayıp olmasın diye kıza cevap verirken Bilal ağzının içinden “ Orospu “ diye söylendi ancak onu İrfandan başkası duymadı. Zaten irfan da anında masanın altından adama tekme attığın da Bilal yüzünü buruşturmaktan başla tepki vermedi. Ali ise tamamen sessiz kalırken Serhat masa da ki boş sandalyeden birine oturdu .
Akasya gülen yüzü ile Ali ile tokalaşmak için elini uzatıp sarılmaya yeltendi ama Ali hızla kendini geri çekti. Akasyanın yüzü anında düşerken onları sessizce izleyen Ayşegül ise irfanın koluna tutundu. Kendini aşırı mutsuz hissediyordu .
Hiç bir şeyden haberi olmayan Serhat ise “ Kimde toplanıyoruz bu gün ? “ diye sorduğun da Bilal “ Ayşegül de “ diye konuşunca sessiz olan ortam sanki daha da sessizleşti . Ayşegül ve Ali gözlerini kocaman açarak Bilal’e bakakalırken İrfan sinirle masanın altından bir tekme daha attı. Bilal bacağında ki acı ile yüzünü buruştururken Serhat “ Ayşegül kim lan “ diye sordu. Bilal “ Ne Ayşegülü ?” diye iyice sıvarken Akasya kaşlarını çatarak Aliye baktı. En sonunda Bilal “ Yav dilim sürçtü . Bu gün Ayşegül diye bir hatunla takıldım da . Adı dilime dolandı .” diye açıklama yaptı. Serhat “ Haa lar ken Akasya elini Ali’nin koluna koydu . Ali huzursuzca yerinde kıpırdanırken Bilal “ De haydi kalkalım . Saat kaç oldu ?” diye ayaklandı.
Serhat arkadaşını kolundan tutup geri oturturken “ Biraz bekle hele. Bacımın nişanlısı ile konuşacakları varmış . Ondan geldi benimle zaten .” diye açıklama yaptığın da Ayşegül oturduğu yerde yutkunarak Aliye baktı. Ali de direkt kendisine bakıyordu ama kolunu sıkan Akasya ile bakışlarını ona çevirmek zorunda kaldı.
“ Ne konuşacağız ?”
Akasya gözlerini kaçırarak utanmış gibi “ Düğün ile ilgili “ diyerek abisi ne baktı . Serhat ise gözlerini devirip “ Hadi Ali hadi . Al nişanlını az öte de konuşun gelin .” diye eliyle kovalar gibi hareket yaptı. Ayşegül sinir ile gözlerini duvara çevirdiğin de Ali dudaklarını birbirine bastırarak arkasını döndü. Bu işi bir an önce bitirmeliydi. Onlardan biraz uzak olan masaya yöneldiğin de hemen arkasında olan Akasya “ Odada konuşalım “ dedi.
Ali hızla kafasını iki yana salladı.
“ Abinin yanında başka odaya geçmek ayıp olur . Oturalım şuraya .”
Akasya yüzünü asarak karşısına oturduğun da Ali “ Ee ne diyeceksin ?” diye sordu. Akasya ise konuşmadan önce derin bşr nefes aldı.
“ Yani mobilyaları falan seçelim artık . Hatta alalım . Daha bir sürü eksik var aşkım . “
Ali kızın ağzından duyduğu hitap ile yüzünü buruşturduğun da Akasya bir an sustu.
“ Ne oldu ?”
Ali gözlerini ona dikip “ Midem bulandı .” dediğin de kız anlayışla “ Yediğin bir şey dokunmuştur “ dedi. Ama Ali’nin ima ettiği şeyin yakının dan bile geçemedi . Akasya kolunda ki gümüş saate bakarak tekrar Aliye odaklandı.
“ Ayrıca biliyorsun ki ben evlendikten sonra o evde oturmak istemiyorum Ali. “
Ali kaşlarını çattı. Nesi vardı evinin . Eğer gerçekten evlenecek olsalar bu soruyu ona da sorardı. Ama olmayacak bir düğünün tartışmasını yaşamak istemedi. Sadece başını salladı.
“ Sen de biliyorsun . Evin çok küçük zaten . Eşyalarımız sığmaz . “
Akasya tekrar kolunda ki saate bakıp Aliye döndü.
“ Ben evlere bakmaya başladım bile . Bu mahalle de değil tabi ki .”
Ali yine onu onayladı. Akasya tekrar saatine baktığın da Ali şüpheli bir şekilde “ Hayırdır bir işin mi var ? Acelen varsa eğer sonra konuşuruz ? “ diye sordu. Akasya ise irkilerek başını iki yana salladı.
“ Hayır hayır. Hiç bir işim yok . Bütün zamanım senin.”
Akasya gülerek konuşurken Ali şüphe ile ona baktı. Kızın yüzünde ki gülümseme zoraki bir hal aldığın da Ali iyice şüphelenmeye başladı. Dikkatle onu izlerken Akasyanın alnından süzülen ter damlası ile kızın gözleri tekrar saate kaydığın da Ali gürültü ile sandalyeyi arkaya iterek yerinden kalktı. Çıkardığı sesle diğerleri dönüp ona baktı ama Ali umursamadan masaya ellerini koydu ve Akasyaya doğru eğildi.
“ Ne iş çeviriyorsun sen ?”
Akasya gözleri kocaman olarak “ Ne ne işi Aşkım ?” diye kekelediğin de Serhat “ Ali . Ne oluyor ?” diğer sert bir sesle konuştu. Ama Ali onu umursamadan Akasya ya bakmaya devam etti.
“ Neden ikide bir saate bakıyorsun sen ? “
Akasya gözleri dolu dolu olarak abisine baktığın da Serhat hızla yerinden kalkıp yanlarına geldi.
“ Ali . Ne oluyor dedim sana ? Niye ağlıyor kardeşim ?”
Akasya sandalyeden kalkıp abisine sarıldığın da Serhat kızgınlıkla arkadaşına baktı .
“ Ben sana böyle mi emanet edeceğim kardeşimi Ali ?”
Serhat kardeşine kollarını doladığın da Ali Serhat’a bakıp gözlerini kaçırdı. Ona kardeşinin ne mal olduğunu anlatamıyordu ama kız mükemmel oyunculuğu ile mağdur durumuna gelmişti .
Ayşegül ve İrfan da ayaklanmış Ali’nin arkasın da duruyorken Bilal dayanamayıp konuştu.
“ Dökme kızım timsah göz yaşlarını . Biz senin ne orospuluklar yaptığını biliyoruz .”
Serhat duyduğu cümle ile kardeşini bırakıp hışımla Bilal’e döndü.
“ Ne diyorsun lan sen benim kardeşime göt .”
Ali “ Bilal sus “ dese de Bilal onu dinlemedi . Tam Serhatın karşısın da durup tekrar konuştu.
“ Diyorum ki serhat . Kardeşin seni , beni hepimizi ayakta uyutuyor . Tebrik ederim kardeşim koynunuz da yılan beslemişsiniz .”
Serhat hızla Bilalin yakasına yapıştığın da aynı an da Ali serhatı tutup arkadaşından ayırmak istedi ama Serhat adama öyle bir yapışmıştı ki bıraktıramamıştı. Serhatın hareketi ile Bilal de yakasını tutan eller gibi karşısında ki adamın kazağından sımsıkı tuttuğun da İrfan da Bilali ondan ayırmak istedi ama iki inatçı adam da birbirini sımsıkı tutuyordu .
“ Özür dile lan kardeşimden it oğlu it.”
“ Hayatta özür dilemem senin orospu karde-“
Daha Bilal lafını tamamlayamadan yakasını bırakan eller çenesine yumruk olarak indiğinde hızla sağa doğru düştü. Onunla beraber irfan da dengesini kaybetse de kendini çabuk toparladı ve ayağa kalktı. Bilal çenesinin ağrısı ile sinirle düştüğü yerden kalktı ve Serhatın üzerine atıldı. İkisi birbirini yumruklamaya başladığın da Ali de İrfan da aralarına girip kavgayı durdurmaya çalışsalar da pek başarılı olamadılar . İrfan “ Yapmayın . Durun .” diye bağırırken Ali “ Serhat bir dinle önce anlatacaklarımızı diye konuşsa da seslerini birbirini döven iki adama duyuramadılar. Dört adam sandalyeler ve masalara çarpa çarpa itişip karışırken Akasya tekrar saatine bakıp kapıya doğru hamle yapınca Ayşegül hızla önün de durdu .
“ Hayırdır nereye gidiyordun ?”
Akasya yüzünde ki iğrenti ile “ Çekil şurdan cılız oğlan çocuğu seni “ dediğin de Ayşegül kaşlarını kaldırıp günlerin birikmişliği ile elini kaldırıp olan gücü ile kıza bir tokat attı. Neye uğradığını şaşıran Akasya şokla bir elini sızlayan yanağına tutarken bir gürültü koptu ve sonunda serhatı altına almış yumruk atan Bilali gördüler . Ali Bilalin karnından kollarını dolayıp adamın üstünden çekerken bütün gürültüyü bastıran bir ses duydular .
“ Ooo parti bensiz başlamış .”
Hepsi bir an oldukları yerde durup kapıya döndüğün de sırıtarak kapıdan giren İlyası ve arkasında ki adamları gördüler . Akasya rahatlayarak “ Sonunda “‘dediğin de hepsi şokla olduğu yerde kaldı.
&&