5
Ayşegül kahvehane de elini çenesine dayamış önündeki manzarayı izliyordu. Ali ve Akasya bir masaya oturmuş düğün için planlarını konuşuyorlardı. Ayşegül ise içindeki öfke ve üzüntü ile onları izliyordu. İlyas ve Akasyayı o inşaatta göreli iki hafta olmuştu ve halen Aliye bir şey söyleyememişti . Gerçi zaten Ali son günler de kendisine değişik değişik bakıyordu. Onunla konuşurken kendini kasmaya başlamıştı.
“ Of ya . “
Ayşegül kesinlikle duyduklarını Aliye söyleyecekti. Akasyanın azıcık bile Aliyi sevdiğini bilse ağzını açmazdı ama iki aşık resmen Aliye oyun oynuyorlardı ve Ayşegül buna sessiz kalamazdı. Sadece nasıl söyleyeceğini bilmiyordu .
“ Özgür .”
Ali’nin sesi ile kendine gelen Ayşegül kafasını kaldırıp onlara baktı.
“İki Gazoz getirsene bize .”
“ Tamam .”
Ayşegül söylene söylene dolaba gidip iki tane gazoz çıkardı. Masaya gidip verirken gözü kapıdan giren yeni müşteriye kaydığında gözleri büyüdü.
“ İrfan .”
Ayşegülün ağzından çıkanlar ile Ali dönüp gelen kişiye baktı. Tabi ki tanımıyordu . Ancak ismini daha önce duymuştu sanki .
İrfan ise Ayşegülü gördüğün de gülümseyerek hızlı hızlı yanına geldi ve sımsıkı sarıldı. Ayşegül de onun sarılışına karşılık verdi. Birbirlerini çok özlemişlerdi. Kahvedekiler sarılan iki oğlana bakarken Ali içinde büyüyen ve anlamlandıramadığı sıkıntı ile kaşlarını çatıp boğazını temizledi. Onun sesini duyan Ayşegül ise hemen kendini geri çekti. Herkes onlara bakıyordu. En önemlisi ise Aliydi. Yüzündeki ifadeyi anlayamadı.
“Abim İrfan .”
Ayşegül biraz yüksek sesle konuştuğunda kahvedekiler meraklarını gidererek önlerine döndü. Ali ise rahatlamış bir yüz ifadesi ile ayağa kalkıp genç adama elini uzattı.
“ Hoş geldin . “
İrfan adamın elini sıkarken Ayşegül hemen Aliyi tanıttı. Ardından da minnetle ekledi.
“ Sağolsun . Geldiğimden beri yardımcı oldu bana .”
İrfan da aynı minnetle Aliye baktığında Ali hafif başını eğerek karşılık verdi. O böyleydi. Yardıma ihtiyacı olana yardım ederdi. Başı sıkışana koşardı.
&&
Akşama doğru kahvedeki müşterileri gönderip kepenkleri yarıya indiren Ali son kalan bulaşıkları yıkarken gözleri bir masada oturup konuşan iki kardeşteydi. Birbirlerine benzemiyorlardı . Özgür ne kadar narin ve pürüzsüz ise İrfan tam tersi erkeksi ve sakallıydı. Yol da görse kardeş olduklarına ihtimal vermezdi. İşini bitirip ellerini temizleyerek yanlarına geldi. Bir iki sohbetten sonra dükkanı kapatıp evlere dağıldılar . İrfan Ayşegülün evine girer girmez rahatladı. Onunla konuşması gerekenler vardı. Ayşegül korsesini ve lenslerini çıkardıktan sonra rahatlayarak irfan ile koltuğa yayıldı.
“ Evin tatlıymış .”
“ Öyle . Ali buldu sağolsun .”
“ Çok yakışıklı maşallah .”
Ayşegül arkadaşına gözlerini kısarak bakıp “ Ya bunu en yakın erkek arkadaşınla konuşmak çok garipmiş ama sulanma adama . Nişanlı.” diye cümlesini bitirdi. İrfan üzülerek “ Tüh “ dediğinde Ayşegül bir kahkaha attı. Özlemişti İrfanı .
“ İyi ki geldin . Çok özlemiştim .”
İrfan da aynı gülümseme ile Ayşegül’e baktı ama belli ki içinde bir sıkıntı vardı ve Ayşegül bunu anladığın da “ Ne oldu ?” diye sordu.
“ Bülent . “ dedi sadece . Ayşegül gerilerek “ Ne olmuş ona ?” diye sordu bu sefer de .
“ Bşr haftadır buradaymış . Seni bulmaya çok yaklaşmışlar Ayşegül .”
Ayşegül korku ile yutkundu. Başlar da çok mantıklı gelen planı şimdiler de aptalca geliyordu. Üstelik erkek olmaktan da çok sıkılmıştı. Artık rahatça ölüm korkusu olmadan dolaşmak istiyordu. İlk yapması gereken polise gitmekti. Oysa Ayşegül çocukça bir plan yapıp hayatını alt üst etmişti.
“ Off irfan ben ne yapacağımı bilmiyorum .”
İrfan kızın ellerini tutarak ona gülümsedi .
“ Şimdi hemen polise gideceğiz. Her şeyi baştan anlatacağız ve gerisini adalete bırakacağız .”
Ayşegül başını aşağı yukarı salladı. Doğrusu buydu .
“ Sonra da eşyalarını toplar evimize gideriz .”
Ayşegül gitmek kısmında içine üzüntü girdiğini hissettiğinde derin nefes çekti içine . Başından beri gideceği belliydi ama nedense birden gitmek istemediğini fark etti. Başını iki yana sallayarak ayağa kalktı. Gitmek zorundaydı.
“ Hadi gidelim .”
İrfan gülümseyerek ayağa kalktığında kapının zili duyuldu ve iki genç birbirine baktı. Ayşegül hemen pencereden baktığında Aliyi ve diğerlerini görünce telaşla geri çekildi.
“ Benimkiler geldi. Korseyi takmam lazım . Sen kapıyı aç .”
Ayşegül odaya koştururken İrfan “ Seninkiler mi ?” diye söylendi. Zil sesi tekrar duyuldu ve İrfan hızlı adımlarla kapıya gitti. Açtığında ise görüş açısına ilk Ali girdi. Hemen arkasında iki oğlan daha vardı. Aliye odaklandığın da onun mahcup bakışlarını gördü.
“ Kusura bakmayın . Rahatsız ettik. Normalde gelmeyecektik ama arkadaşlar Özgürğn abisi geldi deyince illaki seninle tanışmak istediler . “
İrfan Ali’nin arkasındaki iki oğlana tekrar baktığında ikisininde merakla onu incelediğini gördü. İçlerinden birinin yüzünde fazla takılı kalan İrfan kapıyı ardına kadar açıp onları içeri davet etti.
Hepsi karşılıklı oturduğunda İlk lafa yüzü yakışıklı olan oğlan girdi.
“ Hoş gelmişsin arkadaş . Ben Bilal . Bu yavşk da Serhat “ diye diğer arkadaşını gösterdiğinde Serhat yanın da ki yastığı alıp Bilal’e fırlattı.
“ Sensin lan yavşak “
İrfan ikisinin haline kıkırdayıp “ Ben de iRfan “ diye kendini tanıttı .
Bilal “ Valla arkadaş siz hiç benzemiyorsunuz Özgür ile haa “ diye yorum yaptı. İrfan “ Ben babama kardeşim de anneme benziyor .” diye yalan uydurdu .
“ Hoş geldinizzz”
Canlı bir sesle salona gelen Ayşegül tüm gözlerin kedisine dönmesi ile gülümsedi. Korseyi hızlı hızlı takmıştı ama acele ettiği için ilkinde yamuk olmuş ve iki kere uğraşmıştı.
Bilal “ Lan “ diye doğrulduğunda İrfan kaşlarını kaldırarak korku ile baktı. Ali ve Serhat ta şaşkın bir şekilde ona bakarken Ayşegülün adımları durdu. Bir sorun var gibiydi. Gözleri İrfana kaydığında oğlanın ona kaş göz yapmasını anlamayarak gerildi.
“ Ne oldu ya ?”
Ayşegül kısık bir ses ile konuştuğunda Ali oturduğu yerde dikleşerek öne doğru eğildi.
“ Gözlerin “ dedi duraksayarak. Sonra da “ Mavi olmuş .” diyerek bitirdi cümlesini .
Ayşegül ise aklına helen detayla gözlerini kapatıp açtı. Lensi takmayı unutmuştu. Göz ucuyla İrfana baktığında oğlanın kafasını iki yana sallayıp omzunu silkmesi ile kendi omuzlarını düşürerek boş olan koltuğa Ali’nin yanına oturdu. Aklına ilk gelen yalanı söyleyecekti.
“ Benim gözlerim bozuk. Gözlük kullanmıyorum . O yüzden lens kullanıyorum . Eve gelince de çıkarmıştım . Unutmuşum takmayı. “
Bilal “ Lan sen salak mısın ? Mis gibi gözlerin var amına koyayım . Bi de saklıyorsun. Ben o gözlere bir sürü kız düşürmüştüm . Ah ah . “ diye konuştuğun da Serhat arkadaşına iğrenerek baktı. İrfan ise biraz hayal kırıklığı ile . Hoşlanmıştı Bilal’den . Ali ye gelince . O dikkatle yanında oturan oğlana bakıyordu . Aklından geçen gün gördüklerini düşündü. Özgürün bembeyaz teni vardı. Pürüzsüz teni ve incecik beli vardı. Yüzünde tüy yoktu. Kaşları hafif kalın olsa da biçimliydi. Burnu ufaktı. Şu an belli olmasa da göğüsleri olduğuna emindi. Gözleri aşağı kaydığın da ise çıkıntıyı yine göremedi . İçinden son zamanlar da düşündüğü şeyi tekrar düşündü. Bu nasıl erkek lan.
&&
İki saat sonra beş erkek yere oturmuş yarı ayık yarı Çakır keyif kafayla sohbet ediyordu. Bilal irfanı da Özgür gibi samimi görmüş ve gidip içecek alıp gelmişti. Bu içecek tabi ki alkollüydü . Koltuklar da başlayan içme keyfi Özgürün yiyecek bir şeyler getirmesi ile halıya taşınmıştı. Masa da sandalyeler de oturmak yerine yere yayılmış içerek yuvarlanıyorlardı. Özellikle iyice kafayı bulan Bilal tamamen yere uzanmıştı. Tam yanında oturan İrfan ise arada yerde yatan Bilalin ağzına meyve tıkıştırıyordu. O da içmişti ama sarhoş değildi. Sırtını koltuğa yaslamış olan Serhat ise çoktan uyuklamaya başlamıştı. Ali de Serhatın pozisyonunda ayaklarını uzatmış , sırtını koltuğa dayamıştı. Gözleri kapalı , kafasını da arkaya yaslamıştı. Ayşegül ise bu sefer İrfanın varlığına güvenerek içmişti. Bir aydır her toplandıklarında hiç içmez tek ayık kalan kişi olurdu . Şimdi ise çoktan düşünceleri birbirine girmiş gibiydi. Yanında oturan İrfanı parmağının ucu ile dürtü.
“ Şişşt. “
İrfan elinde ki üzümü Bilalin ağzına tıkıp Ayşegül’e bakıp “ ne oldu ?” diyerek göz kırptı.
“ Ben çok yoruldum .”
“ Çok mı çalıştın bu gün ?”
Ayşegül kafasını iki yana salladı.
“ Ondan değil. Erkek olmaktan .”
İrfan duyduğu söz ile gözlerini kocaman açarak Ayşegülün ağzını kapattı ve hızla etrafına baktı. Serhat ve Ali sızmıştı. Bilal ise gözleri açıktı ama hiç bir tepki vermiyordu. Kafası yerinde değildi.
“ Kızım sussana manyak mısın ?”
Ayşegül ağzındaki eli tutup indirdi . Omuzlarını silkip dili dolaşarak tekrar konuştu.
“ Susmayacağım. Bıktım artık be. Bu ne ya . Kızım ben kız. Memelerim var benim . Oh be .”
İrfan sızmış olan üç adama tedirgin bakışlar atıp hızla ayağa kalktı. Ayşegülü kolundan tutup kaldırdı ve zorla salondan çıkardı.
“ Kızım yaramıyor işte sana . Ne diye içersin ki zaten . Geri zekalı ya .”
İrfan söylene söylene kızı odasına götürdüğünde Ali kapalı gözlerini yavaşça açtı. İçinde büyük bir rahatlama ile ikilinin arkasından baktı. Kendini boşuna sorgulamıştı haftalardır. Belki de hissetmişti işte özgürün kimliğini .
&&
Ertesi sabah Ayşegül baş ağrısı ile gözlerini açtı. Kafasını duvarlara vurma isteği vardı. Daha önce böyle bir ağrı hissetmemişti.
“ Offf bu ne ya ?”
İki eli ile başını tutup oturur pozisyona geçti. Bir an önce ağrı kesici içmeliydi.
“ Özgürr. Müsait misin ?”
Ayşegül hızla kafasını kaldırıp etrafına baktı. Her yer topluydu. Korsesi halen içindeydi.
“ Gel “
İrfan odaya girdiğinde yatakta oturan kızı görüp gülümsedi.
“ uyanmış bizim sarhoş.”
Ayşegül yüzünü buruşturarak “ Off sorma ya . Nasıl oldu anlamadım .” dedi .
“ Ee ben söyleyeyim içince oldu .”
Ayşegül sahte bir gülüşle ona bakıp yataktan kalktı. Dün ki kıyafetleri üzerindeydi.
“ İnşallah saçmalamamışımdır ?”
Ayşegülün sorarca konuşması ile İrfan sırıtarak ona baktı .
“ Ne saçmalaması ? Sadece Ben kızım . Memelerim var benim diye bağırdın .”
Ayşegülün gözleri şokla açılarak arkadaşına baktığında İrfan büyük bir kahkaha attı.
“ Şaka mı yapıyorsun ?”
“ Hayır . Gerçekten söyledin. En büyük şansın hepsinin sızmış olmasıydı . “
Ayşegül birden rahatlayarak elini kalbinin üzerine koydu. Çok korkmuştu .
İrfan sırıtmasını keserek kıza baktı.
“ Aslında neden korkuyorsun ki ?Dün gidemedik ama bugün karakola gidip şikayette bulunacağız . Bu kimliğe veda edeceksin . “
Ayşegül omuzlarını düşürerek arkasını döndü. Bunu biliyordu ama . Aması vardı işte. Buraya çok alışmıştı. Arkadaşlarına , Aliye öok alışmıştı. Üstelik onlara yalan söylediğini öğrendiklerinde ki tepkisinden çok korkuyordu. Ne olursa olsun onlarla arkadaş kalmak istiyordu. Hatta kendi haliyle bile onunla arkadaşlık yapmalarını istiyordu.
“ İstanbul’a döneceğiz ve onları bir daha görmeyeceksin .”
İtfanın konuşması ile Ayşegül sıkıntılı bir nefes aldı . Bunu istiyor muydu ? Emin değildi.
“ Sırayla gidelim. Önceliğim karakola gitmek. “
İrfan arkadaşını onaylayıp oturduğu yerden ayağa kalktı.
“ Hadi kahvaltıyı hazırladım. Seninkiler de ayılmak üzerlerdi. “
İkisi beraber odadan çıktıklarında mutfaktan gelen sesler ile o tarafa yöneldiler .
“ Günaydjn .”
Mutfağa girdiklerinde uyuklayan Serhat ve masadaki kahvaltılıklara bakan Bilal ile karşılaşan İrfan konuştuğunda ikili kısa bir “ günaydın mırıldandı. Ocağın başında duran ve kendine çay dolduran Ali gözlerini direkt kızın üzerinde sabitlediğinde Ayşegül rahatsızca yerinde kıpırdandı . Ali’nin gözleri kızı baştan ayağı inceleyip en son yüzünde durduğunda “ Günaydın .” diyerek arkasını döndü. Onun bu tavrı tuhafına giden Ayşegül bir an korkarak adamın sırtına bakakaldı.
İrfan öylece ayakta dikilen Ayşegülü dürterek ilgisini kendine çekti.
“ Ne dikiliyorsun kı-oğlum . Otursana .”
Ayşegül masaya oturan oğlanlara bir bakış atıp köşeye oturduğunda bir kaç dakika sonra yanındaki sandalyeye Ali çöktü. Önüne koyulan bardağa bakıp “ Teşekkürler “ dedi. Ali sadece gülümseyerek başını salladığında Ayşegül içinde ki kuruntuları bir kenara bırakıp kahvaltısını yaptı. Masa da herkesin yüzü asıktı. Hepsinin başı ağrıyordu . Sadece İrfan iyiydi . Çünkü o fazla içmemişti.
En sonun da Bilalin dayanamayıp “ Off başımda sanki filler -“ diye başladığı cümlesini serhat “ Sevişiyorlar kardeşim . Biliyoruz .” diye serhat tamamladı. Bilal yüzünü buruştururken irfan ayağa kalkıp masaya bir kutu ilaç getirdiğinde herkes birer tane alıp ağzına attı. Serhat “ Bir daha içersem iki olsun” derken Bilal hissettiği ağrıya zor bir şekilde sırıtıp “ Lan kaç iki oldu içtiğimiz . Az büyük konuş amına koyayım .” dedi. Ali başını iki yana sallarken orta da normal muhabbetler dönmeye başladı.
&&
Ayşegül ve İrfan yan yana karakoldan çıkarken kız derin bir nefes aldı. İki yıldır cesaret edemediği şeyi sonunda yapmıştı. O adamı şikayet etmişti. Her şeyi baştan sona anlatmıştı. Kocaeli emniyeti en kısa zaman da İstanbul emniyeti ile de irtibata geçecek ve Bülenti yakalayacaklardı.
“ Çok rahatladım . Ve korkuyorum .”
İrfan yanındaki kıza omuzundan sarılıp yürümeye devam etti. Bu gün kardeşinin gelmesi nedeni ile Ali ona izin vermişti.
“ Ee gezdir bakalım buraları bana .”
Ayşegül gülümseyerek bir kaç kere gittikleri meydanı İrfana gezdirmeye götürdü. Akşama doğru İrfan eli poşetlerle dolu bir şekilde mahalleye girdiklerinde kızın düşünceli haline baktı.
“ Neden durgunsun ?”
“ Bilmiyorum . Buraya çok alıştım sanırım . Gitmek fikri beni üzüyor . “
İrfan adımlarını durdurarak ona baktı.
“ Ayşegül . Bülent yüzünden bir süre şehir değiştiremeyeceksin. Ama sonrasın da eve döneceğiz .”
Ayşegül onu onaylayan bir şekilde başını salladı. Gidecekti.
İrfan tekrar yürümeye başladığında “ Ve bu süre içinde yanında olacağım. “ dediğin de. Ayşegül kolar adım ona yetişip “ Nasıl yani ?” diye sordu.
“ Yıllık izin aldım. Bir süre burdayım yani “
Ayşegül sevinçle oğlanın koluna sarıldığında tam arkalarından Bilalin sesini duydular .
“ Ooo Allah muhabbetinizi artırsın gençler .”
Üçlü yan yana geldiğin de Ali’nin dükkana doğru adımladılar . Bilal ve İrfan iyi anlaşmışlardı ve gidene kadar sohbet ettiler. Kahvehaneye yaklaştıklarında gördükleri ile Ayşegülün adımları yavaşladı. Ali ve Akasya yolun kenarında durmuş konuşuyorlardı. Elleri kolları sürekli savrulan Aliye bakılırsa sinirli olduğu anlaşılıyordu . Karşısında ki kız ise yine kızgın bir şekilde onu dinliyor ara da cevap veriyordu. Ama kavga ettikleri çok belliydi.
“ Abooo aşıklar kavgası .”
Ayşegül yüzünü buruşturarak “ Ya devlerin aşkı mübarek .” Diye konuştuğumda sesinde ki alay iki oğlanın da dikkatini çekti.
“ Sen hayırdır ?”
Bilalin sorusu ile Ayşegül sadece omuzunu silkti. Sevmiyordu işte Akasyayı. Üstelik gerçek planını bildiği halde engelleyemiyordu . Birden aklına gelen ihtimal ile Bilal’e döndü. Üçü de yolun ortasında durmuş kavga eden çifti izliyordu.
“ Bilal abi . “
“ Efendim bebe.”
“ Sana bir şey söyleyeceğim .”
Bilal oğlanın sesinde ki tınıyı duyduğun da kaşlarını çatarak ona baktı. Önemli bir konuşma gibi duruyordu.
“ Söyle bakalım .”
&&