3
Ayşegül girdiği evde hızlıca gözlerini gezdirdi. Otogardan iner inmez İrfanın verdiği adrese gelmişti. Kapıyı çalarken oldukça gerilmiş ve heyecanlanmıştı. Kapı açıldığında karşısında gördüğü adam ile ise ağzı açık kalmasın diye büyük mücadele vermişti. Adam çok yakışıklıydı yahu . Yine de kendini çabuk toparladı.
“ Hoş geldin .”
Ayşegül adama döndüğünde gülümseyerek “ Hoşbulduk “ dedi. Konuşurken sesini hafif kalınlaştırmaya çalışmıştı. Ali ona koltukları gösterip “ Otursana . Aç mısın ?”diye sordu. Ayşegül elindeki çantayı kenara bırakıp koltuğa oturdu. Refleks ile saçlarını kulağının arkasına götürmek için elini kaldırdı ama artık olmayan saçlarını hatırlayıp kulağını kaşıyarak geri indirdi.
“ Teşekkürler . Aç değilim .” Dedi .
Ali mutfağa doğru adımlarken “ Bi çay içersin o zaman .” diyerek gözden kayboldu. Ayşegül tedirgin bir şekilde salonda otururken adam bir kaç dakika sonra elinde iki çay ile geri geldi. Birini oğlana verip karşısına oturdu .
“ Telefonda konuştuğum abindi galiba . “
“ İrfan . Evet abim .”
“ Baban babamın arkadaşıymış. Sana yardım etmek boynumun borcudur . Şimdi sen bana önce neye ihtiyacın var onu söyle bi Özgür kardeş.”
Ayşegül çayından bir yudum alıp kendisini dikkatle inceleyen adama baktı. İrfan ile konuşmuşlardı . Her şeyi planladığı gibi anlatacaktı.
“ Biliyorsunuz. İstanbuldan geldim . Yani öncelikle kalacak yerim yok .”
Ali başını salladı.
“ O kolay . Bir kaç yer var aklımda . Sabah gider bakarız .”
“ Teşekkür ederim . Bir de iş bakacağım . Burada yeni bir hayata başlayacağım .”
Ali yine oğlanı onayladı. İş için bir kaç yere bakınacaklardı.
“ Tamam onu da hallederiz . Sen şimdi burda kal. Yarın erkenden sana ev ayarlarız . Sonra da iş bakarız . Sözümüzün geçtiği bir kaç yer var. Oralarla bir görüşürüz .”
Ayşegül heyecanla başını salladı .
“ Teşekkür ederim .”
Ali boş ver manasında elini sallayarak konuştu.
“ Yaw iki de bir teşekkür etme. Çayın bittiyse ben sana yatacağın yeri göstereyim . Dinlen . Sabah ta kaldırırım .”
Ayşegül adamı onaylayarak ayağa kalktı. Adamı takip etti. Ev de zaten iki kapı vardı. Biri onun odası olmalıydı. Bir tanesinin önünde durup kapıyı açtı.
“Geç Özgür kardeş . İyi geceler .”
“ İyi geceler .”
&&
Sabah kapının tıklatılması ile gözlerini açan Ayşegül bir an nerede olduğunu anlayamadı. Sonrasında ise Ali’nin “ Özgür . Uyansana lan . Yarım saattir kapını çalıyorum .” diye seslenmesi ile hızla yattığı yerde doğruldu.
“ Giriyorum artık içeri .”
Ayşegül hemen baş ucundaki korsesine baktı. Gece öok sıktığı için uyuyamamış ve çıkarmıştı.
“ Gelme . Uyandım .”
Ayşegül tiz sesi ile bağırdığında kendi haline yüzünü buruşturdu .
“ Hele şükür . Hadi kahvaltıya gel .”
Ayşegül hemen yataktan kalkıp korseyi göğüslerine sardı . Bol kazağını giyip iyice kamufle etti. Altına da kot pantolonunu geçirdi . Lenslerini de taktı. Odadan çıkıp direkt kokuların geldiği yere adımladı. Mutfağa girdiğinde Ali’nin masayı hazırladığını gördü.
“ Günaydın .”
Ali oğlana kısa bir bakış atıp menemeni masaya koydu.
“ sana da günaydın . Gerçi az daha öğlen olacaktı. Ne kadar zor uyanıyorsun sen Özgür kardeş .”
Ayşegül omuzlarını silkti. Uzun zamandır ilk defa rahat uyumuştu. Günlerdir diken üstünde geçirdiği zamanlar yüzünden uyuyamamıştı. Ancak dün gece nedense kendini güvende hissetmiş ve deliksiz bir uyku çekmişti.
“ Normal de öyle değilim ama çok yorgundum .”
Ali başını salladı . Doldurduğu çayında masaya koyup oğlana sandalyeyi gösterdi.
“ Hadi otur . Kahvaltımızı edip çıkarız .”
“ Teşekkürler “
Ali bir “ HasbinAllah “ çekerek kahvaltısına başladı. Hem yiyip hem sohbet ettiler. Ali aklındaki soruları sorarken Ayşegül de İrfan ile önceden ayarladıkları cevapları verdi. Maalesef çoğu çarpıtarak söylenmiş doğrulardı. Kalanı ise yalan . Ama yaşamak için mecburdu. Şimdiye çoktan Bülent onu aramaya başlamıştı. Ama o bir kız arıyordu. Ayşegül ise şu an bir erkekti. En azından görünüş olarak .
“ Peki askere gittin mi ?”
Ayşegül ağzında çatal bir an öyle kaldı. Bu konu aklına hiç gelmemişti. Gittim dese askerlikle ilgili bir şey sorarsa cevaplayamazdı. Çünkü bir bilgisi yoktu. Gitmedim dese bu yaşa kadar nasıl durdun derdi. Hem askere gitmemiş adama iş de vermezlerdi. Yavaşça ağzındaki çatalı çıkardı ve başını salladı .
“ Gittim .”
Ali kızarmaya başlayan oğlana bakıp “ Nerede yaptın ?” diye sordu.
Ayşegül , İrfanın askerliğini yaptığı yeri düşündü ve “ Hatay , İskenderun“ dediğinde Ali “ Ooo Denizci miydin ?” dedi .
“ Evet .”
“ Rahat geçmiştir o zaman .”
“ Öyleydi.”
Ali bir kaç konu daha açıp kahvaltıyı bitirirken karşısında ki oğlanı süzdü istemsizce. Bildiğin parlak bir şeydi. Köse gibi duruyordu. Yüzü pürüzsüzdü. Bildiğin kız gibi diye düşündü içinden. Bu çocuğu burda harcarlar dedi kendi kendine . Ona uygun bir ev bulmalıydı. Her ne kadar onu tanımasa da kanı kaynamıştı çocuğa . İyi birine benziyordu. Hem babasının hatırı vardı ortada . Doğru düzgün yardım edecekti.
“ Doyduysan kalkalım Özgür oğlan . Sana ev bakacağız .”
Ayşegül hızlı hızlı kafasını salladı. Yeni evi için heyecanlıydı. Bir an önce kendi evine geçip işe başlamak istiyordu. Sabah irfandan mesaj almıştı ve Bülentin deli gibi her yerde onu aradığını öğrenmişti. Bu yüzden biraz korkuyordu da . Ama bir süre bu şekilde idare etmesi gerekiyordu. Ne zaman ki Bülent kendisinden ümidi kesti o zaman buradan da gidecekti . Hem de Ayşegül olarak. Ancak şimdi Özgür olmaya devam etmeliydi.
&&
Ali ve Özgür yan yana mahallede yürürken onu görenler önce selam veriyor sonra yanındaki oğlanın kim olduğunu soruyordu. Ali de babasının bir tanıdığı olduğunu söyleyip geçiştiriyordu . Sonunda iki katlı bir evin önüne geldiklerinde Ayşegül hızla etrafı taradı. Binaya baktığında eski bir bina olduğunu gördü. Ancak eski olsa da bakımlı gibiydi.
Ali uzanıp zile bastığında balkonda başı kapalı bir kız göründü.
“ Kim o ?”
“ Benim Fadik. Annen evde mi ? Bi aşağı gelin hele .”
“ Evde Ali abi . Dur çağırayım .”
“ Sana zahmet alt katın anahtarını da getir . Size kiracı getirdim .”
Kız başını sallayıp gözden kayboldu. Bi on dakika sonra annesi ile kapıda gözüktüler. Yaşlı kadın önce Aliye gülümseyerek baktı. Sonra da yanındaki oğlana .
“ Bu çocuk mu kiracı olacak Ali oğlum ?”
“ Evet Halime teyze .Kendisi tanıdığımdır.”
Kadın Ayşegül’e dönüp alıcı gözle incelediğinde Ayşegül içinden bir sabır çekti. Sanki kızına alacak gibi inceliyordu kadın .
“ Sen kaç yaşındasın oğlum. Okuyor musun ? Ben öğrenciye ev vermiyorum kusura bakma. “
Ayşegül yine bir sabır çekerek “ Ben 25 yaşındayım teyze. Okulu bitireli çok oldu .” dediğinde kadın pek inanmayarak başını salladı. Beraber eve girdiler . İki odalı küçük bir evdi. Ayşegül’e de zaten bu yeterdi. Hemen kabul etti. Kira sözleşmesi için kimliği gerekiyordu bu yüzden tedirgindi ancak kadın hiç sözleşme konusunu falan açmayınca Ayşegül de sesini çıkarmadı. Kirayı zaten elden verecekti. Evin eşyalı olması ise Ayşegül için büyük rahatlık oldu. Yaşlı kadın ile anlaşıp ordan ayrılırken Ayşegül tek sorunun evin kızı olan fadiğin ilgisi olduğunu düşündü. Kızın bakışları bakış değildi.
“ Ay tövbe yarabbim.”
“ Ne ?”
Ali yanında mırıldanan oğlana dönüp baktığında oğlan da ona dönüp baktı.
“ Yok bir şey .”
Ali bir süre daha ona bakıp önüne döndü.
“ Evi hallettik. Şimdi sana iş bakmaya geldi . Elinden ne iş gelir söyle Bakalım .”
“ Ne iş olsa yaparım .”
“ Öyle olsun .”
Ali o gün içinde onu tanıdığı bir iki yere götürüp konuştu. Sonra da kendi iş yerine geçtiler. Ayşegül bir masada otururken kahvehaneyi inceledi. Erkeklerin toplanıp oturdukları yer demek böyle bir yermiş diye düşündü. Bildiğin cafenin bakımsız hali gibiydi.
“ Bu oğlan kim Ali .”
Saat geçtikçe kalabalıklaşan kahvehane de ki amcalardan biri Ayşegül’e bakarak konuştuğunda Ali elindeki çay tepsisi ile onlara doğru geldi.
“ Babamın tanıdığıdır Hamza amca. Artık burada yaşayacak. Bizim mahalleye taşındı. “
Ali herkese gerekli açıklamayı yaptığında çaylardan birini Ayşegülün önüne koydu. Oturanlar dan birinin sesi daha duyuldu .
“ Pek temiz bir oğlanmış bu . Gelişemedin mi sen oğlum ?”
Ayşegül ağzı açık kalırken Ali gülmemek için yanaklarını ısırdı.
“ O nasıl bir soru amca ya . Allah böyle yaratmış işte . Bu kadar geliştim .”
Ayşegülün huysuz sesi ile bir kaç kişi daha güldüğünde kız iyice yüzünü astı. Bir kaç dakika sonra yanına oturan Ali ile bakışları ona çevrildi. Adam gülünce daha bir yakışıklı oluyordu yahu.
“ Asma yüzünü . Eski toprak işte. Her dediklerine takılma.”
Ayşegül omzunu silkerek çayını içti. Alışacaktı buraya. En azından bir süre buradaydı ve uyum sağlayacaktı.
&&&&
Ayşegül oflayarak elindeki aletlere bakarken ustasının gözü ondaydı. Bu mahalleye geleli bir hafta olmuştu. Bu süre içinde Ali sürekli onunla ilgilenmişti. Sabahları işe beraber gidiyor akşam iş çıkışı Ayşegül kahvehaneye gidiyor ve gece dükkanı beraber kapatıp evlere dağılıyorlardı. Ayşegül iyice erkek sohbetlerine alışmaya başlamıştı bu süre içinde . Mesela Ali onu kendi arkadaşları ile tanıştırmıştı. Biri Serhattı. Ali’nin sözlüsünün abisiydi. Ve evet Alinin sözlü olmasına biraz üzülmüştü. Ama yapacak bşr şey yoktu. Bir de Bilal vardı. Alinin diğer arkadaşıydı. O da iyi birine benziyordu ama çok küfürlü konuşuyordu ve Ayşegül ondan çok değişik küfürler öğrenmişti. Ayşegül aralarında çok ufak kaldığı için üç oğlanda onunla dalga geçiyordu ama bu dalga onu sevdiklerinin de bir göstergesiydi. Tabi onu erkek zannettikleri içindi bu. Kız olduğunu bilselerdi aynı şekilde arkadaşlık kurarlar mıydı emin değildi.
“ Hadisene Özgür getir şunu .”
Ayşegül ustasının kızgın sesi ile yüzünü buruşturdu . Bu Alinin ona bulduğu üçüncü işti. İlki bir tesisatçıdaydı. Ama işten hiç anlamadığı için adam ikinci gün onu çıkarmıştı. Ali ikinci iş için onu inşaata götürmüştü. Ki bu daha büyük bir sorundu. Ayşegül ağır olan hiç bir şeyi taşıyamamış hatta demirlerin altında kalacakken son an da kurtarmışlardı. Ali onun büyük tehlike atlattığını duyduğunda direkt geri çağırmıştı. Şimdi ise sanayide bir oto tamircisindeydi. Sonuçta onu erkek sanıyorlardı ve hangi erkek arabadan anlamazdı ki . Yani geneli anlardı . Ama Ayşegül anlamıyordu işte. Sabahtan beri ona araba parçaları sayıyorlardı ama kızın yaptığı tek şey boş boş bakmaktı. Keşke her işte çalışırım demeseydim diye düşündü.
“ Üç numarayı getireceksin Özgür . Üzerinde yazıyor .”
Adamın söylenmeleri ile kız anahtarların üzerinde yazan sayılara baktı. Sonunda bulduğun da ise sevinçle adamın yanına gitti. Adam ise sabır çekerek işine devam etti. Günün sonunda ise Ayşegül bir işten daha kovulmuş olarak kahvehaneye doğru elleri cebinde giderken omzuna atılan bir kol ile irkilerek yanına döndü.
“ Naber len bebe ?”
Ayşegül gözlerini devirerek Bilal’e bakıp önüne döndü.
“ İyi Bilal abi senden ?”
“ İyidir abisi . İşten mi ?”
“ Evet .”
“ Nasıl alışabildin mi ?”
“ Kovuldum .”
“ Lan yine mi ?”
Bilal kahkahayı bastığında ikisi birlikte Ali’nin kahvehanesinden içeri girdi. Onları gören Ali bir Somurtan Özgüre birde onun omzuna kolunu atmış olan Bilal’e baktı . Nedense bu görüntüden rahatsız olmuştu.
“ Hayırdır ?”
Bilal kolunu geri çektiğinde Ali içine giren rahatlama ile bir an kendine anlam veremese de kulağını konuşan Bilal’e verdi.
“ Senin oğlan yine kovulmuş “
Ali bıkkınlık ile Özgüre bakınca onun utanarak gözlerini kaçırdığını gördü.
“ Ne yapacağız biz seninle Özgür ya. Bu kaçıncı iş oğlum .”
Ayşegül sadece omzunu silktiğinde Ali başını iki yana salladı.
“ İyi akşamlar gençler .”
Serhat da yanlarına geldiğin de bir tur da o Ayşegül ile dalga geçmiş ve akşama buluşma planı yapıp evlerine dağılmışlardı.
&&
“ Halen beni mi arıyor ?”
Ayşegül koltuğunda uzanmış İrfan ile konuşuyordu. Bülentin halen onu aradığını öğrenmişti. İstanbul’da olmadığını yakında anlayacak ve diğer şehirlere de bakmaya başlayacaktı.
“ Sen ne yaptın ? Alıştın mı ?”
“ Evet. Sayılır. Sana bir şey diyeyim mi Erkek olmak hem çok kolay hem çok zormuş be .”
“ Ya ne sandın ?”
Ayşegül kıkırdarken İrfan tekrar konuştu.
“ Ne kadar daha orada kalacaksın ?”
“ Bilmiyorum ki ? Bülentin beni aramayı kesmesini bekliyorum .”
“ Ayşegül bu plan pek de uzun ömürlü değil. Biliyorsun değil mi ?”
“ Gittiği yere kadar İrfan . Tek derdim yaşamak .”
“ Doğru .”
Ayşegül sustuğunda zilin çalması ile telefonu kapattı. Apar topar korseyi göğsüne sardı. Eve geldiğinde rahat olmak için çıkarmıştı. Kazağını da giyip kapıya koştu.
“ Oğlum niye açmıyorsun lan kapıyı . Donduk .”
Bilal söylenerek içeriye girerken onun arkasından Ali ve Serhat da geldi.
“ Kusura bakmayın tuvaletteydim .”
Üçlü içeri girdiğinde ellerinde ki çerez poşetlerini orta sehpaya bıraktılar . Bilal direkt burnunu havaya dikip koklamaya başladı. Diğerleri de kokuyu almıştı.
“ Bu ne lan ? Börek mi aldın ?”
“ Yok kendim yaptım .”
Üç erkek de Ayşegül’e döndüğünde kız bir an kendisine şaşkın bakan yüzlere baktı. Yanlış bir şey mi dedim diye düşündü.
Ali dudaklarını büzüp “ vay be “ derken Bilal de serhat ta onu takdir ederek başlarını salladılar .
İki saat sonra üç erkek hem yemiş hem de getirdikleri biradan içmişlerdi . Tek içmeyen Ayşegül dü ve bu kesinlikle doğru bir karardı. Ayşegül içkiye hiç dayanıklı değildi. Ve yanındaki adamlar çoktan Çakır keyif olmuşlardı.
“ Oğlum senin bu iş konusunu ne yapacağız lan . Her yerden kovuluyorsun . “
Bilal, serhatın söylediğine başını sallarken Ayşegül yüzünü astı.
“ Sanırım pek becerikli değilim.”
Serhat yüzünü ekşitip “ Deme lan öyle. Herkes her şeyi yapacak diye bir şey yok .” dedi. Onları dinleyen Ali derin bir nefes alıp üzülen oğlana baktı.
“ Tamam lan üzülme. Benim yanımda çalışırsın olmadı . “
Ayşegül hızla Aliye baktı.
“ Gerçekten mi ?”
“ Tabi oğlum seni işsiz mi bırakacağız . Yani çok bir şey kazanmıyorum ama olanı paylaşırız işte .”
Ayşegül bir an sevnçle ellerini birbirine vurup sonra da Ali’nin boynuna sarıldı. Bilal gülerek “ Bebe lan bu daha “ diye dalga geçerken Serhat ta gülerek ona katıldığını söyledi. O sırada ise birbirine sarılmış ikili arasında garip bir olay yaşandı. Ayşegül adamın boynuna sarıldığında kalbinin hızla atmasına engel olamadı. Zaten geldiğinden beri onun yakışıklı olması kızın dikkatini çekerken şimdi bir de ona temas etmesi Ayşegülün kalbi için hiç iyi olmamıştı. Üstelik Ali nişanlıydı.
Ayşegül kendi için de hesaplaşmasına devam ederken Ali için daha değişik bir an oldu. Öncelikle Özgürün ona sarılması beklediği bir şey değildi. Ancak beklemediği diğer şey ise oğlanın ona sarılması ile burnuna dolan kokunun Ali’nin çok hoşuna gitmesiydi. İstemsizce bşr kere daha oğlanın kokusunu içine çekti ve gözlerini kısa bir an kapadı. Sonrasında ise kendisine gelip kaşlarını çattı. Bir erkeğin kokusundan mı etkilenmişti.
“ Tövbe yarabbim. Çok tövbe . “
Özgürün geri çekilmesi ile boğazını temizledi. İşi şakaya vurarak geçiştirmek istedi.
“ Tamam lan . O kadar da şey yapma.”
Diğerleri gülerken Ayşegül utanarak gözlerini kaçırdı.
Aradan geçen bir saatin sonunda Bilal ve Serhat oturdukları yerde sızmışlardı. Ali ise uyudu uyuyacak durumdaydı. Üç erkek te çok içmişti ve kafaları tamamen gitmişti. Ayşegül sonunda sızan adamlara bakıp ayağa kalktı. Evinde yeterli örtü yoktu ama onları öyle bırakırsa sabaha kadar donarlardı. İki tane battaniye alıp salona geri geldi. Bir battaniyeyi yan yana sızan Bilal ve serhatın üzerine örttü. Diğerini ise koltukta uyuklayan Aliye örttü. Sonra da banyoya geçti. İki saattir göğsünün ortası kaşınıyordu ve korse yüzünden kaşıyamıyordu. İçerde üç erkek vardı ama üçü de içkiden sızmış durumdaydı. Buna güvenerek kazağını çıkarıp korseyi çıkarmaya başladı.
Ali kaşlarını çatarak gözlerini açtı. Çok uykusu vardı. Beyni uyuşmuştu . Ama mesanesi deli gibi bastırıyordu . Son kalan mantık kırıntısı tuvalete gitmesi gerektiğini söylüyordu. Yoksa olduğu yere bırakacaktı. Zorla yattığı yerden kalktı. Üzerine örtülen battaniye yere düştü. Ağır adımlarla banyoya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında içerdeki Işık gözlerine vurdu ve bir kaç defa gözlerini kırpıştırdı . Gözleri ışığa alıştığında bakış açısına önce eşofman giymiş bacaklar girdi. Yavaşça başını kaldırdığında beyaz ten ile karşılaştı. İncecik bir bel gördü . Yukarı doğru gözlerini gezdirmeye devam etti. Çıplak sırtta gezinen gözleri sonunda siyah saçları gördüğünde “ Özgür “ diyebildi. Onun sesi ile önüne ki oğlan birden irkildi ve küfrederek elinde tuttuğu bir şeylerle önünü kapattı . Ali fazla kaçırdığı içkiden dolayı fazla algılayamayan beyni ile halen Özgürün çıplak sırtına bakıyordu.
“ Ananı sikeyim bu nasıl vücut lan . “
Ali neler olduğunu algılayamazken hızla kazağını giyen özgür tarafından banyodan çıkarıldı ve kapı suratına kapandı. Ali huysuz bir şekilde “ Açsana oğlum çişim var altıma yapacağım .” diye bağırdı. Kapı bir kaç saniye sonra açıldığında Özgür hızla banyodan çıkıp odasına girdi. Ali onun arkasından tip tip bakıp “ Tövbe tövbe . “ diyerek banyoya girdi. Bir an önce çişini yapması lazımdı.
&&