6
“ Orospuya bak sen. Orospu da nasıl orospu. Sikik ilyas ile birlik olmuş benim arkadaşıma kardeşime oyun oynuyor ha. Ben adamı ne yaparım lan ne yaparım ? Ters yatırır düz sikerim lan. Domaltır -“
“ Bilal abi yeter ama ya .”
Ayşegül isyan ederken Bilal sinirle dolanıp duruyordu. Eline nereden aldığını bilmedikleri bir tesbihi çevirip dönüp duruyor be ağzından küfür düşmüyordu. Ona ters bir bakış atıp küfür etmeye devam etti.
Bir saat kadar önce Bilali de alıp Ayşegülün evine gelmişlerdi . Ayşegül geçen haftalarda inşaatta gördüklerini Bilal’e anlatmıştı. Bilal o an dan itibaren durmadan küfür ediyor evin içinde dolanıp duruyordu.
İrfan yanında oturduğu kızın kulağına eğilip “ Hey maşallah duyduğum küfürler ile ufkum açıldı .” dediğinde Ayşegül bozulan sinirlerine rağmen kıkırtısını bastıramadı . Onun gülmesi ile İrfan da derin bir iç çekerek Bilal’e baktı. Biraz ağzı bozuk olsa da çok yakışıklıydı .
Ayşegül biraz daha Bilalin küfürlerini dinledikten sonra araya girerek konuştu.
“ Ne yapacağız şimdi ?”
Bilal hışımla ona döndü.
“ Ne yapacağızı var mı ? Gidip o adamın ağzını burnunu kıracağız sonra da Akasyayı artık abisinin ya da Ali’nin insafına bırakacağız orasına onlar karar verir. “
Ayşegül başını iki yana salladı.
“ Ben de bunları düşündüm abi ama Ali’nin yaşayacağı hayal kırıklığını düşündüm sonra. Ben nasıl söylerim bunu ?”
Bilal sinirle elini kaldırıp burnunu sıktı. Bir süre sessiz durup karşısındaki Özgüre sonra da oturan İrfana baktı. İçinden geçen hırsı atamıyordu.
“ Ne yapacağız o zaman ?”
Bilal ve Ayşegül birbirine bakarken İrfan ellerini dizlerine vurarak ayağa kalktı. İkisinin dikkatini çekerken onlara yaklaşıp “ Düzgünce bir plan yapmalıyız. Hem Ali ve Serhatı üzmeden ki bu mümkün değil ama yine de deneyeceğiz. Kafamızı toplayalım . Sakin kafayla bir şeyler düşünelim .
&&
Ali sinirleri gerilmiş bir şekilde kahvehane de bulaşıkları yıkıyordu. Sabah kalktığında güzel bir güne başlamıştı. Haftalardır içinde olan huzursuzluk gerginlik gitmişti. Özgürün erkek değil de kız olduğunu öğrendiğinde omuzlarından büyük bir yük kalkmıştı. Adam resmen günlerdir kendini sorgulamıştı. Ama şimdi etkilendiği kişinin erkek kılığın da dolanan bir kız olduğunu öğrendiğinden beri çok huzurluydu. Özgürün neden böyle bir şey yaptığı konusu ise Ali için büyük bir muammaydı. Ama yakın da onu da öğrenirdi. Kızın ilk geldiği günler de çalıştığı işlerden kovulması aklına geldi. Tabi kovulurdu. Onun gibi küçük bir kızın sanayi de ne işi vardı.
Ali kendi kendine gülerken az önce ki sinirinin yavaş yavaş geçtiğini fark etti. Bir kaç saat önce Akasya gelmiş akşam için onunla plan yapmak istediğini söylemişti. Ali tabi ki bunu kabul etmişti . Sonuçta evleneceklerdi . Ama özellikle son günler de başkasından etkilendiği düşünülürse bu evlilik işi Ali için tereddüte düşmesine neden olmuştu. Ama Akasya ile vakit geçirmek belki de Ali’nin bazı şeyleri netleştirmesene yardımcı olabilirdi. Bu yüzden Akasyanın teklifini kabul etmişti. Beraber akşam yemeği yiyeceklerdi. Ama bu yemek işi Ali’nin evin de başbaşa olacaklarını öğrendiğin de Aliyi memnun etmemişti. Nişanlı da olsalar Ali’nin evinde olduklarını mahallelinin öğrenmesi ve eğer ayrılırlarsa kızın adının çıkarılması ihtimali vardı ki bu Ali’nin asla istemeyeceği bir şeydi. Üstelik Akasya en yakın arkadaşının kız kardeşiydi. Bu bile Ali için büyük bir sorundu. Bütün sorunları kenara bıraktığında Ali önce kendi için de bir şeyleri çözmesi gerekiyordu. Bu yüzden ev de değil de dışarıda yemek yemeyi teklif etmişti kıza . Ama kız kabul etmemiş ve sinirlenmişti. Bu konuyu kavgaya çevirmiş ve ağlayarak gitmişti.
“ Ali iki çay getirsene koçum . Biri eksik.”
Ali başını sallayıp hemen ellerini kuruladı ve iki çay doldurdu. Elindeki çayları masaya koyar koymaz duyduğu büyük şangırtı ile irkilerek küfür etti.
“ N’oluyo lan ?”
“ Aha gitti yine camlar .”
“ Ali bunlar senin ocağına incir ağacı dikecek haa .”
Ali yerde ki cam parçalarına ve ayaklarının dibine kadar yuvarlanıp gelen topa baktığında öfkelenmemek için derin derin nefesler aldı.
“‘sadece çocuk. Hepsi çocuk .”
Eğilip topu eline aldığın da kendi kendine konuşarak kapıya doğru geldi. Elinde ki topla beraber dışarı adımını attığında ona korkulu gözlerle bakan çocuklara sessiz ama dişlerini sıkarak baktı. Yüzündeki öfke bütün çocukları korkuttuğunda “ Dağılım lan “ diye bağırdı. Bütün çocuklar çil yavrusu gibi saniyeler için dağılıp kaybolduğunda Ali bütün sinirine rağmen gülümsedi. Başını iki yana sallayarak içeri geri girdi ve telefonunu aldı. Yeni cam taktırması gerekiyordu.
&&
Ayşegül ve irfan karşılıklı oturmuş çay içiyorlardı. Bilali zorla sakinleştirmiş ve göndermişlerdi. İrfan biraz daha mantıklı olan taraf olduğu için onunla konuşmuş ve bir plan yapmaya ikna etmişti. Bilal her ne kadar anı yaşayan biri olsa da içinde ki öfke ile gidip ilyas ile Akasyaya gününü göstermek yerine İrfanı dinleyerek uslu duracağına söz vermişti.
“ İrfan ya. Biz neye bulaştık böyle. Benim içim hiç rahat değil ya .”
İrfan karşısında üzgün suratıyla kendisine bakan kıza gözlerini devirerek çayını içti.
“ Kızım bela paratoneri gibisin. Gittiğin her yer de insan belayı çeker mi kendine ya .”
Ayşegül omuz silkerek önünde ki börekten bir ısırık aldı.
“ Hem fark etmedim sanma .”
İrfanın imalı sözleri ile Ayşegül anlamayarak ona baktı .
“ Neyi ?”
“ Aliye nasıl baktığını .”
Ayşegül içtiği çay boğazına kaçınca küçük bir öksürük krizine girerek gözlerini pörtletti.
“ Yok öyle bir şey .”
İrfan “ Kızım kimi kandırıyorsun sen . Etkileniyorsun ondan belli. Ama işte adam nişanlı .” diye konuştuğun da Ayşegül kaşlarını çatarak “ Evet . Bir orospuyla “ diye karşılık verdi.
İrfan hayretle ona bakıp “ Kızım sen bu Bilal’le la fazla takılıyorsun ha . Ağzın iyice bozulmuş “
dedi.
Ayşegül ona ayıplar bir şekilde bakıp “ Sen hiç konuşma . Ben de farkındayım senin bakışlarının “ dediğin de bu sefer İrfan utanarak gözlerini kaçırdı. Onun ki imkansızdı. Alışmıştı uzaktan sevmelere . Ama Ayşegülün bir şansı vardı .
“ Boş ver beni de . Sen kendine bak. Hem o şirret nişanlısından ayrılınca bir şansınız olur belki .”
Ayşegül omuzlarını düşürerek baktı bu sefer de .
“ Ona bu durumu nasıl açıklayacağım peki ? Karşısına geçip ben aslında erkek değilim . Numara yaptım . Benim memelerim mi var diyeceğim .”
İrfan kızın sözler ile kahkaha atıp gözünden akan yaşı sildi.
“ Kızım senin bu memeyle derdin ne ya ? Aç göster adama da rahatla bari .”
Ayşegül sinirle hemen yanındaki yastığı alıp karşısında oturan adama fırlattı.
“ Terbiyesiz “
İrfan kucağına düşen yastığı tutarken Ayşegül de ona bakarak gülümsedi . Gerçekten özlemişti arkadaşını .
&&
“ Oğlum var ya bi tanesin ha. Hangi adam böyle börek açıyor arkadaş .”
Bilal ağzına attığı böreği yerken Ayşegül onun sözleri ile utanarak başını eğdi. Akşam olmuş Ali’nin evinde toplanmışlardı. Serhatın annesi babası evde olduğu için yine ona gidememişlerdi. Bilal ise her zaman ki gibi evine kimseyi almamıştı. Zaten ya Ali de ya da Özgür de toplanıyorlardı. Bu gece ise toplanmayı Bilal istemişti. Niyetleri Ali’nin ağzından laf almaktı. Aslında serhatı bu seferlik çağırmayacaklardı ama onsuz toplandıklarını duyarsa kötü olacağı için mecbur çağırmışlardı. Onu çağırmak istemeyişlerinin nedeni ise Ali’nin serhattan çekinmeden Akasya hakkındaki düşüncelerini öğrenmekti.
Serhat ve Ali Yanyana oturmuş yine yere kurdukları sofra da tıkınırken karşıların da Bilal ve İrfan hemen yan da da Özgür vardı. Serhat “ Abartma lan . Benim kardeşim de çok güzel börek açar “ dediğin de Bilal “ Tabi tabi . Daha nerelerini açar kimbilir ?” diye kısık sesle söylendi. Onun sözlerini sadece yanında oturan İrfan duydu ve gülmemek için kendini kastı ancak ağzından çıkan kıkırtıya engel olamadı. Ali kısa bir an gülen İrfana bakıp gözlerini Özgüre çevirdi. Biraz ilerisin de otursa da aralarında kimse yoktu. Ali bir an kızın gerçek adını merak etti. Acaba neydi? Özgür olduğunu düşünmüyordu . Ali’nin gözleri kızın beyaz yüzün de gezindi. Neredeyse pürüzsüzdü. Kalın kaşlarına baktı. Büyük ihtimalle erkek gibi görünmek için almamıştı. Onun kız kıyafetleri için de hayal etti. Hatta utanmasa biraz daha gidip kıyafetsiz bile hayal edecekti ki kızın gözleri ona döndüğün de bakışları çarpıştı ve adam ona bakakaldı. Kız ona ne oldu der gibi göz kırptığın da Ali kalbinin hızlandığını fark etti. Yutkunarak başını önüne çevirdiğinde kız anlamayarak bir süre daha ona bakıp sohbete geri döndü.
Bir süre sonra içkiler içilip sofrada ki yiyecekler bitmeye başladığında Hepsi Çakır keyif olmuştu bile. En çok içen Serhat çoktan oturduğu yerde kafasını arkasın da ki koltuğa dayayarak sızmıştı bile . Ali de çok içmişti ama halen dik duruyordu . Henüz bilincini kaybetmemişti. İrfan az içmişti. Özgür hiç ağzına içki sürmemişti. En son içtiğinde olanları unutmamıştı. Tuhaf olan ise normal de içkiyi sömüren Bilalin hiç içmemesiydi ve bu tuhaflık sadece Ali tarafından fark edilmişti. Arkadaşını iyi tanıyan Ali ona tuhaf tuhaf baksa da bir şey dememişti.
Bilal sızmış olan Serhat’a bakıp İrfana göz kırptı. Bu araların da görev başlasın demekti. En azından Bilal için . Çünkü İrfan oğlan ona göz kırptığı an da dünyadan bir kaç saniyeliğine kopmuştu. Çok yakışıklıydı bu Bilal be .
Bilal karşısında ki adamın duygularından bi haber oturduğu yerde sallanan Aliye baktı.
“ Alim .”
Ali arkadaşının sesini duyduğun da ona baktı. “ Hımm “ diye cevap verdiğin de Bilal hava dan su dan konuşur gibi konuşmaya başladı.
“ Düğün de yaklaştı. Seni de kaybediyoruz artık .”
Ali duyduğu sözlerle gözleri direkt Özgürü buldu. Kız da ona bakıyordu merakla. Ali hızla gözlerini kaçırıp “ Öyle .” dedi sadece . Bilal pes etmeden devam etti.
“ Ee heyecanlı mısın ?”
Ali başını iki yana salladı.
“ Yok .”
Alinin kısa cevapları ile Bilal İrfan ve Özgüre bakıp gözlerini devirdi. Adamın ağzından laf almak deveye Hendek atlatmaktan daha zordu.
“ Oğlum anlatsana biraz . Ne bu haller. Sanki evlenecek olan sen değilsin .”
Bilalin dalga geçer gibi çıkan sesi ile Ali derin bir nefes aldı. Dikkatini arkadaşına vermeye çalıştı ama bilinci ne kadar yerinde olsa da Çakır keyif olduğu için çok da doğru kararlar veremeyebilirdi.
“ Ne diyim oğlum ? Ne anlatayım ?”
Bilal gözlerini devirerek Aliye doğru eğildi.
“ Sevdiği kızla evlenen sensin . Anlat işte. Aşık olduğun biriyle evlenmek nasıl bir şey ne hissediyorsun ?”
Özgür duyduğu kelimeler ile içinin sıkıldığını hissederek nefesini tutarak Aliye baktı. Onun ağzından çıkacak kelimeler sanki ya nefesini kesecek ya da ona nefes olacaktı.
Ali ise aklından geçen kelimeler akıl süzgecinden geçiremeyecek kadar uyuşmuş gibi ne hissediyorsa söylemeye başladı.
“ Aşık değilim ona . Sevmiyorum da .”
Üçlü duyduğu sözlerle önce birbirlerine sonra da konuşan Aliye baktılar. Ayşegül ise içinde ki rahatlama ile derin bşr nefes aldı.
Ali “ Heyecanlı değilim . Çünkü bu evliliği istemediğimi farkettim.” dediğin de Bilal gözlerinde ki parıltı ile “ Evlenme o zaman Aslanım .” dedi.
Ayşegül içindeki tarif edilemez mutluluk ile başını hızlı hızlı sallayarak Aliye baktı. Sevmiyorsa evlenmesindi zaten. Ancak Ali onların tersine başını iki yana salladı. Sızmış olan arkadaşına bakıp tekrar konuştu.
“ Bunu Serhat’a nasıl yaparım. Akasya onun kardeşi. Kızı ortada bırakırsam Serhat beni affeder mi hiç ?”
Ayşegül kaşlarını çatarak Aliye bakarken az önceki sevincinin yerini alan hüzün ile kafasını öne eğdi. Onun durumundan habersiz Bilal ise kzıgın bir ton da konuştu.
“ Ne orta da bırakması Ali ? Kızla yattın mı ?”
Ayşegül bu ihtimal ile kalbinin sıkıştığını hissettiğin de Ali’nin verdiği hızlı cevap ile nefesini tuttu.
“ Hayır tabi ki . Elimi sürmedim . Tövbe .”
“ O zaman neden ortada kalsın bu kız ?”
Ali omuzlarını düşürerek sofra da gezdirdi gözlerini.
“ Bütün mahalle biliyor nişanlı olduğumuzu . Şimdi ayrılsam kızın adını çıkarırlar . Sen de biliyorsun buradaki insanları. Dedikodu lazım millete. Bire bin Katar anlatırlar her yerde. Ben erkeğim bana laf gelmez . Ama Akasyaya demediklerini bırakmazlar. Ben nasıl bakarım serhatın yüzüne ?”
Üçü sessizce Aliyi dinlediklerin de söyleyecek bir şey bulamadan durdular. Adam haklıydı . Milletin ağzı torba değildi büzesin . Ama elalem ne der diye de yaşanmazdı. Bu hayata bir kere geliyorlardı . Ve Bilal arkadaşının bir orospu tarafından kandırılmasına izin veremezdi.
“ Doğru dersin Alim ama o kız şeytanın ta kendisi .”
Özgür gözlerini pörtleterek Bilal’e bakarken İrfan direkt oğlanın kolunu tuttu . Böyle de pat diye söylemeleri doğru değildi.
Ali anlamayarak arkadaşına baktığın da Bilal İrfanın tutuşunu hiç takmayarak Aliye bakmaya devam etti.
“ Ne diyorsun oğlum ?”
Bilal sert bir şekilde nefes alıp verdi.
“ Diyorum ki sen böyle o cadıyı düşünüyorsun ya o senin arkandan orospuluk yapıyor .”
“ Bilal . Ağzını topla lan .”
Ali bağırarak konuştuğun da aynı anda irfan “ Bilal “ diye onu uyarırken Özgür “ Bilal abi “‘diye seslendi.
Bilal dikleşerek “ Doğruyu konuşuyorum kardeşim . Arkandan çevirmediği kalmamış o kızın . Aha özgür görmüş gözleriyle “ diye onu gösterdiğin de Ali hızla kıza döndü. Ayşegül bütün gözlerin ona dönmesi ile oturduğu yerde küçüldüğünü hissetti.
&&